Hepimizin severek okuduğu ve bildiği çok tanıdık isimlerin nasıl ve hangi ortamlarda, şartlarda yazdıklarını biliyor muydunuz? Gelin hep birlikte Türk ve dünyaca ünlü yazarların yazma ortamlarını, günlük rutinlerini ve kendilerine özgü yaptıkları aktiviteleri gözden geçirelim!
Yazar Olarak Yaşamak

Öncelikle yazarların yaşama biçimlerinden bahsetmek gerekirse, bir yazarın yapması gereken başlıca kurallar ve rutinler vardır. İlk olarak yazarlığın yapıtaşlarından biri olan “okumak” kavramını yazarın düzenli olarak sürekli yapması gerekmektedir. Ne kadar fazla okunursa o kadar başarılı bir yazar olmak mümkündür. Bir yazarın ve edebiyatçının kütüphanesi böyle gelişir ve birikir denilebilir. Yazarın hem ruhsal olarak hem de mesleğinde gelişmek amacıyla sürekli okuması gerekmektedir. Bu onun hayal gücüne büyük bir katkıdır. Buna “yazar olarak yaşama biçimi” denmektedir. İyi bir yazarın devamlı olarak okuması ve yazması gerekir. Ünlü yazarların sürekli yazarak başarı elde ettikleri görülür. Bu kanıtlanmış ve her yazarın yapması gereken bir şeydir. Yani yazar olmanın ve böyle yaşamanın ilk aşaması düzenli bir okuma ve yazma döngüsüdür.
Jane Austen

Dünyaca ünlü kadın yazar Jane Austen, yazmadan önce her sabah ilk olarak kahvaltısını yapar ve piyanosunu çalar, ardından öyle yazmaya başlarmış. Yazmak için odasına kapanır ve bazen annesi, kardeşi o yazarken yanında bulunur örgü örermiş. Buradan anlaşılır ki yazar, kendini dış dünyaya tamamen kapatmakta, yazarken kimsenin dikkatini dağıtmasına izin vermemekte ve her şekilde yazabilmektedir denilebilir. Bu yazma süreci sabah erken saatlerden akşam üstü 15:00’e kadar devam eder. Ve akşam yemeğinden sonra Jane, ailesine yazdıklarından, romanlarından bazı bölümler okurmuş. Yazdıklarını çevresiyle paylaşmayı ve yorumlarını almayı severmiş.
Victor Hugo

Romantizm akımının en güçlü temsilcisi Victor Hugo, sabahları genelde pencerenin önünde yazarmış. Penceresinin önündeki masasına oturup yazmaya başlayan yazar, tahmin edildiği gibi gökyüzüne bakmayı, dışarıyı görerek yazmayı sevmektedir. Hugo, güne erken başlamayı severmiş. Yakınlardaki bir top atışıyla uyanır ve hemen metresinin getirdiği bir demlik kahveyi içer, onun yazdığı mektubu okur. Ve sonra da kuşluk vaktinden öğlen saat 11:00’e kadar yazarmış.
Attila İlhan

Ünlü şair Attila İlhan, yazarken sanki onu önemsememiş gibi yapar, her an her yerde yazacak şekilde hareket edermiş. Bazen bir vapurda, bazen yolda yürürken bile yazarmış. Masaya oturup uzun uzun yazanları sevmez, ve hatta kasıntı bulurmuş. Bu şekilde yazanların kendilerini fazla kaptırdıklarını, bu yüzden ortaya iyi bir şey çıkaramadıklarını dahi düşünürmüş. Bu nedenle Attila İlhan, serbest yazıma her açıdan özen gösterirdi, hem biçim hem anlam hem de ortam olarak hep kendini daha rahat bırakmayı tercih etmiştir denilebilir.
Aziz Nesin

Aziz Nesin’in yazacağı şeye göre yazma ortamı değişkenlik gösterirmiş. Çok ciddi bir yazı yazacaksa odasına kapanır, pencereleri sımsıkı kapatırmış. Ve çok garip olacak ki yazar, masasına bir iskelet kafası koyarmış. Bu sayede evde ölüm sessizliği yaratır ve bunu iskelet kafasıyla sembolize edermiş. Bu sırada bir yandan da müzik dinler, Beethoven gibi klasik sanatçıları çok severmiş. Dikkatinin bozulmaması için odanın ısısını on altı dereceye sabitlermiş. Bu nedenle yazar yaz aylarında çok ciddi yazılar yazamaz, genelde daha çok mizahi tarzda şeyler yazarmış. Milli eserleri yazarken ise yazar, masasında milli ve Türk hissetmek için bir bardak buzlu rakı ve sakız leblebisi bulundurur, bu şekilde yazarken biraz sarhoş olmaktan hoşlanırmış. Aynı zamanda yazısının evrensel boyutlara ulaşması için, viskiyi votkaya karıştırıp içermiş. Buradan anlaşıldığı üzere yazar, içkileri bir metafor olarak kabul etmiş, kültüre göre uyarlamış ve kendine böyle bir ortam yaratmıştır.
Adalet Ağaoğlu

Ünlü Türk yazar Adalet Ağaoğlu, aklına gelen, bir anda hayal gücüne üşüşen her şeyi o an direkt deftere kağıda geçirmek ister, bunun için çabalarmış. Uykusunda bile aklına gelen bir cümleyi kalkıp yazar, sıcağı sıcağına aktarmayı severmiş. Ayrıca gezmeyi seven biri olduğu için Ağaoğlu, yanında hep bir kalem, defter ve sigara taşımayı ihmal etmezmiş. Bunların boyutu da küçük ya da çok büyük olduğundan genelde evde veya otelde, bir yerlerde unuturmuş. Yazar en gereken zamanlarda kendine yazacak defter bulamazmış. Özetle Adalet Ağaoğlu da yazma ortamında anlık şeyleri yazan, ve biraz da başına buyruk, yer yer unutkan, umursamaz bir yazarmış denilebilir.
Sonuç olarak sevilen bazı kıymetli yazarların yazarken neler yaptıklarına şahit olduk, bazısına çok şaşırdık, bazılarına ise hayran kaldık. Her yazarın yazma ortamının kendine has ve farklı olduğunu gördük. Ayrıca da yazar olmakla ve yazma hayatının atmosferiyle ilgili bazı önemli noktalara değindik.
Kaynakça:
- Kurt, İhsan. “Yazarlar ve Yaşama Biçimleri”. Edebiyathaber.com. 8 Haziran 2022. Web. 20 0cak 2025.
2. “Ünlü Yazarların Yazma Rutinleri”. Hürriyet.com/Kelebekhaberleri. 8 Mayıs 2018. Web. 20 Ocak 2025.
3. “Ünlü Türk Yazarlar Nasıl Yazıyor?”. Kültürpostası.com. Web. 20 Ocak 2025.
4. Öne Çıkan Görsel Linki. Web.