Ülkemizde Adları Mitlerden Miras Kalmış Olan Şehirler

Editör:
Irmak Çelik

Türkiye’nin bulunduğu topraklar, yüzyıllar boyunca çokça farklı medeniyetin kuruluşuna ve yıkılışına tanıklık etmiştir. Ülkemizde bu medeniyetlerin izlerini bıraktıkları eserlerle, eşyalarla ve çeşitli yapılarla görebiliyoruz. Ancak bu medeniyetler bizlere sadece somut olan şeyleri miras bırakmamıştır; kendi hikayelerini, efsanelerini ve mitlerini de bize miras bırakmışlardır. İşte bu yazımızda, bize miras kalan bu mitlerden doğan bazı şehirlerin mitolojik geçmişlerine göz atacağız.

1. Ankara

Ankara'da gemi çapası sembolü işlenmiş madeni para
Üzerinde gemi çapası olan para, American Numismatic Society

Ülkemizin başkenti olan Ankara’nın tarihi, milattan önceye kadar uzanmaktadır. Ankara, antik çağlardan günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan bir tanesi de Ankara’ya ismini verdiği düşünülen, Eskişehir, Afyon ve Kütahya civarına yerleşmiş olan Frig Uygarlığı‘dır. Milattan Önce 1100-300 yılları arasında Frigya Krallığı’nın başkenti olan Gordion, Ankara’nın bir ilçesi olan Polatlı’da yer almaktaydı. Buna bağlı olarak da “Ankara” adının köklerinin, dönemin Frigya Kralı Midas’a dayandığı düşünülmektedir.

Kral Midas’tan kısaca bahsetmek gerekirse, Yunan mitolojisindeki anlatılara göre çeşitli talihsizlikler yaşadığını söyleyebiliriz; kendisi eşek kulaklarıyla anılmış ve dokunduğu her şeyi altına çevirmekle lanetlenmişti. Şehrin, “Ankara” adını alma hikayesi ise bir gece Kral Midas’ın rüyasında birinin ona seslendiğini duymasıyla başlar. Rüyasındaki ses onunla şu şekilde konuşmuştur: “Topraklarında hemen bir gemi çapası ara. O çapanın bulunduğu yere bir şehir kur, bu şehir sana mutluluk getirecektir.”

Bu rüyadan çok etkilenen Kral Midas, ertesi gün bir gemi çapası bulması için birçok kişiyi görevlendirir. Sonrasında, bugünkü Ankara Kalesi’nin bulunduğu yerde bir gemi çapası bulunur. Kral Midas, rüyasında kendisine söylendiği gibi o bölgeye bir şehir kurar ve adını da yunanca “çapa” anlamına gelen Ancyra (Anküra) olarak koyar. Kente adını veren çapanın, Kral Midas tarafından Kütahya’da bulunan Zeus Tapınağı’nda saklandığı düşünülmektedir.

2. Bartın

Bartın, Amasra
Bartın, Amasra, Vikipedi

Bartın’ın gerek kuruluş hikayesi gerek adını alış şekli birçok farklı mitolojik öyküye dayanır. Bu mitolojik öykülerden bir tanesi ise Bartın adının, şehirde bulunan Bartın Irmağı’ ndan geldiğini söyler. Bartın Irmağı’nın Yunan mitolojisindeki adı Parthenios’tur. Adını Bartın Irmağına veren Parthenios’un kim olduğu farklı kaynaklara göre değişir.

Kimilerine göre Afrodit’in yıkandığı bir nehir, kimilerine göre Parthenepo adında, Herkül’den bir oğlu olan bir prensesti. Bu mitolojik öykülerden en yaygın olanı ise Parthenios’un Nehir Tanrısı ve babası da okyanusların, denizlerin ve nehirlerin tanrısı olan Okeanos‘un olduğu hikayedir. Okeanos hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak isterseniz bu yazıya göz atabilirsiniz: Okeanos: Tüm Tanrıların Atası – Mitoloji (soylentidergi.com). Tıpkı Ankara gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bartın, Türk mitolojisine de konu olmuştur. Türk mitolojisinde, Bartın’da bulunan Acısu’nun iyileştirici bir gücü olan kutsal bir su olduğuna inanılmıştır.

3. Burdur

Salda Gölü, Burdur
Burdur, Salda Gölü, Tripadvisor

Burdur şehrinin adını alış hikayesinin mitolojik yanında Troya Savaşı‘nın meşhur kahramanı Akhilleus‘un bir payı olduğu düşünülmektedir. Bir gün tanrıların gazabına uğrayan Akhilleus, Yunanistan’dan sürülür ve kendine yeni bir yerleşim yeri aramaya koyulur. Geceleri kutup yıldızını takip ederek Antalya yolu üzerinden ilerlerken karşısına bir göl çıkar ve bu esnada kendisine Latincede “Burada dur!”  anlamına gelen “Ezostas!” diye seslenildiğini duyar. Kendisine denileni yapan Akhilleus durduğu gölün yanına bir yerleşim yeri kurar. Şehir, Selçuklu Devleti tarafından fethedildiğinde bölgeye yerleşen Türkmenler “Ezostas” olarak anılan şehrin adının anlamını öğrenirler ve şehrin adı zamanla “Burada dur”dan “Burdur” olarak anılmaya başlar.

4. İzmir

İzmir Saat Kulesi
İzmir Saat Kulesi, jackroaming

Ülkemizde Ege’nin İncisi olarak anılan İzmir’in eski adının Smyrna olduğunu çoğumuz biliriz. Zamanında bu ismin nasıl konulduğuna dair çeşitli rivayetler vardır. Bazı kaynaklarda Smyrna adının, İzmir’de yaşayan, güçlü ve savaşçı bir Amazon Kraliçesinden geldiği yazar. Başka kaynaklarda bu Amazon Kraliçesi Smyrna’nın yaşadığı bölgeyi işgal eden Elektidlere karşı yenilgiye uğradığından bahseder; o güçlü kraliçe Smyrna, mağlubiyeti sonrası Elektidlerin kralı olan These ile evlenmek zorunda kalır. Böylece kral, şehre eşinin adını verir.

Yunan mitolojisindeki bir diğer öykü de Yunan Tanrıları’nın gazabından sakınılması gerektiğini hatırlatacak türdendir. Aslen Suriye’li olan Kıbrıs Kralı Kinyras’ın Smyrna adında bir kızı vardır. Smyrna çok güzel bir kızdır ve kendisi bunun pekala farkındadır. Ancak sürekli güzelliğiyle övünen Smyrna, Afrodit’in dikkatini çeker ve Afrodit kendisinden bile daha güzel olduğunu düşünen Smyrna’ya acımasız bir ceza verir. Afrodit, Eros’tan Smyrna’yı babasına aşık etmesini ister. Eros’un bunu kabul etmesiyle Smyrna babasına karşı koyamayacağı şekilde bir arzu duymaya başlar.

Kral Kinyras’la, kendisinin kızı olduğunu fark ettirmeden, bir birliktelik yaşar ve bu birliktelikten hamile kalır. Ama babası bu gerçeği anladığında ve kızının hamile kaldığını öğrendiğinde kahrolur; hem kendine zarar vermeye hem de kızının canına kast etmeye çalışır. Akabinde canını kurtarması için tanrılardan yalvar yakar yardım isteyen Smyrna bir ağaca dönüştürülür.

5. Sinop

Sinop, İnceburun
Sinop, İnceburun, planetofhotels.com,

Sinop isminin kökeni de farklı kaynaklara göre değişkenlik göstermektedir. Bazı kaynaklarda kentin kurucusunun Sinope adlı bir amazon olduğu düşünülür. Yunan mitolojisinde ise Sinope bir Nymphe‘dir ve Irmaklar Tanrısı Asopos‘un kızlarından biridir. Sinope’nin güzelliği tanrıların tanrısı olan Zeus tarafından fark edilir. Zeus, Sinope’ye öylesine tutulur ki onun için ne isterse yapabileceğini söylemiş. Sinope de Zeus’tan sonsuza kadar bakire kalmak istediğini söylemiş ve Zeus, Sinope’ye karşı çıkmadan onun bu dileğini kabul etmiş. Zeus, Sinope’yi kimsenin ona dokunamayacağı bir yere, Karadeniz kıyılarına, günümüzde Sinop olarak adlandırdığımız şehrimizin kıyısına bırakmıştır.

Kaynakça

 

Tamay Ongu Tulum
Tamay Ongu Tulum
Merhaba değerli okur, zihnimin derinliklerine hoş geldin!

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Tabloları Dinlemek: Édouard Manet

Bazı bakışlar ancak bazı nefeslerle tanımlanıyor. Manet'nin fırçası, Tezer'in nefesi gibi...

Edebiyatta Semtlerin İzleri: Emirgan

İstanbul'un en güzel semtlerinden biri olan Emirgan, şiirlerde de romanlarda da ele alınan bir semt olmuştur.

Natalia Ginzburg: Edebiyatın ve Direnişin Güçlü Sesi

İtalyan yazar Natalia Ginzburg, toplum ve aile temalarını sıklıkla işleyen, döneminin devrimci kimliğini benimsemiş ve bunu da eserlerine yerleştirmeyi uygun bulmuştu.

Notting Hill: Londra’nın En Renkli Yüzü

Notting Hill; renkli sokakları, pazarı ve kültürel dokusuyla Londra’da hem ruhunuza hem gözünüze hitap eden özel bir semttir.

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Müzikal yalnızlığı bir estetik tercih haline getiren Isaac Winemiller, duygusal derinliğiyle bu ay Söylenti Radar’ında öne çıkıyor.

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

Editor Picks