Tolstoy Okumak İçin 5 Farklı Sebep

Editör:
Guşef Alhas
spot_img

Anna Karenina’nın yazarı gibi insanlar, toplumun öğretmenleridir, biz ise sadece onların öğrencileriyiz.” -Dostoyevski

Lev Tolstoy, 19.yüzyıl Rus Edebiyatının en önemli yazarlarından biridir ve realizm akımının öncülerinden biri olarak kabul edilir. Çağdaşları ve kendisinden sonraki nesiller üzerinde oldukça etkili olmuştur. Eserleri sadece edebi açıdan değil felsefi açıdan da oldukça önemli kabul edilir. Anna Karenina ve Savaş ve Barış gibi romanları dünya edebiyatında önemli bir yere sahiptir.

111 yıl geçti: Tolstoy'un trajik ölümü

1. Varoluş Krizi

Tolstoy yaşamı boyunca bir anlam arayışı içerisindedir. Hayatın anlamı, insanın varoluşu ve Tanrı’nın varlığı gibi konuları sorgulamıştır. Onun bu sorgulamaları, düşüncelerine ve eserlerine belirgin bir şekilde yansımıştır. Tolstoy’a göre hayatın anlamını bulmak insanın kendisini bulmasıyla ilgilidir. Bu yüzden kişisel gelişimine çok önem vermiş ve insanın kendisini keşfetmesinin, kendisiyle uyum içinde yaşamasını sağladığını savunmuştur. Ona göre kişisel gelişim hayatta kalma mücadelesinin yanı sıra hayatın anlamını bulmanın bir yoludur.

Ayrıca kişinin kendini bulma yolculuğunda sahip olduğu değerlere önem vermesi gerektiğini vurgulamıştır. Hayatın anlamına ilişkin düşüncelerini “İnsan Ne İle Yaşar?’’ isimli eserinde kaleme almıştır. Eserde insanın sadece maddi güce, statü ve zenginliğe sahip olarak mutlu olamayacağını aksine eşitlik, özgürlük ve sevgi gibi değerlere odaklanması gerektiğini anlatır.

2. Realizmin Öncüsü

Tolstoy, realizmin en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Romanları realizm akımının özelliklerini taşır, doğal ve gerçekçi bir üslupla yazılmıştır. Tolstoy‘un tarzı, kendinden sonraki dönemlerin gelişimine de katkı sağlamış ve birçok yazarı etkilemiştir. Eserlerinde çoğunlukla Rus toplumunun sosyal, kültürel ve politik yapısını ele almıştır. Toplumun çeşitli kesimlerinden insanların yaşamlarını sergilemiştir. Tolstoy insan yaşamının ve toplumsal dinamiklerin doğal ve sade bir biçimde yazılması gerektiğini savunmuştur. Bu sebeple Tolstoy eserlerinde ağır bir dil kullanmaktan kaçınmış, olağanüstü öğelere yer vermemiş ve karakterleri gerçekçi bir biçimde tasvir etmiştir.

Tolstoy’un eserlerinden ”İvan İlyiç’in Ölümü’’ ve ”Savaş ve Barış’’ isimli romanları realist tarzda yazılmış romanlara güzel bir örnektir. Savaş ve Barış’ta toplumsal yapıyı, savaşın yıkıcı etkilerini ve insanın doğası gibi gerçekçi temaları sade bir şekilde ele alır. Roman derin anlamlar taşır ve okuyucunun düşünmesini sağlar.

İvan İlyiç’in Ölümü‘nde ise karakterin ölümünden önceki son günleri anlatılır ve onun varoluşsal krizlerle dolu hayatı incelenir. Roman, yargıç Ivan İlyiç’in toplumsal gereklilikler doğrultusunda büyük çabalar harcayarak elde ettiği kariyerini ve sosyal statüsünü sorgulaması üzerine kurulur. Bu tür bir yaşamın anlamını sorgular fakat cevap bulamaz.

3. Toplum Analizi 

Tolstoy‘un eserleri yaşadığı toplumun birer aynasıdır. Eserlerinde toplumun çeşitli kesimlerinde yer alan insanların davranış ve tutumlarına, yaşam tarzlarına ve düşüncelerine odaklanır. Karakterleri sadece bireyler olarak değil aynı zamanda toplumun birer parçası olarak ele alır. Romanlarında özellikle Rus aristokrasisinin yaşam tarzını, toplumun sosyal yapısı, zengin ve yoksul sınıfın arasındaki farkları yansıtır. Aynı zamanda toplumsal yapının bireyin davranışlarını nasıl etkilediğini ve sosyal çevrenin bireyler üzerindeki etkisini de ele alır. Örneğin, Savaş ve Barış romanında Rus toplumunun sosyal yaşamını, savaşın toplum ve birey üzerindeki etkilerini tasvir eder. Toplumun değişen koşullar altında mücadelesini ve savaşın toplum üzerindeki etkilerini anlatır. Bu sebeple Savaş ve Barış bir edebi eser olmanın yanı sıra toplumsal ve tarihi bir kaynak olarak kabul edilebilir.

Bir diğer örnek ise Anna Karenina‘dır. Tolstoy, Anna Karenina’nın hikayesi aracılığıyla ahlaki değerlerin çöküşüne, evlilik ve sadakat gibi toplumsal konulara, aristokrat sınıfın yaşam tarzına ve feodal yapıya eleştirel bir bakış açısı sunar. Öte yandan insanın doğasının karmaşıklığına, aşkın gücüne, hayatın anlamına ve ölümün gerçekliğine değinir.

4. Romanlarındaki Karakterler

Tolstoy romanlarında toplumun farklı kesimlerinden insanların portrelerini çizmiş ve karakterlerin iç dünyalarını yansıtmıştır. Romanlarındaki karakterler derinliği olan gerçekçi karakterlerdir. Tolstoy onların sadece dış görünüşlerini tasvir etmez aynı zamanda iç dünyalarını ve psikolojilerini de başarılı bir şekilde yansıtır. Karakterin zaaflarını, acılarını, tutkularını ve umutlarını gerçekçi bir şekilde anlatır. Karakterleri kurgusal birer figür olmanın ötesine taşıyarak gerçek hayattan birer insanmış gibi yansıtır. Bu şekilde okuyucular, karakterler ile empati kurabilir ve onların duygu durumunu anlar. Tolstoy’un karakterleri gerçek hayatta karşılaşabilecek yaşam mücadelesi veren insanlardır.  Örneğin, Anne Karenina romanında Anna evliliğinde mutsuz olan ve yaşamını değiştirmek için bir yol arayan evli bir kadın karakterdir. Romanda, evliyken aşık olduğu adamla ilişki yaşaması ve sonrasında toplum tarafından dışlanması üzerine verdiği mücadele anlatılır. Yazar roman boyunca Anna Karenina’nın yaşadığı yalnızlık, aşk, tutku ve acı gibi hislerini gerçekçi bir şekilde aktarır. Öyle ki kurguyu unutsanız dahi karakteri ve yaşadığı duygu durumlarını unutmanız mümkün değildir. Romanın diğer karakterleri de toplumsal konuları ele alan farklı hikayelere sahiptirler. Levin karakteri aristokrat sınıfından uzaklaşarak toprakla uğraşan faydalı bir birey olmaya çalışırken Kitty karakteri ise sosyal statünün önemini fark eder.

5. Tolstoy’un Bisikleti

Tolstoy kendisine hediye edilen bisikleti 67 yaşında sürmeyi öğrenmiştir. Onun yaşına rağmen öğrenmeye ve kendini geliştirmeye olan hevesi ”Tolstoy’un bisikleti’’ kavramının oluşmasına sebep olmuştur. Bu kavram bir şeyi öğrenmek için yaşın önemli olmadığını, kendini geliştirmenin önemini, zorluklarla mücadele etmeyi sembolize eder. Kişinin kendi hayatını kontrol etmesi gerektiğini ve gelişmek için sınırları zorlaması gerektiğine de vurgu yapar. Aynı zamanda Tolstoy’un bisikleti, onun yaşam felsefesi ve ideallerinin bir sembolü olarak da yorumlanır.

Tolstoy'un bisikleti


Tolstoy, Lev Nikolayeviç. İnsan Ne İle Yaşar ?. İş Bankası Kültür Yayınları. 2012

Esen, Umut. Tolstoy’un Bisikleti. Sola Unitas. 2019

web

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.