Asıl adı Yaşar Zeliha olan Yaşar Nezihe Bükülmez, 1882 yılında beş çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. On dört yaşında aruzla şiir yazmayı kendi kendine öğrendiğini ve dört dosya dolusu şiirlerinin olduğunu söyleyen Yaşar Zeliha’nın dönemin birçok ünlü gazete ve dergisinde şiirleri yayımlandı. Şiirlerinde toplumsal sorunları konu alan ilk kadın şair olarak tarihe geçen Yaşar Zeliha, şiirlerinde daha çok yas, hüzün gibi konulara yer verdi. Aynı zamanda 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı için ilk Türkçe şiiri yazan kadın şairdir. 71 yaşına kadar şiir yazmaya devam eden şair 1971 yılında vefat etti. Biz de bugün “Hakkını haksızlıklara anlat.” diyerek ataerkil düzene direnen Yaşar Zeliha’nın zorluklarla dolu hayat mücadelesini inceleyeceğiz.
Kişisel Hayatı

“Bakıp da soyadıma, sanma bükülmüyorum
felek, cefalarıyla, gençken büktü belimi”
1882 yılında beş çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gelen şairin annesi erken yaşta vefat edince bakımıyla babası ve teyzesi ilgilenmiştir. Kimsenin kendisini okula yazdırmamasının üzerine evinin yakınlarındaki derenin kenarlarından ısırgan otu, papatya ve ebegümeci tohumları toplayarak ve bu tohumları aktarlara satarak kazandığının bir kısmını Mahalle Mektebinin hocasına, bir kısmını da kalfaya vererek ancak bir sene eğitim alabilmiştir. Daha sonrasında okula gittiğini öğrenen babası, Yaşar Zeliha’ya şiddet uygulayarak onu sokağa atmış; şair bir komşusuna sığınmak zorunda kalmıştır. Geçimini komşu kızlarından öğrendiği nakış ve dikiş işleriyle sürdürmüştür. Ayrıca savaş zamanı cephede oğlu, eşi, tanıdığı olan kişilerin mektuplarını yazarak da geçimini sağlamıştır.
Yaşar Zeliha, Yusuf Niyazi Erdem ile iki yıl nişanlı kalmış fakat evlenmelerine babası izin vermemiştir. Yaşar Zeliha, babası tarafından kendisinden yirmi yedi yaş büyük olan Atıf Zahir Efendi ile evlendirilmiştir. Atıf Zahir Efendi, şairin ismini beğenmeyerek ismini Yaşar Nezihe olarak değiştirmiştir. Kısa bir süre sonra Atıf Zahir Efendi ile çocuklarının olmaması sebebiyle ayrılmışlar halbuki Atıf Zahir’in eski eşinden de çocuğu olmamıştır. Sonrasında Yaşar Nezihe, Mühendis Fevzi Bey ile evlenmiştir. Bu evlilikten Vedat, Suat ve Sedat isimli üç çocuğu olur fakat Fevzi Bey, çocuklarını ve karısını bırakarak âşık olduğu kadının yanına gitmiştir. Fevzi Bey’in bu sorumsuzca ve bencil tavrı iki çocuğunun da açlıktan ölmesine sebep olmuştur, bu yüzden şair onu asla affetmemiştir. Aradan on üç yıl geçtikten sonra, şair ilk nişanlısı Yusuf Niyazi Erdem ile evlenmiş fakat yalnızca elli gün evli kalabilmiştir. Yusuf Niyazi Erdem’in tüm ısrarlarına ve inadına rağmen şair ondan boşanmayı başarmıştır. Üç evlilik, şaire bir evlat kazandırmışken bolca mutsuzluk, iki evlat kaybı, ihanet ve acıya mal olmuştur. Tüm bunlardan sonra şair iki kez intihar etmeyi denemiş fakat hayatta kalan tek oğluna tutunarak hayat mücadelesine devam etmiştir. Yaşadığı tüm acılara ve zorluklara inat, 1934 yılında Soyadı Kanunu ile “Bükülmez” soyadını almıştır.
Edebî Hayatı

“Eskiden kadın deyince eve ve mutfağa esir bir mahlûk akla gelirken, bugün kadınların milli gelişimin en önemli göstergesi olduğu anlaşılmıştır. Niçin biz kendimiz için çalışırken Anadolu kadını için de çalışmıyoruz? (…) Onlar erkeğin esiri, tarlanın esiri, her işin esiridirler…”
On dört yaşındayken Hanımlara Mahsus Malûmat adlı kadın gazetesinde Ahmet Haşim’in “Leyla Feride” ismiyle yazmış olduğu şiiri okuduğunu, çok beğendiğini ve böylece şiir yazmaya başladığını belirten Yaşar Nezihe, aruzla şiir yazmayı kendi kendine öğrendiğini söylemiştir. 1901 yılında Terakki gazetesinde yazmaya başlayan Yaşar Nezihe, ilk şiirlerini “Mazlume” veya “Mahmure” takma adlarıyla yayımlamıştır. Hanımlara Mahsus Gazete, Kadın Yolu, Kadınlar Dünyası, Menekşe gibi dergilerde şiirleri yayımlanmıştır. Kadınlar Dünyası’nın 124. sayısının kapağı şair Yaşar Nezihe için ayrılmıştır. Yaşar Nezihe, yalnızca işçi hareketine değil aynı zamanda kadın hareketine de katkıları olan ve kadının sırtına toplum tarafından bırakılan yüklerin de farkında olan bir şairdir. Tarlanın, evin, erkeğin esiri olan kadının kendi için, kendi hayatı için bir amacının olması gerektiğini söylemiştir.
“Tek bir amacımız var ilerlemek, hayatlarımızın birer amacının olması. Çünkü amacı olmayan bir hayat acı dolu bir hayattır ve amaçsızlık bizi felaketten felakete sürükler. Sürekli bir ıstırap içindeyiz, bunu ortadan kaldırmak gerekmez mi?”
İlk kitabı olan Bir Deste Menekşe 1913 yılında yayımlanmıştır. Bu kitabında daha çok şairin ilk döneminde yazmış olduğu şiirleri bulunmaktadır. Hem bu sebeple hem de Osmanlı’nın da içerisinde olduğu Balkan Savaşı sebebiyle şairin bu kitabına beklenen ilgi gösterilememiştir.
Yaşar Nezihe, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı için ilk Türkçe şiiri yazan kadın şairdir. 1923 yılında yazmış olduğu bu şiir, Aydınlık dergisinin mayıs ayı kapağında yayımlanmıştır. Bu şiir, Yaşar Nezihe’nin farkındalığının ve sınıf bilincinin ne kadar gelişmiş olduğunu bize gösterir. Şair içinde bulunduğu sınıfın gücünü farkındadır, işçilerin birleşerek bu bozuk düzene karşı mücadele etmesi gerektiğinin altını çizer. İkinci kitabı ve aynı zamanda son şiir kitabı olan Feryatlarım ise bazı kaynaklara göre 1924, bazı kaynaklara göre ise 1925 yılında yayımlanmıştır.
“Ey işçi
Bugün hür yaşamak hakkı seninken
Patronlar o hakkı, senin almışlar elinden.
Sa’yınla edersin de “tufeyli”leri zengin
Kalbinde niçin yok ona karşı, yine bir kin?
(…)
Dün sen çalışırken bu cihan böyle değildi.
Bak fabrikalar uykuya dalmış gibi şimdi.
Herkes yaya kaldı, ne tren var, ne tramvay
Sen bunları hep kendin için şan-ü şeref say…
-1 Mayıs-
Yusuf Niyazi, 1917 yılında çıkarmaya başladığı Nazikter gazetesinin baş şairi olarak Yaşar Nezihe’yi tercih eder. Aynı zamanda Yusuf Niyazi’nin el yazısıyla çıkardığı Çiçek dergisinde de şairin birçok şiiri bulunmaktadır. Yaşar Nezihe Bükülmez’in “Felaket dîdeler hem meysiz hem meyhanesiz olmaz”, “Mecnun isen sana Leyla mı bulunmaz”, “Gül ruhlarını gonca-i zibaya değişmem”, “Bir perinin aşkına düştüm çok efgan eyledim” gibi şiirlerinin de aralarında olduğu 250 şiiri bestelenmiştir.
“Zavallı milletin aç karnı dört buçuk senedir
İâşe meselesi hallolunmuyor bu nedir?
Satıldı evlerin eşyası hep bir ekmek için
Ne yaptı millet acep bu azâbı çekmek için”
-Ekmek Kömür İhtiyacı-
Siyasi Hayatı

“Onlardır eden zevkini, eğlenceni temin
Onlar çalışır etmek için hep seni zengin
Kurşundan hurûfât o hayatı kemirirken
Her gün bir parça solarken ve erirken”
-Gazete Sahiplerine-
1923 yılında Mürettipler Cemiyeti ile gazete sahipleri arasında bir anlaşmazlık çıkar ve greve gidilir. Grevin sebebi ise çalışma saatlerindeki anlaşmazlıktır. Bu greve destek olmak amacıyla Aydınlık şairlerinden olan Yaşar Nezihe, “Gazete Sahiplerine” isimli bir şiir yazar. Osmanlı’nın ilk sosyalist gazetesi olan Aydınlık’ta şiirlerinin yayımlanması, Amele Cemiyeti’ne üye olması ve işçi grevlerine destek olması sebebiyle 3 Haziran 1925 günü komünistlik suçlamasıyla göz altına alınır.
Yaşar Nezihe, yaşamının ilerleyen yıllarında bütün arşivini Taha Toros’a teslim etmiştir. Taha Toros, Yaşar Nezihe’yle ilk karşılaştıkları anı anlatırken Yaşar Nezihe’nin 55 yaşlarında olduğundan bahsetmiştir. Toros’un bu ifadesine göre Yaşar Nezihe, şiir defterini 1930’lu yıllarda ünlü araştırmacıya emanet etmiş olmalıdır. Ayrıca Yedigün dergisi için Taha Toros’a vermiş olduğu röportaj da 1934 yılına aittir. Toros’un arşivinde, bazı kişiler tarafından öldüğü bile söylenmiş olan şairin üç adet şiir defteri bulunmaktadır. Bu defterlerden ilkini şairin ilk eseri olan Bir Deste Menekşe’nin elle yazılmış orijinal hali oluşturmaktadır. İkinci ve üçüncü defterde ise şairin dergilerde yayımlanmış şiirleri ile basılmamış şiirleri bulunmaktadır.
Yaşar Nezihe, Türk edebiyatındaki kadın şairler arasındaki güçlü figürlerden biriydi, bizlere hem şiirlerini hem de direnişini miras bıraktı. Şairin ilk direnişi, eğitim hakkı için ve babasına karşı verilmiş bir mücadeleydi. Mücadeleler birbirini getirdi, şair yeri geldiğinde boşanmak için kocasına yeri geldiğinde de gazete sahiplerine karşı direndi. Hatta ve hatta, daha hayattayken kendisini ölü sayanlara bile “Bu günlerde hele yok ölmeye hiç niyetim.” mısralarını kaleme aldı, kalemi direnişinin sözcüsü oldu. Yaşar Nezihe’nin karşısındaki aktörler değişse de o “Hakkını haksızlıklara anlat.” diyerek mücadele etmekten vazgeçmedi. Belki de “Bükülmez” soyadının hakkı ancak bu kadar verilebilirdi.
Kaynakça:
Öne çıkarılmış görsel: aydınlık.com.tr
Tatar Kırılmış, İlknur. “İlk Sosyalist Kadın Şair Yaşar Nezihe Bükülmez mi?”. Turkish Studies, International Periodical for the Languages, Literature and
History of Turkish 4. 8 (2009): 1856-1865.
“Yaşar Nezihe (Bükülmez).” İstanbul Kadın Müzesi. Web. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2025.
Topuz, Ali Duran. “İlk Türkçe 1 Mayıs Şiiri ve Proleter Şaire Yaşar Nezihe.” Gazete Duvar. Web. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2025.



Öncelikle, böylesi önemli ve güçlü bir kadın şairin hikâyesini bu denli etkileyici bir dille kaleme aldığınız için sizi tebrik ederim. Yaşar Nezihe Bükülmez’in zorluklarla dolu hayatında yılmaz direncini ve dimdik ayakta duruşunu, “Hakkını haksızlıklara anlat.” sözüyle taçlandırarak çok güzel yansıttınız. Makaleniz aynı zamanda o dönemdeki tüm kadınların eğitim hakkı engelleri, toplumsal baskılar ve aile içi şiddet gibi nasıl zorlu mücadeleler verdiğini de gözler önüne seriyor. Siz de onun hakkını böyle haksızlıklarla dolu bir zamanda anlattığınız için teşekkürler. Kaleminize sağlık!