Türk havacılığı, köklü geçmişiyle gökyüzüne uzanan bir başarı öyküsüdür. Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan bu yolculuk, sadece teknolojik gelişmelerle, cesur ve öncü kadınların katkılarıyla da gelişmiştir. Osmanlı Dönemi’nde, sıcak hava balonu ile havacılığın ilk temelleri atılmış ve Cumhuriyet dönemine kadar uzamıştır. İlk kadın pilotlardan günümüzün havacılık sektöründeki başarılı kadın profesyonellerine kadar uzanan bu serüven, Türkiye’nin havacılık alanındaki gücünü gösteren önemli bir unsur olmuştur.
Gökyüzüne Açılan Kapı: Balonculuğun Hava Kuvvetlerine Katkısı

Sıcak hava ile doldurulmuş ilk balon, 4 Haziran 1783’te Fransız Montgolfier Kardeşler tarafından Paris yakınlarında Annonay şehrinde uçurulmuş. Yaklaşık 1500 metreye kadar yükselen balon, maalesef havada ateş alarak yere düşmüştür.
Osmanlı Döneminde ise sıcak hava balonu ile yapılan ilk uçuş 19. Yüzyılda Selim Efendi tarafından gerçekleşmiştir. Bir rivayete göre, 1801 yılında kendi tasarladığı sıcak hava balonu ile İstanbul’dan havalanmış ve Çorlu civarına iniş yapmış. 1802 yılında iki başarılı uçuş daha gerçekleştirmiş olan Selim Efendi, başarısı sayesinde Mihendishane’ye halife olarak atanmıştır.
Osmanlı Dönemi’nde halk, sıcak hava balonlarını eğlence ama üçe ile görmüş, ancak, uçak teknolojisine karşı daha büyük bir ilgi göstermişlerdir.
Osmanlı’da İlk Uçaklar

Üsteğmen Fesa Bey ve Teğmen Yusuf Kenan Bey, 1911’de askeri pilotluk eğitimi için Fransa’daki Blériot Okulu’na pilotaj eğitimine gönderildiler. Fesa Bey, 1 numaralı bröveye sahip olmuş ve ilk Türk pilot unvanını kazanmıştır.
Biri çift kişilik olmak üzere iki adet Deperdussin marka uçak satın alınmıştır. 1912 yılında, uçaklar için Yeşilköy’de çimle kaplı bir pist ve iki hangar inşa edilmiştir. Fesa Bey, Deperdussin marka uçak ile 26 Nisan 1912 yılında Sultan V. Mehmed’in cülus yıl dönümü kutlamaları için uçuş gerçekleştirmiştir.
Tayyare Mektebi Kuruluşu

3 Temmuz 1912 yılında Yeşilköy’de Osmanlı Tayyare Mektebi kurulmuştur. Kuruluş amacı ise, Osmanlı ordusuna nitelikli pilotlar yetiştirmek ve Osmanlı Hava Kuvvetleri’nin temelini atmak olmuştu. Tayyare Mektebi, dönemin en gelişmiş eğitim yöntemlerini uygulamış ve öğrencilere havacılığın temel teorik bilgilerini, uçuş tekniklerini, keşif uçuşlarını ve hava muharebelerini öğretmeyi amaçlamıştır.
Tayyare Mektebi, Osmanlı ordusuna bir çok nitelikli pilotlar kazandırmış ve bu pilotlar Balkan Savaşları (1912-1913) sırasında keşif ve bombardıman görevlerinde yer almıştır. Tayyare Mektebi’nden mezun olan pilotlar, Osmanlı Hava Kuvvetleri’nin ilk tayyare birliklerinde görev alarak Osmanlı Devleti’nin gökyüzündeki gücünü arttırmaya yardımcı olmuşlardır.
Tayyare Mektebi İlk Uçakları

Tayyare Mektebi, Türk askeri havacılığının gelişmesinde ve güçlenmesinde en önemli aşamalarından birisi olmuştur. Mektebin açılması ile birlikte Türk ordusunda havacılık çalışmaları hızlanmış ve kısa zamanda birliklerde tayyare bölükleri kurulmaya başlanmış. Böylece, havacılar aktif kıta görevi yapmaya başlamıştır.
Tayyare Mektebi’ne alınacak olan uçaklar R.E.P (Robert-Esnolt-Pleteri) fabrikasından temin edilmiştir. Yüzbaşı Fesa Bey’in kullandığı, “Ordu” adı verilen ilk R.E.P. uçağı, 26 Nisan 1912’de düzenlenen etkileyici bir gösteri uçuşuyla Osmanlı kamuoyuna tanıtılmıştır. Aynı yıl, subaylardan oluşan bir heyet, Osmanlı ordusu için uçak ve ekipman bulabilmeleri için Avrupa’ya gönderilmişti. Bu gezide Tayyare Mektebi için üç eğitim uçağı, Almanya ve İngiltere’den bomba atabilen ikişer savaş uçağı satın alınmıştr.
Cumhuriyet Dönemi Türk Havacılık Tarihi

Türkiye’de havacılık faaliyetleri Osmanlı döneminde başlamış olsa da asıl yükselişi Cumhuriyet döneminde yapmıştır. Havacılığın gelişimine öncülük etmek amacıyla 1925 yılında Türk Tayyare Cemiyeti (Sonraki adı ile Türk Hava Kurumu) kurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyoner liderliği ile, Türkiye havacılığa ciddi yatırımlar yapmış ve bu alanda büyük bir sıçrama gerçekleştirmiştir. Sivil havacılık faaliyetlerinin arttırılması ve eğitim kurumlarının açılması bu dönemin önemli faaliyetlerinden biri olmuştur.
Bu gelişmeler sadece erkekler için değildi. Atatürk’ün, kadınların her alanda eşit yer alması gerektiğine dair inancı ve düşüncesi, havacılıkta da kendini göstermiş ve kadınlar, sadece yerde değil, gökyüzünde de Türkiye’yi temsil etmeye başlamıştır. Mustafa Kemal’in Türk kadınının gelişimine ve Cumhuriyet dönemindeki rolüne gösterdiği önemi daha detaylı incelemek için “Atatürk ve Kadın: Cumhuriyet Kadınının Doğuşu” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Türk Havacılığında Türk Kadınları
Sabiha Gökçen

1913 yılında Bursa’da doğan Sabiha Gökçen, küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiştir. 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa’yı ziyareti sırasında Atatürk tarafından evlat edinilen Sabiha’ya “Gökçen” soyadı, daha havacılık alanına olan ilgisi başlamadan, Soyadı Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1934 yılında, Atatürk tarafından verilmiştir.
Eğitim hayatına Çankaya İlkokulu ve İstanbul Üsküdar Kız Koleji’nde devam etmiş ve 1935 yılında Türk Hava Kurumu’nun Türkkuşu Sivil Havacılık Okulu’na katılmıştır. Ankara’da planör eğitimi aldıktan sonra, 7 erkek öğrenciyle birlikte Kırım’a gönderilmiş ve burada yüksek planörlük eğitimini tamamlamıştır. 1936 yılında Eskişehir Askeri Hava Okulu‘nda aldığı özel eğitimle Türkiye’nin ilk kadın askeri pilotu olmuştur. Avcı ve bombardıman uçaklarıyla uçuşlar gerçekleştirmiş ve ardından 1.Tayyare Alayı’nda staj yapmıştır.
1937 yılında Türk Hava Kurumu tarafından Murassa Madalyası ile ödüllendirilmiş ve 30 Ağustos 1937’de askeri uçuş brövesi almaya hak kazanmıştır. 1938’de Balkan devletlerinin davetiyle uçağı ile bir Balkan turu gerçekleştirmiş ve sonrasında Türk Hava Kurumu Türkkuşu’nda başöğretmenlik görevine atanmıştır.
Dünya havacılık tarihinde Amelia Earth ve Raymonde de Laroche gibi öncü kadınlar yer alırken, Türkiye’de de havacılığın öncüsü Sabiha Gökçen olmuştur. Gökçen, dünyanın ilk kadın savaş pilotu unvanına sahipti, yeni nesil kadın pilotları da yetiştirerek Türk havacılığına büyük katkılar sunmuştur. Sabiha Gökçen’in açtığı bu yol, günümüzde sayıları giderek artan kadın pilotlarla devam ediyor. O, yalnızca bir savaş pilotu değil, aynı zamanda Türk kadınının gökyüzüne uzanana cesaretinin bir simgesi olmuştur.
Yıldız Eruçman (Yıldız Kayalar)

Türkiye’nin ilk kadın paraşütçüsüdür. Türkiye-Yunanistan mübadelesi sırasında Selanik’ten göç etmiş bir ailenin kızı olarak İzmir’in Cumaovası ilçesinde yetişmiştir. Havacılığa olan ilgisi sebebiyle Ankara’ya giderek Türk Hava Kurumu bünyesindeki Türkkuşu Sivil Havacılık Okulu’nda paraşütçülük eğitimi almıştır.
1935 yılının Eylül ayında Rus R-5 bombardıman uçağından atlayarak Türkiye’nin ilk kadın paraşütçüsü olmuştur. Sabiha Gökçen tarafından yetiştirilmiş dört kadından biridir. Eskişehir İnönü Yüksek Planör Kampı ve Etimesgut Planör Kampı’nda eğitimine devam etmiştir. Cumhuriyetin 13. yıl dönümünde düzenlenen kutlamalarda, paraşütle gökten inerek taşıdığı çiçek buketini Mustafa Kemal Atatürk‘e takdim etmiş ve bu başarısı, onun Türk havacılığında öncü kadınlardan biri olarak anılmasını sağlamıştır.
Edibe Subaşı

Mustafa Kemal Atatürk, 1937 yılında Adana gezisi sırasında, o sırada ortaokul öğrencisi olan Edibe Subaşı’nı keşfetmiş ve havacılığa duyduğu büyük ilgi ve yeteneği fark edilen Subaşı, Atatürk’ün yönlendirmesi ile havacılık eğitimi almaya başlamıştır. İlk eğitim uçuşlarını Eskişehir’de gerçekleştirmiş ve kısa sürede büyük başarı göstererek havacılık dünyasında adını duyurmaya başlamıştır. Sabiha Gökçen tarafından yetiştirilen ilk dört kadından birisidir. 15 yaşında iken ilk uçuşunu Yunanistan’a yapmış ve ardından İtalya’ya geçmiştir. Planör pilotajında büyük başarı gösteren Subaşı, havada 5 saat kalanlara verilen Gümüş C brövesini alan ilk kişi olarak tarihe geçmiş ve bu başarısı, onun ne kadar yetenekli bir pilot olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Edibe Subaşı, Türk Hava Kuvvetleri bünyesinde görev almış ve Türk askeri havacılığına büyük katkılar sunmuştur. Özellikle Türk Yıldızları Akrobasi Timi’nin kurulmasında önemli rol oynayan isimlerden biri olmuştur. Edibe Subaşı, yalnızca bir pilot değil, aynı zamanda birçok öğrencinin yetişmesine katkı sağlayan değerli bir öğretmen olmuştur. 104 defa paraşütle atlayarak büyük bir rekora imza atmıştır.
Nezihe Viranyalı

Türk havacılığının öncü kadınlarından biri olarak tanınan Nezihe Viranyalı, özellikle paraşütçülük alanında başarıları ile tanınmıştır. Sabiha Gökçen’in öğrencilerinden biri olan Viranyalı, Türk Hava Kurumu’nun Türkkuşu Uçuş Okulu‘nda eğitim almış ve Türkiye’nin ilk kadın paraşütçülerinden biri olmuştur. Nezihe Viranyalı, Türk havacılığının unutulmaz isimlerinden biri olarak, yalnızca paraşütçülük alanında değil, kadınların havacılık sektöründeki yerinin güçlenmesine de katkı sağlamıştır.
Türk havacılığının öncü kadınları, cesaretleri ve kararlılıklarıyla gökyüzüne iz bırakmış, sonraki nesillere ilham kaynağı olmuştur. Sabiha Gökçen, Yıldız Eruçman, Edibe Subaşı ve Nezihe Viranyalı gibi isimler, sadece havacılık alanında değil, kadınların toplumdaki yerini güçlendirmek için de önemli rol oynamışlardır.
Kaynakça
- “Türkiye’nin İlk Kadın Paraşütçüsü Yıldız Eruçman.” mustafakemalim.com, 2018.
- “Balon.” Türk Hava Kurumu, Thk.org.tr, 2022.
- “Osmanlı Devleti ve Uçaklar (1908-1918): Osmanlı’da Havacılık Faaliyetleri ve Tayyare Uçak Mektebi.” Evrim Ağacı, evrimagaci.org, 2020.
- “Osmanlı’nın İlk Uçakları.” Savunmasanayidergilik.com, 2021
- Balıkçı, Cemal. “Türkkuşu’nun Kuruluş Hikayesi.” TARSAM (Tarih Stratejik Araştırmalar Merkezi), tarihistan.org, 10 May 2022.
- “Sabiha Gökçen Kimdir?”. sabihagokcen.aero.
- “Türk Hava Kurumu – Türk Havacılık Tarihine Yön Veren Kadınlar.” Thk.org.tr, 2022.
- Yetik, Vedat. “Türk Havacılığının Kadın Kahramanı! Elazığ’ın Gururu.” Elazığ Fırat Gazetesi, 21 Mar. 2024
- Kapak Görseli: mustafakemalim.com