Hepimiz doğduğumuz andan itibaren farklı kimlikler ediniriz. Bu kimliklerin şekillenmesinde en büyük pay ise içine doğduğumuz kültüre aittir. Kültürün içinde öne çıkan en güçlü etkenlerden biri de toplumsal cinsiyet rolleridir. Kadın ya da erkek olarak dünyaya gelen bireyler, henüz küçük yaşlardan itibaren bu rollerle büyür ve toplumun bir parçası hâline gelirler. Bu rollerin kadınların hayatına nasıl yansıdığını, onların hangi engellerle mücadele ettiğini görmek için sinema güçlü bir araçtır. Woman belgeseli, tam da bu noktada bize dünyanın dört bir yanından kadınların sesini duyurma imkânı sunuyor. İşte bu yazıda, farklı ülkelerden 2000 kadının yaşam öykülerini ve verdikleri mücadeleleri anlatan Woman belgeselini mercek altına alıyoruz.
Dikkat! Yazının devamı kısımları spoiler içermektedir.
Woman: Yaşanmışlıklar Barındıran Belgesel

Woman, 50 ülkeden 2000 kadının sesini duyuran, 2019’da çekilen küresel bir projedir. Film, insanlığın yarısını oluşturan kadınların samimi ve güçlü bir portresini sunar. Kadınların tüm dünyada karşılaştıkları adaletsizlikleri görünür kılarken, aynı zamanda onların içsel güçlerine ve zorluklara rağmen dünyayı değiştirme kapasitelerine dikkat çeker. Kadınların sesinin giderek daha fazla yankı bulduğu bu çağda, belgeselin amacı yalnızca sorunları göstermek değil; kadınların hikâyelerine kulak vermek ve onların sesi olmaktır.
Film, devlet başkanlarından güzellik kraliçelerine, otobüs şoförlerinden kırsaldaki çiftçilere kadar çok farklı yaşam öykülerini bir araya getiriyor. Böylece günümüz dünyasında ”kadın olmanın” ne demek olduğuna dair geniş ve çarpıcı bir tablo çiziyor. Belgesel, Ukraynalı yönetmen-gazeteci Anastasia Mikova ile Fransız fotoğrafçı Yann Arthus-Bertrand’ın ortak çalışmasıyla hayata geçirilmiştir.
Belgesel Ne Anlatıyor?

Belgeselde kadınların farklı konulardaki deneyimleri anlatılmaktadır. Kadınlar, iş, eğitim, özgürleşme veya annelik üzerine konuşmalarının yanı sıra, bedenleriyle olan ilişkileri ve ilk menstrüasyon dönemleri gibi konulara da değinmişlerdir. Belgeselin yönetmeni röportaj süreciyle ilgili şunları söylemiştir: “Bizimle komik, şaşırtıcı ve dokunaklı anılarını paylaştılar; ama aynı zamanda korkunç anılarını da. Birçoğu için röportajlar, adeta bir terapi seansı gibi içe dönük bir süreçti. Bir gün konuşabileceklerini hiç düşünmedikleri konularda en derin acılarıyla yüzleşmeleri gerekiyordu. Ve yine de bunu başardılar.”
Temalarla Kadın

Belgeselde farklı konular üzerine konuşan kadınlar, kendi deneyimleri üzerinden yaşadıklarını aktarmaktadır. Örneğin; kadın olmanın anlamı, kadınsı olan ya da olmayanları nasıl tanımladıkları, aşk hikâyeleri, özel hayatları, annelik ve anneliğin bir kadının bedenini nasıl değiştirdiği, doğum anları, içinde yetiştikleri kültürde kürtajın yeri, cinsellik ve bu konuların tabu olarak görülmesine dair düşünceler de ele alınmaktadır.
Filmi izlerken, toplumdaki tabuların hangi ülkede olursa olsun ne kadar baskın olduğu açıkça hissedilmektedir. Örneğin, Fransız bir kadının hijyenik ped için annesiyle arasında “bisküvi” adını bir kod olarak kullanması bunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Bu durum, tabuların kadınların gündelik yaşamını nasıl etkilediğini gözler önüne serer. Ayrıca filmde, kadınların yetiştikleri kültürlerdeki aile dinamiklerinin farklılığı da dikkat çekmektedir. Örneğin, Fransız bir kadının özel hayatını rahatlıkla ifade edebilmesine karşın, Hintli bir kadının utandığı için bunu dile getirememesi, farklı kültürlerde kadınların farklı mücadeleler yaşadığının kanıtıdır.

Bunların yanında, kadınlar yetiştikleri toplumlarda karşılaştıkları erkek ve kız çocuk ayrımını ve maruz kaldıkları hem psikolojik hem de fiziksel şiddeti anlatarak çoğu zaman dile getirilemeyen anıları özgürce ifade etmişlerdir. Ayrıca her kadının anneliği farklı bir şekilde deneyimlediği ve ilk doğum anlarını aktarırken bunun onlar için ne kadar özel bir anlam taşıdığı açıkça hissedilmektedir.
Bu belgeseli izlerken, belki de hepimizin bir kadın olarak deneyimlediği anları başka kadınların ağzından duymuş olacağız. Bir kadın için, hangi ülkede olursa olsun dışarı çıkarken giyimine dikkat etmek, otobüste kadın ve erkek yolcu sayısını gözlemlemek ya da gece geç saatte kadın yolcusu fazla olan bir minibüse binince rahatlaması gibi deneyimler çok tanıdık. Bu belgesel, dünyanın neresinde olursak olalım kadın olmanın getirdiği ortak zorlukları görünür kılarak bize yalnız olmadığımızı hissettiriyor. Gelecekte tüm kadınların özgürce yaşayabileceği bir dünya dileğiyle…
Belgeselin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz:
Kaynakça
- WOMAN: Dossier de Presse (English).” Unifrance Medias. Web. Erişim tarihi 29 Eylül 2025
- Goodfellow, Melanie. “Yann Arthus-Bertnad, Anastasia Mikova on Venice Doc ‘Woman’: ‘Weinstein, MeToo… We Weren’t Surprised When This All Happened.'” ScreenDaily, 6 Eylül 2019, Web. Erişim tarihi 30 Eylül 2025
- Hamilton, Rachel Segal. “In Conversation with Woman Co-director Anastasia Mikova.” Canon Central and North Africa, 2025, Web. Erişim tarihi 1 Ekim 2025