Ana SayfaEdebiyatTürk Edebiyatının Aylak Yazarı:...

Türk Edebiyatının Aylak Yazarı: Yusuf Atılgan

“Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.”

Türk edebiyatına Aylak Adam’ın C. Karakterini, Anayurt Oteli’nin Zebercet’ini kazandıran,ilk modernist türk yazarlardan biri Yusuf Atılgan’ın hayatı ve eserlerini takvimin yaprakları doğum gününü gösterirken anmak istedik,keyifli okumalar!

Yusuf Ağbi - K24

Hayatı

 

Tam adı Yusuf Ziya Atılgan olan yazarımız,27 Haziran 1921’de, Manisa’da doğdu. Doğduğu yıllarda Manisa’ya yapılan işgal sebebiyle (Eylül 1922) yaşadığı bölgeden biraz uzaklaşmak zorunda kaldı. İlk ve ortaöğretimini zorluklarla da olsa Manisa’da  Necâti Bey İlköğretim Okulu ve Balıkesir Lisesi’nde tamamlandı. Daha yazma hayatıyla hiç tanışmamış olan yazar,öğretmen olma tutkusuyla İstanbul’a gitti. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde eğitim aldı. Atılgan, kendi yazma hayatında çok önemli yer tuttuğuna inandığı Ahmet Hamdi Tanpınar,Ali Nihat Tarlan, Ragıp Hulusi Özdem ve Halide Edib Adıvar gibi başarılı yazarların öğrencisiydi. Yazar Tanpınar için: “En büyük şansım üç yıl Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öğrencisi olmam. Örneğin Recaizade’den Proust’a, Gide’e, iyi müziğe atlayarak anlattığı derslerin ve ara sıra özel konuşmalarımızın yazarlık mizacımda büyük etkisi olduğuna inanıyorum.” Der. Aynı zamanda Halide Edip Adıvar sayesinde Hamlet gibi önemli eserleri de içine alan bazı çeviriler yapmıştır. Aslında okumakla ve sinemayla bu yaşlarında tanışan Atılgan’ın hayatı hep bu kadar iyi gitmez.

Alışılmış yalnızlığın ters köşesindeki yazar: Yusuf Atılgan ...

 

Yazar,1944 yılında okulunu bitirince, Akşehir’de bulunan Maltepe Askeri Lisesi’nde edebiyat öğretmenliğine başladı. Fakat 2. Dünya Savaşı’nın etkisinin hala devam ettiği o yıllarda Komünist bir partiye girip faaliyette bulunduğu gerekçesiyle altı ay Sansaryan Hanı’nda, dört ay da Tophane Cezaevinde hapis yattı. Onu çok fazla yoran bu durumun ardından en büyük isteği ve tutkusu olan öğretmenliğine de son verildi. 1946’da cezaevinden çıktıktan sonra Manisa’ya dönerek çiftçilikle uğraşmaya başladı. Babasının vefatının ardından,çiftlik işleri tamamen üstüne kalmıştır. Bu dönemde kimliğini bilmediğimiz bir kadınla evlenmiş,ayrıca bir futbol kulübünün içinde bulunmuştur. Fakat 1952’de bu hayatından sıkılıp edebiyata geri döndü.

 

Atılgan,Yazarlıkla Tanışıyor

 

1954 yılında Tercüman gazetesinin başlattığı hikaye yarışmasına Ziya Atılgan ve Nevzat Çorum mahlaslarıyla iki hikaye gönderdi. Evdeki isimli eseriyle birinciliği elde eden yazar Kümesin Ötesinde ile de yedinci oldu.

Yusuf Atılgan Öleli Oluyor Bir 25 Yıl Kadar | yazıhane

Sonrasında,şimdilerde edebiyatımızın ilk modernist eserlerinden biri olan Aylak Adam’ı yazdı. Bu eseri dahil birçok eserinde köy ve köy insanlarını inceleyen yazar bu kitapta şehrin keşmekeşinde içindeki yalnızlıkla baş etmeye çalışan C. İsimli karakterin öyküsünü anlatır. Bireyselliğin işlendiği bu kitapla yazar Türk Edebiyatının gelenekçi yaklaşımından uzaklaşır. Aylak Adam’ın ardından iyice tanınmaya başlayan yazar Varlık ve A Dergisi’ne hikayeler gönderdi. 1973’te Anayurt Oteli’ni yazdı. Kitap okuyucuyla buluştuğu sırada hayatının aşkı olan Serpil Gence ile tanıştı. Tiyatro oyuncusu olan Serpil Gence,Aylak Adam’daki B. Karakterini kendine benzetmiş ve çok etkilendiği bu yazarla bir şekilde iletişim kurmak istemiş.

“Dedim ki ben bu adamı bulacağım. Körse de topalsa da fark etmez. Ondan sonra da ne olur ne biter bilemem. Aylak Adam’da da içten içe hissedersiniz; ‘hem çok hoş biri, hem tekin değil bu adam’ dersiniz. Korkutucu bir yanı vardır. Belki yaklaşabilirsiniz, belki ele geçirebilirsiniz ama sonuna kadar da problem olacak biri olabilir. Çok rasyonel şeyler değil tabii. Sadece sezgiler. Ama aradım. Üç ay kadar Ankara’da iz sürdüm. Bulamadım. Kalktım İstanbul’a geldim. Bir arkadaşımın yardımıyla bir yayınevinden Manisa’nın bir köyünde yaşadığını öğrendim. Oturdum mektup yazdım. Çok gençtim, İstanbul’a gelmem bile sorundu. Manisa’ya gidemedim. O sırada Aylak Adam çok popüler olmuş, o da beş yüze yakın mektup almış. Hiç sevmezdi o tür şeyleri. Mektuplara baksın, cevaplar yazsın; ilgili değildi hiç. Bir tek bana cevap vereceği tutmuş. Sonra bir yıl kadar mektuplaştık. Sonra geldi İstanbul’da buluştuk.”

Yazara olan ilgisini sonradan bu sözlerle anlatan Serpil Atılgan ile Yusuf Atılgan evlendi. Ardından da bir erkek çocukları oldu.

Babam Yusuf Atılgan'da hep sevgi arayışı vardı'

 

1987 yılında Anayurt Oteli Ömer Kavur tarafından beyaz perdeye uyarlandı. Bu sayede tanınırlığı en üst düzeye ulaşan yazar bu sırada bir takım sağlık sorunları yaşamaktaydı. Canistan isimli romanını yazarken, 9 Ekim 1989’ta kalp krizi nedeniyle öldü. Kabri ise Bülbüldere Mezarlığı’ndadır.

 

 Yazarın Edebi Kişiliği

 

  • Yusuf Atılgan,ilk eserinden son eserine kadar daima taşra hayatından bahsetti. Çiftçilikle uğraşan yazar için bunlardan bahsetmek çok da zor olmadı.
  • Aynı zamanda romanlarında bireyselliği ve kendi içinde yalnızlaşan karakterleri yazmaktan zevk aldı. Bu zevki zaman zaman Albert Camus’ya benzetildi,bazen de bazıları tarafından karakterleri ‘nevrotik’ olarak nitelendirildi.
  • Yarım kalmış Canistan romanında kendi hayatından daha fazla iz bulunur. Günümüzde erişebileceğimiz ya da erişemeyeceğimiz kaynaklarda şiirleri de bulunan yazar bazı eserlerini yayımlama fırsatı bulamamış,eskiden kendisinin de çeviriler yaptığı Can Yayınları onun bazı mektup,öykü ve şiirlerini tek bir kitapta yayımlamıştır.
  • Yazmaya başlayıp ardından yok ettiği roman Eşek Sırtındaki Saksağan eşi ve oğluna kalırsa çok ses getirecekmiş.
  • Yazım tarzı ne daha önceki ne şimdiki bir yazara benzeyen Yusuf Atılgan ülkemiz edebiyatında psikolojiyi,bireyselliği,modernizmi en iyi işleyen yazarlardan biridir.

 

Onun eserlerinin birini okurken Beyoğlu’nun sokaklarında hissedebilirsiniz kendinizi,bir otelde,bir köyde… Yalnız da hissedebilirsiniz ama tüm bunlara rağmen iyi hissedeceğinizin temennisini verebiliriz!

 

Dila Kopya
Dila Kopya
mrs. dalloway çiçekleri kendisinin alacağını söyledi

Yazarın Popüler Yazıları

Yazarın Son Yazıları

1 Yorum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İlginizi Çekebilir

Orhan Pamuk Okumayı Sevdiyseniz Okumanız Gereken Yazarlar

Eserleriyle kendine hayran bırakan Orhan Pamuk'u okumayı sevdiyseniz okurken büyük keyif alacağınız benzer yazarları sizler için derledik! 

Edebi Sahne: Otomatik Portakal

Edebi Sahne'nin bu yazısında Otomatik Portakal'ı inceledik!

Mustafa Kemal Atatürk’ü En İyi Anlatan 5 Çocuk Kitabı

Atatürk'ün hayatı, fikirleri, devrimleri çocuklardan anlatmaya başlanmalıdır. Mustafa Kemal'i çocuklara çocukların diliyle en güzel şekilde anlatan 5 kitabı sizler için derledik.

Söylenti Kitaplığından: Çocukluğum

Her hafta başka sayfalarda gezinip, farklı dünyalara ulaşmamızı sağlayan Söylenti Kitaplığında bu hafta Maksim Gorki’nin “Çocukluğum” adlı kitabı var!

Son Yazılar

Türkan Saylan: Kardelenlerin ve Cumhuriyet’in Simgesi

Türkan Saylan, Cumhuriyet ilkelerine bağlı, kendini insanlığa adayan, cehaletle savaşan, daima laikliği savunan aydınlık Cumhuriyet'in ilk kızlarındandır.

Müzikal Atışmalar: Sezen Aksu ve Yıldız Tilbe

Yıllardır merak edilen Yıldız Tilbe Ve Sezen Aksu küslüğünü sizlerle inceliyoruz! Birbirlerine atıfta bulundukları şarkılara birlikte göz atalım.

Haftalık Frekans #37

Fırından yeni çıkmışçasına sıcak keşiflerimizle bu haftanın frekansıyla sizlerleyiz!

Orhan Pamuk Okumayı Sevdiyseniz Okumanız Gereken Yazarlar

Eserleriyle kendine hayran bırakan Orhan Pamuk'u okumayı sevdiyseniz okurken büyük keyif alacağınız benzer yazarları sizler için derledik!