The Third Day: Kelt Ezgilerinin Hüküm Sürdüğü Diyarlar

spot_img

Başrollerini Jude Law, Katherine Waterson, Naomi Harris ve Emily Watson gibi isimlerin paylaştığı HBO‘nun altı bölümlük dizisi: The Third Day. Dizinin yapımcı koltuğunda Brad Pitt‘i görüyoruz. Dizinin türünü dram/gizem olarak nitelendirebiliriz.

Çocuğunu kaybeden Sam (Jude Law), kaybıyla başa çıkmakta zorlanmaktadır. Boğulduğu nehre, her yıl ölüm yıldönümünde oğlunun bir kıyafetini bırakıyor ve kaybıyla bu şekilde başa çıkmaya çalışıyordur. Yine bir ölüm yıldönümünde, oğlunun bir parça kıyafetini nehre bırakmaya geldiğinde, ormanda küçük bir çocuk ve genç bir kızın yaptıklarına tanık olur. Kız boynuna geçirdiği iple dururken yanındaki çocuğa onu itmesini söyler. Sam bunu görünce kızı kurtarmak için atılır. Kızı ölümden döndürmüştür. Epona isimli kızı evine götürürken az önce kızı iten çocuğun orada olmadığını fark eder. Kıza çocuğu sorduğunda ”Hangi çocuk?” cevabını alır.

Epona, Osea Adası‘nda yaşamaktadır. Giriş çıkışın belirli saat aralıklarında yapıldığı, kapalı bir grup insanın yaşadığı bir yerdir burası. Sam adadan çıkamaz ve geceyi orada geçirmek zorunda kalır. Adaya adım attıktan sonra insanların tuhaflıklarına tanık olur ama telefonun çekmediği ve çıkışların kapalı olduğu bu adada bir gece kalmak zorundadır. Barda bir kadınla tanışır: Jess

Jess (Katherine Waterson) evlidir ve iki kızı vardır. Kelt geleneklerini sürdüren bu topluluğun düzenlediği festival için oradadır. Jess ve Sam arasında koyu bir sohbet başlar. Sarhoş olurlar ve geceyi birlikte geçirirler. Sam evlidir. Ölen oğlu dışında iki de kızı vardır.

Sam, ertesi gün yani ikinci gün de adadan çıkamaz ve festivale kalması için Jess onu ikna eder. İkinci gün adada dolaşırken karşısına çıkan tuhaflıklara artık göz yumamaz. Buna rağmen ada sakinleri bulduğu her tuhaflık için mantıklı bir cevap verirler. Üçüncü gün işler çığırından çıkar ve adanın sırları tek tek dökülmeye başlar.

Aylar geçer ve bir kadın, iki kızıyla birlikte adaya gelir. Bu ziyaret, büyük kızının doğum günü hediyesi olarak planlanmış bir tatil gibi görünmektedir ama aslında öyle değildir. Kadın aylar önce kaybolan kocasını arıyordur. Kocasını bulabilecek midir? Bulduğu kişiyle en son gördüğü kişi aynı kişi midir?

(Yazının bundan sonrası sürprizbozan içerir!)

Ada yolu gelgit nedeniyle sular altında kalıyordur. Giriş ya da çıkış için suların çekilmesi gerekiyordur. Sam aslında o adayı kuran kişinin soyundan geliyordur ve adanın yeni “babası” olacak kişidir. Oğlunu yıllar önce ada sakinleri kaçırtmıştır, çünkü Sam’i başka türlü oraya getiremeyeceklerini düşünmüşlerdir. Ada halkı Sam’in gitmemesi için her şeyi yapacaktır.

Tarikatlar Her Yerdeler

Bu bir tarikat hikayesidir. Dünya’da farklı inanışlara sahip sayısız tarikat vardır. Farklı dinlerin doğurduğu, farklı inanışların gebe olduğu tarikatlar… Kimisi masum amaçlarla kurulmuştur, kimisi de korkunç yaşam tarzlarını belirleyen gruplardır. Hal böyle olunca, dizilerde/filmlerde sıklıkla rastlamak mümkün oluyor. İçinde olmaktan çok çekinilse de böyle hikayeleri izlemek bir şekilde çoğu insana cazip geliyor. Burada da kelt inancından yola çıkılarak senaryolaştırılmış bir hikaye var. Son zamanlarda Keltlerin ayin kültürünün görsel sanatlara fazlasıyla yansıdığını görüyoruz. Pagan bir inançtan doğan bu festival kültürü korku türünü de besleyen bir mit olarak izleyiciyi kendine çekmeye devam ediyor.

Görsel Büyüleyicilik

Jude Law’ın taşları eriten yeşil gözlerine sıkça maruz kaldığımız (malum çok fazla yakın çekim var), oyunculuk performanslarının yükseklerde olduğu bir mini dizidir. Son zamanlarda HBO imzası bir diziyi izlemek için yeterli sebepken, rahatlıkla tavsiye edebileceğimiz bir dizi The Third Day.

Doğanın büyük miktarda yer kapladığı yapımları izlemek çok çekici. Tabii başarılı kamera çekimlerinin de altını özellikle çiziyoruz. Bazen gerçekten de sahnenin içindeymiş gibi hissettiriyorlardı. Özellikle üçüncü bölümün son sahnesindeki çekirgelerin kamerayı doldurduğu sahne göz kamaştırıcıydı.

Dizi summer ve winter olarak ikiye ayrılmış. İlk üç bölümünde Sam’in, sonraki üç bölümünde de karısının arayışına tanık oluyoruz. İlginç olay örgüsüyle, iyi kamera hareketlerinin kaynaştığı bu diziyi kaçırmamanızı tavsiye ederiz. Diziye Bein Connect‘ten ulaşabilirsiniz.

Kelt mitolojisi dikkatinizi çektiyse; hem kelt kültürünün fazlasıyla anlatıldığı hem de pagan inancıyla gelenekselleşmiş ritüelleri konu alan Mindsommar, The Wicker Man gibi şahane yapımları da izleyebilirsiniz.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks