Yusuf Atılgan Okumayı Sevdiyseniz Okumanız Gereken Yazarlar

Editör:
Rabia Yeşil
spot_img

 “Sizi bekleyenler vardır. Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız? “(Aylak Adam)

Modernist bir yazar olarak karşımıza çıkan Yusuf Atılgan, 27 Haziran 1921 yılında dünyaya gelir. Annesinin duygusal romanlara olan düşkünlüğü, Yusuf Atılgan’ın Muradiye Kütüphanesi‘nde geçirdiği zaman edebiyat zevkinin oluşmasında önemli bir rol oynar. Lise yıllarında bir şeyler yazmaya başlayan yazarımız yazdığı eserleri yok etmeye de bu yıllarda başlar. Yusuf Atılgan, farklı takma adlarla çeşitli yarışmalara katılır. Bu yarışmalardan kazandığı ödülleri almayan yazar, Aylak Adam romanıyla kazandığı Yunus Nadi Roman Mükâfatı ödülünü alır.

Edebiyat dünyasına ilk adımlarını şiirleriyle atan Yusuf Atılgan, asıl ününü kaleme aldığı romanlarla kazanır. Modernizm akımıyla kalemini birleştiren Yusuf Atılgan’ın doğumunun yüz üçüncü yılına ithafen Atılgan’a benzeyen yazarları sizler için derledik!

1. Sait Faik Abasıyanık

“Hepimiz, sırtımızda ve elbisemizin altında, gözlerimizin içinde bir müstakbel ölü gezdirmiyor muyduk?” (Semaver)

Yusuf Atılgan, kendisiyle yapılan birçok söyleyişide etkilendiği, eserlerini severek okuduğu yazarlar arasında Sait Faik Abasıyanık‘ı da söyler. Sait Faik Abasıyanık, Çehov tarzı durum hikâyeciliğinin öncüsü kabul edilir. Gerçek yaşamı eserlerinin içine alan yazar okuyucusuna yüksek bir okuma zevki tattırır. Sait Faik, edebi hayatının bir döneminde toplumcu gerçekçi anlayışla eserler kaleme alırken bir dönemden sonra bireysel konular üzerinde durmaya başlar. Tam bu noktada Yusuf Atılgan’ı etkisi altına alır diyebiliriz.

Sait Faik Abasıyanık’ın yazarlık çizgisini değiştiren bu durumun en net örneği “Alemdağ’da Var Bir Yılan” isimli son eseridir. Sait Faik, gelenekleri reddetmeyi açık bir şekilde ortaya koymasa da ondan sonra gelen yazarlar için bu değişim gelenekten bir kopuştur. Bireyin yalnızlığı etrafında oluşan hikâyeler modernizmin de etkisiyle İstanbul’u merkez alır. Bu hususta Yusuf Atılgan ile bir benzerlik daha ortaya çıkar. Atılgan, Aylak Adam romanı için de bir İstanbul hasretiyle kaleme alındığını söyler. Kendine has üsluplarıyla birbirinden farklı gibi gözüken fakat birbirine benzeyen bu yazarları okumak sizin için eminiz ki çok keyifli olur!

2. Vüs’at O. Bener

“Kendimle savaşta hep yenilgiye uğradım.” (Kapan)

Vüs’at O. Bener, kaleme aldığı öyküleriyle ön plana çıkar. Hem yazar hem şair kimliğiyle edebiyat dünyasına ismini kazır. Modern Türk edebiyatının dikkate değer yazarlarından biri olan Bener, bireyin iç dünyasını, yalnızlığını ve içsel çatışmalarını kendine özgü tarzıyla okuyucusuna sunar. Yusuf Atılgan’ın eserlerinde karşımıza çıkan huzursuzluk hissini Vüs’at O. Bener’in kaleminden de okumak aynı yola farklı zamanlarda çıkmak gibidir diyebiliriz.

Murat Belge, “Sanat ve Edebiyat Yazıları” isimli eserinde Vüs’at O. Bener hakkında kaleme aldığı bir yazıda Vüs’at O. Bener, Yusuf Atılgan, Oğuz Atay ve Bilge Karasu’yu mahşerin dört atlısı olarak nitelendirir. Vüs’at O Bener, eserlerini kaleme alırken biçim konusunda son derece dikkatli davranır. Bu tutumunu eserlerine yansıtmayan yazarın bu üçlüyle birlikte anılmasının bir sebebi budur. Yusuf Atılgan ile benzer bir yönü ise iki yazarın da az konuşur olmasıdır. Eserlerini ortaya koyarken ince eleyip sık dokuyan bu iki yazar ortaya çıkardıkları eserden sonra uzun süre sessizliğini korur. Gerçek işleri yazarlık olan bu isimlerin eserlerini okumanız için tavsiye ediyoruz!

3. Oğuz Atay

“Eve dönmek istemiyorum beni bekleyen yalnızlığı ve karanlığı istemiyorum.” (Tehlike Oyunlar)

Oğuz Atay, döneminin ilerisinde eserler veren kendine özgü üslubu ve tarzıyla öne çıkan bir  yazardır. Kaleme aldığı eserlerinde düş ile gerçeğin birbirine girmesi, üstkurmacanın kurgunun ana ilkesi olması Oğuz Atay’ı diğer yazarlardan ayırır diyebiliriz. Listemizde yer verdiğimiz diğer yazarlar gibi Oğuz Atay’da bireyin yalnızlığını, huzursuzluğunu, iç çatışmalarını farklı bir bakış açısıyla kaleme alır.

Yusuf Atılgan ile Oğuz Atay’ı birbirine yakınlaştıran eserler Aylak Adam ve Tutunamayanlar‘dır. Oğuz Atay, Tutunamayanlar’ı Aylak Adam’ın bir kesitinden yola çıkarak kaleme alır. Birkaç satırdan oluşan bir kesitten dev bir eser çıkarmak Oğuz Atay’ın edebi kişiliğini bir kez daha ortaya koyar. Yusuf Atılgan’ın etkisinde kalan yazar, Yusuf Atılgan’ın eseri hakkındaki fikrini merak eder fakat yaşarken bu fikri öğrenemez.

4. Orhan Pamuk

“Hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine. Hiçbir zaman inandıramadım seni, o sıradan hayatta benim de bir yerim olması gerektiğine.” (Kara Kitap)

Orhan Pamuk, Nobel Ödülü’ne sahip Türk yazardır. Kaleme aldığı eserleriyle dünya çapında tanınmayı başarır. Orhan Pamuk edebiyat dünyasına “Cevdet Bey ve Oğulları” isimli eseriyle girer. Eserlerinde kullandığı dil düzensiz ve karışıktır. Bu konuda Yusuf Atılgan ile yakınlık gösterir. Sadece roman türünde eser veren yazar diğer türlerden uzak durur.

Orhan Pamuk; Oğuz Atay, Yusuf Atılgan ve Ahmet Hamdi Tanpınar için benim kahramanlarım der. Bu üç isme bakarak romancı olduğunu vurgular. Yusuf Atılgan’ı batı tekniklerinden yararlanarak yerel olmayı başardığı için seven yazar, ortaya koyduğu eserlerinde etkisi olduğunu da dile getirir. Modern yaşam ile geçmiş kültürün bir arada yaşanabileceğini söyleyen yazar, bu fikrini eserlerinde de ortaya koyar. Orhan Pamuk, Yusuf Atılgan’ın izinden devam ederken kendine özgü bir yol çizmeyi de başarır.

5. Ahmet Hamdi Tanpınar

“Rahat bir uyku her şeyi düzeltir diyordum. Fakat rüyaları katmamıştım.” (Suat’ın Mektubu)

Ahmet Hamdi Tanpınar, Cumhuriyet neslinin ilk öğretmenlerindendir. Aynı zamanda Yusuf Atılgan’ın da hocasıdır. Roman, deneme, şiir gibi farklı türlerde eserler veren yazar, Bursa’da Zaman şiiriyle tanınır. Böylelikle şair kimliğinin ön planda olduğunu görürüz. Tanpınar için eserlerinde zaman kavramı çok önemlidir. Zaman kavramına farklı bir bakış açısı getiren yazar için geçmiş, şuan ve gelecek bir bütün halindedir.

Yusuf Atılgan’ın öğrencilik yıllarında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öğrencisi olması Atılgan’ın edebi kişiliğinin oluşmasında önemli bir rol oynar. Yusuf Atılgan’ın sanata ve edebiyata bakışını değiştiren Tanpınar’ın izlerini Atılgan’ın eserlerinde görmek mümkündür. Bu iki yazarın bir ortak özelliği ise bulundukları dönemin siyasi ortamından uzak durmalarıdır. Yazmaya, üretmeye odaklanan yazarlar tamamen tarafsızdır. Yusuf Atılgan üzerindeki etkisi net bir şekilde görülen edebiyat dünyasına ışık tutan Tanpınar’ı okumalısınız.


Kaynakça

Kurt, Mustafa. “Modernizm ve Gerçeküstücülük Bağlamında Sait Faik’in Son Hikâyeleri”. Turkish Studies 6/3. 2011: 1474

Yusuf Atılgan’ın Saksağanı. Parşömen. web. 26.06.2024

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.