Turgut Uyar, yaşadığını hissettiklerine katıp, bu deneyimleri uçsuz bucaksız hayal dünyasına yedirerek bambaşka bir dille işlemiştir. O, kendi şairliğini kabul edip eser üretmekten; şiir doğurmaktan çekinmeyen biri fakat bu kez yazdıklarının başlığı farklı: “Tomris Uyar İçin Bir Şiir Kurma Çalışması”. Deneyimli şair aşk gerçeğini Tomris’i ile tatmış ve bu duygunun büyük etkisini çalışmalarına kadar yansıtmış, en iyi bildiği şeyi, şiiri bir kurma çabasına indirgemiş. Edebiyatımızın en samimi, belki de gölgede kalmış aşk şiirini kurmaya çalışmış Turgut Uyar, bu çalışması ünlü eseri ortaya çıkartmış.
Seni Bulmak

seni sonsuz biçiminde buldum o biçimi almıştın
sandviçlerle, kötü şehirle, terle başbaşa kalmıştın
Bir insanla karşılaşmak, tanışmak pek çok kişi için sıradan ve olağan bir gerçekliktir. Bunun yanında “bulmak” ise bambaşka bir deneyim, aynı zamanda da duygusal bir sorumluluktur. Bulma işini kabul eden insan aradığını da kabullenmiş olup, bulduğu kişiyi hayatına buyur eder. Bu dizelerde Turgut Uyar, Tomris Uyar‘ı bulduğunu ve hayatına kattığını söylüyor bizlere ve ekliyor: “kötü şehirle, terle baş başa kamıştın.” Onu bulduğu zamandaki duruşunu açıklamak için yalnızca üç durumu seçen şair, Tomris Uyar’ın sevmediği bir şehirde; sıradanlık rahatsızlığına, hızlı yaşama kapılan biri olarak bulduğunu bizlere sezdirmekte.
Asıl mühim duygu ise şiirin ilk dizesinde yer alıyor, Tomris Hanım’ı sonsuz biçimde bulduğunu yazıyor şair. Bu sonsuzluk onun kendi biçiminde yer alıyor ve ek bir çaba gerektirmeksizin yansıtıyor kendini Turgut Uyar‘a. Onu bulduğu andan itibaren hayatına kattığı sonsuzluğu, aşkın devamlılığını kabul ediyor şair. Sonsuzluğu kabul ise güzellikle bağdaşıyor insanoğlu için.
Yaşamanın Anlamını Sözlüğe Yazan Aşktır

yeşili bozup suya çevirdin, akşamı sonsuz uzattın
ne buldunsa o akşama uygun, ne buldunsa ona kattın
İnsanoğlu çevresini saran mucizelere alışan bir yaratıktır, sadece dikkatli gözlerle bakan yahut yoğun hislerin pençesinde köle olan insan bu mucizeleri ve güzellikleri fark edip onları kutsal sayar. Turgut Uyar’ı etkisi altına alan duygu ise aşktır şüphesiz, gözlerini açıp etrafındaki sıradan görülen detayların güzelliğini fark etmeye başlar âşık olduğunda. Öyledir ki bu güzellikler onun ruhuna en güzel görünen kişiyle, sevgilisiyle bağdaşır. Yeşili suya çeviren gücü Tomris Uyar‘da arar şairimiz, yaşayacağı ve bir daha unutmak istemeyeceği türden anılarını uzun akşamlara sığdıran da bizzat sevgilisidir. Güzel geçen zamanın hızlı geçeceğinden yakınan Turgut Uyar; sevgilisinin gücüyle uzayan akşamlarda yaşar hayatını, aşkını. Bu yaşamak denen süre Tomris Hanım’ın ona kattığı nice güzellikler ile dolup taşmaktadır artık.
Görsünler Seni, Duysunlar Sesini

perdeler uzundu, rüzgar kısa, masalar üç bacaklı
masalar dört bacaklı, rüzgarlar uzun, perdeleri kısalttın
Aşkın kendisi dahi yenilemeye, düzeltmeye yatkındır âşık kişiyi. Hele bu aşkın karşılığı bulunursa düzen istenen, hayal kurulan duruma erişir. En ufak dert, düzen kırığı yerini doldurup en güzel şeklini alır. Aynı zamanda perdeleri kısaltmak şarttır bu güzellikte, keza herkes görmeli bu şansı; aşkın tarifi dillerde konuşulmalı, denmeli ki Turgut’un Tomris’i sevmesi. Herkes görmeli, onu konuşmalı; açmalı perdeleri.
sen bir atmacanın en uzun çığlığısın her tür gökte
göğü büyüttün, otobüsleri aldın, şehirleri ufalttın
Atmaca dayanıklılığı, kuvveti ile bilinirken aynı zamanda uğur ve iyilik getirdiğine inanılan bir kuştur. Turgut Uyar‘ın nezdinde bu inanış değerli midir bilinmez fakat sevgilisinin uğruna kendini ve gönlünü kaptırdığı yadsınamaz. Tomris Hanım kendi iradesinde yaşayan, sesini duyurmaktan çekinmeyen özgür bir ruhtur şüphesiz. Elinde bulundurduğu bu kudret ile içine sıkıştığı istenmeyen hayatı değiştirmeye imkan bulmuştur o, aşkla mümkün olan bu değişim ile nerede ve nasıl yaşadıklarına verdikleri önem kısa bir şarta indirgenmiştir: Birbirlerinin yanında olmak. Bu birliktelik göğü büyütmeye, yaşanan şehri yaşanmaya değer kılmaya yetmiştir. Herkes duymalı bu değişimi, çığlığa kulak kesilmeli.
Seni Sana Anlatmak

yıkılan bir kedi bir süre olarak doldurur sesini
seversin bir kanaryanın sesinden çok kendisini
denizi ve ormanı, açlığı ve başkaldırmayı ayırmadın
bırakılmış bir köşebaşının en güzel tanımıdır adın
Turgut Uyar’ın gönlünü kaptırmasındaki nedenler düşünüldüğünde akla gelen dizelerdir bunlar. O, özgür ruhunun içinde uysallık; sevecenlik, sevilmeyi bekleyen bir kişi barındırır. Herkes gibi bakmaz çevreye, herkesin gözleriyle görmez ela gözleri. Kanaryayı sağır olduğu bir ömürde dahi çok sevmektedir o, sevmeyi öğretmiştir usta şaire kendi yazdığı dizelerle. Hayatı, yaşamayı, güneşi sever Tomris. Yaşamayı bir tek kendi için görmez, herkese bahşedilen yaşamı iyi kılmak için kaldırır başını. Denizi ormansız, yeşili ise mavisiz sevmez. Geriye dönüp baktığımızda ardımızda bıraktığımız güzel hatıraları anlatır bize kendisi, bu iç ısıtan his Tomris Uyar‘dır şaire göre. Sevmek yerine elden ne gelir böylesine?
Birlikte Öyle

seversin diye söylerim her şeyi, sana uygun olsun
çünkü her şeyin birbirine uygununu sen bulursun
Sevgilinin söylediği en ufak kelime kulağa hoş gelir, bundandır belki de; insan âşık olunca şair kesilir. Usta şair de itiraf ediyor her söylediğini sevmeye adadığını, sevmenin kutsallığını ifade etmeye çalıştığını. “Sana uygun olsun” derken en güzelini söylemeye çabaladığını görüyoruz, Turgut Uyar’ın niçin böylesine başarılı bir şiir adamı olduğunu da hemen anlıyoruz: aşkın sayesinde. Kafiyeyi, heceyi bir kenara koymuş, özgür bir şair Turgut Uyar. Uyakları sevdiği kadına uygun biçmiştir o. Çünkü her şeyin birbirine uygununu o bulmaktadır.
Ruhun ebediyeti malumdur, ölmek kaderinde yoktur. Turgut Uyar’ın ruhunu besleyen aşkı, ömürden çok daha ötesine seslenmektedir. Bu seslerin yankıları dizelerde duyulmaktadır hâlâ: “ruhum, ateş yüreğim, kokum, birlikte öyle.”
Kaynakça:
Uyar, Turgut. Göğe Bakma Durağı. Yapı Kredi Yayınları. 07.10.2023
Öne çıkan görsel: sözcüklerdergisi.com