Toplumsal Cinsiyet Kavramına Bir Bakış

Toplumsal cinsiyet, kadınlar ve erkekler arasındaki toplumsal ve kültürel olarak inşa edilmiş farklılıkları ifade eder. Peki bu kavram ne zaman doğmuştur? Toplumsal cinsiyet kavramı feminist literatüre 1972’de İngiliz sosyolog Ann Oakley tarafından sunulmuştur. Oakley’in amacı kadınların hor görülmesinin cinsiyete dayandırılmasına baş kaldırmaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta biyolojik cinsiyet ile toplumsal cinsiyetin ayrımını yapabilmektir. Cinsiyet, bireyin kadın ya da erkek oluşunun biyolojik, fizyolojik ve genetik boyutlarını ifade etmektedir. Kısaca doğuştan getirilen cinsiyettir. Toplumsal cinsiyet ise toplumun kadın ve erkek için biçtiği rollerdir. Bu terim ise İngilizcede “gender” olarak karşılığını bulur.
Toplumsal cinsiyet kavramı Türkçeye 1990’ların başında gelmiştir. Bu kavramın ülkemize girişiyle oldukça fazla araştırma yapılmaya başlanmıştır. İlk başta toplumsal cinsiyet kavramının belirli farklılıkları açıklaması sebebiyle haklı bulunmuştur. Fakat zamanla farklı cinsel kimlikleri ve rolleri de kapsadığı ifade edilmiştir.
Toplumsal cinsiyet kalıpları ise kadın ve erkek arasında hiyerarşiye dayalı bir yapı oluşturur. Bu yapı içinde erkekler aktif ve olumlu olarak tanımlanırken kadınlar pasif ve olumsuz olarak ifade edilir. Bu düşünce kalıpları ise erkek egemen yapıyı besleyerek güçlendirir. Ancak ne yazık ki hâlâ cinsiyetçi bakış açısına sahip bir kesimin olduğunu biliyoruz.
Toplumsal Cinsiyet Kalıplarının Eğitimdeki Rolü

Eğitimin tüm dünya için paha biçilemez bir öneme sahip olduğunu biliyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, “Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir.” diyerek de eğitimin önemine vurgu yapmıştır. Sadece bu söz bile bize, ilerleyeceğimiz yolda ışık olmaktadır. Öte yandan eğitim hakkının kullanılmasına yönelik toplumda çeşitli sorunlar yaşanabilmekte ve çeşitli engellerle karşılaşılabilmektedir. Bu engellerden belki en önemlisi toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Zamanla kadının eğitim hayatında var olması sağlansa da hâlâ tam anlamda bir eşitlikten söz edilemiyor.
Peki bu durumun çocuklar üzerindeki etkisi nasıl olacaktır? Bir yanda sadece biyolojik cinsiyetleri yüzünden ötekileştirilen ve eğitim hakkına el koyulan çocukların var olduğunu biliyoruz. Diğer yanda ise eğitimine devam eden fakat bu konuda bilinç oluşturulmamasından kaynaklı özensiz davranışlar sergileyen çocuklar yetişiyor. Her iki koşulda da masum olan taraf çocuklar oluyor. Fakat eğitimin amacı bireyin kendini keşfetmesine yardımcı olmaktır. Bu şekilde baskılayıcı veya bilinçsiz bir yaklaşım çocukların kendilerine yabancılaşmasına yol açabilir. Eğitimin kalitesi aynı zamanda ülkenin de kalitesidir. Bu sebeple özellikle öğretmenlere büyük iş düşmektedir. Öğretmenler, ayrıştırıcı değil kapsayıcı bir yaklaşım sergileyerek o küçük yüreklere umut olacaklardır.
Çocuklara Ne Öğretiyoruz?

Çocuklar okulda eğitimin yanı sıra toplumun bir parçası olmayı öğrenirler. Aynı zamanda okullar toplumsal cinsiyet rollerinin öğrenilmesi için en uygun ortamdır. Öğrenme sürecinde öğretmenlerimizin payı oldukça fazladır. Bir diğer etkenin ise öğrenci ders kitapları olduğunu biliyoruz. Ders kitapları; çocukların kültürü, milli duyguları, inançları ve daha bir çok manevi öğretiyi öğrendikleri bir kısımdır. Bu öğretilerden biri de toplumsal cinsiyet rolleridir. 2011 yılında 6. sınıf Türkçe ders kitaplarının incelenmesi ve toplumsal cinsiyet rollerinin değerlendirilmesi üzerine yapılan bir araştırmada; kitapların geleneksel bakış açısını yansıttığı saptanmıştır. Kadınlar daha zayıf karakterleri temsil ederken erkekler daha güçlü lanse edilmiştir. Bu durumun günümüze yaklaştıkça daha eşitlik temasına büründüğü görülmektedir. Fakat bir zamanlar bu kitapları okuyarak büyümüş bir neslin aramızda olduğunu hatırlatmak isterim.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Eğitimde Neler Yapılabilir?

Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermekten söz ederken her iki cinsiyet için de özgürlükten, eşit koşullarda var olmaktan ve herhangi bir ayrıştırıcı davranışa maruz kalmamaktan bahsediyoruz. Bunun için temelde eğitim verilen sınıflarda eşit bir mevcut olmalıdır. Aynı oranda kadın ve erkeğin eğitim hayatına devamı gözle görülür hale gelmeli ve gerekli imkanlar sağlanmalıdır. Özellikle kız çocukları için gerekirse aileleriyle görüşme sağlanmalıdır.
Oluşturulan müfredatın içeriğinde; toplumsal cinsiyet eşitliğinin ne olduğuna, nasıl geliştirileceğine değinilmeli ve çocukların anlayacağı bir şekilde sunulmalıdır. Örneğin, çocukların da içinde yer aldığı bir tiyatro eşliğinde, sinema vasıtasıyla veya okunan kitapların içeriğine eklenerek daha ilgi çekici hale getirilebilir. Öğretmenlerimize bu konuda eğitimler verilerek daha bilinçli hale gelmeleri sağlanabilir. Okullardaki fiziki alt yapının ilgi çekici hale getirilmesi de ailesi tarafından okula gönderilmek istenmeyen çocukların daha hevesli olmalarına vesile olabilir. Bunun yanında bu düşünceyi benimseyen ailelerle öğretmenlerin beraberinde okul müdürünün konuşması daha uygun olacaktır.
Tüm bunlarla beraber eğitim yalnızca okulda başlayan bir süreç değildir. En az öğretmenlerimiz kadar ebeveynlere de iş düşmektedir. Çocuklar kendi evlerinde hangi davranışlara maruz kalırlarsa aynı karaktere bürünürler. Aile içinde eşit iş dağılımı, annenin ve babanın sorumluluklarının benzer alanlarda oluşu ve tüm bunların sevgi temelinde çocuğa verilmesiyle eşitliği normalleştiren bireyler yetişecektir.
Kaynakça
Hivda Aslan. “Toplumsal Cinsiyet Nedir?”. Gazete Firat. Web. Erişim Tarihi:05.02.2025
Kılıç Kırbaşoğlu Latife, Bircan Eyüp. “İlköğretim Türkçe Ders Kitaplarında Ortaya Çıkan Toplumsal Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir İnceleme”. ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, Sayı:3, Cilt: 2, Haziran 2011. Web
Prof. Dr. Ecevit, Yıldız.2021. Türkiye’de Katılımcı Demokrasinin Güçlendirilmesi: Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi Projesi Faz II Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Temel Kavramları. Ankara: CEİM CEİD İZLER, Mart 2021. Web
Tarhan Sinem, Fatma Ünal, Eda Çürükvelioğlu köksal. “Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları Ölçeği Geliştirme Çalışması. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 62 2024,353 – 367, Web
Uzman Psikolog Aylin Cengiz Akpınarlı. “Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet”. Aylin Akpinarli. Web. Erişim Tarihi: 05.02.2025
Yrd. Doç. Dr. Özaydınlık, Kevser. “Toplumsal Cinsiyet Temelinde Türkiye’de Kadın ve Eğitim”. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, Sayı: 33, Aralık 2014. Web
Kapak görseli: Pinterest


