“Türk ulusu; Türk malı alın, Türk parası ülkemizde kalsın!”
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk‘ün bu sözünün temel alınması ile birlikte cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarından itibaren farklı alanlarda fabrikalar kurulmaya başlanmış ve ışık hızıyla ilerlemekte olan yerli bir sanayi devrimi, ülkenin gündemindeki yerini almıştı. Devletçilik ilkesi doğrultusunda, tamamen yerli üretimi kendi ülkemiz sınırları içinde hedefleyen ve çok sayıda iş kolu oluşturarak savaş sonrası binlerce insanın istihdamını sağlayan fabrikaların kurulması için herkes kolları sıvamıştı.
Atatürk’ün Fabrika Kurma Amacına Dair
Osmanlı Devleti’nden miras kalan borçlar ve ekonomiyi daha da alt üst eden savaşlar sonrasında ülkenin ekonomisi bir enkazdan farksızdı. Bağımsızlık mücadelesi uğruna verilen savaşlardan dolayı çok yorgun olan halk, bir iyileşme sürecindeydi.
Mustafa Kemal Atatürk halkın geçirmekte olduğu iyileşme sürecini, yaptığı devrimlerle destekleyerek onların hem kalıcı olmalarını hem de hızlı gerçekleşmelerini sağlamak istemiş; toplumsal bağlamda adeta bir yeniden doğuşu hedeflemişti. Böyle bir süreçte sanayileşme alanının hedeflerine ulaşılması için ise kongreler düzenlenmeye başlanmış, uzun yılları içine alan geniş kapsamlı kalkınma planları hazırlanmıştı. Buradaki en büyük amaç ülkede bulunan tüm kaynakların gerektiği şekilde değerlendirilmesi ve işlenebilmesiydi. Bunu yaparken de yeni iş alanlarının açılmasıyla beraber halka bir anlamda rehabilitasyon olarak görülebilecek şekilde istihdam sağlanacaktı.
Yapılan planlar doğrultusunda fazla uzun sürmeyen bir sürede tüm çalışmalar meyvelerini vermeye başladı ve ülkenin dört bir yanını kaplayan uygun koşullu bölgelerde teker teker fabrika kurma adımları atıldı.

Bir yandan da farklı teşvik yolları doğuyordu; örneğin okullarda, iş yerlerinde ve birçok yerde yerli malı haftaları düzenlenmeye başlamış ve coşkuyla kutlanır olmuştu.
Atatürk Dönemi’nde Yapılan Başlıca Ekonomik Girişimler
Bu dönemde türlü ekonomik kısıtlamalara rağmen açılabilen fabrikaların yanında İzmir İktisat Kongresi gibi kongreler düzenlenmiş, özellikle iki kez beşer yılı kapsayan büyük kalkınma planları hazırlanmış ve bu planlar mümkün olduğunca uygulanmaya çalışılmıştır. Ülkede yerli mal teşvik edilerek üretim-tüketim ve gelir-gider dengesi sağlanmaya çalışılmış yani ülke ekonomisi “denk bütçe” mantığıyla şekillendirilmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda yine yerli ekonomi terk edilmeden “karma ekonomi” yani devlet ve özel iş birliği hedeflenmiştir. Dönemin diğer girişimlerini de sıralayacak olursak:
- Türkiye İş Bankası açılmış ve böylece ulusal bankacılığın ilk adımı atılmış, aşar vergisi kaldırılmış ve Türk köylüsü ağır bir yükten kurtarılmıştır.
- Anadolu Demiryolları satın alınarak ulusallaştırılmıştır.
- Ulusal Ekonomi ve Araştırma Kurumu kurulmuştur.
- Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kurulmuştur.
- Ticaret ve Sanayi Odaları kurulmuş daha sonra da Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları Kongresi toplanmıştır.
- İstatistik Umum Müdürlüğü kurulmuştur.
- Hükümete iktisadi konularda fikir vermek amacıyla çeşitli meslek kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Ali İktisat Meclisi kurulmuştur.
- 1927 Yılında Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmıştır.
- 1930 Yılında Sanayi Kongresi, 1931 yılında da Ziraat Kongresi toplanmıştır.

Böylesine topyekün bir kalkınma girişimi 1929-1938 yılları arasında ağır sanayi üretimini %152, toplam sanayi üretimini ise %80 oranında arttırmıştı. Madenler arasında üretim rekoru %600 ile kromda olmakla birlikte kömürde %100 ve diğer madenlerde ise %200 oranında üretim artışı yaşanmıştı. Ülkemizde demir üretimi hiç yokken yılda 180.000 tona kadar demir üretilebilir olmuştu.
Şeker üretimi, fabrikanın kuruluşu olan 1926’dan itibaren 4-5 sene içerisinde neredeyse 200 kat artış göstermişti. Tekstil alanında yapılan üretimler ülke ihtiyacının %80’nini karşılar duruma gelmiş ve ithalat 10 sene içerisinde beşte birine düşmüştü. Sadece 5 yıl içerisinde pamuk üretimi 50 katını, ipek üretimi 15 katını ve yün üretimi de 2 katını geçmişti.
Bu gelişmelerin her biri Atatürk’ün kuruluşuna ön ayak olduğu, çoğunun açılışına bizzat katıldığı ve çalışmalarını kendisinin denetlediği onlarca fabrika sayesinde olmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurduğu Fabrikalar
- Ankara Fişek Fabrikası (1924)
- Gölcük Tersanesi (1924)
- Şakir Zümre Fabrikası (1925)
- Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925)
- Alpullu Şeker Fabrikası (1926)
- Uşak Şeker Fabrikası (1926)
- Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926)
- Bünyan Dokuma Fabrikası (1927)
- Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927)
- Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1928)

- Ankara Çimento Fabrikası (1928)
- Ankara Havagazı Fabrikası (1929)
- İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929)
- Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
- Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Fabrikası (1930)
- Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1931 – Genişletildi)
- Eskişehir Şeker Fabrikası (1934)
- Turhal Şeker Fabrikaları (1934)
- Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934)
- Bakırköy Bez Fabrikası (1934)

- Bursa Süt Fabrikası (1934)
- İzmit Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1934 Temel atma)
- Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma)
- Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934)
- Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934)
- Isparta Gülyağı Fabrikası (1934)
- Ankara, Konya, Eskişehir ve Sivas Buğday Filoları (1934)
- Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1935 – Tamamlandı)
- Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel atma)
- Nazilli Basma Fabrikası (1935 – Temel atma)

- Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma – 9 Ekim 1937 açılış)
- Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma)
- Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935)
- Ankara Çubuk Barajı (1936)
- Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935)
- Barut, Tüfek ve Top Fabrikası (1936)
- Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı NUD-36 üretildi)
- Malatya Sigara Fabrikası (1936)
- Bitlis Sigara Fabrikası (1936)
- Malatya Bez Fabrikası (1937 temel atma – Bu fabrika hariç bütün bez ve dokuma fabrikaları Atatürk’ün sağlığında açılmıştır.)
- İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası (1934 – Temel Atma)
- Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937 – Temel Atma)
- Divriği Demir Ocakları (1938)
- İzmir Klor Fabrikası (1938 – Temel Atma)
- Sivas Çimento Fabrikası (1938 – Temel Atma)
Bu fabrikaların hepsi bünyesinde çalışan işçilere hem iş yeri hem de halkevi olmuştur. İşçiler fabrikalarda bulunan işçi lokallerinde aileleriyle topluca ve uygun fiyatlara yemekler tertiplemişlerdir. İşten artan zamanlarda okul görevi gören bu fabrikalarda okuma yazma bile öğrenmişlerdir. Sendikalaşma sayesinde de kendi haklarını gözetip savunarak çalışma hayatında yer almayı temelden öğrenebilmişlerdir.
O dönemde gerçekleştirilmiş ulusal kalkınma girişimlerine günümüzden bakıp tüm bunları örnek almalıyız diyor ve şapka çıkarıyoruz.
Kaynakça
- www.ilhamipektas.com / ataturk – un – actigi – fabrikalar , 08.06.2023
- www.stendustri.com.tr / makina / ataturk – un – 15 – yilda – kurdugu – fabrikalar , 08.06.2023
- onedio.com / haber / cumhuriyetimizin – kurucusu – buyuk – onder – ataturk – un – kurdugu – fabrikalar , 08.06.2023
- ULUSOY, İzzettin “Atatürk Dönemi İktisadi Kalkınma Modeli (1923 – 1938) ” , Dergipark, 08.06.2023
- SABIR, Hasan “Atatürk’ün Ekonomi Anlayışı” , Dergipark, 08.06.2023
- finans.mynet.com / galeri / haber / detay / ekonomi / ataturkun – actigi – fabrikalar, 08.06.2023
- www.cumhuriyet.com.tr / yazarlar / isil – ozgenturk / bir – guzelleme – ataturk – doneminde – acilan – fabrikalar, 08.06.2023
- ataturkansiklopedisi.gov.tr / bilgi / ataturk – doneminde – askeri – fabrikalar / , 08.06.2023
- ÖZEL, Sabahattin, ” Atatürk Dönemi Türkiye Ekonomisi ” Dergipark, 08.06.2023
- ÇELEBİ, Esat, ” Atatürk’ün Ekonomik Reformları ve Türkiye Ekonomisi’ne Etkileri ( 1923 – 2002 ) ” , Dergipark, 08.06.2023
Eline kalemine sağlık kızım❤️👏👏