Aslı Erdoğan – Kırmızı Pelerinli Kent | 9 Alıntı

Tayfun Tatar
Tayfun Tatar
Gömlek cebinde şiir, fotoğraf ve biraz da sonbahar taşıyan bir basit adam
spot_img
  1. “Rahat koltuğuna gömülmüş ve dünyanın en risksiz işine, okumaya dalmış, kenti, iyi eğitimli, hiç açlık sanrısı görmemiş birine açlığı hangi sözcüklerle betimleyebilirdi? Kimin sözcükleriyle?” (Sf. 30)
  2. “İnsan, gerçekte gereksinim duymadığını tüketmeye bir türlü doymuyordu.” (Sf. 31)
  3. “Yalnızca tek bir şey adına güvenli suları terk eder, kendi köklerimizi keseriz. Âdem’in, uğruna ölümsüzlüğü teptiği şey adına: BİLİNMEYEN.” (Sf. 54)
  4. “Gerçeği, yalnızca gerçeği anlatacağıma ant içerim. Tanık sandalyesine oturanların açılış cümlesi bu, en azından Hollywood mahkemelerinde… Oysa söze böyle giren bir yazar, daha baştan iki seksen yere serileceğini kabullenmelidir.” (Sf. 77)
  5. “Kendimi olduğumdan daha büyük göstermek için yazıyorum, çünkü… çok, çok küçüğüm.” (Sf. 119)
  6. “Baldırı çıplak bir halk bu, yalnızca kendi parıltısıyla giyinen… Kaynağı belirsiz bir yaşama sevinciyle yetinen… Oysa yaşam diye belledikleri bir kandırmaca. Genelgeçer bir mutluluk yutturmacası.” (Sf. 120)
  7. “Sıfır Noktası’na varan herkesin bildiğini o da biliyor artık, insanın yoluna çıkan bütün cesetler, onu tek bir yerinden, en zayıf yerinden vurur: Kendi içindeki cesetten.” (Sf. 139)
  8. “Kaosun denklemi çok basit aslında. Yaşam=yaşam. Ölüm=ölüm. Oysa hepimiz kendi denklemimizi kurmanın ve dünyayı ona eşdeğer kılmanın peşindeyiz. Ne aymazlık!” (Sf. 141)
  9. “Koskoca iki yılı boşa harcasam da en azından bir kitap yazdım ben. Hiç kimsenin işine yaramayacak belki, hiç kimseyi hiçbir şeyden kurtarmayacak. Yalnızca gerçeğin yerine koymak için seçtiğim olgular, yaralarımı yıkayan yalanlar… Karanlık bir okyanusta üç-beş ışıltılı kıpırtı. Titrek, sıradan, tılsımlı…” (Sf. 147)
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

İstanbul’un En Güzel Kafeleri: Kitap, Kahve ve Yağmur Keyfi

İstanbul’un sonbahar atmosferine eşlik eden, kitapla kahvenin buluştuğu en güzel kafeleri derledik.

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

KPop Demon Hunters Fırtınası: HUNTR/X ve Saja Boys

Müzik ve savaşı aynı hikâyede buluşturan Kpop Demon Hunters, 2025'e damgasını vururken izleyiciye hangi temel mesajı iletiyor?

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Sonbahar Ruhunu İliklerimize Kadar İşleyen 13 Şarkı

Yazı geride bırakıp sonbaharın derinlerine inerken sonbahar havasını yansıtan 13 şarkıyı sizler için derledik!

Three Kilometres to the End of the World Film İncelemesi: Utanç

Three Kilometers to the End of the World, kayırmacı ilişkilerin ve zehirli bir ataerkil kültürün hakim olduğu bir toplumun klinik bir resmini çiziyor.

Editor Picks