The Mentalist – Dizi İncelemesi

2114

The Mentalist çok özel bir dizi ve polisiye dizi evreninde kült yapımlardan biri. The Mentalist’i izlediğimizde sanki bir bahar havasında yere uzanmış gökyüzünü izliyormuş gibi bir tat bırakıyor insanda. Başarılı yapımcı Bruno Heller‘nin elinden çıkan ve Rönesans tablosu gibi bir sanat eseri olan The Mentalist dizideki ana karakterimiz Patrick Jane ve CBI ekibimizin sıradışı polisiye maceralarını konu alıyor. Dizimiz çoğunlukla Amerikan eyaleti olan California ve California’nın başkenti olan Sacremento ve diğer eyalet ve kasabalardaki cinayetleri ele alıyor. The Mentalist dizisinin önemi ve diğer güzel olarak nitelendirebileceğimiz polisiye dizilerden ayrılan noktaları ise dizinin kendi dinamikleri ve kendine has havasını çok çabuk bir şekilde izleyiciye kabul ettirebilmesi.

2002 yılında The Guardian dizisi ile Altın Küre adaylığı bulunan ve The Mentalist dizisinde Patrick Jane karakterine hayat veren Simon Baker, çok ama çok özel ve başarılı oyunculuğu ile kendini hayran bırakıyor.

 

                                        Akıl Oyunları Başlasın! 

Dizinin konusuna gelecek olursak, Patrick Jane ve CBI (California Araştırma Bürosu) ekibinin başında yer alan Teresa Lisbon ve ekibin diğer üyeleri ile karmaşık cinayetlerin peşinden koşmaktadırlar. Patrick Jane CBI polis bürosuna danışman olarak girmeden önceki hayatında ”Mentalist” olarak isimlendirdiğimiz zihinsel zekasını kullanarak, hipnoz ve telkin yeteneklerini birleştirerek kişilere psikolojik manipülasyon yaparak hayatını kazanmaktadır, kısaca medyum olarak da nitelendirebiliriz. Patrick Jane bu zihinsel becerilerini, dedektiflik yeteneği olarak ele aldığımız  kişiyi dikkatle inceleme, çıkarım yapabilme ve gözlem becerilerini birleştirerek medyum olarak insanların yaşamları hakkında çıkarımlar yapabilme konusunda izliyeci tarafından üstün bir yeteneğe sahip olduğu gözlemlenmektedir. Bir talk show programında California’nın çok korktuğu ve dehşete sürüklediği bir seri katil olan Red John’nun bulunması için polise yardım ettiğini söyleyerek Red John’u harekete geçirmiş ve Jane’nin eşini ve kızını öldürmesiyle bu görkemli medyumluk yaşantısı son bulmuştur.

Patrick Jane bu olaylardan sonra tam anlamıyla bir psikolojik  çöküş yaşıyor ve akıl hastanesinde Sophie Miller adlı doktorun yardımıyla iyi bir tedavi süreci geçirerek danışman olarak CBI bünyesine dahil oluyor ve fantastik olaylar böylece gelişmeye başlıyor.

Dizimizde Red John isimli korkunç katil çok önemli bir yer tutuyor. Dizinin aslında bir güzelliği her bölümde farklı polisiye olayları ele alırken arka planda Red John olayını yürütüyor olması. Her Red John davasında ise gerilim ile doluyorsunuz ve acaba şimdi ne olacak diyorsunuz. Bu gerilim dolu heyecan en son artık Red John’nun ortaya çıkmasına kadar sürüyor mükemmel bir gerilim ezgisi ile.

EKİP

Dizide Teresa Lisbon’nun liderliğini üstlendiği ekibimiz Patrick Jane, Kimball Cho, Wayne Rigsby, Grace van Pelt’ten oluşuyor. Aralarında doğal olarak bir meslek ilişkisinden çok arkadaşça bir ilişki olan ve her zaman eğlenceli, komik ve zekice diyaloglar barındıran CBI ekibi bize bu dizide çok şey vaat ediyor.

 

İYİ BİR OYUN KURUCU 

Patrick Jane cinayet olaylarının karmaşıklığına ve daha zor olanı basitmiş ve normalmiş gibi gözüken davalara çok rahatlıkla zihnini ve becerilerini senkronize edebiliyor. Bu rahatlık arkasında Patrick Jane’nin yıllarca edinmiş olduğu bir disiplin ile bolca yaptığı bu becerilerine yönelik bir pratik geçmişi var. Bu zihinsel becerilerini danışman olarak polisiye olaylara ve davalara çok iyi adapte edebiliyor. Her polisiye dizide gördüğümüz ve dedektiflik romanlarında aşina olduğumuz gözlem becerisi, insanlar ve olaylar hakkında çıkarım yapma becerileri daha farklı bir bakış açısı ile baş karakterimiz Patrick Jane’de fazlasıyla izleyiciye aktarılıyor. Patrick Jane oyunu iyi okuyarak ve oyunun kurallarını çok iyi bilerek zihinsel yeteneklerini dikkatine ve gözlem gücüne harika yansıtıyor. Patrick Jane’nin bu becerileri ile gelişimsel ve akademik olarak kendimize bile bir şeyler katabilme ve olaylara, insanlara ve hayata daha farklı bakabilme becerilerimizi geliştirme imkanımız bile mevcut. Patrick Jane dizideki polisiye davalarda insanları kendi akıl süzgecinden çözümleyerek geçirerek davalarda herkesi şaşırtarak sonuca gitmeyi çok iyi biliyor. Zihninin saf enerjisi, çıkarım yapabilme yeteneği ve aslında tüm insanlık için önemli olan gözlem becerisi ile birleştirdikten sonra oyunu iyi kurarak polisiye davalarda herkesi büyüleyici bir şekilde şaşırtıyor.

 

 

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin