Zorba’nın Aleksi’sinin Dinleyebileceği Şarkılar

Editör:
Berrak Akson, İclal Yaka

Zorba, orijinal ismi ile ”Zorba the Greek”, Yunan yazar Nikos Kazancakis‘in 1946’da basılan romanıdır. Edebiyatın unutulmaz yaratımlarından biri haline gelmiş olan roman; içine kapanık entelektüel bir adam olan anlatıcının, özgür ruhlu bir adam olan, yaşamı anlatıcının aksine teorik bilgilerden değil de deneyimleyerek yaşamayı felsefesi haline getirmiş Aleksi Zorba ile karşılaşmasının ardından başından geçenleri konu alır.

İki karakterin ilişkisi sayesinde Zorba, anlatıcıya hayatın öngörülemez yönlerinden korkmamayı, acıdan kaçamak yerine onu kabul edip geçmişte bırakarak neşenin peşinden gitmeyi öğretir. Öte yandan roman karakterlerin ruhlarını ve hayattaki amaçlarını bulma mücadelesine bizi dahil ederken bu mücadelenin içinde aşk, cesaret ve inanç gibi kavramları da inceleriz. Zorba the Greek, varoluşsal temaları ile öne çıkarak “Yunan ruhunun” klasik bir tasviri haline gelmiştir. Modern edebiyat kanonunun bir parçası olan Zorba romanı, uluslararası alanda geniş çapta beğeni ve tanınmaya sahip olmuştur.

Gelin, Zorba’nın Aleksi’sinin dinleyebileceği şarkılara birlikte bakalım.

Aleksi Zorba Nasıl Bir Karakter?

Kaynakça cinemathequeqcca

Aleksi Zorba, romanın hayat ve enerji dolu yapısıyla öne çıkan ana karakteridir. Müzik ve dans konusunda tutkulu bir adamdır. Zorba; müziğe, dansa ve yaşama olan aşkı nedeniyle Yunan ruhunun sembolü olarak görülür. Karakterin fikirleri ve düşünce şekli okuyucuya hayata dair benzersiz bir bakış açısı sunar. Karakteri dans ederken, santuri çalarken ve hayattan alabileceği tüm coşkulu zevklerin peşinden koşarken inceleriz. Zorba, tüm dünyayı dolaşarak, hikâye anlatıcılığının temelini oluşturan bir dizi zengin deneyime sahiptir. Zorba, yaşlı bir adam olarak bile şaraba, kadınlara ve sıkı çalışmaya olan tutkusuyla Diyonizyak bir karakteri temsil eder.

“Ben bir adam değilim, özgür bir adamım.”

Aleksi Zorba’nın Listesinde Olabilecek Şarkılar

Lynyrd Skynyrd – Free Bird

Cause I’m as free as a bird now
(Çünkü şimdi bir kuş kadar özgürüm)
And this bird you can not change
(Ve sen bu kuşu değiştiremezsin)

Kısıtlamadan uzak bir hayat sürdürmek için bazı şeyleri geride bırakmayı anlatan “Free Bird”, derin bir özgürlük özlemini ifade etmektedir. Aleksi Zorba da aynı özlemi temsil eder. Özellikle toplumsal beklentiler ve sorumluluklar tarafından sınırlandırılmanın özgürlüğümüzü çaldığını düşünür. Zorba’nın hayata bakışının temelinde özgürlük vardır çünkü ona neşe veren şeylerin peşinde koşarken özgürlüğünü kısıtlayacak hiçbir şeyi hayatına kabul etmez. Anlatıcıya deneyimlerin ne kadar önemli olduğu fikrini aşılarken kendi yaşam stili buna bir örnek oluşturur. Hislerinin onu götürdüğü her yola çıkmaya hazır olan Aleksi Zorba adeta hayatında sürekli yeni deneyimler içeren bir yolculuğun içerisindedir. Felsefesine baktığımızda, insanların en büyük amacının özgürlüğü bulmak ve onu kaybetmemek olduğunu düşünmektedir. Zorba için özgürlük, bir seçim değil, yaşamın özüdür. “Free Bird”, her detayı ile Zorba’nın müzik listesinde bulunacak bir parçadır.

Weezer – Island In The Sun

On an island in the sun
(Güneşli bir adada)
We’ll be playing and having fun
(Eğleniyor ve oynuyor olacağız)
And it makes me feel so fine
(Ve daha iyi hissetmemi sağlar)

Zorba’ya göre mutluluk, sıradan anlarda gizlidir. Sabah güneşli bir güne uyanmak ve denizi izlemek paha biçilemezdir. Basit şeylerin kıymetini bildiğimizde mutlu oluruz. Kitabın çoğu Yunanistan’ın Girit adasında geçerken zorbanın çalışma yoğunluğu altında bile ne kadar pozitif olduğunu görürüz. Zorba ve anlatıcı adada zorluklar da yaşasa, bulundukları doğal ortam Zorba’nın doğa ile uyumlu yaşam felsefesini vurgular. Geçmiş ya da gelecek için kaygılanmadan o anın tadını çıkararak mutluluğun bulunabileceğine inanan zorba bunu çok kez dile getirir. “Island In The Sun” şarkısında geçen “Hiçbir anıya ihtiyacın yok” sözü zorbanın bıraktığı geçmişini ve anda olmasını temsil ederken “Beynimi kontrol edemem” sözü ise mantığa uygun olması gerekmeyen ve hisleriyle hareket eden coşkulu doğasını yansıtır.

“Her sabah yeni bir güne uyanmak, nefes almak, denizi izlemek… Bunlar bana mutluluğu getiriyor.”

Billy Idol – Dancing With Myself

If I had the chance
(Eğer sansım olsaydı)
I’d ask the world to dance
(Tüm dünyadan dans etmesini isterdim)
And I’ll be dancing with myself
(Ve kendimle dans ediyor olacağım)

Dans etmek de bir özgürlük sembolüdür çünkü bu Zorba için kendi kimliğini ifade etme yoludur. Dans etmeye olan tutkusunu sıkça dile getirir. Dans ederken bedenini de ruhu gibi serbest bırakarak özgürleştiğini düşünür. Ruhsal özgürleşmenin yanı sıra fiziksel olarak da özgürleşmeden tatmin olmaz. Ona göre hayatın ritmini hissederek onunla bütünleşebilir hatta dans ederek insanlarla da bütünlük duygusuna sahip olabiliriz. “Dans etmezsem çıldırırım.” alıntısı, Zorba’nın içinde hissettiği yoğun coşkuyu ne kadar önemsediğini vurgular. Sözleri ve melodisi ile Zorba’nın tutkusunu yansıtabilme potansiyeline sahip bir parça olan “Dancing with Myself”, dans ederken dinlemek isteyeceği türden bir parçadır. “Eğer sansım olsaydı tüm dünyadan dans etmesini isterdim” sözleri ile Zorba’nın “Yeryüzünde dans etmeyen tek bir insan bile kalmamalı. Hepsini dans ettireceğim!” alıntısı ile paralellik kurar.

“Dans etmezsem çıldırırım. Çünkü içimde bir şeyler birikiyor. İçimde yığınla şey birikiyor ve dışarı çıkmaları gerekiyor. Yoksa içimde patlayacaklar.”

The Fray – Happiness

Happiness is like the old man told me
(Mutluluk aynı yaşlı bir adamın bana söylediği bir şey gibidir)
Look for it, but you’ll never find it all
(Ara onu, ama asla bulamayacaksın)
Let it go, live your life and leave it
(Bırak gitsin onu, hayatını yaşa ve bırak onu)
Then one day, wake up and she’ll be home
(Sonra bir gün uyandığında yuvaya geri dönmüş olacak)

Zorba’ya göre mutluluk, hayatın iyi ve kötü yanlarını olduğu gibi kabul ettiğimizde elde edilebilecek bir şeydir. Hayatı yer yönüyle severek mutluluğun anahtarını elimize alabilir, günlerimizi mutluluk içinde geçirebiliriz. Zorba’ya göre acı insanı geliştiren bir deneyimdir, bu acıyı deneyimleyerek mutluluğun değerini daha derinden anlarız. Bu deneyimlerle mutluluğu küçük şeylerde daha kolay bulmayı öğreniriz. Şarkıya baktığımızda mutluluk arayışının, aşkın ve kaybın acı-tatlı doğasını anlatmaktadır. Zorba’nın mutluluğun çoğunlukla acı ve coşku karışımıyla birlikte geldiğini savunan felsefesi buradaki temalarla örtüşür. “Happiness” şarkısının sözleri, Zorba’nın bakış açısının temelini oluşturarak hayatın hem iniş hem de çıkışlarını kabul etmemiz ve kucaklamamız gereken bir yolculuk olduğunu vurgular.

“Mutluluk, elindekini sevmek ve hayatın getirdiği her şeyi kabul etmektir.”

R.E.M. – Shiny Happy People

Shiny happy people holding hands
(Parlayan mutlu insanlar el ele tutuşuyor)
Shiny happy people laughing
(Parlayan mutlu insanlar gülüyor)

R.E.M.’in “Shiny Happy People” şarkısını söz ve müziği dolayısıyla insanlar genel anlamda pozitif bir şarkı olarak nitelendirmektedir. Ancak insanlar tarafından diğer yorumlanma şekline baktığımızda son derece neşeli melodisi ve sözlerine rağmen aslında ironi dolu bir yaratımdır. Pozitif anlamıyla Zorba’nın “sevgi” kavramına bakış açısını destekler. İronik anlamıyla ele aldığımızda ise bize zorunlu mutluluğun yüzeyselliğini anlatmaktadır. Zorba, toplumsal beklentilerin insanı dönüştürdüğü karakterden ziyade gerçek deneyimlere değer vermektedir. Kendi arzularını takip etmenin önemini vurgular. Ona göre, insanlar toplumun baskıları altında ruhlarını tatmin edecek gerçek arzularından uzaklaşırlar. Bu durum mutluluk getiremeyen sahte bir düzenin içinde yaşamalarına neden olur. Zorba karakterinin felsefesinde bolca sosyal düzen eleştirisi bulunduğu gibi bu düzenin parçası insanlar da doğal olarak bu eleştiriye dahil olur. Her iki yorumlanma şekliyle de Zorba’nın dinlemeyi tercih edeceği bir parçadır.

“İnsan alışkanlıkların bir yaratığıdır. Belirli bir yaşam tarzına alışırsa, değişemez.”

Queens of the Stone Age – Go With The Flow

But I want something good to die for
(Ama uğruna ölünecek iyi bir şey istiyorum)
To make it beautiful to live
(Yaşamayı güzel kılmak için)

Zorba; hayatla ilgili hiçbir şeyin çok fazla düşünülmeden, akışına bırakılması gerektiğini savunur. Ona göre çok fazla düşünmek insanın anı yaşayamamasın en büyük engellerinden birisidir. Zorba’nın sahip olduğu sürekli dans etme isteği, şarkı söylemesi ve her an doğanın içinde kaybolmaya hazır olması, düşüncelerden uzaklaşarak, anı yaşama felsefesini pratiğe dökmesidir. Bu şarkı, anı yaşamanın ve hayatın akışına ayak uydurmanın felsefesini içinde barındırır. Zorba’nın geçmişini ve hayatın iniş çıkışlarını kabul ederek adım attığı karakter gelişimini yansıtmaktadır. Şarkının sözlerine baktığımızda dinleyicileri yollarına çıkan her şeyi benimsemeye teşvik eden bir yapısı olduğunu görürüz. Zorba karakteri de anlatıcıyı aynı konuda teşvik ettiği için “Go With The Flow” şarkısı dinlemesi keyifli bir seçenek olabilir.

“Hayatın gerçek tadı, o anda, o anı yaşamakta gizlidir.”

Blue Oyster Cult – (Don’t Fear) The Reaper

Baby, take my hand
(Bebeğim tut elimi)
We’ll be able to fly
(Uçabileceğiz)

Zorba’nın karakteri, hayata ve ölüme karşı korkusuz bir tutumu temsil eder. Zorba, ölümün yaşamın doğal bir parçası olduğunu vurgular. Onun felsefesine göre korkmak yerine ölümü kabul etmeliyiz. Ölümü kabullenirken hayatı tam anlamıyla kucaklamış oluruz. Zorba; insanın ölümden korkmaması, bunun yerine hayatı cesurca ve pişmanlık duymadan yaşaması gerektiğini ileri sürer. Zorba’nın yaşamı güzel kılmak için ölümden korkmayarak hisleri ve coşkusunun onu götürdüğü yere gitmesi şarkının ruhu ile bağdaşır. “(Don’t Fear) The Reaper” parçasının “ölümün kaçınılmazlığı” konsepti Aleksi Zorba’nın düşünce şeklini yansıtarak onu dinlemekten keyif alacağı bir şarkı haline getirir.

“Ben hiçbir şeyden, hatta ölümden bile korkmayan bir adamım.”


KAYNAKÇA:

  • Beckford, Avil.Zorba the Greek by Nikos Kazantzakis, Review”. Web
  • Kapak görseli: Behance.net

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Jane Eyre Hangi Şarkıları Dinlerdi?

Gelin, hep birlikte Jane'in muhtemelen profilinde herkese açık paylaşmayacağı, yalnızca kendisinin erişebileceği müzik listesine ulaşmaya çalışalım!

Epik Fantastik Türüne Giriş ve Kralkatili Güncesi Evreni

Epik fantastik türüne derinlemesine bir bakış ve Kralkatili Güncesi ekseninde modern mit yaratımının izleri...

Söylenti Sinema Şeridi: Direniş ve Özgürlük Ayı

Hayatın içinden beyaz perdeye taşınan zorluklar, yaşam mücadelesi ve daha nicesinin işlendiği film önerilerimiz.

Yerel ve Evrenselin Birlikteliği: Çağdaş Moda Tasarımlarında Anadolu İzleri

Moda dünyasında sürdürülebilirlik ve özgünlük arayışı giderek daha fazla tasarımcıyı yerel ve kültürel unsurlara bakmaya yönlendiriyor.

Met Gala 2025: Moda Dünyasında Dikkat Çeken Kültürel Tema

Met Gala 2025, kültürel teması ve "Black dandyism" vurgusuyla moda dünyasında kimlik ve stil hakkında güçlü mesajlar verdi.

Ölü Ozanlar Derneği Hangi Albümle Eşleşir?

Sistemin duvarlarını şiirle yıkan bir film ve notalarla öfkesini haykıran bir albüm: Ölü Ozanlar Derneği ve The Wall’u birlikte inceliyoruz.

Terapide Kaybolmak: “Beyaz Psikoloji”den Kültürel Uyum Arayışına

Batı merkezli terapi yaklaşımlarının kolektivist kültürlerde neden uyumsuzluk gösterdiğini "beyaz psikoloji" kavramı üzerinden inceledik.

Orta Çağ Avrupası’nda Moda, Sağlık ve Hijyen

İnsanın kendini eğitmesi, araştırması ve en önemlisi sorgulaması kadar güzel bir şeyin olmadığı dersini veren Orta Çağ Avrupası'ndan bir soru: “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz?”

Crash (1996) Film İncelemesi: Bedenin Arzuyla Çarpışması

Cronenberg’in Crash filminde beden, arzu ve makina birleşir; kaza, hem haz hem dönüşüm alanına dönüşür. Film, gerçekliğin simülakra evrildiği bir evren çizer.

Söylenti Aylık Frekans

Mayıs ayını taçlandıracak müzik önerileriyle karşıladığımız Söylenti Frekansı sizlerle!

Editor Picks