Hepimizin şarkılarını hâlâ severek dinlediği, müziğe olan tutkusuna hayran olduğumuz, vefatını her yıl anmaya devam ettiğimiz, gelmiş geçmiş en özel seslerden birine sahip jazz sanatçısı: Amy Jade Winehouse. Amy, 14 Eylül 1983’te İngiltere’de hayata gözlerini açtı. Doğduğu aile müzikle iç içe olan bir aileydi, taksi şoförü olan babasının müziğe karşı bir merakı vardı hatta babaannesi de bir şarkıcıydı. Küçük yaşlardan itibaren müziğe olan tutkusu başlayan Amy, daha 10 yaşındayken arkadaşlarıyla bir rap grubu kurmuştu bile. 16 yaşına geldiğinde ise ilk albüm anlaşmasını imzaladı. Frank albümü herkes tarafından çok beğenildi ve Mercury Müzik Ödüllerine aday gösterildi.
Piyanist Sam Beste 2015 yılında çıkan Amy isimli biyografik filmde, Amy ile ilgili şunları söylemişti: “Amy bana her zaman bu tarz gösterilerin hayalini kurduğunu anlatırdı. Caz barlarında küçük topluluklara çalma hayalini. Müzikle çok saf bir bağı vardı. Çok duygusal bir bağ.” Hiçbir zaman şöhret olmak, çok para kazanmak, milyonlarca insana ulaşmak gibi bir hayali yoktu Amy’nin. Onun tek derdi, istediği ve tutkunu olduğu müziği icra etmekti. “Back to Black” albümüyle birlikte ise aslında hiç ummadığı bu şöhrete kavuşmuş oldu. Bu albümle birlikte 5 ayrı dalda Grammy Ödülü kazandı. Şarkıların neredeyse tamamı Amy’nin hayatında en etkili olan insanlardan biri, aşık olduğu Blake Fielder-Civil hakkındaydı. Onunla ayrılığından sonra yazdığı bu şarkılar tüm zamanların efsaneleri arasında yerini aldı.

Bu yazımızda her şarkısı apayrı bir dünya olan bu albümün incelemesini yaptık, İyi okumalar!
1. Rehab
Amy’nin herkesin bildiği bir alkol ve uyuşturucu problemi vardı. Bu problemlerinden dolayı sevdikleri, bir süre sonra onun bir rehabilitasyon merkezine yatması gerektiğini söylemeye başladı. Herkes böyle düşünse de babası, kızının rehabilitasyona ihtiyacı olmadığını düşündü. Bu şarkıda da aslında bu süreçten bahsettiğini görebiliyoruz, şarkının sözleri Amy’nin yaşadıklarının biz dinleyicilere tutulan bir aynası gibi.
“They tried to make me go to rehab but I said ‘no, no, no’
(Beni rehabilitasyona götürmeye çalıştılar ama ben hayır dedim)
Yes I’ve been black but when I come back you’ll know know know
(Evet kötüyüm ama geldiğimde fark edeceksin)
I ain’t got the time and if my daddy thinks I’m fine
(Zamanım yok ve babam iyi olduğumu düşünüyorsa.)
He’s tried to make me go to rehab but I won’t go go go”
(Beni rehabilitasyona götürmeye çalıştı ama gitmeyeceğim.)
2. You Know I’m No Good
Bir Amy Winehouse sever olarak benim de en sevdiğim şarkılarından biri, You Know I’m No Good. Bu şarkıda da kendi hayatından kesitleri bize sunmaya devam ediyor Amy. Şarkı, Amy ve biri eski sevgilisi biri de sadece takılmak için görüştüğünü düşündüğümüz iki adam arasında geçen bir olaydan bahsediyor bize. Amy sevgilisini bu sadece takıldığı adamla aldatmıştır ve sevgilisi de kendisinden bir nevi hesap sormaktadır: ”You say, ‘what did you do with him today?” (Bugün onunla ne yaptın diye sordun bana.) Şarkının devamında da Amy sevgilisine, kendisinin bir baş belası olduğunu önceden söylediğini belirtir, sevgilisi zaten biliyordur işlerin buraya geleceğini, öyleyse neden tepki vermiştir ki? Bu yaşanmış hikaye Amy’nin eşsiz sesiyle bir araya gelince işte ortaya akıllara kazınan bu efsane şarkı çıkmıştır.
“I cheated myself
(Kendimi kandırdım)
Like I knew I would
(Yapacağımı bildiğim gibi)
I told you I was trouble
(Sana baş belası olduğumu söylemiştim)
You Know I’m No Good”
(İyi olmadığımı biliyorsun.)
3. Me and Mr. Jones
Jazz ve soul türlerinin bir karışımı olarak karşımıza çıkan bu şarkının Amy’nin rap sanatçısı Nasir Jones ile olan çalkantılı bir ilişkisinden bahsettiği varsayılıyor. Onunla arasında olan aşk-nefret ilişkisini eğlenceli ama aynı zamanda da hayal kırıklığıyla dolu şarkı sözleriyle bizlere yansıtmayı başarıyor. “Hiç kimse ben ve benim adamım arasında duramaz.” sözleriyle de duygularının yoğunluğunu hissedebiliyoruz. Bu şarkıyla birlikte Amy ne kadar büyük bir söz yazarı ve aynı zamanda da başarılı bir hikaye anlatıcısı olduğunu tekrardan bizlere hatırlatıyor. Ayrıca Amy’nin bu şarkıda Billy Paul‘un eşlerini aldatan bir çiftin hikayesini anlattığı “Me and Mrs. Jones” isimli klasiğinden esinlendiği düşünülüyor.
“Nobody stands in between me and my man
(Hiç kimse ben ve benim adamım arasında duramaz.) It’s me and Mr. Jones”
(Ben ve Mr. Jones.)
4. Just Friends
Bu şarkıda Amy’nin kimden bahsettiği tam olarak bilinmiyor. Şarkı genel itibariyle bir kadının, birlikte olduğu adamla ilgili duygusal olarak karmaşık hislerinden ve kararsızlıklarından bahsediyor. Şarkıdaki kadının önceden birliktelik yaşadığı adam, artık bir başka biriyle birlikte ve kadın da adamla işleri yoluna koymak istiyor ve “sadece arkadaş” olmanın onlar için ne kadar zor olduğunu düşünse de buna karşı koyamadığını anlatıyor. Fakat şarkının devamında da “Seni asla onun gibi sevmeyeceğim.” ya da “Sana dokunmak istiyorum ama bu canımı yakıyor.” gibi sözlerle de adama karşı hala hisleri olup olmadığı konusunda biraz kafa karıştırmaktadır, bunu da kendi karmaşık hislerinin bir yansıması olarak düşünebiliriz. Bu yüzden hepimizin zaman zaman yaşadığı içsel duygusal karmaşaları ve kararsızlıkları başarılı yansıtan bir şarkı olduğunu düşünüyorum.
“When will we get the time to be just friends?
(Sadece arkadaş olmak için ne zaman zamanımız olacak?) It’s never safe for us, not even in the evening
(Bizim için hiçbir zaman güvenli değil, akşamlar bile) ‘Cause I’ve been drinking”
(Çünkü ben içiyorum)
5. Back to Black
Amy Winehouse’un hayatından esintiler bulacağımız, belki de tüm zamanların en sevilen duygusal şarkılarından, Spotify‘da da kendisinin en çok dinlenen şarkısı: Back to Black. Bu şarkıda bir tür veda çabası görüyoruz aslında. Çoktan her şeyin yaşanıp bittiği hatta karşı tarafın yoluna devam edip hayatına yeni birini aldığı sırada siz bazen o biten ilişkiye takılıp kalırsınız. İşte Back to Black böyle bir hikaye biraz da.
“You go back to her and I go back to black.” Sen ona geri dönerken bense karanlığa geri dönüyorum şeklinde çevirebileceğimiz bu cümlede black kelimesi, sembol olarak kullanılmış olup karanlık, bilinmezlik, o ayrılık hissinin getirdiği boşluk anlamlarına gelebileceği gibi kuvvetle muhtemeldir ki Amy burada eski eşi Blake‘e gönderme yapmaktadır. Kelimelerin telaffuz benzerliğinden dolayı yaptığı bu seçim şarkıyı benim için bir üst seviyeye taşıyan özelliklerden biridir. Şarkının sonunda defalarca tekrarlar “black” sözcüğünü ama aslında black’e değil Blake‘e bir geri dönüşü, sözleriyle bir özlemi temsil ediyor. Şarkının dinlemeyi çok sevdiğim bir versiyonu da Sena Şener ve Evrencan Gündüz’ün yaptığı Back To Black cover‘ı.
“We only said goodbye with words
(Sadece kelimelerle vedalaştık) I died a hundred times
(Ben yüzlerce kez öldüm) You go back to her
(Sen ona geri döndün) And I go back to
(Ben ise…) Black, black, black, black
(Karanlığa, karanlığa, karanlığa, karanlığa)
Black, black, black…”
(Karanlığa, karanlığa, karanlığa…)
6. Love is A Losing Game
Aşk kimi zaman kaybedilen hatta oynamaktan pişman olduğumuz bir oyun, kimi zaman da boyun eğdiğimiz kaderimiz gibidir. Bu şarkı da işte tam bunu anlatıyor bizlere. Genelinde sakin bir tempoda ilerleyen şarkı, aşkın birbirinden farklı hâllerini bize sunarken hüzünlü atmosferiyle ve vurucu sözleriyle de biz dinleyenlere bir sürü duyguyu aynı anda hissettirmeyi başarıyor. Dinledikten sonra hepimize, kaybedeceğimizi bile bile bu oyunu oynamaya değer mi sorusunu da sordurmadan geçmiyor.
“Love is a losing game
(Aşk kaybedilen bir oyundur)
One I wished I never played
(Hiç oynamamış olmayı dilediğim) Oh, what a mess we made
(Ah, ne kargaşa yarattık)
And now, the final frame
(Ve şimdi son kare) Love is a losing game”
(Aşk kaybedilen bir oyun)
7. Tears Dry On Their Own
Albümdeki çoğu şarkı gibi bu şarkının da Amy’nin geçirdiği zor dönemler esnasında yazıldığını biliyoruz. The Sun gazetesine verdiği bir röportajında Amy şarkının -albümdeki diğer çoğu şarkı gibi- Blake ile ilgili olduğunu söylüyor. “Şarkı, ayrıldığımız ve kendime ‘Evet, üzgünsün ama bunun üstesinden geleceksin.’ dediğim zamanı anlatıyor. Ve ben bunun üstesinden geldim.” sözleriyle de aslında tüm şeffaflığıyla hislerini bizlere aktarıyor. Bazen ne yaşarsak yaşayalım silkelenip kendimize gelip gözyaşlarımızı kabullenip, onları akıtıp sonra da bir güzel kurutup yolumuza devam etmemiz gerekiyor. İşte bu şarkı da bize bunu yapmak zorunda kalan bir kadın tarafından anlatılıyor.
Şarkının video klibinde gençlik zamanlarında kendisi tarafından fotoğraflanmak istediği David LaChapelle ile birlikte çalışmıştır Amy, yani bir nevi çocukluk hayalini gerçekleştirmiştir. Bunun yanı sıra şarkının 1967 yılında, Tammi Terrell ve Marvin Gaye‘nin seslendirdiği R&B türündeki Ain’t No Mountain High Enough isimli şarkının bir interpolasyonu olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Interpolasyon, önceden var olan melodilerin veya şarkı sözlerinin, nostaljik bir hava oluşturmak ya da aşinalık katmak amacıyla yeni bir besteye dahil edilmesini içeren bir tekniktir. İki şarkıyı arka arkaya dinlediğimizde benzerlikleri direkt fark edebiliyoruz.
“He walks away, the sun goes down
(O gidiyor, güneş batıyor.) He takes the day, but I’m grown (I’m grown)
(Onun keyfi yerinde ama ben büyüdüm.) And in your way, in this blue shade
(Ve senin yolunda bu mavi gölgede) My tears dry on their own”
(Gözyaşlarım kendiliğinden kuruyor.)
8. Wake Up Alone
Albümde sözlerini en sevdiğim şarkılardan biri bu sanırım. Bazen gündelik hayatımızda kafamıza bir şeyi takarız ve onu düşünmemek için türlü türlü şeyler yaparız. Normalde aklımıza bile gelmeyen odamızın ücra bir köşesini temizlemek gibi. İşte Amy şarkı boyunca tam olarak bizlere bunu anlatıyor. Gün içinde meşgul olduğunu, bir şeylerle uğraştığını dolayısıyla “onu” düşünmediğini söylüyor, “Sırf düşünmeyi düşünmemek için etrafta dolanıyorum.” diyerek de vurguluyor aslında ne kadar zorlandığını. Günümüzde biz de bu durumu çok fazla yaşıyoruz ister istemez.
(Gün içinde bir problem yok, meşgul oluyorum) Tied up enough so I don’t have to wonder where is he
(Yeterince işim var bu yüzden onun nerede olduğunu merak etmek zorunda değilim) Got so sick of crying, so just lately
(Sadece son zamanlarda ağlamaktan çok sıkıldım) When I catch myself I do a 180″
(Kendimi yakaladığımda tamamen değişiyorum)
9. Some Unholy War
Amy’nin Blake’e aşkının ne kadar büyük olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu şarkıda da ona olan sadakatini, sevgisini vurguladığını söylemek mümkün. Sevdiği adamın başına ne gelirse gelsin onun yanında olacağını, ona destek olacağını “Eğer adamım, kutsal olmayan savaşın birinde savaşsaydı onun arkasında dururdum.” sözleriyle vurguluyor. “Benimle beraberken kaybedemez.” diyerek de kendi gücüne olan inancını gözler önüne seriyor. Blake’in hapiste olduğu dönemde Amy’nin ondan desteğini esirgemediğini ve onu sürekli ziyaret ettiğini haberlerden de biliyoruz, dolayısıyla bu şarkıda bu durumu temel alarak yine ona olan aşkından ve sadakatinden bahsettiğini söyleyebiliriz.
“If, if my man is fighting some unholy war
(Eğer adamım, sen kutsal olmayan savaşın birinde savaşıyorsan) And I will stand beside you
(Senin yanında olacağım) But who’re you dying for?
(Ama, kimin için ölüyorsun?) B-, I would’ve died too
(Ben de onun için ölürdüm) I’d liked too”
(Ben de..)
10. He Can Only Hold Her
Amy bu şarkıda yeni bir ilişkiye başlayan fakat hâlâ eskiden birlikte olduğu adamı kafasından atamayan bir kadın profili çiziyor bizlere. Adam onu rahatlatmaya çalışmak için elinden geleni yapsa da kadın eski hislerinden bir türlü kurtulamıyor, “Çünkü onun içinde olan şey asla ölmez.” bu sözlerle de bu durumun altını çizdiğini görebiliyoruz. Adam “Neyden kaçıyor?” diye düşünürken kadın aslında “Özlediği adamın öpücüklerini arıyor.” Aynı Tears Dry on Their Own‘da olduğu gibi bu şarkıda da bir interpolasyon görüyoruz. Bu şarkı, 1966 yılında Icemen‘in çıkardığı My Girl (She’s a fox) isimli R&B teklisini yorumluyor.
“Now how can he have her heart
(Şimdi adam onun kalbine nasıl sahip olacak) When it got stole?
(Çalındığı zaman?) So he tries to pacify her
(Bu yüzden onu yatıştırmaya çalışıyor.) ‘Cause what’s inside her never dies”
(Çünkü onun içinde olan şey asla ölmez.)
11. Addicted
Efsane albümümüzün son şarkısına geldiğimizde ise, içeriği isminin hakkını veren bu şarkıda açıkça Amy’nin uyuşturucu problemlerinden bahsettiğini görebiliyoruz. En yakın arkadaşının sevgilisinin kendisine ait olan uyuşturucuları kullandığını ve bu durumdan hiç hoşnut olmadığını görüyoruz. Bu ciddi probleminden biraz alaycı bir şekilde, hafife alarak bahsediyor bu şarkıda dolayısıyla şarkıyı dinlerken kulağa eğlenceli gelebilir ama bu probleminin onun hayatının sonunu getirdiğini göz ardı etmemeliyiz.
“Don’t make no difference if I end up alone
(Yalnız kalsam da fark etmez)
I’d rather have myself and smoke my home grown”
(Kendimle kalıp kendi yetiştirdiğimi kulanmayı tercih ederim.)
Yıllardır dinlemekten bıkmadığım, her dinlediğimde aynı zevkle dinlediğim ama aynı zamanda da binbir farklı şey hissettiğim bu şarkıların analizini yaparken bir kez daha Amy’nin ne kadar büyük bir söz yazarı olduğunu ve yaşasaydı kim bilir daha neler yapabileceğini düşünüp durdum. Tüm şarkıları çok sevmeme rağmen favorim Tears Dry on Their Own sanırım, özellikle nakarat kısmının sözleri Amy’nin şarkıyı söyleme tarzıyla da birleşince beni her zaman duygulandırıyor. Ama dediğim gibi şarkılar arasında seçim yapmak benim için oldukça zor. Kalbimde her zaman apayrı bir yeri olan, 27’ler kulübünün eşsiz kadını, biricik Amy’si iyi ki bu dünyadan geçtin.
Kaynakça
- Amy. Asif Kapadia. Altitude Film Distribution, A24, 2015.
- ”Amy Winehouse- Addicted.” Songmeanings.com, 14 Şubat 2025, web.
- ”Amy Winehouse- Just Friends.” Songmeanings.com, 12 Şubat 2025, web.
- ”Amy Winehouse- Me and Mr. Jones.” Songmeanings.com, 12 Şubat 2025, web.
- ”Amy Winehouse- Me and Mr. Jones.” Tailem.com, 12 Şubat 2025, web.
- Ashley, Scott. ”Interpolation in Songwriting”. Song Writing. web, 13 Şubat 2025.
- ”He Can Only Hold Her by Amy Winehouse.” Songfacts.com, 14 Şubat 2025, web.
- ”Me and Mr. Jones by Amy Winehouse.” Songfacts.com, 10 Şubat 2025, web.
- Mori, V. Victor. ”[Bir şarkının hikayesi] Rehab/ Amy Winehouse”. Yeşil Gazete. 14.02.2023, web, 7 Şubat 2025.
- Şekerci, Azra Çiçek. ”Söylenti Müzik Rehberi: Amy Winehouse’u Anlamak.” Söylenti Dergi. 15 Kasım 2024, web, 5 Şubat 2025.
- Şimşek, Ecem Gül. ”Amy Winehouse: Biliyorsun İyi Değilim.” Söylenti Dergi. 1 Haziran 2021, web, 7 Şubat 2025.
- ”Tears Dry on Their Own by Amy Winehouse.” Songfacts.com, 13 Şubat 2025, web.
- ”Uncovering the Meaning of “Me & Mr. Jones” by Amy Winehouse.” Valerieamyband.com, 12 Şubat 2025, web.