UNESCO Dünya Mirasları’nda 7 Asırlık Ahşap Cami: Afyon Ulu Cami

Editör:
Gülizar Nehir Gülkanat

Afyon Ulu Camii, ahşap camiler arasında en eski olanlarındandır. Selçuklu ve Beylikler Dönemi mimari tarzını yansıtan ve 13. yüzyılın son çeyreğinde Mimar Emir Hacı Bey tarafından inşa edilmiş olup hâlâ ibadete açıktır. Geçtiğimiz sene UNESCO Dünya Mirasları listesine de giren cami, Hıdırlık Tepesi ile Afyonkarahisar Kalesi’nin arasındaki derin vadiye inşa edilmiştir.

Kaynak Servet Uygun

Peki neden ulu cami? Ulu camiler, vaktiyle cuma namazlarının kılındığı ve cemaatin toplandığı camiler olarak bilinirdi. Bu nedenle, çoğunlukla şehir merkezlerinde bulunurlar. Ancak şehirler ve nüfus arttıkça bu gelenek değişmiştir. Uzun süre ayakta kalan ulu camiler hâlâ ulu cami olarak anılmaktadır.

Caminin İnşası ve Sonrasında Geçirdiği Restorasyonlar

Kaynak Atatürk Kültür Merkezi

Afyonkarahisar Ulu Camii, Afyon’da aynı konumda bulunan kapalı çarşının yerine inşa edilmiştir. Bu çarşı, bir yangın sonucunda büyük ölçüde yok olmuş; yangından sadece mescit kapısı kurtarılabildiği için cami olarak yeniden yapılmaya karar verilmiştir. Bahsi geçen mescit kapısının, halihazırda camide kullanılan minber kapısı olduğu söylenmektedir. Günümüzde cami içinde bulunan 40 sütun, yangından etkilenen çarşıdaki dükkân sahiplerini onurlandırmak amacıyla yapılmış olup, her biri bir dükkânı temsil etmektedir.

Caminin Mimarisi ve Süslemeleri

İlk dönemde kâgir kalın duvarlar üzerine toprak damlı olarak yapılmış olan cami, geçirdiği yaklaşık 9 restorasyon sonucunda bugün çinko ile kaplanmış bir çatıya sahiptir. Cami, beş sıra halinde sekizerden oluşan toplam 40 ahşap sütun üzerine oturtulmuştur. Bu özelliğinden ötürü Kırk Direkli Cami olarak da anılmaktadır.

Avlu içinde yer alan yamuk dikdörtgen plana sahip ahşap bir camidir. Ahşap tavanlı, ağaç direkli cami, dıştan moloz taş malzemelidir. Orijinal planda düz toprak damlı olan yapı, günümüzde bakır kaplı yüksek piramidal bir çatıya sahiptir.

Kaynak Anıl Karadağ 2023

Kuzey, doğu ve batıda birer sade kapısı vardır; anıtsal bir giriş kapısı bulunmaz. Kuzey yönündeki giriş kapısı üzerinde, çiçekli iki pano arasında bulunan mermer kitabeden, caminin 1341 yılında Mugiseddin Emir İsa bin Muzafferüddin tarafından onarıldığı öğrenilir. Doğudaki kapı, cami zemininden aşağıdadır; üç basamaklı bir merdivenle kapıya ulaşılır. Doğudakinin tersine, zeminden hayli yüksek olan batı kapısından girince harim zeminine ulaşmak için on basamak inmek gerekir. Düz lentolu batı kapısının bir sultan mahfili kapısı olduğu düşünülmektedir.

Caminin Mimari Planı

Odabaşı Mimarlık tarafından çizilen mimari planları incelediğimizde, ibadet alanının (harim) yanında özel alanın (mahfil) da bulunduğunu görüyoruz. Çoğu zaman devlet erkanının ibadet ettiği, sultan mahfili denilen bu alanların dönem padişahları ve saraylılar tarafından da kullanıldığı biliniyor.

Caminin İç Mekânı

İç mekân, mihrap duvarına dik uzanan dokuz neflidir*. Her nef, silindirik formda altışar sütunla bölünmüştür. Mermer kaide üzerine oturmuş ahşap sütunların üzerinde kimisi sade, kimisi mukarnaslı* ahşap sütun başlıkları bulunur. Restorasyon sırasında zemin yükseldiği için, günümüzde mermer kaidelerin üst kısmı halı seviyesine yakındır. Aşı boyalı nakışlarla işlenmiş sütun başlıklarında, mukarnas birimlerinin her birinin içine birer çiçek ya da Rumî motifi yerleştirilmiştir. Ancak süslemelerin çok azı günümüze ulaşabilmiştir.

Müezzin mahfili
Kaynak Atatürk Kültür Merkezi

Müezzin mahfili, yerden 50 cm yükseklikte ve ahşap korkulukludur. Caminin taş mihrabı altı sıra mukarnas ile süslenmiş, ahşap minberde ise geometrik desenler, üçgen panolar ve geçmeler bulunmaktadır. Bitkisel bezemeli bir bordür ve nesih hatla yazılmış Ayet-el Kürsi içeren bir yazı kuşağı mihrap nişini çevreler. Kitabe kuşağında ayrıca bazı isimler okunur ve bu isimlerden ötürü mihrabın Selçuklu Sultanı II. İzzettin Keykavus tarafından yaptırıldığı, nakışlarının ise Nakkaş Mahmud oğlu Hacı Murat tarafından yapıldığı düşünülür. Aynı yazı kuşağında, yazı ustalarının imzası niteliğinde işaretler vardır. Mihrabın üst kısmındaki küçük bölümde İhlas Suresi yer alır. İlk iki ayeti düz, son iki ayeti ise ters asimetrik olarak yazılmıştır.

Kalem İşi Sanatı ve Camiden Örnekler

Türk Kalem İşi Sanatı, kökeni Orta Asya’ya dayanan 8-9. yüzyıl Türk Uygur sanatı ile başlayıp, Türklerin göçleriyle Anadolu topraklarına taşınan bir sanatımızdır. Kara Hoca ve Bezeklik duvar fresklerindeki süslemeler, Türk sanatının motif dağarcığının merkezi olmuştur. Mekânların tavan, duvar, kubbe gibi yüzeylerine yapılan kalem işi süslemeleri sıva, ahşap, taş, bez, deri, metal gibi pek çok değişik yüzeyde de uygulanmıştır. Hatta ahşap üstüne kabartma olarak uygulanıp Edirnekârî, sıva üstüne kabartma olarak uygulanıp malakârî adını almıştır. Ahşap üzerine yapılmış kalem işleri kubbelerde ya da mahfil tavanlarında ve sıklıkla evlerin ahşap bölümlerinde görülür. Afyon Ulu Cami‘de de mahfil tavanında ve sütun başlarında, giriş kapısının üzerindeki yazılarda ve minber kapısında görülür.

UNESCO Dünya Mirasları Listesi

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu konuda “Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Hipostil* Camiileri” başlığıyla, başta Afyonkarahisar Ulu Cami olmak üzere UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alınan camiler hakkında buradan ulaşabileceğiniz bir paylaşım yapmıştır.

“Seri alan, Anadolu’da 13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın ortaları arasında inşa edilen ve her biri Türkiye’nin farklı bir bölgesinde bulunan beş hipostil* camiden oluşmaktadır. Bunlar Afyonkarahisar Ulu Camii (1272-77), Eskişehir Sivrihisar Ulu Camii (1274-75), Ankara Ahi Şerefeddin (Arslanhane) Camii (1289-90), Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii (1296-99) ve Kastamonu Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii’dir (1366-67).

Düz ahşap tavanın mukarnaslı veya devşirme sütun başlıklı ahşap direkler tarafından taşındığı benzersiz bir ahşap yapı sisteminde inşa edilen beş cami, İslam mimarisinin gelişiminde önemli bir yer teşkil eden belirli bir yapı türünün seçkin örneklerini temsil etmektedir. Seri alanımızın bileşenlerini oluşturan beş cami, bazı ortak mimari özelliklere ve tarihi bağlantılara sahip olmaları ve konum, kullanım/işlev, tasarım ve malzeme açısından özgünlüklerini büyük ölçüde korumaları sebebiyle hipostil tipi ahşap caminin en iyi korunmuş ve erken örneklerini temsil eden bir grup olarak değerlendirilmiştir.

KAYNAKÇA:

Hipostil nedir, nedir ne demek 26.06.2024

Nef nedir, inşaat&inşaat 26.06.2024

Mukarnas nedir, İslam Ansiklopedisi 25.06.2024

Ulu Cami nedir, İslam Ansiklopedisi 25.06.2024

Kültür Envanteri, Afyonkarahisar Ulu Camii 25.06.2024

İHA Yayını 25.04.24

Kalem İşi Sanatı 25.06.2024

Fotoğraflar: Caner Cangül, Anıl Karadağ, Servet Uygun, Atatürk Kültür Merkezi

Karakuş, F. (2021). Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makaleler 13. YÜZYILDA ANADOLU’DA İNŞA EDİLEN AHŞAP DİREKLİ CAMİLER ÜZERİNE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI. Cilt: 11 Sayı: 1 2021 sayfa: 133-139

Tunçay H. Yavuz E. Gelenekten Geleceğe Ahşap Camiler TUNÇAY YAYINCILIK 1.Baskı 2023 / sayfa: 80-84

 

Ezgi İlçi
Ezgi İlçi
teşekkür ettim ve yanından ayrıldım...

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Isaac Winemiller, sakin melodileri ve içe dönük sözleriyle müzikal yalnızlığı estetik bir deneyime dönüştürüyor. Bu ay Söylenti Radar'ında onunla tanışın!

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Editor Picks