Afyon Ulu Camii, ahşap camiler arasında en eski olanlarındandır. Selçuklu ve Beylikler Dönemi mimari tarzını yansıtan ve 13. yüzyılın son çeyreğinde Mimar Emir Hacı Bey tarafından inşa edilmiş olup hâlâ ibadete açıktır. Geçtiğimiz sene UNESCO Dünya Mirasları listesine de giren cami, Hıdırlık Tepesi ile Afyonkarahisar Kalesi’nin arasındaki derin vadiye inşa edilmiştir.

Peki neden ulu cami? Ulu camiler, vaktiyle cuma namazlarının kılındığı ve cemaatin toplandığı camiler olarak bilinirdi. Bu nedenle, çoğunlukla şehir merkezlerinde bulunurlar. Ancak şehirler ve nüfus arttıkça bu gelenek değişmiştir. Uzun süre ayakta kalan ulu camiler hâlâ ulu cami olarak anılmaktadır.
Caminin İnşası ve Sonrasında Geçirdiği Restorasyonlar

Afyonkarahisar Ulu Camii, Afyon’da aynı konumda bulunan kapalı çarşının yerine inşa edilmiştir. Bu çarşı, bir yangın sonucunda büyük ölçüde yok olmuş; yangından sadece mescit kapısı kurtarılabildiği için cami olarak yeniden yapılmaya karar verilmiştir. Bahsi geçen mescit kapısının, halihazırda camide kullanılan minber kapısı olduğu söylenmektedir. Günümüzde cami içinde bulunan 40 sütun, yangından etkilenen çarşıdaki dükkân sahiplerini onurlandırmak amacıyla yapılmış olup, her biri bir dükkânı temsil etmektedir.
Caminin Mimarisi ve Süslemeleri
İlk dönemde kâgir kalın duvarlar üzerine toprak damlı olarak yapılmış olan cami, geçirdiği yaklaşık 9 restorasyon sonucunda bugün çinko ile kaplanmış bir çatıya sahiptir. Cami, beş sıra halinde sekizerden oluşan toplam 40 ahşap sütun üzerine oturtulmuştur. Bu özelliğinden ötürü Kırk Direkli Cami olarak da anılmaktadır.
Avlu içinde yer alan yamuk dikdörtgen plana sahip ahşap bir camidir. Ahşap tavanlı, ağaç direkli cami, dıştan moloz taş malzemelidir. Orijinal planda düz toprak damlı olan yapı, günümüzde bakır kaplı yüksek piramidal bir çatıya sahiptir.

Kuzey, doğu ve batıda birer sade kapısı vardır; anıtsal bir giriş kapısı bulunmaz. Kuzey yönündeki giriş kapısı üzerinde, çiçekli iki pano arasında bulunan mermer kitabeden, caminin 1341 yılında Mugiseddin Emir İsa bin Muzafferüddin tarafından onarıldığı öğrenilir. Doğudaki kapı, cami zemininden aşağıdadır; üç basamaklı bir merdivenle kapıya ulaşılır. Doğudakinin tersine, zeminden hayli yüksek olan batı kapısından girince harim zeminine ulaşmak için on basamak inmek gerekir. Düz lentolu batı kapısının bir sultan mahfili kapısı olduğu düşünülmektedir.
Caminin Mimari Planı
Odabaşı Mimarlık tarafından çizilen mimari planları incelediğimizde, ibadet alanının (harim) yanında özel alanın (mahfil) da bulunduğunu görüyoruz. Çoğu zaman devlet erkanının ibadet ettiği, sultan mahfili denilen bu alanların dönem padişahları ve saraylılar tarafından da kullanıldığı biliniyor.
Caminin İç Mekânı
İç mekân, mihrap duvarına dik uzanan dokuz neflidir*. Her nef, silindirik formda altışar sütunla bölünmüştür. Mermer kaide üzerine oturmuş ahşap sütunların üzerinde kimisi sade, kimisi mukarnaslı* ahşap sütun başlıkları bulunur. Restorasyon sırasında zemin yükseldiği için, günümüzde mermer kaidelerin üst kısmı halı seviyesine yakındır. Aşı boyalı nakışlarla işlenmiş sütun başlıklarında, mukarnas birimlerinin her birinin içine birer çiçek ya da Rumî motifi yerleştirilmiştir. Ancak süslemelerin çok azı günümüze ulaşabilmiştir.

Müezzin mahfili, yerden 50 cm yükseklikte ve ahşap korkulukludur. Caminin taş mihrabı altı sıra mukarnas ile süslenmiş, ahşap minberde ise geometrik desenler, üçgen panolar ve geçmeler bulunmaktadır. Bitkisel bezemeli bir bordür ve nesih hatla yazılmış Ayet-el Kürsi içeren bir yazı kuşağı mihrap nişini çevreler. Kitabe kuşağında ayrıca bazı isimler okunur ve bu isimlerden ötürü mihrabın Selçuklu Sultanı II. İzzettin Keykavus tarafından yaptırıldığı, nakışlarının ise Nakkaş Mahmud oğlu Hacı Murat tarafından yapıldığı düşünülür. Aynı yazı kuşağında, yazı ustalarının imzası niteliğinde işaretler vardır. Mihrabın üst kısmındaki küçük bölümde İhlas Suresi yer alır. İlk iki ayeti düz, son iki ayeti ise ters asimetrik olarak yazılmıştır.
Kalem İşi Sanatı ve Camiden Örnekler
Türk Kalem İşi Sanatı, kökeni Orta Asya’ya dayanan 8-9. yüzyıl Türk Uygur sanatı ile başlayıp, Türklerin göçleriyle Anadolu topraklarına taşınan bir sanatımızdır. Kara Hoca ve Bezeklik duvar fresklerindeki süslemeler, Türk sanatının motif dağarcığının merkezi olmuştur. Mekânların tavan, duvar, kubbe gibi yüzeylerine yapılan kalem işi süslemeleri sıva, ahşap, taş, bez, deri, metal gibi pek çok değişik yüzeyde de uygulanmıştır. Hatta ahşap üstüne kabartma olarak uygulanıp Edirnekârî, sıva üstüne kabartma olarak uygulanıp malakârî adını almıştır. Ahşap üzerine yapılmış kalem işleri kubbelerde ya da mahfil tavanlarında ve sıklıkla evlerin ahşap bölümlerinde görülür. Afyon Ulu Cami‘de de mahfil tavanında ve sütun başlarında, giriş kapısının üzerindeki yazılarda ve minber kapısında görülür.
UNESCO Dünya Mirasları Listesi
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu konuda “Anadolu’nun Orta Çağ Dönemi Ahşap Hipostil* Camiileri” başlığıyla, başta Afyonkarahisar Ulu Cami olmak üzere UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alınan camiler hakkında buradan ulaşabileceğiniz bir paylaşım yapmıştır.
“Seri alan, Anadolu’da 13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın ortaları arasında inşa edilen ve her biri Türkiye’nin farklı bir bölgesinde bulunan beş hipostil* camiden oluşmaktadır. Bunlar Afyonkarahisar Ulu Camii (1272-77), Eskişehir Sivrihisar Ulu Camii (1274-75), Ankara Ahi Şerefeddin (Arslanhane) Camii (1289-90), Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii (1296-99) ve Kastamonu Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii’dir (1366-67).
Düz ahşap tavanın mukarnaslı veya devşirme sütun başlıklı ahşap direkler tarafından taşındığı benzersiz bir ahşap yapı sisteminde inşa edilen beş cami, İslam mimarisinin gelişiminde önemli bir yer teşkil eden belirli bir yapı türünün seçkin örneklerini temsil etmektedir. Seri alanımızın bileşenlerini oluşturan beş cami, bazı ortak mimari özelliklere ve tarihi bağlantılara sahip olmaları ve konum, kullanım/işlev, tasarım ve malzeme açısından özgünlüklerini büyük ölçüde korumaları sebebiyle hipostil tipi ahşap caminin en iyi korunmuş ve erken örneklerini temsil eden bir grup olarak değerlendirilmiştir.“
KAYNAKÇA:
Hipostil nedir, nedir ne demek 26.06.2024
Nef nedir, inşaat&inşaat 26.06.2024
Mukarnas nedir, İslam Ansiklopedisi 25.06.2024
Ulu Cami nedir, İslam Ansiklopedisi 25.06.2024
Kültür Envanteri, Afyonkarahisar Ulu Camii 25.06.2024
Fotoğraflar: Caner Cangül, Anıl Karadağ, Servet Uygun, Atatürk Kültür Merkezi
Karakuş, F. (2021). Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Makaleler 13. YÜZYILDA ANADOLU’DA İNŞA EDİLEN AHŞAP DİREKLİ CAMİLER ÜZERİNE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI. Cilt: 11 Sayı: 1 2021 sayfa: 133-139
Tunçay H. Yavuz E. Gelenekten Geleceğe Ahşap Camiler TUNÇAY YAYINCILIK 1.Baskı 2023 / sayfa: 80-84