Tayfun Tatar

Gömlek cebinde şiir, fotoğraf ve biraz da sonbahar taşıyan bir basit adam

Balerin

Kuytu bir köşeden izliyorum dans ediyor bir balerin Parmak uçlarında bir mutlu son var Buğulu bir camın arkasından görüyorum Tek perdelik oyunlar oynanıyor kaldırımlarda Enkazdan sağ çıkmış Küçük mutluluklarla Diğer...

7:30 Treni

7:30 treni bir cam kenarı 7:30 dediysem, 7:25 falan işte Camın ardına düşüyor bakışlarım Kuşları ve böcekleri sayıyorum Kuşların ve böceklerin binbir çeşidini 7:30 treni açarak ilerlerken geceden kalma...

Kirli Kaldırım

Bir çığlık deliyor kulağımı Sıyırıyorum yüzümü geceden, sonra Soğuk bir cam gibi buğulanıyor gerçek Ve işte, bir kabusun içindeyim Hayır, ben bu şehirleri yürüyerek geçemem Bu kirli kaldırımın koynunda...

Gündöngüsü

Ben ne zaman seni kursam düşümde Yüzüme bir İstanbul havası çarpar Başlar koşturmacası balıkçıların Canhıraş bir telaş içinde Gündoğumu çekilir ağlardan Ne zaman seni düşlesem ben Bir kuru sıcak kavurur...

Ve

Bir baykuşun çığlığı aralıyor önümde Gecenin kapılarını Ve sokak sokak dolaşıp Ve birer birer Yakıyorum sokak lambalarını Yürüyorum, şehir benim değil mi? Düşüyor her adımımla hüzün imparatorluğunun bir kalesi Sonra, birdenbire...