Umut Yaprakları: Yeşermeyi Bekleyenlere

Editör:
Guşef Alhas
spot_img

Türk Edebiyatı’nın birkaç dizeye birçok anlam sığdıran şairi, Garipçiler ve İkinci Yenicilerin ortak paydası Özdemir Asaf‘ın, “Umut Yaprakları” adlı şiirini anlamlandırmaya çalıştığımız bu yazımızda sizlerleyiz!

Özdemir Asaf Kimdir?

YDS.NET - Paragraf Okuma | Özdemir Asaf

Haziran 1923 doğumlu Özdemir Asaf‘ın asıl adı Halit Özdemir Arun‘du. Yedigün dergisinde yazmaya başladığı yıllarda “Özdemir Özdem” takma ismini kullandı. Bir süre sonra arkadaşı Oktay Akbal‘ın önerisi ile babasının adını da ismine ekleyerek “Özdemir Asaf” takma adıyla şiirlerini yayımlamaya başladı. Üniversite öğretimini tamamlamayan Asaf, Zaman ve Tanin gazetelerinde çevirmenlik yapmaya başladıktan sonra edebiyat dünyasına kesin bir giriş yaptı. Çevirmenlikten sonra kendi basımevini kurmaya karar verdi ve ilk olarak Sanat Basımevi‘ni ardından Yuvarlak Masa Yayınları‘nı kurdu.

1950’li yıllardan sonra kendi şiir tarzını şekillendiren Asaf, dönemin şairlerinden oldukça uzak bir tarz benimsedi. İlk kitabı “Dünya Gözüme Kaçtı” 1952 yılında yayımladı. Behçet Necatigil bu kitabından sonra Özdemir Asaf için şu ifadeleri kullandı: “Şairdeki ‘ikinci kişi’ problemini, ikinci kişi ile kendi arasındaki bağlantıları çeşitli yönlerden derinleştirdiği, yaşamını dolduran davranışları soyutlaştırarak bir düşünme planına yükselttiği, bunu yaparken de çelişmeli, oyunlu bir mantık düzeninde mısra sayısını çok kere en aza indirdiği görülür.” Birkaç dizelik şiirlerine birçok anlam sığdıran şairimiz, insan ve toplum arasındaki sorunları, ölümü, sevgiyi, ayrılığı ve aşkı duygu yoğunluğunun en üst seviyesinde olan dizeleriyle okurlarının karşısına çıktı.

Özdemir Asaf Ne Yapmak İstedi? | Yeni Sayfa

Bir sonraki kitabı “Sen Sen Sen”de aşkı; büyük yaşanan bir duygudan ziyade “iki kişinin birbirlerinde yaşamaları” şeklinde değerlendiren Asaf, aşkın yüceliğini bir kenara bırakarak bu kitabını “aşkın normal düzeyleri”yle okurlarına sundu. “Bir Kapı Önünde” başlıklı sıradaki kitabı ise İkinci Yeni hareketinin yeni yeni kendini gösterdiği yıllara denk geldi. Bu kitabı bir sonraki kitabının ön hazırlığı şeklinde yorumlandı ve hemen ardından “Yuvarlağın Köşeleri” kitabı ile edebiyat dünyasına etkili bir dönüş yaptı. Ahlak ve değer kavramları üzerine yoğunlaştığı bu kitabı, şiir anlayışını sunmasının yanı sıra yaşam felsefesini de sunduğu kitabı olarak ün saldı. Düzyazı şeklinde yayımlanan Yuvarlağın Köşeleri kitabının ardından bilinen şiir çerçevesine dönerek dizeler halinde yayıma aldığı sonraki kitabı da “Yumuşaklıklar Değil” oldu. Hayattan edindiği deneyimlerini, mantık ve sözcük oyunları uyguladığı dizeleriyle “Nasılsın” kitabında topladı. İlmek ilmek işlediği edebiyat yolculuğunu kendinden emin adımlarla devam ettirdi ve edebiyat dünyasının en vazgeçilmez isimlerinden biri oldu. “Çiçekleri Yemeyin” ve “Yalnızlık Paylaşılmaz” kitapları ile de bu vazgeçilmezliğinin temellerini attığı söylenebilir.

Umut Yaprakları

öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,

İlkbaharın gelişi ile birlikte yeniden hayata dönüp yeşeren yapraklar gibi kendimize karşı bir hatırlatma mesajı adeta ilk dize. Yaşantımızın raydan çıktığı dönemlerde zaman zaman yeniden doğmayı dilediğimiz anlara karşılık yeşermenin ilk önce içimizde gerçekleşmesi gerekir. Umudumuzun hiçbir koşulda yitip gitmeyeceği, en ufak bir detayda umut yakalamaya gayret gösterdiğimiz anlarımızın gerçekliğini yadsıyamayız ve yeşermeyi her koşulda bekleriz. İlkbaharın gelişini büyük bir coşkuyla karşıladığımız, güzün gelişini ise sararıp dökülen yaprakların aksine umutlarımızın varlığıyla karşılayacağımız günleri, bu umut dolu olma hâlini, yapraklar imgesiyle karşımıza çıkaran Özdemir Asaf‘ın büyüleyici kalemi, her birimizin kalbine yeni yeni umutlar serpiştiriyor.

sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
ardında savrulsunlar, unut yaprakları.

Güzün gelişiyle sararıp dökülen yapraklar ve yitip giden umutlarımızla hayata kaldığımız yerden devam etmemizi anlatır bu dizeleriyle Özdemir Asaf. Savrulup giden umutların ardından eskileri unutup yola yenileriyle devam etmemiz gerektiğini hatırlatır. Karşımıza çıkan tümseklerde kaybettiklerimizin yerine hemen bir başkasını koymamız gerektiğinden bahseder. Umudunu kaybetmenin insan üzerindeki baskısını bu iki dizeyle tarif eder. Her akşamın bir sabahı olduğu gibi her yitip giden umudun yerine bir yenisi yeşerir. Koşullar neyi gerektirirse gerektirsin, hayatta ne yaşanırsa yaşansın unutmak gerekir savrulan yaprakları. Güneşli yeni bir güne uyanabilmek için.

Yeşermeyi Bekleyenlere

Özdemir Asaf'ın şiirleri artık Fransızca - 21.03.2017, Sputnik Türkiye

sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
seninle yeşerdiler, seninle soldular..

Yaşadığımız sevinçler, umutlarımızı her zaman diri tutar hatta hep bir yenisini ekler üstüne. Hüzünlerimiz ise bunun tam tersi etkiye sahiptir. Hayatın karşımıza çıkardığı her hüzünlü an bazen var olan bütün umutlarımızı yerle bir etmeye geçerli bir nedenmiş gibi gelir. Yeşerttiğimiz umutlarımız bize bağlı değil de, hayatın karşımıza çıkardıklarıyla bağlantılıymış gibi. Hayatın getirdikleri, yaprakların ilkyaz ve güz dönemlerine uyum sağlamaları gibi yadsınamaz bir gerçeklik olsa da, onların ruhumuzdaki karşılığını bizler belirleriz. Umudun yarattığı o coşku dolu hâlini, içimizde yeşertecek olan kişinin kendimiz olduğunu bilmeliyiz. Her ne yeşeriyor ve soluyorsa bunun sadece bizimle ilgili olduğunu hatırlatır bu iki dize. Bizim etrafımızda şekillenen umutlarımızın bizimle birlikte var olduğundan hem sevincimize hem de hüznümüze ortak olduklarından bahseder Özdemir Asaf.

olsunlar senden sonra da umut yaprakları.

Her zaman var olacak olan umut yaprakları, bizim umutlarımızın hiç sönmemesi gerektiğini son bir kere daha simgeliyor. İçimizde yeşerecek olan umudun bizim gayretimizle var olduğunu ve ayrıca bizden sonra da umutların hep bir yerlerde var olacağını hatırlatıyor. Sevinçlerimizin ve hüzünlerimizin vazgeçilmez destekçisi olan umut, güz rüzgârlarının yitirip götüremediği bir güce dönüşüyor bizim içimizde. Umut yapraklarının yeşermesini bekleyenlere Özdemir Asaf‘ın kaleminden dökülen dizeler, yeniden hayata umut dolu bakabilmek için yol gösterici bir nitelikte adeta.


Asaf, Özdemir. Dokuza Kadar On. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2015.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks