Türkiye’nin akademik eğitim almış ilk profesyonel kadın fotoğrafçısı olarak anılan Yıldız Moran, 12 yıl süren kariyerinde yaşadığı dönemi bizlere ulaştıran birçok fotoğrafın sahibi olmuştur. Anadolu’da bir kadın fotoğrafçı olarak, başkalarının erişemeyeceği anlara ulaşmış ve o toprakların, Anadolu kadınının güncel yaşamını günümüze taşımıştır. Zamansız fotoğraflarının yanı sıra Özdemir Asaf‘la olan ilişkisi ve evliliğiyle de ilgi gören Yıldız Moran’ı sizler için anlattık.
Yıldız Moran Kimdir?
“Seçilen uğraşın sevilmesi önemlidir. Bu sevginin giderek tutku haline dönüşmesi ise bir şans. Yaşamında bunu aşan, bir başka tutkusu olan ise şanslıdan da ötedir…“
Yıldız (Vahid) Moran 24 Temmuz 1932’de İstanbul’da doğdu. Babası Ahmet Vahid Moran, hem önemli askeri görevlerde bulunmuş hem de 1924 yılında Türkiye’de ilk kez Latin harfleriyle basılmış İngilizce-Türkçe sözlüğün yazarlığını yapmıştı. Dayısı Mazhar Şevket İpşiroğlu ise sanat tarihçisiydi. Edebiyata ve sanata ilgisini aile büyüklerinden alan Yıldız Moran, 18 yaşında Robert College‘deki eğitimini son sınıfta bırakarak, dayısının önerisiyle İngiltere‘ye fotoğraf eğitimi almaya gitti.
Moran, İngiltere’de fotoğraf eğitimi aldıktan sonra, günümüzde de hala önemini koruyan Old Vic Tiyatrosu‘nun meşhur fotoğrafçısı John Vickers‘ın yanında iki ay çalıştı. Ardından İtalya’ya gitti ve fotoğrafçılık kulübüne üye oldu. Geçimini sağlayabilmek için sanatçı portreleri ve lobi fotoğrafları çekti.
Henüz 21 yaşındayken Cambridge’de ilk sergisini açtı ve bu sergideki 25 fotoğrafının hepsini sattı. 22 yaşındayken Londra’da beş sergi daha gerçekleştirdi. Bu süreçte Avrupa’yı gezdi. İspanya ve Portekiz’i kapsayan bir fotoğraf kitabı hazırladıktan sonra, 1954 yılında Türkiye’ye döndü ve burada da kişisel sergilerini açmaya devam etti.

Yaşadığı döneme ve seçtiği mesleğe bakıldığında Yıldız Moran’ın oldukça cesur bir tercih yaptığını düşünebiliriz. Zaten Türkiye’nin akademik eğitim almış ilk profesyonel kadın fotoğrafçısı olması bunun en önemli göstergesi. 12 yıl süren sanat hayatında portre, manzara ve soyut detay fotoğrafları çekmişti. Bunların yanında, Anadolu halkının yaşantısını anlatan fotoğraflarıyla tanınan Yıldız Moran, Doğu’nun geleneği ile Batı’nın estetiğini başarılı bir şekilde sanatına aktarmıştı. Anadolu’da dolaşırken garip karşılanmıştı fakat kadınların fotoğraflarını çekerken de kadın olmasının avantajını kullanmıştı. Fotoğraflarını izin alarak çekecek kadar dikkatli ve özenliydi. Çevresine gösterdiği saygı, onun bugün de değer görmesindeki en büyük etkenlerden diyebiliriz.

Başarılı fotoğrafçı Yıldız Moran, 15 Nisan 1995‘te hayata gözlerini yumdu fakat ardında, ondan sonra sergilenmeye devam edecek olan birçok fotoğraf bıraktı.

Moran ve Özdemir Asaf
Yıldız Moran, 1954 yılında İngiltere’den Türkiye’ye dönmüştü, para kazanması gerekiyordu. Bu yüzden yılbaşı kartları yapıp satmayı düşündü fakat anlaştığı matbaa, Moran’ın kartlarını kötü basmıştı. Bir arkadaşının önerisiyle Özdemir Asaf‘ın matbaasına gitti. Tanıştıkları günü Yıldız Moran şu sözlerle anlatmıştı: “4 Kasım 1954, saat 11.00. Kelimelerle dile getirmek zor. Duygulu, kibar, hiç görülmemiş ve bir daha göremeyeceğim bir insandı Özdemir Asaf. Pırıl pırıl bir zekâ, renkli, yepyeni, bambaşka bir dünyaydı o. Olağanüstü bir insandı kısacası…”
Moran, iş için yanına gittiği şairden çok etkilendi ve 1962 yılında Asaf’la birlikte bir yuva kurdular. Hayatında farklı bir döneme giren fotoğrafçı, zamanının büyük bir bölümünü kaplayan mesleğini bıraktı çünkü daha önemli şeylerin olduğunu düşünmüştü. Yıldız Moran kendisini tamamen üç erkek çocuğuna ve eşine adadı. Öyle ki yakın çevresi bile onu sadece “Özdemir Asaf’ın eşi” olarak tanıyordu.

Yıldız Moran’ın Fotoğrafları
“Fotoğraf makinesi o denli varlığınızın bir parçası olmalıdır ki; konu ile aranızda bir engel oluşturmasın. Şiirselliği olan her şey sanat fotoğrafının konusudur, fotoğraf aracılığıyla evrensel olan ve işlenen konunun kavramını içeren fotoğrafı çekmek tek amacımdı…“
Tıp, endüstri, hatıra vb. hangi tarza olduğu fark etmeksizin şiirselliği olan her fotoğrafın sanata dahil olduğunu düşünen Yıldız Moran, çekilen konuların bir mesajı olması gerektiğine inanıyordu. Bu mesaj, öznel değil evrensel olmalıydı. Örneğin bir kedi çekilecekse bu tüm kedilerin kediliğini içermeliydi. Moran, iyi bir fotoğraf için mesaj dışında, tekniğinin de çok iyi bilinmesi gerektiğini düşünüyordu. Fotoğraf tekniği kusursuzlaştırılırken, içeriğin gelişebilmesi için de geniş bir görüş açısı, hayat felsefesi oluşturulmalıydı. Çeşitli kültürleri bünyesinde barındıran zengin Türkiye’mizin fotoğrafçılar için bir cennet olduğuna inanıyordu. Yıldız Moran’a göre, göze estetik gelen güzel bir manzara ile güzel bir fotoğraf arasında fark vardı. Bu yüzden neresi, niçin çekiliyor bilinmeliydi.
İçeriği bu kadar önemseyen Moran’ın Anadolu’dan çektiği fotoğraflarına baktığımızda, anlam merkezine insanı oturttuğunu görürüz. Bazı fotoğraflarda Anadolu insanı uçsuz bucaksız uzamlarda leke gibi görünseler bile, asla bir figürün güzelleştirici işlevine indirgenmezler. Hümanist bir bakış açısıyla kurgulanmışlardır, çünkü Yıldız Moran için fotoğrafçılık ön planda değildir. Önemli olan karşısındakiyle insan olarak bağ kurmak ve yakınlaşmaktır.

Anlarla hikâye anlatabilen ve düz gerçeği sanatın ardına yerleştirebilen Yıldız Moran, zamansız fotoğrafların şairi olarak benzersiz bir konuma sahiptir. İnsan yaşamının sıradanlığını tek bir kareye sığdırırken onlara destansı bir değer katabilmiştir. Aynı zamanda evrensel özellikte olan bu fotoğraflar, hem geçmişten izler hem de günümüzde karşılaşabileceğimiz yaşamsallığı barındırıyor.
Pera Müzesi “Yıldız Moran: Zamansız Fotoğraflar” ve İstanbul Modern Sanat Müzesi “Yıldız Moran: Bir Dağ Masalı” sergileri ile sanatçının eserleri yakın zamanda tekrardan gün yüzüne çıkarılmışlardı. Değerli sanatçının eşsiz fotoğraflarını görmek isteyenler Yıldız Moran’ın sitesine girip detaylı bir şekilde bakabilirler.
Kaynak
“Biyografi”. yildizmoran. Web. 20.08.2022