The Virgin Suicides (1999) ve Depresyon

Editör:
Eyüp Can Gürer, Sibel Sancaklı

Jeffrey Eugenides’in aynı isimle yayınlanan romanından uyarlanarak sinema dünyasında yerini alan The Virgin Suicides (1999), genç kadınların hayatlarını beyaz perdeye aktarmakta başarılı bir yönetmen olan Sofia Coppola‘nın ilk uzun metrajlı filmidir. Eser, Michigan’da beş genç kızıyla (Cecilia, Lux, Bonnie, Mary, Therese) hayatlarını sürdüren Lisbon ailesinin bir yılını ve sonrasında yaşanan olayları bir grup komşu çocuğunun perspektifinden seyircilere sunar.

Fanusun Temelindeki Sarsıntılar ve Başlangıç

Cecilia Lisbon The Virgin Suicides 1999 filmschoolrejectscom

”Bir kız olmanın tutsaklığını hissettik, zihni nasıl aktif ve hayalci yaptığını.”

1970’lerin ortasında samimi banliyölerinde hayatlarını idame ettiren Lisbon ailesi, muhitlerinde yer alan herkesle aynı amaçlara hizmet etmek için çaba gösterir: kızlarına iyi bir eğitim aldırmak, ahlaklı bireyler yetiştirmek ve mutlu bir aile yaşantısı sürmek. Lisbon ailesinin yaşadığı Amerikan rüyası hayatı paramparça eden unsur, 13 yaşındaki en küçük kızları Cecilia’nın kalkıştığı intihar olur. İlk intihar teşebbüsü başarısız olan Cecilia’nın hastaneye kaldırıldığı vakit doktorla arasında geçen diyalog, filmin unutulmaz sahnelerinden biridir benim için.

Kendisine: ”Tatlım, aklından ne geçiyordu? Hayatın ne kadar kötü bir hâl alabileceğini görecek kadar olgun dahi değilsin.” diyen doktora ”Görünen o ki doktor, hiç 13 yaşında bir kız olmamışsınız.” cevabını veren küçük Cecilia, hafızamdan silemediğim genç film karakterlerinden biri oldu.

Filmde ikinci ve başarılı intihar denemesinde ise evlerinin çatısından atlayarak hayatına son veren Cecilia, ailenin temelinde açılan ve kapanmayacak bir yaranın oluşmasına sebep olur. En genç kardeşin canına kıymasının ardından gelişenler, hanenin içerisinde yer alan sarsıntıları ve genç kızların yaşamındaki aksaklıkları izleyicilere sunar. Kimliksizleştirilip ebeveynleri tarafından silikleşmeye zorlanan kızların sırasıyla gelen intiharları seyredenleri tesiri altında bırakmış ve belleklerinden kolayca atamayacakları bir yere sinmiştir.

Büyülü Balodaki Bir Prensesten Külkediliğine Geçiş

Lux Lisbon ve Trip Fontain The Virgin Suicides 1999 anothermagcom

Lisbon ailesinin en küçük üyesinin intiharının ardından ailenin odağını geri kalan dört kız çocuğu üzerine sabitlemesine tanık oluyoruz. Baskıcı, dindar bir anne ve anneye kıyasla daha pasif ancak yine baskıcı bir babanın beş genç kız üzerinde yarattığı trajik tablo hakim oluyor filme. Kızların attığı her adım, giydiği her kıyafet, gidilen her mekân ise aşırı korumacı ebeveynlerin onayından geçme zorunluluğuna sahip. Ebeveynlerinin baskısını narin omuzlarında kara bulutlar hâlinde hissediyor genç Lisbon kızları.

Dört genç kız, küçük kız kardeşlerinin kaybı henüz tazeyken eğitimlerini tamamlamak adına okula geri dönüyor. Lisede geçen zaman esnasında kardeşlerden 14 yaşında olan Lux Lisbon, okulun yakışıklı ve popüler çocuklarından biri olan Trip Fontaine‘in ilgisini çekiyor ve gönlünü ona kaptırıyor. Trip, masumiyeti ve güzelliğiyle kendisini büyüleyen Lux’ı elde etmek için elinden geleni ardına koymuyor. Lux’ın ailesinin aşırı korumacı olduğunu bilen popüler çocuğumuz, okudukları lisede öğretmen olan Bay Lisbon’dan kızını okulda düzenlenen mezuniyet balosuna götürmek üzere bizzat izin alıyor. Tüm kardeşlerin birer kavalyesi olması şartıyla Trip’e arzuladığı izni sunuyor Bay Lisbon.

İlk defa başlarında aileleri olmadan kavalyeleriyle masalsı balo gecesinin akışına kapılan kızlar, dans pistinde silik hayatlarının en heyecanlı gecesini geçiriyorlar. Gönüllerince eğleniyor, müziğin ritmine kendilerini kaptırıyor, genç ve özgür olmayı ilk defa tadıyorlar. Lux ise geceyi Trip ile, kardeşlerini dans pistinde bırakarak okulun Amerikan futbol sahasında geçiriyor ve Trip ile birlikte oluyor. Aynı gecenin sabahında ise genç Lux, futbol sahasının ortasında yapayalnız, bir başına bırakılmış hâlde uyanıyor. Balonun en gözde prensesiyken bir anda külkedisine dönüşmüş halde buluyor kendini. Bu sahnede Lux’ın hayal kırıklığını, devasa sahanın ortasında küçücük kalarak kendini nasıl yalnız hissettiğini yönetmen Sofia Coppola bize tüm netliğiyle sunmuş. İlk birlikteliğinin ardından hızla ilk terk edilme tecrübesini tadan Lux, ayakkabılarını beceriksizce ayağına geçirip başındaki balo tacını düzeltiyor ve kırık kalbiyle evinin yolunu tutuyor.

Kar Küresinin İçerisinde Kapana Kısılmak: Depresyonun Son Demleri

The Virgin Suicides 1999 bagimsizsinemacom

Lux’ın kız kardeşlerini ardında bırakıp geceyi Trip’le geçirmesi ve eve sabaha karşı varması sonucu kızların anneleri olan Bayan Lisbon, var olan baskıyı daha da arttırır ve kızları okuldan alarak eve hapseder, cezalandırır. Ve böylece ailenin genç üyeleri, kendilerini bir depresyon kuyusunun en dibinde bulurlar.

Filmde müzik dinlemeleri, telefonla konuşmaları, kitap okumaları dahi yasak olan kızlar toplumdan izole edilerek aileleri tarafından inşa edilmiş bir kar küresine hapsoluyorlar. Bir vitrinde sergilenen mankenlermişçesine cansız, kanatları kırık halde evlerinde kapana kısılan kızları depresyonun nasıl tükettiğini film süresince gözlemliyoruz.

Dünyaları başlarına yıkılan masum genç kızların umutsuzluklarını seyrettiğimiz The Virgin Suicides‘ın her sahnesi sanki bir sergiden kopup gelmiş gibi. Yönetmen Coppola, genç kız doğasını ve masumiyetini ele aldığı her detay sayesinde izleyiciye muhteşem bir şekilde hissettiriyor. Kızların yumuşak ancak silik yapısını odalarından, kıyafetlerinden ve filmin pastel renk paletinden açıkça görebiliyoruz. Etrafa saçılan kolyeler, ojeler, meryem ana figürleri, parfümler ve daha nicesi bizlere kızların doğal ortamından farklı perspektifler sunmakta.

Kızların hiçbiri bir uzman tarafından tanı almasa da depresyonla, özellikle de majör depresyonla mücadele ettiklerini filmde tanık olduğumuz sahneler aracılığıyla anlamamız mümkün. Kişinin günlük aktivitelere ilgisini azaltarak hayatını tamamen etkileyen ve duygusal çöküntülere sebep olan bir duygu durum bozukluğu olan majör depresyon; birçok aktiviteye karşı isteksizlik, düşük öz güven, suçluluk duygusu, intihar düşünceleri veya teşebbüsü gibi semptomlar sayesinde anlaşılabilir.

Melankolik müziklerin yarattığı dalgın atmosfer sayesinde filmin etkisine kapılıp gitmemek ise olanaksız. Birçok sanatçının filmde yer alan şarkıları bizi filmin büyülü atmosferinin içerisine çekmekte büyük rol oynasa da, asıl vurucu kısım Fransız asıllı grup Air‘in The Virgin Suicides için yayınladığı albüme ait. Albümde yer alan Playground Love şarkısı ise sinema dünyasında silinemeyecek bir noktaya sahip.

”Male Gaze” ve Lisbon Kızları

Lisbon Girls In Their Bedroom intheirownleaugecom

Komşu çocuklarının ilham kaynağı, romantize ederek vazgeçilmez merakları hâline getirdikleri kızların yaşamının anlatıcılığı çocuklar tarafından üstleniliyor. Kızların tesiriyle büyülenmiş erkeklerin gözünden filmi izlediğimizden dolayı mıdır bilinmez ancak filmin başında, süresince ve sonunda kızlar hakkında ne yazık ki elle tutulur pek bir bilgi edinilemiyor. ”Male Gaze” yani erkek görüşü olarak adlandırılan kavrama filmde bariz bir şekilde şahit oluyoruz. Çocuklar ve Trip, kızları yalnızca erkek karakterin ilgisini çekmekle yükümlü birer nesne olarak görüyorlar. Kızların depresyon adlı bir uçurumun kenarında olduklarını bilmelerine rağmen onlara yardım eli uzatma konusunda gecikmeleri, kızların içerisinde bulundukları hapis durumunu dahi seyirlik bir gösteriye dönüştürmeleri, filmi ilk seyrettiğim vakit gözüme çarpmasını engelleyemediğim buruk detaylardan biriydi.

Bazı sahnelerde komşu çocuklarının kızları kendi rüyalarına ortak etmesini, kendilerince onlara birer karakter biçmelerini seyrediyoruz. Fakat ilginçtir ki çocuklardan hiçbiri kızları ‘gerçekten‘ tanıma yönünde bir adım atmıyor; hayal dünyalarında kızlarla yaşıyorlar, Cecilia’nın kayıp günlüğünü okuyup zihinlerinde kızların kişiliklerini tahmin etmeye çalışıyorlar lakin çocuklar yüzeysel sohbetler dışında Lisbon kızlarını sahiden canlı kanlı bireyler olarak görmüyor ve onlarla iletişime geçmemek konusunda ısrarcılığını sürdürüyor.

”Sonuçta kaç yaşında oldukları ya da kız oldukları önemli değildi; yalnız bizim onları sevmiş olmamız ve onların bizim seslendiğimizi duymamış olması, burada, ağaç evde bizi hala duymuyor olmaları önemliydi…” sözleriyle de asıl umursadıkları şeyin kızlar değil, kızların kendilerine hissettirdikleri duygular olduğunu anlamamız mümkün.

Lisbon kızlarını nesneleştirip cinsel bir objeden öte göremeyen komşu çocuklarının, kızların teker teker sönüşünü ve depresyonun onları ele geçirişini yalnızca seyretmekle yetinmesini hâlâ aşabildiğim söylenemez.

Depresyonun Görünmez Ellerine Teslimiyet

Sofia Coppola at the set of The Virgin Suicides 1999 siffnet

Filmde, aylar süren izolasyonun ardından komşu çocukları, tutsak olan kızlarla evlerinde bulunan lambaların ışıklarını yakıp söndürerek morse koduyla veya telefon atacılığıyla plaklarından dinlettikleri şarkılar yardımıyla iletişime geçmeye çalışır. Kızların tutsaklığı ise oğlanlar için yeni ve heyecan verici bir macera haline gelir. Dürbünlerinin merceğini odakladıkları genç kızları bir gizemin merkezi olarak görüp onları kurtaran kahraman olma isteğiyle yanıp tutuşurlar. Süregelen bu esaretin ardından bir gün kızlar, çocukları bir not aracılığıyla evlerine çağırır ve kendilerine yardım etmeyi teklif eder. Kızları kapatıldıkları şatodan kurtaran beyaz atlı prens olma arzusuyla dolup taşan ve adeta bir ganimet olarak onları nesneleştirip ‘kazanmak’ isteyen komşu çocukları ise düşünmeden teklif üzerine kızların yanına gider. Kapıyı açan Lux, çocuklara kız kardeşlerini beklemeleri gerektiğini söyler ve arabada onları beklemek üzere garaja gider. Kızlarla kaçmanın hayaliyle dört köşe olmuş oğlanlar, lakin hiç ummadıkları trajik bir manzarayla karşılaşırlar.

Lisbon kızlarını beklerken evi turlayan komşu çocukları Bonnie’yi bodrumda kendini asmış, Therese’i uyku hapı içmiş, Mary’yi başını fırına sokmuş, Lux’ı ise arabada karbonmonoksit zehirlenmesinden ölmüş halde bulurlar. Kızlar üzerlerinde oluşan kara bulutların etkisiyle daha da sinmemek ve onlardan ebediyen kurtulmak uğruna birer birer intiharı seçer. Kızların her birinin canına kıydığını gören komşu çocukları, tanık oldukları bu sarsıcı tabloyu yıllar geçse de maziye gömemiyor.

Kaynakça

Arslantürk Pınar, Külkedisinin Aksi – Masumiyetin İntiharı Film Analizi, pinararslanturk.com, 2018, Web. 12.09.2024

Başkaya Eylül, The Virgin Suicides’da Bakışın İzini Sürmek, bagimsizsinema.com, 2021,  Web. 11.09.2024

Sferdianu Luna, Clinical Psychology Book Review — The Virgin Suicides, Depression and Suicidality, studeersnel.com, 2022/2023, Web. 13.09.2024

Kapak Görseli: npr.org

Sena Alyanak
Sena Alyanak
across forests and fjords

1 Yorum

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks