Türkiye’nin ve Avrupa’nın En Büyük Koleksiyonu – Çamlık Tren Müzesi

Asıl adı Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi olan Çamlık Tren Müzesi, ne yazık ki adı çok duyulmayan ve varlığından haberdar olunmayan müzeler arasında yer alıyor. Eskiye ilgi duyan ve tarihsel değişim ve dönüşümleri önemseyen kişilerin görmesi gereken bir mekan olarak dikkat çekiyor. 

Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi, demir yolu ve kara yolu ile İzmir’in Selçuk ilçesine 7 km uzaklıkta Çamlık köyüne kurulmuştur. 160 dönüm arazi üzerine kurulan bu müzede adından da anlaşılacağı üzere tarihsel trenler sergilenmektedir. 

İzmir Kuşadası tarafına gidecek olan kişilerin mutlaka uğrayıp ziyaret etmesi gereken bir mekan diyebiliriz. Sergilenen lokomotiflerin içinde gezerken oldukça keyifli bir süre geçirmek ve tarihsel değeri olan bir çok lokomotifi yakından görmek mümkün. Müzede sergilenmenin ötesinde bu lokomotiflere binip, yakından inceleme fırsatını da müze ziyaretçilerine sunulmakta. 

Müzenin onca şehir arasından İzmir’de ve Çamlık köyüne kurulmasının elbette bir anlamı vardır. Bu anlam ise iki sebebe bağlanmaktadır. Türkiye’nin ilk demir yolu İzmir-Aydın demir yoludur ve bu hat Çamlık köyünden geçmektedir. Birinci sebebi anlamı itibariyle budur. Diğer bir sebebi ise demir yolu güzergahının bu hat üzerinden geçmesi, dolayısıyla bu güzergahta bir tamir atölyesinin bulunmasıdır. 

Beyaz Tren 

1991 yılında müze olarak ziyarete açılan Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi, haftanın her günü ziyaretçilerini kabul etmektedir. Ziyaret saatleri 09.00 – 18.00 olup, girişi ücretlidir. 

Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi’nin bir müze olarak elbette değeri yüksektir lakin bizim için önemli olan bir diğer yanı ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılında Ege manevralarını izlemek için İzmir’e seyahati sırasında kullandığı Beyaz Tren’in de bu müzede sergilenmesidir. Beyaz Tren ile seyahat eden Mustafa Kemal Atatürk, Çamlık’ta bir gece konaklamıştır. Kullandığı vagon ise tüm donanımıyla müzede sergiye alınmıştır. 

• Dünyada Sadece İki Tane Bulunan Lokomotiflerden Birine Sahip 

Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi bünyesinde, 30 adet buharlı lokomotif,bir çok vagon, vinç hatta kar kırıcı lokomotif sergileniyor. Müzenin en eski lokomotifi ise 1887 yılında hizmete girmiş olan İngiliz yapımı saatte 28 km hız yapabilen lokomotiftir.

Alman, İngiliz, Fransız, Amerikan, İsveç ve Çekoslovak yapımı lokomotiflerin en dikkat çekicilerinden biri dünyada sadece iki tane bulunan ve odunla çalışan İngiliz yapımı lokomotiftir. Bir diğeri ise 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler tarafından yaptırılan üç silindirli lokomotiftir. 

• Yeşillik Üzerine Kurulmuş Bir Müze

 

Müzede birçok ülkede imal edilmiş 30’un üzerinde buharlı lokomotifler açık alanlarda sergileniyor. Lokomotiflere girip, kumanda konsollarını yakından inceleme fırsatı sunan müze, yine sergilenen bir çok vagona da binip, tarihi yaşama imkanı da sunmaktadır. Bunların arasında ahşap koltuklu pulman vagonlarından, yataklı vagonlara, kompartımanlı vagonlara kadar bir çok vagon müzede biz ziyaretçileri ve meraklılarını beklemektedir.

• Mutlaka Görün! 

Açık Hava Buharlı Lokomotif müzesinde sergilenen lokomotiflerin yanı sıra lokomotif döndürme ve manevra alanı da müzede gezilmesi gereken yerlerden biridir. 

Bu alandaki en ilginç lokomotif belki de kar küreme lokomotifidir. Karlı yollarda hattı açık tutmak için kullanılan bu lokomotifi de burada görme fırsatı bulabilirsiniz. El ile çalışan ray arabasını ziyaretçilerin de kullanması mümkündür. Küçük ziyaretçileri için bir keşif, yetişkinler için ise tarihsel bir eğlence noktası olmaktadır. 

Müze içinde sergilenen lokomotifler ziyaretçilerini  tarihler ve ülkeler arasında ziyarete çıkarırken yapımında kullanılan teknolojiyi de gözler önüne sermektedir. 1887 ve 1952 yılları arasında yapılmış lokomotifler görsel noktada ziyaretçilerine oldukça bakımlı bir profil çizmektedir. Müze Türkiye ve Avrupa’nın en büyük koleksiyonuna sahip bir müze olarak da oldukça önemlidir. 

İstisna yazarlara, istisna zamanlara…

Kübra Canbaz Akça
Kübra Canbaz Akça
İçimden sen geçiyorsun.. Yalnız Ve birden .. https://www.instagram.com/kubra_canbaz_istisna

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Jane Eyre Hangi Şarkıları Dinlerdi?

Gelin, hep birlikte Jane'in muhtemelen profilinde herkese açık paylaşmayacağı, yalnızca kendisinin erişebileceği müzik listesine ulaşmaya çalışalım!

Epik Fantastik Türüne Giriş ve Kralkatili Güncesi Evreni

Epik fantastik türüne derinlemesine bir bakış ve Kralkatili Güncesi ekseninde modern mit yaratımının izleri...

Söylenti Sinema Şeridi: Direniş ve Özgürlük Ayı

Hayatın içinden beyaz perdeye taşınan zorluklar, yaşam mücadelesi ve daha nicesinin işlendiği film önerilerimiz.

Yerel ve Evrenselin Birlikteliği: Çağdaş Moda Tasarımlarında Anadolu İzleri

Moda dünyasında sürdürülebilirlik ve özgünlük arayışı giderek daha fazla tasarımcıyı yerel ve kültürel unsurlara bakmaya yönlendiriyor.

Met Gala 2025: Moda Dünyasında Dikkat Çeken Kültürel Tema

Met Gala 2025, kültürel teması ve "Black dandyism" vurgusuyla moda dünyasında kimlik ve stil hakkında güçlü mesajlar verdi.

Ölü Ozanlar Derneği Hangi Albümle Eşleşir?

Sistemin duvarlarını şiirle yıkan bir film ve notalarla öfkesini haykıran bir albüm: Ölü Ozanlar Derneği ve The Wall’u birlikte inceliyoruz.

Terapide Kaybolmak: “Beyaz Psikoloji”den Kültürel Uyum Arayışına

Batı merkezli terapi yaklaşımlarının kolektivist kültürlerde neden uyumsuzluk gösterdiğini "beyaz psikoloji" kavramı üzerinden inceledik.

Orta Çağ Avrupası’nda Moda, Sağlık ve Hijyen

İnsanın kendini eğitmesi, araştırması ve en önemlisi sorgulaması kadar güzel bir şeyin olmadığı dersini veren Orta Çağ Avrupası'ndan bir soru: “Siz hangi çağda yaşıyorsunuz?”

Crash (1996) Film İncelemesi: Bedenin Arzuyla Çarpışması

Cronenberg’in Crash filminde beden, arzu ve makina birleşir; kaza, hem haz hem dönüşüm alanına dönüşür. Film, gerçekliğin simülakra evrildiği bir evren çizer.

Söylenti Aylık Frekans

Mayıs ayını taçlandıracak müzik önerileriyle karşıladığımız Söylenti Frekansı sizlerle!

Editor Picks