White God: Bir İntikam Masalı

Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

Korkunç olan her şeyin sevgimize ihtiyacı vardır.

-Rainer Maria Rilke

Huzursuz edici ve güçlü bir anlatı izlemek isteyenler buraya lütfen. 2014 çıkışlı, Kornél Mundruczó’nun yönetmenliğini üstlendiği White God; basit olay örgüsüne rağmen izlemesi son derece zor bir masal aslında. Koskoca dünyada kendine güvenli bir köşe bulamayan Sevgili Köpek Hagen’ın ve onun temsil ettiği bütün hayvanların intikam masalı. Sokak hayvanlarına olan nefretin dozunun iyice arttığı bu günlerde White God izleyiciyi düşünmeye ve hissetmeye zorluyor. Yüzyıllardır tartışılan bir soru kafamızı kurcalıyor bir yandan: Gerek hayvanlardaki gerek insanlardaki şiddet eğilimini neler besliyor?

On üç yaşındaki Lili’nin annesi ve babası ayrıdır. Annesi üç aylığına iş gezisine gideceği için Lili babasıyla kalacaktır. Tabii ki köpeği, en yakın arkadaşı, Hagen ile birlikte. Ancak apartman sakinleri köpeği istemeyecektir, çünkü Hagen güvenilmez bir melezdir. Zaten köpeğe pek sıcak bakmayan baba, uzun tartışmalar sonucu Hagen’ı sokakta bırakır. Apartmana sığamayan Hagen, dünyaya da sığamayacaktır maalesef. Lili ve en yakın arkadaşının yolları ayrılır, kâbus masalımız da bu şekilde başlar. Film daha sonra Lili ve köpeği Hagen’ın hayatlarını paralel olarak işlemeye çalışıyor, iki paralel çizginin tekrardan kesişmesi için dua ediyoruz.

Lili ile olan karşılıklı duygusal dayanışma, Hagen’ı insanlara güvenen bir hayvan haline getirmiş. Sokaklara düştüğünde insanlara olan sevgi ve güvenini, daha sonra ise bu güvenin yıkılışını görüyoruz. Bir dönüşüm başlıyor. Adeta bir ”villain origin story”. İnsanlar tarafından uğradığı kötü muameleler Hagen’ı çok güçlü bir canavara dönüştürüyor. Bir devrime, köpek devrimine lider olabilecek bir canavara. İşkence dolu kısımlar bitip, devrimci köpeklerimiz gücü eline aldığında kendinizi hazırlayın; çünkü koskocaman, anlam dolu sahneler tüylerinizi diken diken edecek.

Filmde baba, önemli bir figür. Kendisi kesilen etlerin denetimini yapan bir eleman. O yüzden babayı gördüğümüz ilk sahnede son derece grafik şekilde et kesim işlemine tanık oluyoruz. Biraz da filmin modunu belirliyor aslında ara ara beliren kesim işlemleri. Nasıl bir dünyada yaşadığımızı ve babanın her gün neye şahit olduğunu, kafa yapısını gözler önüne seriyor. Aynı zamanda gitgelleri bol olan baba-kız dinamiği de evrensel ögeleriyle güzel işlenmiş.

Bazen geniş açı ve yukarıdan çekim ile epik anlar yakalansa da, filmde sıklıkla kamera zemin seviyesinde tutulmuş, bu da biz izleyicileri etrafa köpek Hagen’ın gözlerinden bakmaya zorluyor. Aşırı vurucu, şiddet dolu içeriğinin aksine filmde sinematografik olarak naif ve samimi hissettiren bir şeyler var.

Hagen’ın uğradığı kötü muameleleri izledikçe gözyaşlarımızı tutamıyoruz, bu noktada kendimize bunun bir film olduğunu hatırlatmakta fayda var. Film olduğu bilincine geçtiğimiz zamanlarda ise Hagen’i canlandıran köpeğin oyunculuğuna hayran kalmamak elde değil. Bu ödüllü oyuncumuzun gerçek adı Body imiş. Eğitimciler, aklımıza kötü bir şey gelmemesi adına diyor ki bu muhteşem oyunculuğun arkasında kesinlikle agresiflik yokmuş. Sinirli bir canavar olduğu sahnelerde bile Body ile eğitimciler arasında şakalaşır tonda bir iletişim söz konusuymuş.

Tüm sahnelerin gerçekten çekildiğinin altını çizmekte fayda var. Köpekleri böyle güzel oynatmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliriz. Hatta bu filmin bir de rekoru var, yaklaşık 250 köpek ile en fazla köpek oynatılan film olarak geçiyor. Filmden sonra köpeklerin büyük bir çoğunluğu yuvalandırılmış.

Cannes’da ayakta alkışlanan, Un Certain Regard En İyi Film Ödülünü alan White God’a bir şans vermenizi tavsiye ederiz. Filmin çeşitli şekillerde okuması yapılabilir, ırkçılık ve sınıf ayrımına kadar bağlanması mümkün, yönetmen de metaforları seven bir adam olduğunu söylüyor. Ancak genel olarak hayvanlarla olan ilişkimiz konusunda çok şey anlatıldığı kesin. İyi seyirler dileriz.

 

Kaynakça:

“White God.” MUBI, 1 Jan. 121AD, mubi.com/films/white-god.

“White God (2014) – IMDb.” IMDb, 12 June 2014, www.imdb.com/title/tt2844798.

Dollar, Steve. “Meet the Star of Art-house Favorite ‘White God.’ He’s a Good Boy.” Washington Post, 10 Apr. 2015, www.washingtonpost.com/lifestyle/style/meet-the-star-of-art-house-favorite-white-god-hes-a-good-boy/2015/04/10/316b16f6-d4c8-11e4-ab77-9646eea6a4c7_story.html.

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Amerikan Edebiyatında 4 Yalnız Kahraman

Amerikan edebiyat tarihinin en önemli temsilcileri haline gelmiş kahramanlarımızın ne kadar soyutlanmış bireyler olduğunu farketmiş miydiniz?

Tarihi Eser Rotası: Geçmişten Müzeye Serüven

Müzelerde sergilenen her bir eserin yolculuğu o kadar uzun ki... Gelin, sergilenme sürecine kadar rotaya bir göz atalım...

Bir Günde Geçen 5 Roman

Hızlı geçen yirmi dört saatimizi bir de romanlardan okuyup hissedelim. İyi okumalar.

Editor Picks