Yaratık Külliyatı: Kana Susamış Yaratık Vrykolakas

Editör:
Meryem Azra Barut
spot_img

Yunan folklorunda yer alan bir vampir türü olan vrykolakas sinema ve edebiyat eserlerinde görüp de alıştığımız vampir tipinden bayağı bir uzak diyebiliriz. Aslına bakılırsa, özellikle sinemada gördüğümüz steril, aristokrat vampirler ile folklorik vampirler pek fazla uyuşmaz. Folklorik bir vampir arketipi olan vrykolakas da çekici bir kan emiciden çok, yüzyıllardır musallat olduğu çevreye dehşeti yaşatan, kurbanlarının sadece kanlarını emmekle kalmayıp bedenlerini de parçalayan korkunç bir yaratıktır.

Vrykolakasın Genel Özellikleri

Kaynak: The Death Bat-Mika Koskensalmi | www.rom.on.ca

D. Demetracopoulou Lee’nin makalesine göre, vrykolakas canlı bir cesettir. Diğer günlerde dehşet saçan bu canavar yalnızca cumartesi günleri mezarını terk edemez. Lee’nin aktardığı anlatılarda yaratığın kesin bir formunun olmadığı görülse de ölü insan bedeni olarak ortaya çıkıp şeklini değiştirebilir, hayvan bedenini bile ele geçirebilir. Ayrıca yazar bu yaratıkları doğanın özü olarak görür. O kadar ki doğal olana karşı savunmasız olacak derecede doğa kanunlarına tabidirler ve şimşek çarpması ya da ateşte yanarak ölebilirler (Lee 126).

Kaynak: historycollection.com

Rosemary Ellen Guiley de The Encyclopedia of Vampires, Werewolves, and other Monsters kitabında vrykolakası ölümden geri dönenler yani hortlaklar olarak değerlendirmektedir. Ona göre, vrykolakaslar ruhlarını kaybetmiş ve bir hayalet gibi dolanmaya mahkûm olmuşlardır. Onlar, vücutları ve ruhları ölüm ile gömülme arasındaki geçen sürede şeytan tarafından ele geçirilmiş olan insanlardır. Dolayısıyla cesetleri canlanır, mezarlarını terk eder ve akrabalarının evlerine giderek onları hedef alırlar. İnsanları ve hayvanları kanları için avlarlar ve karaciğerlerini çıkarırlar. Mezarlarında gözleri açık uyurlar ve ayın en parlak olduğu zamanlarda dolanırlar (Guiley 310).

Kaynak: factschology.com

Efsanelere göre, vrykolakasın vücudu çürümez ancak oldukça gürbüzleşir. Yüzleri sağlıklı ve kırmızı görünür zira et ve kanla beslenirler. Bu, alıştığımız soluk yüzlü ve hastalıklı vampir görünümünden uzaktır. Birçok hikâyede hastalık ve salgın getiren varlıklar olarak karşımıza çıkarlar. Kurbanlarını ise üzerlerine oturarak ya da uyurken ezdikten sonra kanlarını içip ciğerlerini yiyerek öldürdükleri söylenir. Yunanistan’ın kırsal kesiminde bugün bile hala yaratığın etrafta dolaşıp kapıları çaldığına inanılır. Folklorik anlatılara göre, vrykolakas kapıları çaldıktan sonra içeridekilerin adını söyler. Ancak içeriden cevap gelmezse başka bir eve gider. Eğer biri kapıyı açarsa vrykolakas birkaç gün sonra evdekilerin ölmesine ve vampir olmasına neden olur. Bu yüzden günümüzde bazı Yunan köylerinde insanlar kapıyı sadece ikinci çalıştan sonra açar (Wichmann). Yaratığın evleri dolaşması, oradaki insanların adlarını çağırması ya da kapıyı açmaları için tanıdıklarının seslerini taklit etmesi aktaracağımız anlatılarda da öne çıkan bir özelliktir.

Kimler Vrykolakas Olabilir?

Kaynak: cookie-pantheon.fandom.com

Vrykolakasın genel özelliklerine göz attıktan sonra bu ürkütücü varlıkları yaratacak olan koşullara da değinmek gerekir. Juliette du Boulay, The Greek Vampire: A Study of Cyclic Symbolism in Marriage and Death isimli makalesinde kişiyi vrykolakasa dönüştürecek faktörleri genel olarak iki grupta toplar: affedilmemiş günah işlenmesi ve yaşayanların ölen kişi için gerekli cenaze ritüellerini yerine getirmemesi. Peki, kimlerin vrykolakas olma ihtimali vardır? Du Boulay bunlardan bazılarını şöyle sıralamıştır: Doğru düzgün bir cenaze töreni yapılmayanlar, intihar da dahil ani ve şiddetli bir şekilde ölenler ya da ölümleri cezalandırılmamış, intikamı alınmamış olanlar, kilise takvimine göre önemli bir bayram gününde rahme düşen ya da doğan çocuklar, ölü doğmuş çocuklar, üzerinde lanet olanlar, aforoz edilmişler, vaftiz edilmeden ölenler ya da dönekler, kötülük yapanlar ve ahlaksızlar, kara büyü gibi büyücülük işleriyle uğraşanlar, kurtlar tarafından yenmiş koyunu yiyenler, cesetlerinin üzerinden hayvan, özellikle de kedi atlayanlar. Sarakatsani insanları arasında da günahkarların, intihar edenlerin, boğulanların ya da vaftiz edilmemişlerin, ölüm ve gömülme arasında cesetleri yalnız bırakılmışların ve cesedi üzerinden kedi atlayanların vrykolakasa dönüşeceğine inanılır (Boulay 86-87). Özellikle cesetlerin ölüm ve gömülme arasındaki sürede yalnız bırakılmaması çok dikkat edilen bir husustur.

Kaynak: vampires.fandom.com

Lee’nin Amerika’da yaşayan Yunan kökenli kişilerle yaptığı görüşmelerde anlatılan şeyler oldukça ilgi çekicidir ve bunlardan birinde cesetlerin hala yalnız bırakılmadığı vurgulanır. Anlatıcı, başka köylerde vrykolakasın görüldüğünü ancak kendi köyünde kendisinin buna hiç tanık olmadığını söyler zira köyün kilisesinin dışına ana hatlarıyla bir kurt çizilmiştir. Köylüler, bu çizimin altındaki toprağı alarak vrykolakasın mezarı olduğunu düşündükleri mezara kadar saçarlar ve kurt da gidip yaratığı yediğinden yaratık yok olur. Ayrıca anlatıcı, vrykolakasın evlere giderek ne var ne yoksa yediğini de aktarır. Bazen insanlar ölen kişilerin sesi olduğunu düşündükleri sesler duyarlar. Vrykolakasa dönüşenlerin günahkârlar, yalnız bırakılan ölüler ve cesedinin yanından kedi yada köpek geçenlerin olduğu düşünülür zira bu hayvanların ölüye şeytani ruh verdiğine inanılır. Bu yüzden ölüler ne eskiden ne de şimdi yalnız bırakılmaz. Vrykolakasın vücudunun bir yarısının insan gibi bir yarısının da boş olduğunu söylenir (Lee 128). Dikkat edildiğinde anlatıcının bahsettiği özelliklerinin yukarıda aktardığımız genel özelliklerle ne denli eşleştiği görülecektir.

Yaygın Bir Vampir Korkusu

Kaynak: darklongbox.com

Böyle korkunç bir yaratık ortalarda dolanırken halkı yatıştırmak ve bir galeyana mahal vermemek için kilisenin de harekete geçmemesi mümkün değildir. Nitekim Aubrey Sherman’a göre, Yunan halkı arasında vrykolakasa dair korku o denli büyüktür ki Yunan Ortodoks Kilisesi 1. yüzyılda bu soruna değinerek halkı yatıştırmaya ve bu ölümden dönmüş yaratıkların yaptıklarına karşı bir çözüm sunmaya mecbur kalmıştır. Kilise, öldükten sonra hortlama ihtimali yüksek olanların kilise ritüelleri yerine getirilmeden ölmüş olanlar oldukları fikrini ortaya atmıştır. Bunlar ölü doğmuş çocuklar, günah dolu bir yaşam sürenler, aforoz edilenler ve kutsal günde doğanlar olarak belirlenmiştir. Kilisenin bütün bunlara çözümü ise şüpheli cesedi mezarından çıkarıp yakmak olmuştur (Sherman 46).

Kaynak: mythus.fandom.com

Vampirler de dahil birçok olağanüstü varlığın sadece bir hayal ürününden fazlası olduğunu ve aslında gerçek hayatta yaşanan olayların onların yaratımına ne denli katkı sunduğunu atlamamak gerekir. İkinci Dünya Savaşı’nda açlıkla mücadele eden Yunanistan’da 300,000 kişi açlıktan ölmüştür. Bu durum mezarlıkların dolup taşmasına sebep olduğundan insanlar sevdiklerini mezarlık dışındaki yerlere, toplu mezarlara gömmek zorunda kalmıştır. Sonunda ise mezarlıklara gömülmeyenlerin vrykolakas olarak dönecekleri korkusunu doğmuştur. Bu yüzden aileler sevdiklerinin cesetlerini onların kafalarını keserek gömmüşlerdir (Wichmann). Bu örnek, vrykolakas korkusunun halkın içine ne kadar yerleşmiş olduğunun altını çizmektedir. Öyle ki insanlar sevdiklerinin bedenlerini bile deforme etmekten çekinmemişlerdir.

Vampir Adası Santorini

Kaynak: www.vampires.com

Bugün favori bir tatil yeri olan, adeta cennetten panoramalar sunan Santorini adası ise geçmişte adeta cehennemin yedinci katını andırır. Zira yüzyıllar boyunca, Santorini adası vrykolakas ile dolu bir ada olarak ün kazanmıştır. Guiley’e göre, bunun sebebi ada toprağının volkanik olmasıdır ki bu yüzden ölüler iyi bir şekilde korunmuş olabilir. Bir sebebi de vampir olduğundan şüphe edilen cesetlerin uzak adalara götürülmesi ile ilgili olan Yunan geleneği olabilir çünkü vampirlerin suyun ötesine geçemediğine inanılır. Santorini böylece tam anlamıyla bir çöplük olarak görülmüştür. Montague Summers 1906 yılında vampir olduğundan şüphelenilen bir kadavranın Santorini kilisesinde şeytan çıkarma ayini için hazırlandığını gördüğünü iddia eder (Guiley 311).

Vampirin Yok Edilmesi

Kaynak: wikimedia.org

Vampirin yok edilmesi mevzu bahis olduğunda herkesin aklına kuşkusuz aynı yöntem gelecektir: karnına ya da kalbine kazık çakmak. Ancak folklorda birçok farklı yol görebiliriz. Wichmann’a göre, vrykolakası öldürmek için vücudunu yok etmek lazımdır. Bunun için de kazıklamak, kafasını kesmek ya da mezarında uyurken yakmak gerekir. Yaratığın vücudu yok olduğundan kişi sonsuza dek vrykolakas olmaktan kurtulur (Wichmann). Bununla birlikte en etkili yöntemin ateşle yakılma olduğu açıktır.

Kaynak: Heritage Images/www.gettyimages.com

Patrick Johnson’ın George Horton’dan aktardığına göre, bir vrykolakas mezarda geçirdiği günlerden ve iki hafta boyunca geceleri dolandıktan sonra göç edebileceği, evleneceği ve çocuk sahibi olacağı bir seviyeye ulaşır. Böylece doğduğu yeri terk ederek başka bir adaya gider. Orada bir dükkân açar, evlenir ve çocukları olur. Ancak her hafta cumadan pazara kadar memleketi olan adadaki mezarına döner. Karısı hafta sonları yok olmasından şüphelenir ancak tek şüphelendiği şey bu değildir. Adamın pişmiş yemek yerine hayvanların organlarını çiğ olarak yediğini görür. Bunun yanında, çocuklarının kemikleri de jelatindendir (Güneydoğu Avrupa folklorunda vampir çocuklarının kemiklerinin jelatinden olduğuna dair bir motif vardır). Vrykolakasın sırrı, erkek kardeşi adaya geldikten ve vampiri tanıdıktan sonra ortaya çıkar. Hikâyede hiç insan kurbanı olmasa da sonunda tek kurban vampirin intikam amacıyla yediği kardeşidir. Bu olaydan hemen sonra vampir köylüler tarafından yakılan bir ateşle yok edilir (Johnson 7). Her zaman olduğu gibi korkutucu yaratıkları öldürmede ateş önemli bir rol oynamaktadır.

Kaynak: eleanorelizabethdotblog.wordpress.com

Lee’nin de makalesinde bahsettiği gibi şimşek de vrykolakası yok edebilir. Makalede aktarılan bir anlatıya göre, genç bir adam Caritaena kasabasına gitmek için yola çıkar. Ancak Alphaeost nehrine geldiğinde bakar ki bir köprü yok, o da taşların üzerinden atlayarak geçmeye çalışır. Ancak boğularak ölür ve ölüsü günlerce orada kalır. Köylüler onu bulduğunda köyüne geri getirip gömerler. Ancak adam gömüldüğü an bir vrykolakasa dönüşür. Gündüz bile dolaşabilir. Kardeşinin yaşadığı eve giderek onu çağırır. İnsanlar artık baş edemeyince ayinler düzenler ancak hiçbir işe yaramaz. Bir akşam yine kardeşinin evine gelir. Evde gürültü olunca kardeşi neler olduğunu merak eder ve vrykolakası görür. Bacağından yakalasa da yaratık çok güçlüdür ve anında yok oluverir. Birkaç gün sonra evde yine gürültü olunca kardeşi bu sefer silahına davranır ve ateşler. O günden sonra yaratık bir daha eve gitmez ama ekili arazilere, koyunların yanına gider. Bir akşam, şimşekler çakarken vampirin kardeşinin evinin yanındaki ağaca yıldırım düşer. Yıldırım oradaki bir köpeği öldürür. O günden beri de yaratık bir daha hiç görünmez. Köpeğin vrykolakas olduğuna inanılır (Lee 129).

Kaynak: Gettyimages

Tüm bunların yanında kilisenin yol göstericiliği de atlanmamalıdır. Kimi vakalarda halkın kendi yöntemleri yerine direkt olarak dini ayinlerle vampirden kurtulmaya çalışılır. Guiley, Yunanistan’ın bazı bölgelerinde cesedin bozulmamasının hemen vampirizme yorulmadığını zira bir vampirin ya ölümden 40 gün sonra ya da hiç ortaya çıkmayacağına inanıldığını belirtir. Vrykolakasın varlığına dair en büyük kanıt ise mezarda bir delik olmasıdır. Rahip şeytan çıkarma ayini yaparken deliğe kaynayan yağ ve sirke dökülür. Bunlar şeytan tarafından ele geçirilmiş olan ruhu ortadan kaldırır. Vampir yok olmazsa ayin tekrarlanır ya da ceset çıkarılıp parçalara ayrılır. Ambeli’deki bir vakada üstünden çocuk atlayan bir kadının cesedinin vampire dönüştüğü anlatılır. Çocuk geri atlatılsa da olan olmuştur. Kadın, kocasına ve çocuklarına rahat vermez. Mezarında da delik olduğu keşfedilir. Üç cumartesi üst üste şeytan çıkarma ayini yapılmak zorunda kalınmıştır (Guiley 310). Vrykolakası öldürmenin kazıklamak, kafasını kesmek gibi birçok farklı yolu olsa da en geçerli yöntemin onun vücudunu tamamen yok etmek olduğu görülmektedir.


Kaynakça

  • Du Boulay, Juliette. “The Greek Vampire: A Study of Cyclic Symbolism in Marriage and Death”. The Vampire: A Casebook, Editör: Alan Dundes, Wisconsin: The University of Wisconsin Press, 1998, ss.85-108.
  • Guiley, Rosemary Ellen. The Encyclopedia of Vampires, Werewolves, and other Monsters. New York: Facts on File, 2005.
  • Johnson, Patrick. “Count Dracula and the Folkloric Vampire: Thirteen Comparisons”. Journal of Dracula Studies,
  • Lee, D. Demetracopoulou. “Greek Accounts of the Vrykolakas”. The Journal of American Folklore, 1942: 126-132.
  • Sherman, Aubrey. Vampires: The Myths, Legends &Lore. Massachusetts: AdamsMedia, 2014.
  • Wichmann, Anna. “Vampires in Greece: From Ancient Greek Creatures to the Vrykolakas”. Greek Reporter. Web. 3 Haziran 2023.
  • Kapak Görseli: Dracula: Voyage of the Demeter | lighthouse.mq.edu.au
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.