70’lerde Erkin Koray, Cem Karaca, Barış Manço gibi isimler ile Türkiye’ye giren rock müzik yavaş yavaş ünlenmeye başladı. O dönemlerde ve uzun yıllar boyunca, Türkiye’de rock müzik yapmak oldukça zordu. Fakat rock, Türkiye’de yıllar geçtikçe üstüne katarak ve yeni sanatçılar kazanarak yaşamaya devam etti.
1. Yavuz Çetin

Türk müzik tarihinin en büyük gitaristi Yavuz Çetin, yalnızca sesiyle değil gitarıyla da konuştu. Yavuz Çetin, öyle kendine özgü bir gitar dehasıydı ki bir şarkıdaki gitar solosunu hala duyduğumuzda “Evet, bu Yavuz Çetin” diyoruz. Yavuz Çetin, hem hissetti hem hislerini müziğine yansıttı.
Genç yaşlarda gitarın sesine hayran kalan Çetin, 17 yaşında ilk elektro gitarına kavuştu. Lise yıllarında okul arkadaşları ile kurdukları müzik grubuyla 1985’te HEY dergisinin düzenlediği müzik yarışmasına katılarak birinci oldular. 1989’da da Yıldız Üniversitesi, Üniversiteler Müzik Yarışması’nda Labirent adlı çalıştığı grupla birinci oldular. Batu Mutlugil ve Yavuz Çetin ikilisi, 1990’larda 60-70’lerin blues ağırlıklı cover parçaların repertuarlarını oluşturduğu Blue Blues Band’i kurdular.
1997 yılında ise Yavuz Çetin, Türkiye’nin alışık olmadığı türde bir albümü; İlk‘i çıkardı. Adı gibi bu albüm, Yavuz Çetin’in ilk solo çalışmasıydı. 1996 yılında eşi ile boşanmasından sonra Yavuz Çetin’in iç dünyası daha da kararmaya başladı. Daha sonraki yıllarında depresyonla baş etmeye çalıştı.
Yavuz Çetin, eşi ile yaptığı konuşmalarda yalnızca aşk şarkıları yazmak istemediğini toplumdaki büyük haksızlıklar üzerine; insan hakları, tüm bu yokluk üzerine de şarkılar yazmayı istediğini belirtmiştir. İçini yiyip kemiren bu sorunları notalarıyla duyurmaya çalışan Yavuz Çetin, yayımlandığını göremediği ikinci solo albümü Satılık ile muhteşem söz yazarlığını da dinleyenlere gösterdi. Satılık albümünün geç yayımlanacağı haberleri Yavuz’u daha çok etkiledi ve müziğinin hakkettiği ilgiyi hiç göremeyeceğini düşündü. Çetin’in müziğe karşı olan heyecanı her zaman vardı ancak yaşama karşı olan hevesi azalmaya başlamıştı. Vefatından yıllar sonra bile bizler hala Yavuz Çetin’i tanıyor ve seneler önce şarkılarını dinleyen gençler ne hissettiyse, aynı hislerle onu dinlemeye devam ediyoruz.
2. Barış Akarsu

Müzikle tanışması genç yaşlarda memleketi Amasra’da başlayan Barış Akarsu; rock, hard rock ve heavy metalden etkilendi. Akarsu, genç yaşlarında, çalışmak ve müziğini duyurmak için memleketinden ayrılıp Antalya’ya gitti. Daha sonra 2004 yılında katıldığı ATV’nin Akademi Türkiye yarışmasındaki birinciliği ile daha büyük kitlelere sesini duydurdu. Birinciliğinden sonra İstanbul’a yerleşen Barış, ilk albümü için çalışmalara devam ederken hiç durmadan birçok yerde 200’den fazla konser verdi.
2004’ün Aralık ayında ilk albümü Islak Islak piyasaya giriş yaptı. Barış Akarsu, Cem Karaca’ya benzetilen sesiyle katıldığı yarışmadan ve ilk albümünden sonra çok sevildi ve dinlendi. Temiz kalbi, genç ruhu ile dinleyenlerinin içini kıpır kıpır ederken gönüllerini çaldı. 2006 yılında ikinci albümü Düşmeden Bulutlarda Koşmam Gerek‘i çıkardı. Albümlerindeki şarkılarına birden fazla klip çekti.
Barış Akarsu, yirmi sekizinci doğum gününde 29 Haziran 2007’de trafik kazası geçirdi. Acil serviste kalp atışları geri getirilen Barış, doğum gününden günler sonra 4 Temmuz 2007’de hayata gözlerini yumdu. Barış Akarsu, bu kısacık hayatında ve kariyerinde en büyük tutkusu olan müziğin peşinden gitti. Bedenen ne kadar aramızdan ayrılmış olsa da unutulmayan şarkılarıyla, Türkçe rock müziğinin en önemli seslerinden Barış Akarsu hâlâ bizimle.
3. Şebnem Ferah

Türkçe rock’un kraliçesi Şebnem Ferah‘ın müziğe ilgisi çok küçük yaşlarında başladı. Şebnem Ferah’ın lise yıllarında başlayan kadın rock grubu hayalleri, 1988 yılında kurulan Türkiye’nin ilk kadın rock grubu Volvox ile gerçekleşti. Şebnem Ferah’la beraber Duygu Karpuz, Ebru Bank, Gül Ağırca‘dan oluşan daha sonra Özlem Tekin‘in de katıldığı Volvox, ilk İstanbul konserlerini 1991 yılında Pangaltı İnci Sineması’nda gerçekleştirdi. Volvox, 1994 yılında dağılma kararı aldıktan sonra Şebnem Ferah kariyerine solo olarak devam etti.
İlk solo albümü Kadın, 1996 yılında yayımlandı. Demir Demirkan, Tarkan Gözübüyük ve İskender Paydaş‘tan oluşan müzik kadrosuyla çıkardığı albümümdeki şarkıların dört tanesinde Sezen Aksu desteği gördü. Şebnem Ferah, ilk albümüyle Türkçe rock müziğinin daha önce görmediği bir ilgi gördü.
İlk albümünden sonra yeni bir albüm çıkarmayan fakat usta isimlere vokalistlik yapan Şebnem Ferah için bu yıllar çok zor geçti. 1998 yılında ablasını kaybeden Şebnem Ferah, 1 Temmuz 1999 senesinde Artık Kısa Cümleler Kuruyorum isimli albümünü çıkardı. İkinci albümünden 16 gün sonra 1 Temmuz 1999 depreminde babasını kaybetti. Fakat Şebnem Ferah, müziğe daha çok sarıldı, müzikle iyileşmeye çalıştı. 2001 yılında Perdeler, 2003’de Kelimeler Yetse, 2009’da Benim Adım Orman, 2013’de ise Od albümleriyle kariyerine devam etti. Son albümünü 2018 yılında Parmak İzi adı altında çıkaran Şebnem Ferah, şimdilik kariyerine ara vermiş durumda. Umuyoruz ki bu ara çok uzun sürmez ve Şebnem Ferah’ı tekrar sahnelerde görüyor oluruz.
4. Hayko Cepkin

Çoğumuzun sahne adı sandığımız fakat gerçek adı Hayko Cepkin olan sanatçımız, müzik kariyerine Mimar Sinan Üniversitesinde şan, solfej ve piyano dersleri alarak başladı. Çeşitli yerlerde de piyano ve armoni dersleri gördükten sonra 1997 yılında profesyonel müzik kariyerine başladı. Ogün Sanlısoy, Aylin Aslım ve Demir Demirkan gibi isimler ile aynı sahneyi paylaştı. Ayrıca bu müzisyenlerin bazılarının albümlerinde aranjör ve düzenlemeci kimliğiyle yer aldı.
Sesini kontrol etmede bir dahi olan Hayko Cepkin, 2005 yılında beste ve müziğini kendisinin yaptığı ve evinde kaydettiği şarkıları bir araya getirerek demo olarak gördüğü ilk albümü, Sakin Olmam Lazım‘ı çıkardı. 2007 yılında ise daha profesyonel bir altyapıya sahip olan ikinci albümü Tanışma Bitti müzik piyasasına sürüldü. Hayko Cepkin, ikinci albümünde insanların korkuları ile yüzleşmeleri gerektiğini işlediğini söylüyor ve şöyle söylüyor:
“Müzik bir tür duygu aktarma yöntemi. Bu albümde korku duygusunu aktarmaktı niyetim. Müzikle beraber korkuyu aşılayan, tüyleri diken diken eden parçalar yaptım. Şarkılarım ölüm korkusu, kaybetme korkusu, yalnız kalma korkusu üzerine. Hayat zor ve korkutucu. Ama istediklerini yapabilmen için ayakta kalman lazım ey insanoğlu şeklinde bir tavrı var albümün. Hesap soran, sözleri kaba bir albüm oldu.”
Üçüncü albümü Sandık‘ın konusu ise büyük bir çoğunluğun korkusu; ölüm. Son albümü adından da anlayacağımız üzere aşk konulu Aşkın Izdırabı, 2012 yılında çıkış yaptı. Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş sahne performansları, ses kullanımı ve şarkılarında anlattığı hikâyeler, verdiği mesajlar ile Hayko Cepkin, herkesin arasından kendini çekip çıkartıyor. Şehrinizdeki etkinlik takvimlerine bir göz atın derim çünkü Hayko Cepkin, konserlerine ve üretmeye hız kesmeden devam ediyor.
5. Doğan Duru

Daha çocukluk yıllarından itibaren müziğe ilgi duyan Doğan Duru, üniversitedeyken cep harçlıklarını çıkarmak için kardeşi Güneş Duru ile kurdukları Invictus Band ile uzun süre çeşitli mekanlarda konserler verdi. Türkiye’deki üniversite eğitiminin ardından İtalya’dan gelen bir davet üzerine Milano’ya gitti ve opera eğitimini burada devam ettirdi. Scuola Musicale Di Milano’da bulunan, Scala Operası’ndan Carlos Del Bosco’la birlikte opera çalışmalarına devam etti.
1996 yılında, Berke Hatipoğlu ile kurdukları Ten grubuna Güneş Duru ve İlke Hatipoğlu‘nun da katılımıyla grup çekirdek kadrosunu tamamlandı. Başlarda İstanbul’un çeşitli mekanlarında İngilizce müzikleriyle sahne aldılar. Daha sonra grup ismi Red oldu. Sahne almaya devam ettikleri sırada beste çalışmaları yapma kararı aldılar ve ilk beste çalışmaları Berke ve Doğan’ın yazdıklarını evde kaydetmesiyle başladı.
Başlarda albüm çıkarmakta oldukça zorlandıklarını, plak şirketlerinden red aldıklarını söylüyor Doğan Duru. Bunun en büyük sebeplerinden biri de grubun adının bir renk ismi “Red” olması. Bu sebeple grubun ismi Redd oluyor. Doğan Duru’nun 2004 yılında operayı bıraktıktan sonra 2005’te ilk albümleri 50/50 piyasaya sürüldü. Doğan Duru, her türlü müziği dinliyor ve “Ben her gün şarkı yazarım, çöpe gitsin veya gitmesin; çünkü şarkı yazmak ve düzenlemek benim için antrenman, ilhama inanmıyorum.” diyor.
Grubun çoğu şarkısı ise Doğan Duru imzalı. 2014 yılında Berke Hatipoğlu ve İlke Hatipoğlu yaptıkları açıklamayla gruptan ayrıldı ve grup Doğan Duru, Güneş Duru, Berke Özgümüş ile yollarına devam etti.
Duru, sürekli yeni tarzlar denediklerini ve değişimden korkmadığını söylüyor. Onun ruha dokunan sesi ve sözleriyle fark edilmemesi neredeyse imkansız. Durmadan çalışan solistimiz ve grubumuz ilk albümlerinden bu yana birçok başarılı çalışmaya imza attılar. Doğan Duru’nun ilk solo albümü Epoch ise 2020 yılında yayımlandı. İki yılın ardından ikinci solo albümü Kafesine Uçan Kuş piyasaya sürüldü.
Kaynakça:
- “Barış Akarsu Kimdir, Nasıl Vefat Etti?” CNN TÜRK, Künye, Erişim: 28 Mart 2025, Web.
- “Hayko Cepkin Kimdir?” Biyografiler.Com, Erişim: 28 Mart 2025, Web.
- “Hayko Cepkin Kimdir? Hayko Cepkin Biyografisi Ve Hayatı: Kral Müzik.” Kralmuzik.Com.Tr, Erişim: 28 Mart 2025, Web.
- Köylü, Yıldıray. “Ölümünün 22. Yılında Yavuz Çetin: Bir Baba Indie.” Bir Baba Indie | Bağımsız Müzik ve Kültür-Sanat Platformu, 9 Aug. 2023, Erişim: 28 Mart 2025, Web.
- “Redd Biyografisi.” Last.Fm, Erişim: 28 Mart 2025, Web.
- “Şebnem Ferah.” Şebnem Ferah’a Dair Her Şey…, Erişim: 28 Mart 2025, Web.