Villainlar Dünyası: Kazanan Kötüler

Editör:
Aleyna Kavak
spot_img

Gerilim ve korku filmlerinin vazgeçilmez kötü adamları her zaman olduğu gibi iyi karakterler tarafından yenilgiye uğramak yerine, bazen kazanan taraf olabiliyor. Hatta kötü adamların kazandığı sonlar izleyicilere daha sürükleyici, inandırıcı ve tatmin edici gelebiliyor. İşte filmlerin sonunda kazanan taraf olan 10 kötü karakter!

1. Anton Chigurh

Anton Chigurh

No Country for Old Men (2007) adlı gerilim filmi, Cormac McCharty’nin 2005’de çıkardığı romanın bir uyarlaması. Teksas’ın batısında geçen film, Llewelyn Moss’un, para dolu bir evrak çantası bulan katil Anton Chigurgh tarafından kovalandığı hikayeyi anlatıyor. Empati duygusundan yoksun olan Anton her cinayetten önce işi kadere bırakırcasına yazı tura atıp cinayetin işlenip işlenmeyeceğine karar veriyor.  Karakter, Business Insider’da yayınlanan bir makaleye göre, psikiyatristlerin incelediği 400 film sonucu gerçek bir psikopata en yakın karakter olarak seçilmişti.

2. Keyser Söze

Keyser Söze

Gerçek bir katilden esinlenilen 1995 yapımı cinayet konulu film The Usual Suspects’in kötü adamı Keyser Söze’ydi. Her durumdan akıllıca bir şekilde sıyrılan karakterin hikayesi altında çalışan beş dolandırıcı ile başlıyordu. Gerçek bir dahi gibi haraket eden Söze, polisler ve suçlular arasında acımasızlığı ile ünlü efsanevi hatta mistik biri haline gelmişti. Söze karakterini canlandıran Kevin Spacey bu rolü ile Oscar ödülü kazanmıştı. Film ise Amerika Film İnstitüsü(AFI) tarafından en iyi gizem filmleri listesinde ilk 10’a girmeyi başarmıştı.

3. John Doe

John Doe

Başrolünde Brad Pitt, Morgan Freeman ve Gwyneth Paltrow gibi aktörlerin oynadığı gizem ve suç temalı film Se7en(1995), “Yedi Ölümcül Günah”ı kullanarak insanları öldüren bir katili, yani John Doe’yu ve onu durdurmaya çalışan iki dedektifi konu alıyor. Kurbanlarının ölümünü titizlikle planlayan Doe’nun filmin sonunda kazanan olması, filmin yönetmeni David Fincher’ın, filmin rahatsız edici, gerici ve korkunç sonunun değiştirilmemesi şartıyla filmi çekmeyi kabul etmiş olması diyebiliriz.

4. Amy Elliot-Dunne

Amy Elliot Dunne

Gillian Flynn‘in çok satan romanından uyarlanan Gone Girl (2014), seyircinin kimin asıl kötü olduğunu anlamasını imkansız hale getiren bir olay kurgusuna sahip. Medyayı kasıp kavuran Amy’nin ortadan kayboluşu, kocası Nick’in ihaneti sebebiyle herkesin onu katil olarak suçlamasıyla başlıyor. Amy güzelliğinin arkasında zeki bir kadın ve Nick’ten onu aldattığı için kurduğu intikam planı biraz aşırıya kaçmış olabilir.

5. Aaron Stampler

Aaron Stampler

1996 yapımı Primal Fear filminin ve William Diehl romanının kötü adamı Aaron Stampler, işlediği suçlardan habersiz ve çoklu kişilik hastalığına sahip olduğu için bütün suçlamalardan kurtulan bir karakter. Aaron bütün film boyunca psikolojik rahatsızlıklarını bahane ederek hapse girmek yerine akıl hastanesine yatırılıyor fakat bunca zaman boyunca aslında her şeyin farkında. Gregory Hoblit’in yönettiği filmin sonunda Aaron’un Vail’e söyledikleri hem seyirciyi hem de avukatını şok ederken bu filmde de kötü karakterin kazandığını gösteriyor.

6. Azazel

Azazel

Yine Gregory Hoblit’in yönettiği Fallen (1998) filmi, bir seri katilin peşine düşen iki dedektifi konu alıyor. Kovaladıkları suçlu Azazel ise dokunduğu insanlara sahip olabilen düşmüş bir melek. Her beden değiştirdiğinde “Time is on my Side” şarkısını söylemesi bizce karaktere komik bir yan da katıyor. Filmin sonunda herkesin ölmek üzere olduğunu düşündürten konuşmasının ardındanki zaferi onu bir kedinin bedenine girdiğini izlememizle oldukça eğlenceli bir şekilde seyirciye sunuluyor.

7. Noah Cross

Noah Cross

En iyi neo-noir filmlerden biri olan Chinatown (1974) filmi, bir suç vakasını araştırırken Los Angeles’ın en güçlü insanlarını içeren karmaşık bir durumun içine karışan bir dedektifi konu alıyor. Los Angeles’ın en zengin ve en güçlü adamı Noah Cross, konumunu kötüye kullanarak su tanklarını sabote eden ve kuyuları zehirleyen, etrafındaki her şeyin kontrolünde olmasını isteyen bir karakter. Bir çok ödüle de aday gösterilmiş olan bu film yine AFI’ın En İyi 10 Gizem Filmleri listesinde yer alıyor.

8. Paimon

Paimon

Hereditary adlı bu korku filmi 2018’de yayınlanmış ve Ari Aster tarafından yönetilmişti. Bir aileyi ele geçiren korkunç bir iblis olan Paimon‘un hikayesi, filmde bir tarikat üyesinin önerisi ile Peter‘ın öldürdüğü kız kardeşinin ruhunu çağırmak için yapılan ayin ile başlıyor. Aileye musallat olan Paimon, Ars Goetia kitabında geçen bir şeytan ve cehennemin krallarından biri. Paimon bu filmin sonunda Peter’ın bedenini de ele geçiriyor ve fani dünyada var olmayı başarıyor.

9. Damien Thorn

Damien Thorn

Robert Thorn’un evlat edinip ismini Damien koyduğu çocuğun hikayesini konu alan The Omen filmi 1976 yılında yayınlanmıştı. Damien karşılaştığı hayvanları bile korkutan, soğuk ve çocuk görünüşüne aykırı bir şekilde korkunç bir karakter. Filmde evlat edindiği çocuğun zamanla şeytanın oğlu olduğunu öğrenen Robert, onu öldürmek için kiliseye kadar götürmuş fakat olaylar istediği gibi ilerlememişti.

10. Louis Bloom

Louis Bloom

Baş rolünü Jake Gyllenhaal’ın üstlendiği 2014 yapımı Nightcrawler filminde Louis Bloom, kaza ve suç görüntüleri çekip medyaya satan bir karakter. Bu yolda insanların ölümüne sebep olan ve suç mahallerine müdahale eden karakter “nightcrawler” olarak kendi haberini kendisi yaratıyor. Zamanla bu konuda obsesif hale gelen Bloom yakalanmak yerine filmin sonunda daha çok çalışanı işe alarak işini daha da çok büyütüyor.

Kaynakça

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks