“Fotoğraflar konuşur mu?”, “Seslenebilir mi insana, yıllar öncesinden?” diye sorular dolaşıyordu zihnimde. Duygularımın karşılığı bu soruların cevaplarında saklıydı. Durdum, baktım. Kaç kez bu eylemleri gerçekleştirdim bilmiyorum, ama anladım ki: İstanbul’u daha önce hiç görmemişim, gezmemişim; İstanbul’da hiç yaşamamışım. Ara Güler’in çektiği fotoğrafları görünce yaşadım ben İstanbul’da. Anladım ki, insan dünyaya onun perspektifinden bakınca, dünyayı bambaşka görebiliyor. Yıllardır yaşadığım dünya ve bu gezegenin varlıkları: Tanıdık yüzler, çocuklar, balıkçılar, gemiler, sokaklar, denizler, martılar…Tüm bunlar bambaşka göründü gözüme. Buraya kadar okuduğunuz her kelime, Ara Güler’in adına “Merhaba İzmir!” seslenişiyle düzenlenen fotoğraf sergisinde yaşadığım izlenimlerimi kısaca özetlememden; duygularımı bir şekilde ifade etmeye çalışmamdan ibaretti.
Şimdi, sizlerin de bu sergiye yolunuz düşerse diye, kısaca neler hissedebileceğinizi, öğrenebileceğinizi, deneyimleyeceğinizi öngörmeniz için ziyaret sonrasında elde ettiğimiz bilgileri ve fotoğrafları sizlerle paylaşacağız.
Arkas Sanat Merkezi, Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) ve Ara Güler Müzesi iş birliğinde düzenlenen sergi 26.07.2020 tarihine kadar Arkas Sanat Merkezi’nde gösterime açık olacak. Sergide Güler’in gençlik yıllarında yaptığı edebi çalışmalar, doğup büyüdüğü ve yaşamı boyunca belgelediği İstanbul’a ait fotoğrafların yanı sıra kültür-sanat dünyasından tanıdık yüzlerin portreleri de bulunuyor.
Ara Güler’in araştırmacı yönünü vurgulayan fotoğraflara da sergide yer verilmiş. Örnek olarak: Dünya kamuoyuna tanıttığı Afrodisyas, Nemrut ve Nuh’un Gemisi verilebilir.
Bir yazarın kelimeleri birbirine dikmekte kullandığı kalemi olduğu gibi bir ressamın da tuvalde bir ütopya yaratan fırçası da vardır. Peki bir fotoğrafçı… Bu sergide Güler’e ait birçok fotoğraf makinesini de görebileceksiniz. Bunun yanı sıra: Fotoğrafların kaydedildiği filmler, Ara Gülere ait basın kartları, defterler, onun ismini taşıyan damgalar, karaladığı ve üzerine notlar aldığı onlarca kağıdı da görebileceksiniz. Yani böyle bir değerin nasıl oluştuğuna ve eserlerini ortaya koymadan önce verdiği emeklere şahit olacaksınız.
Serginin bir bölümünde hem başkalarından Ara Güler’i dinleyebileceğiniz hem de onun hayatına dair yepyeni şeyler öğrenebileceğiniz bir video hazırlanmış, sergiye yolunuz düşerse videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Videodaki konuşmacılardan biri olan Zülfü Livaneli, Ara Güler’i bizlerin görsel hafızasını yaratmış kişi olarak tanımlıyor. Videoda diğer konuşmacılardan birinin bahsettiği şey ise yine bir o kadar dikkat çekici: Ara Güler, artık yok olanı anlatıyor! Bu düşünceden yola çıkarak, Ara Güler’in de çeşitli şekillerde ifade ettiği gibi en çok korktuğu şeyin yıllarını verdiği büyük arşivinin kaybolması, dağılıp gitmesi olması anlaşılıyor. Eğer geçmişe bir kapı aralayan o fotoğraflar bizlere şimdi bu kadar yakın olmasa, belki de hafızamız geçmişi bu denli canlı ve yaşanmış kılamazdı. Neyse ki Ara Güler’in arşivine sahip çıkarak onun ürettiği değerleri korumayı üstlenen bir kuruluş var: Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM). Videoda bu merkezin eserleri nasıl koruduğu, bakımlarını yaptığı orada çalışan uzmanlar tarafından anlatılıyor. Ve videoda bulunan bir diğer şey ise 14 Ağustos 2018’de yapılan bir röportaj. Ara Güler’i tüm tecrübesini yansıttığı konuşmasıyla bu röportajı izlerken dinleyebilirsiniz.
Röportajda hikâyesini de anlattığı ve “en sevdiğim” dediği fotoğrafı da sizlerle paylaşıyoruz:
Türkiye’de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisi ve değeri olan Ara Güler’in dünyasına konuk olacağımız ve fotoğrafçılık sanatını bir de onun perspektifinden görebileceğimiz nice proje ve çalışmalarla buluşmayı ümit etmek bir yana, bu konuda titiz davranmak Ara Güler’e ve onun eserlerine olan sorumluluğumuzdur.
Sergiyi online olarak gezmek için buraya tıklayın.
Ara Güler’in Sergisinin Bulunduğu Arkas Sanat Merkezi’ne Nasıl Gidilir?
