Günümüzde hayli popüler olan ve hatta üzerine dizi/film çekilmiş olan Viking topluluğunun yaptıkları yolculuklar sebebiyle İskandinav mitolojisi yaşantılarında yer edinmiştir.
İskandinav ve Viking Mitolojisi Arasındaki Farklar

Vikingler her ne kadar İskandinav mitolojisiyle iç içe de olsa da aralarında bazı farklar vardır. Öncelikle Vikingler 8-11. yüzyıllar arasında Kuzey Cermen’de yaşamış savaşçı, tüccar ve denizcilerdir. Denizleri aşarak ticaret yapmış ya da toprak için savaşmışlardır. Yapılan bu gezintiler sırasında İskandinav mitolojisi ve tanrılarını benimsemişlerdir. Bu mitoloji günümüze kadar Edda şiirleri ve diğer eserlerle ulaşmıştır. Ayrıca Vikingler yerel halkların inançlarıyla birlikte kendi pagan inançlarını benimsemişlerdir. Bu yüzden her Viking aynı dine mensuptur demek doğru olmayabilir.
Viking mitolojisini genel olarak kapsayan mitolojiyse İskandinav mitolojisidir bu sebeple yaşadıkları olaylar karşısında Odin, Thor, Loki ve Freyja gibi İskandinav mitolojisine ait tanrılardan yardım isteyip onlara kurbanlar verip ritüeller yapabilirdi. Ayrıca günlük yaşamlarının bir parçası olan bu mitoloji ritüeller, şiirler, şiirler ile paylaşılırdı. Bu paylaşımlardan biri olan Edda şiirleri ve Viking döneminde kalan arkeolojik kalıntılar günümüze kadar ulaşmışlardır.
Özetleyerek ayrıntılar eklemek gerekirse, bulunan kalıntılar doğrultusunda Vikinglerin tarihleri ve faaliyetleri, yaptıkları yolculuklar sebebiyle İskandinav mitolojisinin bilgelik ve savaşın temsilcisi Odin, gök gürültüsü ve yıldırımları temsil eden Thor , kurnazlık ve düzenbazlığı temsil eden Loki gibi tanrılarının; Álfheimr’de yaşayan Işık-Elfleri, Cücelerin Dünyası de denilebilen Niðavellir’de yaşayan Kara-Elf gibi yaratıklarının olduğu bu inanç sistemine dahil olmuşlardır. Vikinglerin savaş öncesi ve savaş sonrası gerçekleştirdikleri ritüeller ve bu gibi durumlarda tanrılara sunulan kurbanlarla İskandinav mitolojisine bağlı geleneklerle yaşamışlardır. Bunun yanında Vikingler mitolojik şiirleri ve hikayeleri anlatarak nesilden nesile aktarır, yaşadıkları bölgelerde benimsedikleri inançları sebebiyle İskandinav mitolojisiyle olan ilişkileri karmaşık hale gelse de Vikingler bu mitolojinin büyük bir parçası olmuş ve birbirini etkilemiştir.
Vikinglerin İnançları Doğrultusundaki Yaşam Tarzları

İskandinav mitolojisinin yapı taşlarından biri olan Vikingler M.S. 790’dan 1100’a kadar uzanan tarihiyle çokça ilgi çekmiştir. İnançları ve yaşam koşulları sebebiyle doğayla yakın bir ilişkiye sahiplerdir. Yaşanılan doğa olaylarını mitolojik öykülerle açıklar, farklı tanrılarla bağdaştırırlardı. Ekstrem doğa olaylarındaysa iki tanrının çatışması sonucunda olduğu kanısına varmışlardır. Bunun yanında zaman ve mekan da tanrılar ile kişileştirilirdi.
Vikingler belli ritüeller ile tanrılarına saygılarını gösterirdi. Tüm halk tanrılarına dua eder salgın, savaş ya da düğün zamanlarında kurbanlar verilerek mutluluk ve zafer için medet umulurdu. M.S. 1070 yılına dayanan bir söylentiye göre dokuz yılda yapılan bir festivalde halk, at, köpek ve insan kurban ederek onları kutsal olarak görülen bir kordaki ağaçlara asar; saçlarındaki uzun bukleler sergilenirmiş. Yapılan bazı arkeolojik araştırmalara göre tapınak olarak sayılabilecek bir alanlar bulamasa da içlerinde büyük salonların bulunduğu yapıtların kalıntıları bulunmuştur.
Ölüm ve Ölümden Sonraki Dünya

Vikinglerin ölüm sonrasındaki dünyaya inanıp inanmadıklarıyla ya da dünyaya ne olacağıyla alakalı bir bilgiye sahip olduklarıyla ilgili bulgu olduğunu söylemek zordur. Fakat ölüm fikrine de sahip oldukları söylenebilir. Vikinglere göre bedenleri dört kısımdan oluşurdu. Düşünsel boyutuna hugr, takipçi ruhani boyutuna fylgia, fiziki boyutuna hamr ve talihini ifade eden hamingja. Teist inanışlara göre ölümden sonra yalnız ruhen ulaşılmadığına inanılırken Vikingler bu dört parçanın beraber yeni bir yere gideceğine inanırlardı. Ölümden sonraysa bu gidilecek yerlerden biri kesinlikle Valhöll yani Odin tarafından seçilenler ve savaşçılarıyla beraber Ragnarök‘e kadar dinlenebileceği sarayıydı. Aynı şekilde insanların da ağırlandığı başka bir yer ise tanrıça Freyja‘nın sarayı olan Fólkvangr olabilmektedir. Bunun yanında denizde ölenler, denizde yaşayan deviçe Rán onları yakalayıp geri bırakmamaktadır.
Öte dünyayla ilgili olabilecek bir diğer şeyse yer altı dünyası Helheimr’dir. Ölülerin yaşadığı bu dünyanın yönetimini Hel isimli bir tanrıça yapmaktadır. Kötü insanların gittiği söylenen bu yerin ismi olan Helheimr ismi cehennem ile aynı kelimeden gelir. Bu da demek oluyor ki ölülerin nasıl gidildiği belli olmamasına rağmen cehenneme benzer bir cezalandırma sisteminin olduğu söylenemez. Aynı şekilde tanrıların ürünlerinin de yukarıdan mı yoksa yer altındaki bu yerden mi geldiği bilinmemektedir. Ayrıca Helheimr’de konuşulan dil ve nesnelerin isimleri farklıdır.
Kaynakça
- Çalış, Aybüke Tuğçe. “İskandinav Mitolojisi Bağlamında Vikinglerin Resim Sanatına Yansıması” web.
- Groeneveld, Emma. “İskandinav Mitolojisi” web.
- Özkan, Selahattin. “Viking Mitolojisinin Temelleri ve Tarihsel Kaynakları” Ortaçağ Araştırmaları Dergisi 1. 1 (2018): 68
- Kapak Görseli: melisadaktilosu.com


