Thunderbolts Film İncelemesi: Marvel Nereye Varmaya Çalışıyor?

Editör:
Maria Umuç
spot_img

Avengers, X-Men, Fantastik Dörtlü, Galaksinin Koruyucuları ve Eternals gibi birçok farklı ekibe sinema ekranlarında ev sahipliği yapmış olan Marvel Sinematik Evreni, uzun zaman sonra yeni bir ekiple ekranlara geri döndü. Karşınızda Thunderbolts! Bugüne kadar izlediğimiz birçok Marvel filminden karakterleri bir araya getiren Thunderbolts, bize yıllar önce çekilen Suicide Squad filmini hatırlatıyor. ‘Kötüler bir gün kahraman olabilir mi?’ sorusunu yanıtlayan filmde, sevdiğimiz oyuncularla birlikte Marvel evreninde yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Hazır mısınız?

MCU’nun Yeni Kahramanları Aramıza Hoş Geldiniz!

themoviedb.org – Thunderbolts Film İncelemesi

Yıllardır ekranlarda gördüğümüz Bucky Barnes’ı saymazsak, karşımıza henüz yeni tanıştığımız karakterlerin ön plana çıktığı bir film çıkıyor. Thunderbolts, ekranlarda sık görmediğimiz kötü karakterlerin birleşip bir ekip oluşturmasını anlatıyor. Bu ekibin başında, Black Widow unvanını Natasha Romanoff’tan devralarak mirası sürdüren Yelena Belova var. Yelena’ya Bucky’nin yanı sıra Ant-Man filminden Ghost, The Falcon and The Winter Soldier dizisinden U.S. Agent, Black Widow filminden Red Guardian ve Taskmaster eşlik ediyor. Ekipte bir de yeni bir karakterimiz var: Bob! Peki kim bu Bob? Ona birazdan geleceğiz.

Film, bu yedi karakter üzerinden yeni bir takımın kuruluşunu anlatıyor. Ana kötü karakter Valentina Allegra de Fontaine‘in kirli işlerini yapan dört karakter, ölümcül bir tuzağa düştükten sonra birlikte hareket etmeye karar veriyor. Bu süreçte yeni dostları Bob ile tanışıyor ve onu da ekibe dahil ediyorlar. Çıkar ilişkileri üzerine kurulu bu ekip, tuzaktan sonra birbirlerinden kopmayı beklerken Bucky ve Red Guardian’ın beklenmedik katılımıyla Bob’un kimliğini sorgulamak zorunda kalıyor. Valentina’nın Bob’u kendi tarafına çekmesiyle büyük bir yüzleşme yaşanıyor ve film, temelini oluşturan Thunderbolts ile Sentry/Void karşılaşmasıyla doruğa ulaşıyor.

Kim Bu Bob?

themoviedb.org

Bob her ne kadar filmin başında tatlı ve süper güçlerden uzak biri gibi görünse de aslında Marvel evreninin en güçlü karakterlerinden biridir. Çizgi romanlarla uyumlu işlenen hikâyesi üzerinden gidersek, Bob’un MCU’daki Sentry olduğunu artık net olarak söyleyebiliriz. Zaten ekibin geri kalanından da anlaşılacağı üzere, karakterlerin çoğu süper asker deneylerinden geçmiş kişilerdir. Bob da bu kişilerden farklı değildir. Captain America’dan sonra yapılan onlarca süper asker denemesi başarısızlıkla sonuçlanırken, yıllar sonra yeni bir yöntem deneyen Valentina umutsuzluğa kapılmışken Bob ortaya çıkar. Denek olarak kullanılan Bob, üzerinde yapılan deneylerden sonra uçma, süper güç, telepati gibi birçok yetenek kazanır ve içinde bulunduğu projenin adıyla birlikte Sentry kimliğine bürünür. Valentina için Sentry, elinde yönlendirebileceği altın değerinde bir “kahraman” hâline gelir.

Ne var ki Sentry her ne kadar güçlü olsa da, onun kadar tehlikeli bir diğer karakter daha vardır: Void. Depresyonla mücadele eden Bob, deneylerin yan etkisiyle yeni bir kişilik geliştirir. Anksiyete atakları yaşayan, olaylara beklenmedik tepkiler verebilen Bob, Sentry olduktan sonra çok daha büyük sorunlarla yüzleşir. Bunların en tehlikelisi ise çoklu kişilik bozukluğu derecesine varan iç çatışmasıdır. Sentry kahramanlığın ışığında var olmaya çalışsa da, en ufak tetikleyici anda karanlık yüzü Void ortaya çıkarak etrafına dehşet saçar. En az Sentry kadar güçlü olan Void, çevresindekileri istediği an yokluğa çekip dünya ile bağlarını koparabilecek bir güce sahiptir. Film de tam bu noktada Thunderbolts ekibinin Bob ile tanışmasını, ardından Sentry ve nihayet Void ile yüzleşmesini konu alır.

Marvel Bitti Mi?

themoviedb.org

Endgame sonrasında ciddi bir boşluğa düşen Marvel, gün geçtikçe beklentileri karşılamayan yeni yapımlar ile karşımıza çıkmaya devam etti. Disney+‘ın da devreye girmesiyle birlikte yeni diziler ve bunları takip eden filmler izledik. Her ne kadar heyecanla beklenen yapımlar olsalar da birçoğu, büyük ilgi gören Infinity War döneminin başarısını yakalayamadı. Kalite giderek düştü, yapımlar hızlı tüketilmeye başlandı. Birçok izleyici Marvel yapımlarını sanki ödev yapar gibi, sadece bir sonraki Avengers filmine bağlanacak detaylar için izler hâle geldi. Bu durum Marvel denince akla gelen isim, başkan Kevin Feige‘nin de canını sıkmış olacak ki, kendisi “Dur!” deme gereği hissetti. Artık tüketim odaklı değil, kalite odaklı filmlere yöneleceğini; ayrıca takip edilmesi günden güne zorlaşan dizi sayısını da azaltacağını açıkladı. Bu sözlerin boş olmadığını ise Thunderbolts filmiyle görebiliyoruz.

Peki Film Nasıldı?

themoviedb.org

Thunderbolts, Endgame sonrasında belki de Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings ile birlikte eleştirmenlerden en olumlu yorumları alan filmlerden biri oldu. 2019’dan bu yana çok da fazla beğeni toplamayan Marvel, uzun bir aradan sonra yeniden olumlu geri dönüşler almayı başardı. Buradan çıkarılacak en kısa sonuç ise: film, 2019’dan sonra yapılan en iyi Marvel filmlerinden biri olarak gösterilebilir. Genele bakıldığında ise ortalama, belki de bir tık ortalamanın üzerinde bir Marvel filmi ile karşı karşıyayız.

Filmin bazı özelliklerine gelecek olursak, bir numara kesinlikle aksiyon sahneleri. Sadece Marvel değil, birçok stüdyo giderek kötüleşen CGI (görsel efekt) sorunuyla karşı karşıya. Bu da izleyicilerin seyir zevkini bozuyor. Thunderbolts ise bu konuda gerçekçi sahneleriyle bir adım öne çıkıyor. Görsel efekt kullanımından özellikle kaçınan yönetmen, sahnelerin çoğunu en gerçekçi hâliyle çekmiş. Filmdeki bina patlama sahnesi tamamen gerçektir. Ayrıca Florence Pugh‘un canlandırdığı Yelena Belova’ya ait olan binadan atlama sahnesi tamamen görsel efekt kullanılmadan çekilmiştir. Pugh, dünyanın en uzun ikinci binası olan Merdeka‘dan atlayarak sahneyi dublörsüz şekilde gerçekleştirmiştir. Bunun yanında, sette kurulan mekânların gerçekçi yapısı ve oyuncuların kıvrak performansları sayesinde birçok sahne etkileyici bir canlılık kazanmıştır.

themoviedb.org

Oyunculara gelince, bir filmin en önemli unsurlarından biri olan oyunculuk bu yapımda öne çıkıyor. Yıllardır yüzeysel ilerleyip karakterlere derinlik katmayan Marvel, sonunda karakterleri psikolojik bir yaklaşımla ele alan bir yapımla karşımızda. Her biri farklı travmalara sahip bu karakterler zorlu süreçlerden geçiyor. Hepsinin aşması ya da kabullenmesi gereken sorunları var. Bu duygu geçişlerini aktarabilmek için de güçlü bir oyunculuk gerekiyor. Daha önce farklı yapımlarda izlediğimiz Thunderbolts kadrosu, bu filmde bir araya gelerek karakterlerinin iç dünyalarını başarıyla yansıtıyor. Özellikle Florence Pugh, en uzun ekran süresine sahip oyuncu olarak bir süper kahraman filminde sergilenebilecek en iyi performanslardan birini sunuyor. Depresyonda olan ve iki farklı kişiliğe sahip Bob’u canlandıran Lewis Pullman da filmin psikolojik yapısını çok etkili şekilde taşımayı başarıyor.

Müzik ve mekân tasarımlarının geri planda kaldığı, saç ve makyaj tercihlerinin ise çizgi roman uyumlu ilerlediği filmde son değinilecek nokta ise senaryo. Gün geçtikçe basitleşen, sadece şakalar ve ciddiyetsizlik üzerine kurulan Marvel filmlerinin aksine, burada daha sağlam bir hikâye görüyoruz. Elbette filmde yine ara sıra ciddiyetsizlikler ve küçük espriler bulunuyor; ancak elimizde psikoloji odaklı, duyguları işleyebilen bir yapım var. Bir çizgi roman uyarlamasından derin bir psikolojik film beklemiyoruz ama Thunderbolts, duyguları iyi işleyen, duygu değişimlerinin nelere yol açabileceğini gösteren başarılı bir çizgi roman filmi. Dikkat edelim: başarılı bir çizgi roman filmi diyoruz, çünkü başarılı bir psikolojik film olması için hâlâ gidecek uzun bir yolu var.

themoviedb.org

Ana hatlarıyla bakıldığında son 5 yıllık Marvel serüveni içerisinde Thunderbolts, kesinlikle izlenmeye değer yapımlardan biri olarak öne çıkıyor. Sinema vizyonundan çekilen film, büyük ihtimalle yakın zamanda Disney+ platformundaki Marvel kitaplığında yerini alacak ve erişime açılacaktır.

Film ekibi hakkında birkaç şey söylemek gerekirse, buradan sonrası spoiler içermektedir; okuyucularımızın dikkatli olmasını isteriz. Filmi izleyenlerin de fark ettiği üzere, Thunderbolts ekibi artık MCU’da yeni Avengers ekibi olarak konumlandırılmış durumda. Her ne kadar birçok hayran tarafından Avengers seviyesinde yeterli bulunmasalar da ekip üyeleri, yeni görevleriyle ilerleyen yapımlarda karşımıza çıkacak gibi görünüyor. Bunu, after-credits sahnesinde gördüğümüz Fantastik Dörtlü’ye ait uzay aracından da anlayabiliyoruz. Görünen o ki, MCU’ya geçtiğimiz günlerde katılan Fantastik Dörtlü ile birlikte gelecek yıl vizyona girecek Avengers: Doomsday filminde yeniden merhaba diyeceğiz.

themoviedb.org

Yazının kapanışını yaparken Marvel meraklılarına küçük bir hatırlatma yapmakta fayda var: Fantastik Dörtlü ekibi, şu anda ülkemizde vizyonda olan Fantastic Four: First Steps filmiyle beyaz perdede yerini almış durumda. Thunderbolts filminde gördüğümüz uzay gemilerinin sırrını belki de bu yapımı izleyerek keşfedebilirsiniz.

Ayrıca Thunderbolts ekibine —ya da yeni isimleriyle New Avengers’a— Avengers: Doomsday filminden önce merhaba demeyi unutmayın. Bu film, yalnızca gelecek yapımların gidişatını anlamanıza yardımcı olmakla kalmayacak; belki de kendi yolculuğunuza küçük bir ilham ve destek sunacak. Yeni Marvel filmlerinde görüşmek üzere!

Filmin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz:

 

Kaynakça

  • Barber, Nicholas. “Thunderbolts* Review: ‘The Greatest Marvel Offering in Years.'” BBC.com, BBC, 29 Nisan 2025. Web. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025
  • Marvel Entertainment. Sentry (Robert Reynolds).” Marvel.com, Marvel Entertainment. Web. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025
  • Simonpillai, Radheyan. “Thunderbolts* Review – Florence Pugh Is Saving Grace of Marvel’s Hit-and-Miss Mess.” The Guardian, 29 Nisan 2025. Web. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025
  • Thunderbolts*. IMDb, IMDb.com. Web. Erişim Tarihi: 25 Ağustos 2025
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Sevilme İhtiyacının Gölgesinde: Onay Kompleksi ve Sosyal Kimlik

Kendi ışığınla var olmak, sevilmeden de sevebilmek ve onaysız yaşam, özgürlüğün ve içsel huzurun sessiz zaferidir.

Amy Winehouse – Rehab ve Psikoloji Çerçevesinde İncelenmesi

Kendini inkârın sesi: Amy Winehouse'un Rehab'ı bir kadının içsel direnişini ve kırılganlığını anlatan dürüst bir itiraf.

Çamurda Doğan Saflık: Nilüfer Çiçeği ve 5 Eser İncelemesi

Nilüfer çiçeğinin Doğu’dan Batı’ya uzanan anlamsal yolculuğu ve bu yolculuğun sanat üzerindeki büyüleyici izleri.

Hailey Bieber Stil İncelemesi: Çabasız Şıklığın Öncüsü

Hailey Bieber, minimalist ama iddialı stiliyle sade şıklığı bir güç ifadesine dönüştürüyor.

Bakü Seferi ve Kafkas İslam Ordusu

Osmanlı ordusunun Kafkasya’daki son seferi, Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtararak Azerbaycan’ın bağımsızlık yolunu açtığı zaferdir.

“The Beach At Sainte Adresse” Tablosunu Anımsatan Şarkılar

Monet'nin The Beach At Sainte-Adresse isimli eserini anımsatan şarkılara birlikte göz atalım!

Dijital Dünyada Görünmez Yönlendiriciler: Algoritmalar Nasıl Çalışıyor?

Algoritmalar nasıl çalışır? Arama, öneri ve yapay zeka sistemlerini örneklerle öğrenin; etik ilkeler ve pratik ipuçlarıyla dijital rehberiniz.

İstanbul Mimarisi: Cercle d’Orient

Beyoğlu'nun kalbi olan Cercle d'Orient ya da Büyük Kulüp, ilginç tarihi ve mimarisiyle bize çok şey anlatıyor.

Love or Duty Tablosunun Hikâyesi – Aşk Uğruna Kutsal Yemini Bozmak

Aşk ve inanç arasında sıkışmış bir rahibenin hikâyesini, Gabriele Castagnola’nın tartışmalı eseri Love or Duty üzerinden keşfeden dramatik bir sanat incelemesi.

Madeleine de Proust Nedir?

Hepimiz kimi zaman kendi kendimize veya çevremizin etkisiyle geçmişe bir yolculuk yapabiliyoruz. Yüzyıl öncesinde yazılmış bir kitap da tam olarak bu konuyu ele alıyor ve sonrasında bambaşka kapılar açılıyor. İşte Proust ve ünlü madleni.

Editor Picks