Hiç şüphesiz her sinemasever yol temalı filmlere ayrı bir ilgi duymaktadır. Yol teması yalnızca karakterleri değil, izleyiciyi de bir noktadan diğerine taşır. Belki de izleyicinin bu temaya bu kadar ilgi duymasının sebebi yolculuk sırasında karakter ile kendisini özdeşleştirme kolaylığıdır. Şimdi gelin listeyi oluşturan hem gerçek hayattan uyarlama hem de kurgusal hikayeleri yakından inceleyelim.
1. Thelma & Louıse (1991)
Senaryosunu Callie Khouri‘nin yazdığı ve yönetmenliğini Ridley Scott‘ın yaptığı 1992 yapımı film, oyuncu kadrosunda yer alan Susan Sarandon, Geena Davis, Harvey Keitel, Brad Pitt ve Stephen Tobolowsky gibi isimlerle dikkatleri çekerken, 1992 Akademi Öddüleri‘nde En İyi Senaryo kategorisinde de Oscar heykelini kazanmıştır. Etkileyici senaryosu ve oyunculuklarının yanında hikayede yer alan alt metinler filmi etkili kılan unsurlardan sadece biri olarak karşımızı çıkıyor. Toplumsal cinsiyet okumalarına olanak veren yapım, kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi sık sık kıyaslama yaparak izleyiciye sunan bir anlatı tarzı benimsiyor. Thelma ve Louıse çıktıkları yolculuklarda bir yandan adalet ile mücadele ederken diğer bir yandan kadın olmanın getirdiği zorluklarla da mücadele ediyor. Film boyunca süren kovalamaca, geçen diyaloglar sürekli olarak izleyiciyi adalet kavramı üzerine sorgulamaya itiyor. Başta senaryosu olmak üzere Thelma ve Louıse oyunculuklarıyla, barındırdığı alt metinler ve sinematografik başarısı ile izleyiciye yüksek bir seyir zevki vaat ediyor.
2. The Beach (2000)
Filmin yönetmenliğini Trainspotting ve Shallow Grave gibi filmlerden de bildiğimiz Danny Boyle yapıyor. Başrollerini Leonardo Dicaprio ve Tilda Swinton‘ın paylaştığı yapım yalnızca yol temalı bir film değil, yol felsefesi de sunan bir film. Tayland‘da bir gezgin olarak karşımıza çıkan Dicaprio’nun hayat verdiği Richard, bir şekilde eline geçirdiği harita aracılığıyla peşine düştüğü cennet plajını aramak için yollara koyulur. Mücadele dolu yolculuk sonrası plaja varan Richard’ın kısa sürede değişen yaşamı seyahat üzerine, ideal yaşam üzerine izleyiciye geniş bir perspektif sunar. Maceranın, dramanın ve romantizmin zirvede olduğu yapım akılda yıllarca yer edecek repliklerle temanın az bilinen fakat en değerli yapımları arasında yer alıyor.
3. Little Miss Sunshine (2006)
Toni Collette ve Steve Carrel‘ın oyuncu kadrosunda yer aldığı iki Oscar ödüllü yapım, mizahi unsurlarla donanmış bir dram öyküsü anlatıyor. Her yaştan aile üyesinin yer aldığı yolculuk boyunca üyeler arasındaki kişilik farklılıkları zaman zaman bir komedi malzemesi olarak kullanılırken zaman zaman da filmin dramatik yönünü besliyor. İzleyiciyi aile kurumu üzerine düşündüren yapım diğer bir yandan söz konusu farklılıklar aracılığıyla her bir izleyiciyi bireysel olarak odak noktasına alıyor. Son derece samimi oyunculukların yer aldığı yapım sinematografik açıdan sıcak renk kullanımı ile izleyiciyi samimi bir hikayenin de içine çekiyor.
4. Into The Wild (2007)
“Into The Wild” yalnızca yol temasının öncü filmlerinden değil, dünya sinemasının da başarılı filmleri arasında yer almaktadır. Chris McCandless‘ın gerçek, dramatik ve büyüleyici hikayesine odaklanan yapımın yönetmenliğini usta oyuncu Sean Penn yaparken McCandless’ı Emile Hirsch canlandırıyor. Eddie Vedder‘ın eşsiz müzikleriyle akıllara kazınan yapım Alaska‘nın büyüleyici manzaraları ile izleyiciyi besleyen son derece ilham verici, başarılı yapımlar arasındaki yerini alıyor.
5. The Road (2009)
Yol temalı filmler listemizin beşinci sırasında bu kez post-apokaliptik bir dünyada yolculuk deneyimi sunan “The Road” filmi yer alıyor. Yalnızca yol teması değil kıyamet teması denince de akıllara gelen ilk filmlerden biri olan yapımın yönetmenliğini John Hillcoat yaparken başrollerde Viggo Mortensen ve Charlize Theron gibi yıldız isimler yer alıyor. Filmde kıyamet sonrası ayakta kalmaya çalışan bir dünyada yolculuk eden baba-oğul ilişkisine tanıklık ediyoruz. Hikaye sinematografik açıdan karanlık bir atmosferle ve soluk renklerle son derece başarılı bir şekilde destekleniyor. Diğer bir yandan gerilim dolu senaryosu dramatik bir baba-oğul ilişkisinin yanı sıra izleyiciye büyük bir insan manzarası sunuyor. Bir gelecek tahmini üzerinden yola çıkan film yaklaşık iki saatlik süresi boyunca sürükleyiciliğini hiç kesmeden ilerliyor. Yol ve kıyamet teması seven sinema izleyicileri için başarılı ve keyifli bir yapım.
6. The Secret Life of Walter Mitty (2013)
Komedi, macera ve dram türlerinin ustalıkla bir araya getirildiği yapımda Ben Stiller yalnızca oyuncu olarak değil, aynı zamanda filmin yönetmeni olarak da izleyicinin karşısına çıkıyor. Ben Stiller’ın hayat verdiği Walter Mitty karakterini günümüz insanının bir yansıması olarak okumak mümkün aslında: Walter’ın son derece monoton, ev ve iş arasında gidip gelen sıkıcı bir hayatı vardır. Bir gün bütün hayatını geride bırakarak yolculuğa çıkan Walter Mitty bu yolculukla yalnızca kendi hayallerini değil aslında ekran karşısındaki izleyicinin de hayallerini yaşar. Film boyunca izleyici bireysellik, özgürlük, hayatın anlamı gibi kavramlar üzerine düşünme fırsatı bulurken diğer bir yandan kendi hayatları için harekete geçme motivasyonu bulur.
7. Wild (2014)
Reese Witherspoon‘un canlandırdığı Cheryl karakteri annesinin ölümüyle birlikte yaşadığı büyük trajedinin ardından kendini uyuşturucu batağının içinde bulur. Cheryl, Yaşadığı zorlu sürecin ardından Pasifik kıyısı boyunca sürecek yolculuğuna başlar. Tecrübesiz fakat kendine ve yürüdüğü yola inanan Cheryl yolculuğunu bir arınmaya ve arayışa çevirir. 1.100 mil uzunluğundaki rota ve Cheryl’ın hayat hikayesinin gerçek oluşu hikayenin etkileyiciliğini ikiye katlarken film gerilim unsuruna da zaman zaman başvurarak izleyicinin ilgisini üstünde tutmayı başarır.
8. Limonata (2015)
Listenin sekizinci sırasında yönetmenlik koltuğunda Ali Atay‘ın oturduğu gözden kaçması muhtemel bir yerli yapım bulunuyor. Komedi ve dram türlerinin harmanlaması olan filmde izleyiciyi Ertan Saban, Serkan Keskin ve Luran Ahmeti gibi isimler selamlıyor. Film, aynı babanın farklı kültürlerde yetişen iki çocuğunun, Sakıp ve Selim‘in yolculuğuna odaklanırken Balkan coğrafyasının eşsiz güzelliklerini de izleyiciye sunuyor. Yolculuk sırasında yalnızca eşsiz manzaralara değil, iki kardeşin eğlenceli atışmalarına da tanık oluyoruz. İstanbul‘dan Makedonya‘ya uzanan bu yolculuk bir yandan izleyiciyi güldürürken diğer bir yandan dramatik yönüyle de sarsmaktan geri kalmıyor. Limonata, zengin oyuncu kadrosu ve titizlikle yazılmış senaryosuyla hiç şüphesiz yol temasının ülkemizdeki en başarılı örnekleri arasında yer alıyor.
9. 303 (2018)
Hans Weingartner‘ın hem yazarlık kadrosunda yer aldığı hem de yönetmenliğini yaptığı film iki gencin karavan yolculuğuna odaklanıyor. Jan biyolojik babası ile tanışmak için yollara düşerken, June hamilelik durumunu erkek arkadaşı ile yüz yüze konuşmak için yollara düşer. Yolculuk sırasında Jule ve Jan’in tartışmaları, değindikleri konular insana ve insanın anlam arayışına dair izleyiciye farklı bakış açıları sunar. Diğer bir yandan ikilinin sık sık yaşadığı zıtlaşma halleri aralarında doğacak aşkın da habercisidir. Film tüm hikayesinin ve değindiği konuların yanında ekrana yansıttığı kartpostallık görüntülerle de izleyicilerin beğenisini topluyor.
10. Green Book (2018)
Yönetmenlik koltuğunda Peter Farrely‘nin oturduğu yapımın başrollerinde Viggo Mortensen, Mahershala Ali ve Linda Cardellini yer alıyor. 2019 Senesinde beş dalda Oscar adaylığı bulunan ve aralarında senenin En İyi Film ödülünün de içinde bulunduğu üç Oscar heykelciğini kazanan yapım hiç şüphesiz sinema tarihinin unutulmaz filmleri arasındadır. Film gerçek bir hikayeden uyarlanan ve izleyiciyi 1960’lı yılların Amerika‘sına götüren son derece başarılır bir yapım. Dönemin ırkçı yaklaşımını incelikli bir şekilde beyaz perdeye taşıyan Peter Farrely’i tebrik ederken başarılı görüntü yönetmeni Sean Porter‘ı da unutmamak gerek. Filmdeki sinematografi hikayeye son derece titiz bir şekilde hizmet ediyor: Renkler, aydınlatma dönemin büyüsünü gerçekçilikle yansıtırken, hikayenin ve karakterlerin gelişimini de başarılı bir şekilde yansıtıyor. Green Book, son zamanların en başarılı filmlerinden biri.
Kaynakça
Öne Çıkan Görsel: Web













Kendim de 30 dan fazla şehri ve birkaç küçük yurt dışı seyehati yapmış birisi olarak yol & macera temalı filmler de her zaman ilgimi çekmiştir. Bu listede henüz çocukluk yıllarımda izlediğim ”The Road” filmini görmek güzel. O film halen zihnimde yer alıyor. İzlerken hissetttiğim o gerilimi hatırlıyorum. Ayrıten daha önce izlemediğim bir film keşfetmeme de olanak sağladı bu yazı. Teşekkürler.