Tolkien’in Eserlerine Kattığı Filolojik ve Fonolojik Değer

Editör:
Caner Çetin

Bir yazarın eserleri için seçtiği dil estetiği, üslup ve kelime zenginliği, eserlerinin başarısını doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. J. R. R. Tolkien’i günümüzde hala bu denli başarılı ve ünlü kılan özelliklerinden biri de dilin, seslerin ve kelimelerin disiplinine verdiği önemdir. Biz de bu yazımızda Tolkien’in eserlerine kattığı filolojik ve fonolojik değerleri inceledik.

Dil Bilimi ve Yapay Diller

Dil bilimi (filoloji); dillerin yapısını, tarihsel gelişimini ve birbirleri ile olan ilişkilerini inceleyen bir bilim dalıdır. Büyük bir araştırma sahasına sahip olan dil bilimi genel olarak beşe ayrılır: söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçim bilim (morfoloji) ve edim bilim (pragmatik).

Bir yazar, şair ve dil bilimci olan J.R.R Tolkien; yarattığı “yapay dil ailesi ve kurgusu” için gerekli tüm dil bilimi katmanlarını, senelerce büyük bir titizlikle ele almış ve tatmin edici bir noktada olduğuna inandığı aşamada eserini yayınlamaya karar vermiştir. Fakat çocukluğundan itibaren hayatında büyük yeri olan dil ve yapay dil çalışmaları asla tamamen bir bitişe varmamış, ölümüne dek ona dostluk etmiştir.

“… Zaman, gelişim ve içerik bakımından yazdıklarım benimle başladı. (….) Aslına bakılırsa şimdi yazdıklarımı kafamda evirip çevirmediğim bir zaman hatırlamıyorum.  Pek çok çocuk hayali bir dil yaratır ya da en azından buna girişir. Ben yazmaya başladığım günden beri bununla uğraşıyorum ve hiç bir zaman bundan vazgeçmedim.  Elbette, bu konuda uzman biri olarak (özellikle dil estetiğiyle ilgilenen) dil konusundaki beğenim zamanla değişti, kuramsal bilgim ve muhtemelen becerim oldukça gelişti. Hikayelerimin arkasında bir diller örüntüsü var. (…) İngilizcede Elfler adını verdiğim yaratıklar için, birbiri ile bağlantılı, nerdeyse tamamlanmış olan iki dil yarattım…”  (J.R.R. Tolkien, 1951)

1925-1945 yılları arasında Oxford’da Rawlinson ve Bosworth Anglo Sakson Profesörlüğü görevini üstlenmiştir. Filoloji bilimi adına en önemli hizmetlerinin başında ise bugünkü adıyla Oxford English Dictionary (OED) bünyesinde yaptığı görevi gelir.

Tolkien Alfabeleri

Dil denilince akla gelen ilk kavram tabii ki o dilin temelini sembolize eden alfabesidir. Peki yaratılan fonetik seslerin sistematiğini hangi harfler temsil etmelidir? Bilinen alfabeleri harmanlayarak mı yoksa yeni bir alfabe tasarlayarak mı?

Tolkien alfabelerini oluştururken her iki yöntemi de ustaca kullanmıştır. Elf alfabesini kurgularken, İskandinav, Runik ve Göktürk alfabelerinden esinlenmiştir.  Yirmiden fazla alfabe ve dil oluşturan Tolkien’in dil becerisinin, savaş sırasında hem silah arkadaşlarıyla hem de ailesiyle olan iletişimini bile sağladığı ve  Mors alfabesi ile antik Yunancayı, yarattığı yeni nokta serilerini kullanarak sansürsüz bir şekilde iletişim kurmayı başardığı anlatılır.

Tolkien Alfabeleri:

Elf Alfabesi, Rumil Tengwar, Gondolinic Run, Valmaric, Andyogenya, Qenyatic, Goblin Alfabesi, Feanor Tengwar, Dearon Crith.

Yapay Diller

Tolkien, Literatürde “artificial languages” olarak geçen “yapay diller” ile ilk kez çocukluk yıllarında tanışır. Kuzenleriyle beraber “Nevbosh” adında bir yapay dil icat etmiştir. Ardından ise “Naffarin” adlı dili oluşturmuş, Ludwik Lejzer Zamenhof’un Exsperanto’sunu öğrenmiştir.

Yapay diller, iki temel başlıkta sınıflandırılır:

1. Öncül Diller (O Piriori Languages): Başka bir dilin özelliklerini barındırmadan tamamen baştan tasarlanan yapay diller: Kotava, Laaden ve Tolkien dilleri.

2. Soncul Diller (A Posteriori Languages): Var olan dillerin belirli özelliklerini alarak inşa edilen yapay diller.

Tolkien Dillerinin Fonetiği

Yapay dillerin fonetik özellikleri de kurgu aşamasında çok önemli bir yer tutar. Tüm sahnelerde; coğrafya, tarih, kültür, ırk ve  biyolojik yapı farkları bile seslerin ve kelimelerin, her bir foniminde (phoneme) etkisini gösterir. Böylece bizlere farklı tatlar katan toplum, kültür ve lisan çeşitliliği ortaya çıkar. Tolkien evreninde birbirinden zıt toplumlar tanıyoruz ve onlara dair özümsediğimiz en önemli özelliklerin başında dilleri geliyor. Örneğin; Elfçe asil, derin, naif ve şiirselken Mordor lisanı ise tam aksine karanlık ve ürpertici bir fonetik yapıya hitap ediyor.

Tolkien’e göre fonetik ve estetiğin melez hale geldiği “phonaesthetic” kavramı, “Qenya” dilinin oluşumunun bir numaralı etkeni. Tolkien, Qenya’yı ‘Elflerin Latincesi‘ olarak adlandırıp, kurgu aşamasında; Latince, Fince, Yunanca ve Kelt dillerinden fazlasıyla yararlanmıştır. Buna benzer birçok alfabe ve dilden yararlanan Tolkien bizlere farklı renklerde bir çok ses çeşitliliği sunmuştur.

İlk olarak, yönetmen Peter Jakson tarafından çekilen  film serilerinde, karakterlerin ve toplumların kendilerine ve kültürlerine özgü ses ve diksiyon çeşitliliği, hitabet ve şarkılarını izleme şansı bularak, Tolkien’in bize sunduğu dillerin ve seslerin farklı fonolojik çeşitliliğini gözlemlemiş ve duymuş olduk. Birçok farklı yoruma açık olan “Orta Dünya halkları” sanatçıların yorumlarına bizzat Tolkien tarafından açık hale getirilmiştir.

“…Bu müthiş hikayelerden bazılarını bitirecek, bazılarını karalama halinde taslak olarak bırakacaktım. Hikayelerin oluşturduğu her bir çember , görkemli bir bütüne bağlı olacaktı, yine de ressamlara, müzisyenlere ve tiyatroculara hünerlerini gösterecekleri bir alan açacaktı…” (1951)

Biçim ve Söz Dizilimi

Daha öncede belirttiğimiz üzere uzman bir dil bilimci olan Tolkien; yarattığı dil ve kurguladığı hikaye arasındaki dil bilgisi kurallarını (pragmatik) titizlikle işlemiştir.

Tamamladığı diller için bugün doğal dil yapısına en yakın dil bilgisi kurallarını seçmiştir. Örneğin, Quenya dili birçok Avrupa dili gibi yalın-akuzatif bir dildir.

Dil oluşturmada diğer önemli disiplinler olan söz dizilimi (sentaks) ve biçim bilimi (morfoloji) ise bir dilin gücünü, ifade ve söz çeşitliliğini belirlemede ciddi birer etkendir. Bu nedenle Tolkien kelimelerini özenle seçmiş ve üzerlerinde çalışmıştır. Hatta birçok kelimeyi kendi yaratıcılığı ile dönüştürmüş bazı kelimeleri ise sıfırdan yaratmıştır. Bunlardan en meşhur olanı ise tabii ki “Hobbit” kelimesidir.

70’li yıllarda Oxford English Dictionary, yenilenme için yeni bir revizyon ekibi kurmuş, baş editör Robert Burchfield, Tolkien’den “Hobbit” kelimesini tanımlamasını istemiştir.

Hobbit: “Hayali insanlar, kendilerini delikte oturan olarak adlandıran ancak diğer ırklar tarafından normal bir insanın yarısı uzunluğunda olduklarından, buçukluk diye çağırılanlardır.” (J.R.R.Tolkien, 1892-1973)

Hobbit kelimesi ile beraber Tolkien’in sözlüğe kazandırdığı kelimelerden bazıları ise şunlardır; Glossopoeia, Mathom, Orc, Mithril, Orcish

Tolkien mektuplarından birinde şöyle yazmıştır :

Eserlerimle ilgili olarak düşündüğüm temel unsur, benzer biçimde ve temel olarak dil bilimlik bir esine iye olmalarıdır. [. . .] Bu bir ‘hobi’ değildir, başka birinin çalışmasından epeyce farklı olması açısından, bir mecra arayışı olarak ele alınmıştır. Dillerin icadı temel teşkil eder. Dillerin öyküler için oluşturulmasından ziyade, ‘öyküler’ bu dillere bir dünya sağlamak amacıyla yazılmıştır. Bana göre, önce bir ad gelir ve ardından onu öyküsü izler. ‘Elfçe’ yazmayı yeğlemeliydim. Ama tabii ki, Yüzüklerin Efendisi gibi bir eser düzenlenirken, içerisinde okuyucuların ancak sindirebileceğini düşündüğüm kadar ‘dil’ örneği bırakıldı. (Şimdi, çoğu kişinin daha fazlasından hoşlanabileceğini görüyorum.) [. . .] Her halükarda, bana kimi zaman ‘tüm bunlar ne hakkında’ diye soranlara cevabım, bana göre büyük ölçüde ‘dil bilimlik estetik’ ile ilgili bir deneme olduğudur…” (The Letters of J.R.R.Tolkien)

Son olarak, Tolkienin yarattığı yapay diller, alfabeler, yaklaşık yirmi beş bine ulaşan kelime sayısı ile en gelişmiş, günümüzde bile konuşulabilen, yazılabilen kurgu dilleri olarak bilinmektedir. Beraberinde derin bir emeğin hüküm sürdüğü tarihsel ve kültürel bir hikaye dizisi yaratan ve yakalamış olduğu başarıyla “modern fantazi edebiyatının babası” unvanını alan J.R.R.TOLKIEN; dillerin ve fantazi edebiyatının hayranlarını büyülemeye ve ilham olmaya devam ediyor.

“…. Lisan yaratmak isteyen biri, o lisanın kendini geliştirebileceği bir çevreye ve tarihe gereksinim duyacağını bilir. Gerçek bir lisan asla yaratılmaz elbette, doğal bir şeydir. Konuşarak büyüdüğünüz lisana ana lisanınız demek yanlıştır, çünkü değildir. O size öğretilmiş bir ilk dildir. Bir hayvanın tamamen kafasından uydurduğu kullanılmış bir üründür.”(J.R.R.T.)

Tolkien Dilleri

Elf Dilleri: Primitive Quendian (Ata Dil), Common Eldarin, Quenya, Goldogrin, Telerin, Sindarin, İlkorin, Nandorin, Avarin

İnsan Dilleri: Taliska, A dü naic

İnsan ve Hobbit Ortak Dili (3.Çağ): Westron

Cüce Dilleri: Khuzdul, Iglıshmek (İşaret Dilleri)

Ent Dili: Entish

Kara Dil: Morgot Org Dili, Kara Lisan (Sauron Dili)


Kaynakça

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Isaac Winemiller, sakin melodileri ve içe dönük sözleriyle müzikal yalnızlığı estetik bir deneyime dönüştürüyor. Bu ay Söylenti Radar'ında onunla tanışın!

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Editor Picks