Zülfü Livaneli – Balıkçı ve Oğlu | 25 Alıntı

Ayşe Olgun Fırat
Ayşe Olgun Fırat
Dil değil belki, ama yankısı bana ait
Editör:
Sinem Aykın
spot_img

Zülfü Livaneli’nin Balıkçı ve Oğlu romanı, savaşların ve göçlerin bireylerin ruhunda açtığı derin yaraları, vicdan ve insanlık üzerinden dokunaklı bir anlatımla gözler önüne serer. Ege kıyısındaki bir kasabada sade bir yaşam süren balıkçı Mustafa’nın, denizde karşılaştığı mülteci bir çocuk olan Ferhat ile kurduğu bağ, hikâyenin kalbini oluşturur. Ferhat’ın gelişi, yalnızca bir çocuğun değil, bir ailenin ve hatta bir toplumun değişim hikâyesine dönüşür. Livaneli, evrensel acıları bireysel hikâyeler aracılığıyla işlerken, okuyucuyu da derin bir sorgulamaya davet eder. Roman, tüm karanlıklarına ve olumsuzluklara rağmen insanlığın içindeki ışığı ve umudu diri tutar.

”Keşke insanlar da yunuslar
kadar iyi olsaydı”

Zülfü Livaneli | gazetekadikoy.com
  1. ”Hayat ağırdı burada, zordu, bedenini mecalsiz kılacak kadar zorlanmadan ayakta kalamazdın.” (s.8)
  2. ”Babasının elini tuttuğunda bir ağaca dokunmuş gibi gelirdi ona. Şimdi kendi elleri de babasınınkiler gibi olmuştu.” (s.9)
  3. Geçen uzun yıllar, onu da sanki yosun gibi, balık gibi, kaya, kum, çakıl gibi denizin bir parçası yapmıştı.” (s.10)
  4. Ağlamadığı zamanlarda uzun süre su verilmemiş kuru bir çiçek gibi boynu bükük, dokunsan dağılacak gibi duruyordu.” (s.10)
  5. Görünmez mayınlar döşenmişti evin içine, en ufak bir yanlışlıkta patlamalar kaçınılmazdı.” (s.10)
  6. …her akşam yastığa başını koyduğunda olayı en acı verici ayrıntısına kadar yeniden yaşıyor, tırnaklarıyla yarayı tekrar tekrar kanatıyordu.” (s.11)
  7. Denizciler uğura ve uğursuzluğa çok inanır, çünkü o uçsuz bucaksız denizin onlara ne hazırladığı, hangi nimeti vereceği ya da vermeyeceği, hangi belalarla baş başa bırakacağı belli değildir.” (s.12)
  8. Deniz her olta sallayana, her ağ atana teslim etmez kendini.” (s.13)
  9. …eski zamanlarda kimse ağaçlarına , havalarına, denizlerine zarar vermiyordu.” (s.16)
  10. Ölmüşüz de ağlayanımız yok be. Bizim gibi fakir fukarayı kim dinler.” (s.17)
  11. Namaz kılmıyorlardı ama dinle ilgili her şey gibi ezana da saygı göstermek köyün yazısız kurallarından biriydi.” (s.46)
  12. Kaçmak için yapıyorsun dedi. Çözemediğin bir sorun olunca öyle yaparsın zaten. Ya uyursun ya kaçarsın” (s.47)
  13. Lokantalarda, büyük balıkların el yakan fiyatlarını görüp de balıkçıların çok para kazandığını düşünenler yanılıyordu. Balıkçılar mazot, ağ, boya derken gün kazanıp gün yiyen emekçilerdi.” (s.58)
  14. Tosbağa kabuğundan çıkmış da onu beğenmemiş.” (s.63)
  15. O ürkütücü sessizlik, onca çığlıktan daha korkutucu olan uğursuz sessizlik” (s.70)
  16. …uyurken kimseden zarar gelmezdi ama uyanıkken insanların şeytandan farkı yoktu.” (s.76)
  17. …başına bir bela gelince ve onu çözme imkânı olmayınca karşı koyamayacağı bir uyku basardı.” (s.80)
  18. Sanki düşünceler kafasının içinden telaşla bir yere kaçar gibiydi.” (s.97)
  19. Kendisini kayığın dibinde havasızlıktan çırpına çırpına, kuyruğunu çarpa çarpa can veren balıklara benzetiyordu.” (s.97)
  20. Yırtıcı bir kuş kanat çırpıp duruyordu içinde.” (s.97)
  21. Hiç korku duymuyordu, ellerini bırakmak bir kurtuluştu.” (s.99)
  22. Adam gibi ölmeyi bile becerememişti.” (s.99)
  23. …yüzme bilen bir kişi, denizde boğularak intihar etmeyi başarabilir miydi ki?” (s.99)
  24. Çiçeğe dokunuşu çiçekten güzel.” (s.100)
  25. Olan bitene içi yanmıyor değildi; yine de o gelip geçici alevlerin yüreğini tutuşturmasına izin vermiyor, iradesini diri tutuyordu.” (s.11)

Livaneli, Zülfü. Balıkçı ve Oğlu. İstanbul: İnkılap Yayınları,2024.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Sevilme İhtiyacının Gölgesinde: Onay Kompleksi ve Sosyal Kimlik

Kendi ışığınla var olmak, sevilmeden de sevebilmek ve onaysız yaşam, özgürlüğün ve içsel huzurun sessiz zaferidir.

Amy Winehouse – Rehab ve Psikoloji Çerçevesinde İncelenmesi

Kendini inkârın sesi: Amy Winehouse'un Rehab'ı bir kadının içsel direnişini ve kırılganlığını anlatan dürüst bir itiraf.

Çamurda Doğan Saflık: Nilüfer Çiçeği ve 5 Eser İncelemesi

Nilüfer çiçeğinin Doğu’dan Batı’ya uzanan anlamsal yolculuğu ve bu yolculuğun sanat üzerindeki büyüleyici izleri.

Hailey Bieber Stil İncelemesi: Çabasız Şıklığın Öncüsü

Hailey Bieber, minimalist ama iddialı stiliyle sade şıklığı bir güç ifadesine dönüştürüyor.

Bakü Seferi ve Kafkas İslam Ordusu

Osmanlı ordusunun Kafkasya’daki son seferi, Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtararak Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunu açtığı zaferdir.

“The Beach At Sainte Adresse” Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Monet'nin The Beach At Sainte-Adresse isimli eserini anımsatan şarkılara birlikte göz atalım!

Dijital Dünyada Görünmez Yönlendiriciler: Algoritmalar Nasıl Çalışıyor?

Algoritmalar nasıl çalışır? Arama, öneri ve yapay zeka sistemlerini örneklerle öğrenin; etik ilkeler ve pratik ipuçlarıyla dijital rehberiniz.

İstanbul Mimarisi: Cercle d’Orient

Beyoğlu'nun kalbi olan Cercle d'Orient ya da Büyük Kulüp, ilginç tarihi ve mimarisiyle bize çok şey anlatıyor.

Love or Duty Tablosunun Hikâyesi – Aşk Uğruna Kutsal Yemini Bozmak

Aşk ve inanç arasında sıkışmış bir rahibenin hikâyesini, Gabriele Castagnola’nın tartışmalı eseri Love or Duty üzerinden keşfeden dramatik bir sanat incelemesi.

Madeleine de Proust Nedir?

Hepimiz kimi zaman kendi kendimize veya çevremizin etkisiyle geçmişe bir yolculuk yapabiliyoruz. Yüzyıl öncesinde yazılmış bir kitap da tam olarak bu konuyu ele alıyor ve sonrasında bambaşka kapılar açılıyor. İşte Proust ve ünlü madleni.

Editor Picks