Winston Churchill, İngiliz tarihinin ve II. Dünya Savaşı’nın önemli isimleri arasındadır. Siyaset hayatı boyunca hem kendi halkının hem de başka halkların kaderine etki etmiştir. Siyasi kimliğinin gölgesinde kalmış olsa da edebiyat ve resimle de ilgilenmiştir. İngilizler; hayatının büyük bir kısmını savaş meydanlarında, saray odalarında ve meclis localarında harcayan Churchill’in, savaşın olduğu kadar barışın da mimarları arasında anılmayı hak ettiğini düşünmektedirler.
Winston Churchill Kimdir?
30 Kasım 1874 tarihinde Woodstock, Oxfordshire, İngiltere’de 7. Marlborough Dükü Randolph Churchill ve Lady Jennie Jerome’un oğlu olarak dünyaya gelen Winston Leonard Spencer – Churchill, dünya tarihinde önemli yeri olan II. Dünya Savaşı dönemindeki İngiltere başbakanıdır. 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. “Sir” unvanı sahibidir. 9 Nisan 1963’te kendisinin katılamadığı bir tören ile onursal ABD vatandaşı olmuştur. Ayrıca anekdotlarıyla da ünlüdür.
Churchill, okula başlamadan önce kısa süreliğine İsviçre’ye gidip çeşitli dilleri öğrenmiştir. O dönemde yaşıtları gibi kendisi de çocukluğunun büyük bir bölümünü yatılı okullarda geçirmiştir; asi bir yapıda olduğu için ilkokul yıllarında başarısız olmuştur. Churchill, gittiği çeşitli okullardan sonra 1888 yılında Harrow Askeri Okulu’na girmiş, buradan 1895 yılında hafif süvari subayı olarak mezun olmuştur. Askeri eğitiminin ardından gazeteciliğe başlamıştır.

Kariyer Hayatı
Churchill, üç başvurunun sonunda Kraliyet Ordusu’na kabul edilip atandı. 1895’te, orduya kraliçenin dördüncü süvari alayına teğmen olarak girdi. Aynı yıl Küba Bağımsızlık Savaşı sırasında iki ay Küba’da kalmış Londra’da çıkan Daily Graphic Gazetesi için muhabirlik yapmıştır. 1896 yılında bağlı bulunduğu askeri birlik ile Hindistan’a gitmiştir. Burada Kuzey – Batı Cephesi’nde hem gazeteci, hem de asker olarak görev yapmıştır.
Hindistan’daki tek düze askerlik yaşamından sıkılan Winston Churchill, 1899 yılında politikaya atılmak ve yazarlık yapmak için ordudaki görevinden ayrılmıştır. İngiltere’ye döner dönmez Muhafazakar Parti’den Oldham’daki ara seçimlere katılmış ancak seçilememiştir.
Seçimi kaybetmesinin ardından 1899 yılında London Morning Post Gazetesi adına Güney Afrika’ya gitmiştir. Burada Britanya ile Boerler arasındaki Boer Savaşı‘na katılıp muhabirlik yapmıştır. Savaş sırasında Boerler’in pusuya düşürdüğü bir trenin kurtarılmasında rol oynamış ve bu sayede ün kazanmıştır. Savaşta tutuklanmış, bir ay hapiste yatmış sonrasında kaçarak özgürlüğüne kavuşmuştur. İngiltere’ye bir kahraman olarak geri dönmüştür. 1900 yılında Oldham’daki seçimlere tekrar girerek kazanmıştır ve parlamentoya girmeyi başarmıştır. Kısa sürede Avam Kamarası’nın dikkatini çeken üyelerinden olmuştur.

Ekim 1911’de Deniz Kuvvetleri Bakanlığı’na geçmiş, donanmayı her an savaşa hazır duruma getirmeyi hedeflemiş ve emekli amiral Sir John Fisher’ın yardımıyla bir deniz savaş filosu kurmayı planlamıştır. I. Dünya Savaşı‘na hazırlıklı olduğu için 2 Ağustos 1914’te donanmaya seferberlik emrini vermiştir. Amiral Fisher’ın muhalefetine rağmen 1915’de Churchill Batı Cephesi’ndeki tıkanıklığa bir çözüm olarak Çanakkale Seferi’ni savunmuştur. Donanma ile Çanakkale Boğazı‘nın çok rahat geçilip, İstanbul’a ulaşılabileceğini savunan Churchill, Türklerin başarılı bir savunma yapması üstüne, müttefik ordusunun tarihi yenilgisine neden olmuştur.
1917’de Çanakkale yenilgisinin tek sorumlusu olmadığı belirtilmiş ve savaşın sonuna kadar tamamen arka planda bir takım bürokratik görevlerde bulunmuştur. 1919’da savaş bakanı olmuştur. Bu bakanlıkla birlikte askeri harcamaları kısmış ve İngiltere’nin gelecek on sene boyunca hiçbir savaşa katılmamasını öngören On Yıl Kuralını geliştirmiştir. 1924–1929 yılları arasında maliye bakanlığı yapmıştır.
1939’da tekrar Deniz Kuvvetleri Bakanlığı’na ve 1940 yılında da Neville Chamberlain’in yerine başbakanlığa getirilmiştir. II. Dünya Savaşı‘ndaki savaş politikası ve ABD başkanı Franklin Roosevelt ile kurduğu iyi ilişkiler sayesinde İngiliz tarihinin en önemli devlet adamları arasında yer almıştır. Aynı dönemde müttefik devletlerin Balkanlara kaydırmaya çalıştığı strateji konusunda Ruslar’la beraber çalışmıştır. Savaşın ardından Avrupa ülkelerinin birleşmesini sağlayan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Avrupa Konseyi gibi kurumların oluşması için büyük çaba sarf etmiştir. 1951 yılındaki seçimlerde tekrar iktidara gelmiştir. 1955 yılında görevlerini Anthony Eden’e bırakarak siyasetten çekilmiştir.
Winston Churchill, 24 Ocak 1955’te geçirdiği inme nedeniyle 91 yaşında ölmüştür ve Blenheim Palace‘a gömülmüştür.

II. Dünya Savaşındaki Rolü
Çanakkale yenilgisinin ardından Winston Churchill ağır siyasi eleştirilere maruz kalmış, Muhafazakar Parti’nin ısrarıyla görevli olduğu Deniz Kuvvetleri Bakanlığı’ndan alınmıştır. Kasım 1915’te hükümetten istifa ederek askerliğe geri dönmüştür. Görev aldığı taburun 1916 yılında dağılmasının ardından bağımsız milletvekili olarak yine parlamentoya girmiştir.
Winston Churchill, Türk ordusunun Çanakkale Boğazı’ndaki İngilizlere karşı harekete geçmesi üzerine direnmeleri gerektiğini savunmuştur, ancak bu görüşü kabul edilmemiştir. Bunu izleyen siyasal çöküş koalisyon hükümetinin yıkılmasıyla sonuçlanmıştır. Winston Churchill, bu olaydan sonra izleyen seçimlerde ağır bir yenilgi alarak büyük kayba uğramıştır.
1924’te tekrar Muhafazakar Parti’ye girmiş, maliye bakanı olmuştur. Maliyeci yönü olmayan Churchill 1926’da genel greve sebep olmuş ve görüşmelere dayanan bir çözümü kesinlikle reddetmiştir. 1929’da hükümet düşmüş Baldwin’in İşçi Partisi azınlık hükümetini kabul etme kararını reddetmiştir. Bu olay üstüne de gölge kabineden istifa etmiştir.
Winston Churchill‘in Almanya’nın saldırgan planları ile ilgili elde ettiği bilgileri doğru çıkmıştır, ancak uyarıları göz ardı edilmiştir. Alman baskısının Çekoslovakya üzerinde yoğunlaşması nedeniyle hükümetin Fransa ve Sovyetler Birliği ile beraber ortak bir bildiri yayınlamasında ısrar eden Churchill, 1938’de Hitler’le Çekoslovakya’yı Nazilere bırakan Münih Anlaşması imzalandığında bunun gerçek bir yenilgi olduğunu belirtmiştir. Kamuoyu Churchill’i ulusun sözcüsü olarak tanımaya ve yeniden göreve gelmesi için baskı yapmaya başlamıştır ancak başbakan Chamberlain baskılara aldırış etmemiştir.

3 Eylül 1939 yılında İngiltere Almanya‘ya savaş ilan ettiğinde başbakan Chamberlain Churchill’i yeniden Deniz Kuvvetleri Bakanlığı’na atamıştır. Winston Churchill‘in bütün çabasına rağmen 1940’ın Nisan ayında Almanya’nın Norveç’i işgalinden önceki durgunluk dönemine İngiliz–Fransız Antantı‘nı harekete geçiremediği gibi deniz desteğine dayanan Narvik ve Trodheim seferlerindeki başarısızlık, I. Dünya Savaşı‘ndaki Çanakkale yenilgisini hatırlatmış ancak bu kez suçlu Churchill değil başbakan Neville Chamberlain olmuştur. Chamberlain’in istifasının ardından başbakan Winston Churchill olmuştur.
Norveç’in işgalinin ardından 10 Mayıs 1940’da Almanya’nın Benelüks ülkelerini işgal etmesi İngiltere‘ye büyük bir şok yaşatmıştır. Churchill, bütün eğilimleri temsil eden bir koalisyon hükümeti kurmuştur ve Avam Kamarası başkanlığı ve Savunma Bakanlığı görevlerini üstlenmiştir. Hızla karar alabilmesi için hükümete beş kişilik bir savaş kabinesi başkanlık etmiş ve denetimi altındaki hükümette bütün grup ve partiler temsil edilmiştir. Oluşturulan bu yapı savaş süresince korunmuştur. Churchill, savaşın gidişatıyla ilgilenmiştir. İzlediği savaş politikası ve ABD Başkanı Roosevelt ile kurduğu iyi ilişkiler Winston Churchill’i İngiltere tarihinin en önemli devlet adamları arasına sokmuştur.
13 Mayıs 1940’da başbakan olarak Avam Kamarası’nda ilk konuşmasını yapan Winston Churchill konuşmasında, kan, mücadele, gözyaşı ve terden başka vaat edecek hiçbir şeyi olmadığını söylemiştir. Churchill’in Hitler’e karşı savaş politikası, hangi siyasi çizgiden olursa olsun her İngiliz vatandaşının birlik ve beraberlik içinde mücadeleye katılması esasına dayanmıştır. Churchill, iktidara geldikten iki hafta sonra parlamentodan “kişileri, hizmetlerini ve mülklerini kralın tasarrufuna” veren yasayı çıkarmıştır. Bu yasa, modern İngiltere tarihinde bir hükümete verilmiş en geniş olağanüstü hal yetkisi anlamını taşımıştır.

Müttefiklerin yenilgisi ve İngilizlerin Dunkerque (Dunkirk)’i boşaltması üstüne Churchill, parlamentoyu işgalin gerçek bir tehlike olduğu ve kesin bir direnişle karşılanması gerektiği konusunda uyarmıştır. Winston Churchill, Fransa’nın savaşta kalması için büyük çaba sarfetmiş ancak çabaları boşa çıkmıştır. Bunun üstüne Britanya Savaşı başlamıştır.
Savaşın ortasında, ağzında purosu, eliyle zafer işareti yaparak savunma hatlarını dolaşan Winston Churchill, kendine özgü mizah anlayışını elden bırakmadan halka gerçekçi açıklamalarda bulunmuştur. Bazen acı sonuçlara, büyük tartışmalara yol açan kararlar almak durumda olan Churchill, sağlam durumda Hitler’in eline geçmemesi için Fransız filosunu bombalatmıştır. İşgal tehdidi büyüdüğünde Doğu Akdeniz’deki İngiliz gücü arttırılmış ve Yunanistan’a kuvvet gönderilmiştir. İngiliz kuvvetlerinin Girit’i boşaltması yeni bir Çanakkale yenilgisi olarak algılanmıştır ve Churchill parlamentoda yeniden ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Bu zor günlerde ABD İngiltere’ye askeri yardımda bulunmuştur ancak aralarında ittifak olmamıştır.
İki ülke arasındaki dayanışma 1941’de Churchill ve Roosevelt’in Kanada’da buluşması ve ABD – İngiltere arasındaki ortak ilkeleri belirleyen Atlantik Sözleşmesi’nin açıklanmasıyla daha da güçlenmiştir.

Almanya’nın Sovyetler Birliğine saldırması üzerine Chruchill 22 Haziran 1941 yılında Ruslara yönelen tehlikenin İngiltere’ye yönelmiş olduğunu söyleyerek Ruslar için yardım çağrısında bulunmuştur. Sovyetler Birliği ve ABD’yi kapsayacak büyük ittifakı oluşturmaya başlamıştır.
Mayıs 1942 yılında İngiltere ve Sovyetler Birliği arasında yirmi yıllık yardım antlaşması imzalanmıştır. Sovyetlerin Balkanlarda etkili olmasından çekinen Winston Churchill, stratejik önemi büyük olan Türkiye’yi savaşa sokmaya çalışmıştır. Türk yöneticilerle Adana ve Kahire’de yaptığı görüşmeler sonucunda, Türkiye’nin istediği askeri yardımı vermeye yanaşmamıştır.
Türk yöneticiler İsmet İnönü ve Şükrü Saraçoğlu, Sovyet Rusya’dan emin olmadıklarını ve Almanya’nın yenilmesiyle Sovyetlerin Avrupa’da egemen olacağını belirtmişler ve Türkiye’nin savaşa girebilmesi için Türk ordusunun malzeme bakımından geniş ölçüde desteklenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Churchill, her ne kadar Sovyet Rusya’nın değişmiş olduğunu, savaştan sonra Sovyetler Rusya’yı tehdit etse bile kurulacak yeni uluslararası teşkilatın (Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın) gereken tedbirleri alacağını belirtmiştir. Ancak savaş sonu gelişmeleri Churchill’i yanıltmış Türk yöneticileri de haklı çıkarmıştır.

7 Aralık 1941’de Japonya’nın Pearl Harbour’a saldırması üzerine Winston Churchill Washington’a gitmiştir. Burada Roosevelt ile yaptığı görüşmelerinin sonucu olarak iki ülke arasında askeri ve ekonomik kaynakların birleşik kurullara ve kurmay başkanlarına bağlanmasına, savaşın sürdüğü bütün cephelerde komuta birliğinin kurulmasına, Almanya’nın yenilgisinin Japonya’dan önce geldiği konularında anlaşmaya varılmıştır.
Bütün bu olayların ardından Winston Churchill, 1942 yılında Uzakdoğu ve Afrika’da yaşanılan başarısızlıkların ardından tekrar ağır eleştirilere hedef olmuş ve yeniden düşüş yaşamaya başlamıştır. Ocak 1943 yılında Müttefiklerin Kuzey Afrika’ya çıkması üzerine Churchill ve Roosevelt bir araya gelmiştir. Roosevelt Churchill’in erken saldırı önerisini kabul etmemiştir. Buradan Trablus, Türkiye ve Cezayir’e giden Winston Churchill zatürreye yakalanmış ancak çalışmalarını aksatmamıştır. Aynı yılın Mayıs ayında Washington’a, Ağustos aynında da Quebec’e gitmiştir. 1943 yılında Tahran’da ilk kez yapılan “Üç Büyükler” toplantısında Roosevelt’i tamamıyla birleşik bir İngiliz – Amerikan cephesi için ikna edememiştir.
Güney Avrupa’daki Müttefik saldırıları konusundaki önerileri de kabul görmemiştir. Churchill, Doğu Avrupa’da Almanlardan boşalan yerlerin Ruslar tarafından doldurulmadan Müttefik güçlerin doğuya sevk edilmesinde ısrar etmiştir. Ancak ne Roosevelt ne de Truman’ı ikna edememiştir. Partisinin de seçimleri kaybetmesi üzerine toplantıyı bitirmeden önce İngiltere’ye dönmüştür.
Kaynakça
- “Winston Churchill Biyografisi”. Biyografi. https://www.biyografi.info/kisi/winston-churchill. Erişim: 27.05.2023
- Yeşilbursa, Behçet Kemal. “Sir Winston (Leonard Spencer) Churchill (1874 – 1965)”. Ataturkansiklopedisi. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/sir-winston-leonard-spencer-churchill-1874-1965/ Erişim: 30.05.2023