Sanat dünyası denildiğinde anılan isimler arasında başta gelen Van Gogh, meşhur Yıldızlı Gece tablosuyla aslında bizlere hayatının kesitlerini sunuyor. Peki, bu dönüşüm nasıl gerçekleşiyor, gelin yakından bakalım.
Van Gogh Kimdir?
Günümüzde ünlü olan pek çok tablonun sahibi olan Van Gogh, son derece sıkıntılı bir hayat yaşamıştır aslında. Hayatını, zaman zaman eserlerine yansıtarak, onun yaşamına tıpkı bir meşale ile girmemize yardımcı olmuştur.
Eserlerinde doğanın özüne inebilmeyi hedefleyen ressam, doğanın canlılığını yakalamayı her zaman en önemli amaç olarak görmüştür. “Ne müthiş bir şey bir nesneye bakıp onu güzel bulmak, sonra da üstünde düşünmek, onu kavrayıp aklında tutmak ve kendi kendine demek ki: bu nesneyi çizmeye koyulacağım ve onu resimde canlandırıncaya kadar çalışacağım” (Gogh, 29).
Aslında onun resimlerinin içinde kendimizi hissetmemizin sebebi tam olarak da bu. Zira tablolarındaki canlılık ve gerçeklik bizi kendi içine alıp gidiyor.
“Günlük yaşam resimlerinin her türünde gerçekçi bir yansıtmadan çok, konunun kendisinde yarattığı duygular ön plandaydı” (Orazio, 90). Tam olarak da bu nedenle Van Gogh’un tablolarında otobiyografik ögelere rastlamak ve o tabloları Gogh’un hayatına göre anlamlandırmak gerekiyor. Bu tablolardan biri de Yıldızlı Gece‘den başkası değil!
Yıldızlı Gece’nin Hikayesi
Yıldızlı Gece’nin hikayesi, biraz melankoliye dayanıyor aslında. Van Gogh’un akıl hastanesinde ortaya çıkardığı bu eser, kendini iyi hissetmeye çalışma çabalarının izleri olarak görülebilir. Zira, kardeşi Theo‘ya yazdığı mektuplarda buna şahit olabiliriz. “Demir parmaklıklı penceremde adeta bir buğday tarlası görüyorum, sabahları ise gün doğumunu tüm ihtişamı ile inceliyorum.”
Van Gogh’un kendine uyguladığı bu sanatsal terapi, onun akıl hastanesinde geçirdiği günleri hafifletiyordu da diyebiliriz. Kafasını susturabilmek ve gördükleri ile fırça darbelerini birleştirebilmek onun için kaçış noktasıydı belki de. Ölmeden önce yaptığı “Yıldızlı Gece” ile birlikte sanat dünyasının merkezinde yer alacaktı ancak bunu ne yazık ki bilmeyecekti.
Yıldızlı Gece’nin Dönüşümü
Van Gogh hastanedeyken gözlem yoluyla resimler yapmasına rağmen odasında resim yapılmasına izin verilmiyordu. Theo’ya yazdığı mektuplarda da gördüğümüz üzere Yıldızlı Gece’nin ortaya çıkışı bir sabah odasının penceresinden dışarıya bakmasıyla başlıyor. Aklında kalanlarla boyalarını birleştirmesiyle de Yıldızlı Gece’si yavaş ortaya çıkıyordu. Ancak Van Gogh, tabloyu tamamlamaya yaklaştıkça tablo içine sinmiyordu.
“Bu konuda biraz iyi olduğunu düşündüğüm tek şey Buğday Tarlası, Dağ, Meyve Bahçesi, mavi tepeli Zeytin ağaçları, Portre ve taş ocağının girişidir ve geri kalanı diyor ki bana hiçbir şey olmadı.”
Van Gogh, odasının doğuya bakan penceresindeki manzarayı tam 21 kez resmetti. Bu çalışmalar, gece ve gündüzün farklı zamanlarını içeriyordu. Ancak en önemlisi, Gogh’un odasının penceresinde yer alan parmaklıklar bu eserlerde yer almıyordu. Bu çalışmalar tamamen Van Gogh’un hayal gücünü yansıtıyordu.
Tabloda Yer Alan Sembolik Anlatımlar
Yıldızlı Gece’yi derinlemesine analiz eden bazı araştırmacılar, tabloda bulunan selvi ağacının sembolik bir anlam taşıdığını savunuyor. Selvi ağacını Van Gogh’un intiharı ile ilişkilendirerek ressamın aslında uzun zamandır bu düşüncede olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak selvi ağacı aynı zamanda ölümsüzlüğü de temsil etmektedir. Resimde ağacın gökyüzüne uzanarak yeryüzü ve gökyüzü arasında bir adeta bir bağlantı görevi görmesi, Van Gogh’un kendi içinde manzarayı nasıl da kişiselleştirdiğinin bir kanıtı olarak karşılıyor bizleri.
Paul Woolf, “Yıldızlı Gece” üzerine yaptığı araştırmalar sonucu, resimde yer alan baskın sarı renklerinin sebeplerini epilepsi krizleri sonucu aldığı tedaviye bağlamıştır.
Ressamın bu ünlü eserinde çok fazla parlak renkleri kullanmasının sebebini ise araştırmacılar, zihninin oldukça çalkantılı dönemlerinde bu esere imza atmasını gösteriyorlar. Zira intihar etmeden önce son eseri olduğunu göz önünde bulundurursak, aslında iç dünyasının yansımasını bu eserde görebilmemiz mümkün.
Tablonun Kompozisyonu
Tabloya bir bütün olarak baktığımızda Van Gogh’un hayal gücünün başarılı bir yansımasını görebiliyoruz. Tek tek detaylara baktığımızda ise bizlere anlatmak istediği mesajlara şahit oluyoruz.
Van Gogh, dönemindeki diğer ressamlardan farklı olarak resimde hareketlilik istemiş ve bunun için de renkleri kullanmıştır. Kullandığı renkler ve fırça darbeleri ile adeta resmin hareketli olduğunu bizleri inandırmıştır.
Ayrıca Van Gogh bu eserinde impasto tekniğini kullanmıştır. İmpasto tekniği bir yağlı boya tekniği olup, boyanın yığılması sonucu kalın boya tabakaları ile şekillendirmek demektir diyebiliriz. Boyanın fırça ile resme sıvazlanmasıyla yapılan bu teknik, Yıldızlı Gece’de kullanılmıştır.
Van Gogh’un resmi yaparken odasının manzarasını sadece kaynak olduğunu görüyoruz. Resmini yaparken görüş açısını son derece genişleterek bir köy bile çizmiştir. Bu köy, Van Gogh’un psikolojik çöküntüsüne de bir işaret aslında. Görmek veya gitmek istediği, insanların bir arada yaşadığı bir yeri arzuladığı için eserinde böyle bir yola başvurmuş olabilir.
“Yıldızlara bakmak beni daima hayal dünyasına daldırır. Kendime sorarım, Fransa haritasındaki noktalar arasında seyahat edip belli bir noktaya ulaşıyoruz da neden gökyüzündeki bu parlak noktalara ulaşamıyoruz? Nasıl trene atlayıp Tarascon’a ya da Rouen’e gidiyorsak yıldızlara ulaşmak için de ölebiliriz.”
Tablonun Mirası

Yapıldıktan sonra Van Gogh tarafından beğenilmeyen bu eser, günümüzde sanat dünyasının tam merkezinde yer alıyor. Pek çok araştırmacının tabloyu detaylı bir şekilde incelemesi, Van Gogh’un psikolojik travmalarıyla ilişkilendirmesi ve Theo’ya yazdığı mektuplarla tablonun bazı noktalarına açıklama getirmeye çalışmaları tablonun sanatseverler için büyük bir önem taşıdığının kanıtı diyebiliriz.
Van Gogh’un zihinsel olarak çatışmalarının bir yansıması olarak görülen bu tablo, hayal gücünü, umudunu, umutsuzluğunu, görmek istediklerini ve istemediklerini verebilen bir tablo aslında. Hem matematikselliği hem de hissettirdikleri ile asla eskimeyen ve eskimeyecek tablolar arasında.
Kaynak
Vincent van Gogh. “The Starry Night, 1889, by Vincent Van Gogh”. Web. 05.09.2023
Art&Object. “The Starry Night Takes Center Stage in ‘Van Gogh’s Cypresses’ at The Met”. Web. 05.09.023
gzt. “Van Gogh’un parlayan yıldızlarından biri: Yıldızlı Gece” . Web. 05.09.2023
Gogh, Vincent van. Theo’ya Mektuplar. çev. Azra Erhat. İstanbul: Remzi Kitabevi Yayınları,
2020
Orazio, D’Costantino. Van Gogh Gizemi. çev. Kemal Atakay. İstanbul: Ketebe Yayınları, 2022.