Her toplumun mitolojisinde olduğu gibi Türk mitolojisindeki figürler ve anlatılar da toplumun inanışlarına ve kültürüne ayna tutmaktadır. Türk toplumu konargöçer yaşam biçiminden kaynaklı olarak doğa ile bir bütün halinde yaşamlarını sürdürmüştür. Doğal olarak bu yakın ilişki hem mitolojik anlatılarına hem de inanışlarına yansımıştır. Türk mitolojisinde Yel İyesi, “rüzgârın ruhu” anlamına gelmekte ve doğaya duyulan saygıyı göstermektedir.
Türk Mitolojisinde İyeler Nedir?

Türk mitolojisi ve mitolojiyle bağlantılı olarak Şamanizm, kaynağını doğadan aldığı için doğa unsurları ile çok yakın ilişkide olan bir mitoloji ve inançtır. Doğaya olan saygılarının en görünür biçimlerinden biri de, her doğa unsurunun bir ruhu olmasıdır. Bu ruhlar koruyucu olarak nitelendirilerek ”iyeler” şeklinde adlandırılır (Küçüktuncer).
Dolayısıyla iyeler (ruhlar), Türk mitolojisinde doğanın farklı unsurlarını temsil eden ve bu unsurları koruyan manevi varlıklar olarak görülür. Fakat bu varlıklar tanrı değildir, sadece koruyucu ruhlardır. Yel İyesi de rüzgârı yöneten, onun gücünü temsil eden varlıklardan oluşmaktadır. Diğer iyelere; dağ iyesi, su iyesi ve ateş iyesi örnek olarak gösterilebilir (Küçüktuncer).
Türk Mitolojisinde Yel İyesi
Türkler doğa olaylarını sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi bir boyutla da anlamlandırmıştır. Rüzgâr gibi güçlü bir doğa unsurunun bir ruh tarafından yönetildiğine inanmak, doğa ile uyum içinde yaşama fikrinin bir parçasıdır.
Yel Kelimesinin Etimolojisi

Türk toplumu, rüzgârı hayatlarının belirleyici bir konumuna yerleştirerek ona ”yel” demişlerdir. Yel, Türkçede rüzgâr anlamına gelir ve ”yel”e ruhlar atfedilir (Uğurcan, 75). Yel/yil sözcüğü, etimolojik olarak esinti anlamına gelmektedir. Ruh, can, gizem gibi anlamlarla aynı kökten gelmektedir. Türk toplumlarının çoğunda yel, rüzgâr anlamının yanı sıra ”kötü ruh” ve ”zarar verici” varlık anlamlarında kullanılmıştır. (Karakurt).
Yel İyesi

Kültürel yapıda ve mitolojik anlatılarda ortak kanı olarak rüzgâr, tanrının hakimiyetinde olarak görülür ve rüzgârları getiren ruhlar yel iyelerini oluşturur.
Türkler, rüzgârın Tanrıların kontrolünde olduğuna inanmakla birlikte onu kontrol eden ruhlara karşı korku beslemişlerdir. Bu korku, şiddetli rüzgârların yıkıcı özelliğinden kaynaklanmakla birlikte bu yıkıcılığın ödül ve cezalandırma şeklinde algılandığı görülür. Rüzgârın varlığının, kötü ruhların varlığıyla bir görüldüğü, hatta Anadolu’da ”yel girmesi” kavramının kötü ruhların kişiyi hasta etmesi anlamında kullandığı görülmektedir (Uğurcan, 75).
Aynı zamanda bazı anlatılarda, rüzgâr ile nefes arasında bağlantı kurularak, rüzgârın yaratıcı özelliği ön plana çıkmaktadır. Bu noktada, ‘‘rüzgâr bazen korkulan bazen yardım eden bazen saygı duyulan ruhsal bir enerjidir.” (Uğurcan, 76).
Rüzgârın şiddeti ve çeşidine göre farklı yel iyelerinden bahsedilmekte ve bu iyelere farklı isimlerle seslenilmektedir. Fırtına, esinti ya da sakin bir hava gibi tüm rüzgâr olayları onun etkisine atfedilir. Her rüzgâr türünün kendi koruyucu ruhu yani yel iyesi vardır. Türk kültüründeki bazı rüzgâr isimleri şunlardır;
- Akyel (Akçayel): Doğudan eser.
- Bozyel (Bozcayel): Doğudan eser.
- Gökyel (Gökçeyel): Batıdan eser.
- Kıryel (Kırcayel): Batıdan eser.
- Kızılyel: Güneyden eser.
- Alyel: Güneyden eser.
- Karayel: Kuzeyden eser.
- Kuzyel: Kuzeyden eser.
- Günyeli (Künyeli): Güneyden / Gündüz eser.
- Tünyeli (Dünyeli): Kuzeyden /Gece eser.
- Alakyel: Kuzeydoğudan eser.
- Azakyel: Kuzeydoğudan eser.
- Korumyel: Güneydoğudan eser.
- Çakmakyel: Güneydoğudan eser.
- Tersyel: Sıcak eser.
- Çölyeli: Samyeli. Çöllerden eser.
- Uluyel: Fırtına demektir.
- Ilıyel: Denizden eser.
- Isıyel: Denizden eser.
- Tanyeli: Sabah eser.
- Yağaryel: Yağmur rüzgârıdır.
- Kanyel: Kasırga demektir. (Karakurt)
Azeri kültüründe yel iyesinin ismi Haydar olarak geçmektedir. Azerilerin, harman savurduklarında rüzgârı çağırmak için yel iyesi olan Haydar’a seslendikleri söylenmektedir. Bu sırada rüzgâra ”Hayder baba, gel payını götür!” diye seslenilir. Kazaklar da harman savurduklarında esnada ”Mir Hayder” dedikleri rüzgârı çağırırlar. Koruyucu ruhları yüksek sesle çağırmak veya bağırmak çoğu zaman tehlikeli görülmektedir, öte yandan yel iyesine seslenmek için yüksek sesle bağırdıkları söylenilir, rüzgarın sesinden daha yüksek seslenilmeli ki yel iyesi duyabilsin diye düşündükleri aktarılmıştır (Karakurt).
Yel İyesi ve Şamanlar

Türk mitolojisinde Yel İyesi‘nden bahseden bilgiler daha çok şamanik kültürlerde ve eski Türk yazılı kaynaklarında geçmektedir. Şamanlar rüzgârın ruhunu anlamaya çalışarak, rüzgârı kontrol etme amacıyla Yel İyesi’ne seslenirlerdi. Yel iyelerine özel ritüeller yapan şamanların, bu ritüeller sırasında rüzgârın gücünü sembolize eden nesneler ya da sözler kullandıkları görülmektedir. Şamanın ritüel esnasında tefle, ayakta durarak kendi etrafında dönmesi, rüzgârı hareketleriyle sembolik olarak betimlemesine örnek verilebilir. Ayrıca şaman ”Rüzgâr gibi geldim, rüzgâr gibi gidiyorum” ifadesini kullanarak rüzgârın gücünü sözle destekler (Uğurcan, 76).
Hava ve Doğa İlişkisi

Eski Türk inanışlarında, rüzgârın ruhu hem doğanın dengesini sağlar hem de insanlar üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle Yel İyesi’ne saygı duyulmuş ve bazen ondan yardım istenmiştir.
Yel İyesi genellikle Tanrı Ülgen veya doğa tanrılarıyla birlikte anılmıştır. Yel İyesi’nin, gökyüzündeki rüzgârın yanı sıra yağmur, kar veya fırtına gibi diğer hava olaylarını da etkilediği düşünülmüştür. Doğa olaylarını etkilemesinin yanında yel iyesi, diğer doğa ruhlarıyla birlikte çalışarak evrenin dengesini de sağlamaktadır. Özellikle Su İyesi, Ateş İyesi gibi diğer elementlerin ruhlarıyla bir uyum içindedir.
Yel iyesi doğadaki gücü açısından oldukça önemlidir. Rüzgarın gücü ve şiddeti, insanlara hem iyilik hem de kötülük getirebilen bir yapıdadır. Dolayısıyla yel iyesi de rüzgârın yani iyenin çeşidine göre iyi veya kötü olarak görülebilmektedir. Örneğin, nazik bir rüzgâr Yel İyesi’nin şefkatini simgelerken, yıkıcı bir fırtına onun öfkesini göstermektedir.
Yel İyesi İle İlgili Anlatılar

Mitoloji anlatılarında rüzgâr, doğaüstü varlıkları betimleyen bir unsur olmakla birlikte kahramanın yolculuğunda önemli bir yapı taşı olarak yer alır. Bu gibi anlatılarda ”rüzgâr, kahramanın kaderini değiştiren bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır.” (Uğurcan, 76).
Altay destanı ”Maaday Kara”da, Şor destanlarından ”Altın Tayçı”da ve ”Şanssız Nekker” gibi anlatılarda rüzgâr, kahramanın gelişiminde olumlu bir etki yaratmış ve önemli bir güç olarak anlatılmıştır. Anadolu masallarından biri olan ”Akkız ile Karakız” hikâyesinde de benzer olarak rüzgârın, kahramanın karakter gelişiminde önemli bir yeri bulunmaktadır. Öte yandan bazı anlatılar da ise rüzgârın çift yönlü özelliği görülür. Bunlardan biri Hakas Türklerinden ”Işık Işıkoğlu Hakan” masalıdır. Bu hikâyede rüzgâr, diğer anlatılarda olduğu gibi karakterin gelişimi ve kaderinde önemli bir rol oynar fakat burada olumsuz anlamda bir etkisi vardır, iyilik yerine kötülük getirmiş olur.
Yel İyelerinin Tanrıları: Yel Ana ve Yel Ata

Yel Ana, Türk mitolojisinde Rüzgâr Tanrıçası olarak geçmekle birlikte Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde de görülmektedir. Macarlara göre, dünyanın sonundaki büyük bir dağda, mağarada yaşamaktadır ve güçlü fırtınalardan sorumludur. Özbeklerin Yel Ana’ya ”Çal Mama, Çal Mama!” diye seslenerek güçlü rüzgârları dindirmesini istedikleri söylenmektedir (Karakurt).
Yel Ata, Türk mitolojisinde Rüzgâr Tanrısıdır. Dünyadaki tüm fırtınaların, rüzgârların, hortum ve tayfunların yöneticisi olarak görülür. Harman savururken yel iyesine seslendikleri gibi, Yel Ata’ya da ”Yel Ata, gel atına saman götür.” diyerek seslendikleri bilinmektedir. Yel Ata, gelip harmanı savurur ve bir parçasını atı için alır, daha sonra atının da rüzgâra dönüştüğü anlatılmaktadır. Yel Ata’ya bağlı iyeler Holloruh İyesi (Hortum Ruhu), Kasırga İyesi (Tayfun Ruhu) ve Boran İyesi (Fırtına Ruhu)’dir (Karakurt).
Kaynakça:
- Karakurt, Deniz. ”Türk Söylence Sözlüğü”. E-kitap 2012. ISBN
978-605-5618-03-2 - Küçüktuncer, Melike. ”Türk Mitolojisi ve Şamanizm’de Tabiat Olayları”. Akra Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi. 2020. 21(8): 95-108
- Uğurcan, Fatma Zehra. ”Güney Sibirya Türklerinin Halk Anlatılarında Dönüştürücü Bir Güç Olarak Rüzgar”. Folklor/Edebiyat Dergisi. 2021. 27(1): 69-80
Öne çıkan görsel: pointepestcontrol.com