Vadideki Zambak’tan 25 Alıntı

Fransız edebiyatının yapıtaşı olan Balzac’ın en ünlü aşk romanı Vadideki Zambak, adeta betimlemelerle süslü bir bahçeyi anımsatıyor. Kıyıya vuran dalgaları, dalında açan çiçeği Balzac’ın kalemiyle düşünce dünyanızdan kendi yaşamınıza taşan bir nehir gibi okuyorsunuz. Vadideki zambak alıntılarını sizler için yirmi beş alıntı derledik. Keyifli okumalar!

1. “Durgun havalarda görülen, fırtınada da dalgaların etkisiyle parçalanıp kıyıya vuran şu deniz ürünleri gibi görkemli anılar gömülü ruhumun derinliklerinde.” (sayfa; 13)

2. “Değeri bilinmemiş duygular kimi ruhlarda kine dönüşse de benimkinde yoğunlaştılar, yataklar oydular kendilerine, sonra da buradan yaşamıma fışkırdılar.” (sayfa; 16)

3. “Zorbaca yasaklar, çocukta bir tutkuyu büyüklerde olduğundan daha da fazla biler; çocukların yalnız yasak şeyi düşünmek gibi bir üstünlükleri vardır, bu şey onlar için dayanılmaz bir çekicilik kazanır.” (sayfa; 18)

4. “Beden bakımından çocuk, düşünce bakımından yaşlıydım, o kadar okumuş, o kadar düşünmüştüm ki, bu geçitlerin dolambaçlı güçlüklerini, bu ovaların kumlu yollarını göreceğim sırada, yaşamı soyut bir biçimde, tepeleriyle tanıyordum.” (sayfa; 28)

5. “Aşkın ne olduğunu bile bilmeden sevdim birdenbire. İnsanın en ateşli duygusunun ilk olarak böyle birdenbire bastırıvermesi çok garip bir şey değil mi?” (sayfa; 34)

6. “…sesini tanıdım, ruhuma işledi, bir tutuklu hücresini doldurup ışıldatan bir güneş ışını gibi dolduruverdi ruhumu.” (sayfa; 43)

7. “Çoğu mutsuz varlıklar için, yarın anlamdan yoksun bir sözcüktür, ben de yarına hiç mi hiç inanmayanlardandım o sırada…” (sayfa; 45)

8. “… birkaç ay sonra bir kadının susuşunun ne denli anlamlı olduğunu, dağınık bir konuşmanın ne düşünceler gizlediğini anladım.” (sayfa; 46)

9. “Deha gibi aşkın da sezgileri vardır, bulanık bir çimde, sertliğin, asık suratlılığın, düşmanca davranışların, umutlarımı çelmeleyeceklerini görüyordum.” (sayfa; 59)

10. “Ruh dünyası, hiçbir şeyinin saltık olmayışıyla madde dünyasından ayrılır; etkilerin, şiddetli huyların ya da bir olay çevresinde bir araya getirdiğimiz düşüncelerin gücüyle oranlıdır.” (sayfa; 75)

11. “Bu ‘evet’i söylememe gerek var mı ki? dedim ona. Hiç mi anlamadık birbirimizi?” (sayfa; 84)

12. “Aşk yaşamı yeryüzü yasasının ölümcül bir istisnasıdır; her çiçek ölür, büyük sevinçlerin, bir yarınları olursa, kötü bir yarınları olur. Gerçek yaşam bir bunalım yaşamıdır.” (sayfa; 93)

13. “Gençlik soyludur, yalansızdır, özverilere girişebilecek güçtedir, çıkardan uzaktır.” (sayfa; 95)

14. “…yadsınmış çocuklar, suçsuz sürgünler, siz, hepiniz, yaşama çöllerden girmiş olanlar, her yerde soğuk yüzlerle, kapalı yüreklerle, tıkanmış kulaklara karşılaşmış olanlar, hiç yakınmayın! Size bir yüreğin açıldığı, bir kulağın sizi dinlediği, bir bakışın size yanıt verdiği anda bir sevincin sonsuzluğunu yalnız siz bilebilirsiniz. Kötü günleri bir tek gün siliverir.” (sayfa; 98)

15. “…hırsım sevgilim olacak. Tümüyle sizin olmak için buna gerek duymuyorum. Hayır, buradaki bilgeliğimden dolayı orada iyilikle ödüllendirilmek istemiyorum. Gideceğim, yalnız başıma, kendi kendime büyüyeceğim. Sizden her şeyi kabul ederdim; başkalarından hiçbir şey istemem.” (sayfa; 103)

16. “Kendi içime yöneldim, beni serbest olmak isteyecek ölçüde sevmediğini düşündüm. Aşk bir cinayet önünde gerilediği sürece sınırlıymış gibi gelir bize, oysa sonsuz olmalıdır. Korkunç bir biçimde yüreğim burkuldu.” (sayfa; 105)

17. “Aşk, kendisi olmayan her şeyden dehşet duyar.” (sayfa; 111)

18. “Gerçek tutkular, yetiştikleri topraklar ne denli nankörse, görülmeleri de o denli haz veren güzel çiçekler gibi görünür.” (sayfa; 113)

19. “Bu çarpışmalar için ne çok güç gerektiğini, savaşa girilmeden önce yüreğe ne taşkın kan dalgaları yürüdüğünü, çarpıştıktan sonra hiçbir şey elde edilmeyince varlığı nasıl bir yorgunluk sardığını, öfkelenmeleri olanaksız olan, kendi iç huzurlarını çevrelerinde de sürdürmek isteyen uysal ve sakin ruhlar bilir yalnız.” (sayfa; 132)

20. “…sizden size, sizden uzakta söz açabilirim ancak.” (sayfa; 143)

21. “Acılarıma yeni acılar eklemeyin, hepsini bilmiyorsunuz! En gizlileri, bastırılması en güç olanları.” (sayfa; 146)

22. “…susuz bir çeşme olmayın, bir ruhunuz, bir biçiminiz olsun! Bu toplumsal erdemin sık sık kurbanı olmaktan korkmayın, yele verilmiş görünen bunca tohumun meyvesini er geç toplarsınız.” (sayfa; 158)

23. “…gerçek aşk ölümsüzdür; sonsuzdur, hep kendi kendine benzer; eşittir, arıdır, şiddetleri, kanıtları yoktur; saçları ağarır, gönlü hep gençtir.” (sayfa; 166)

24. “…ruhsal yalnızlık da yersel yalnızlığın etkilerini doğurur: Sessizlik en hafif yankıları sezmeyi sağlar, kendi kendine sığınma alışkanlığı da inceliği sevgilerin en ufak ayrımlarını gösteren bir duyarlığı geliştirir.” (sayfa; 169)

25. “…bencillikle incinmiş sevgiler, yakınlık duygularını fazla desteklemezler; yürek her türlü hesaptan, çıkardan tiksinir.” (sayfa; 183)

(Can Yayınları, çev: Tahsin Yücel)

Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.

Diğer Yazılar

İlginizi Çekebilir

Nermin Yıldırım: Unutma Dersleri | 35 Alıntı

Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Nermin Yıldırım'ın yazdığı Unutma Dersleri'nden alıntıları sizler için derledik!

Edgar Allan Poe Yaşasaydı Hangi Şarkıları Dinlerdi?

Gotik edebiyatın önemli temsilcisi Edgar Allan Poe günümüz dünyasında yaşasaydı hangi şarkıları dinlerdi?