Edward Hopper’ın, 1929 yılında Maine’nin sahil kasabasında, derin maviliklerin içinde izole olmuş bir deniz fenerini tuvale aktardığı The Lighthouse at Two Lights (İki Işıkta Deniz Feneri) isimli eserini incelemeden önce kendisini gelin daha yakından tanıyalım.
Edward Hopper Kimdir?
Edward Hopper, 1882 yılında Hudson Nehri’nin batısında bulunan, New York’un Nyack kasabasında, orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Hayatı sanatın içinde yer alarak geçen Hopper’ın, küçük yaşlardan itibaren resme ilgisi bulunuyordu. Ailesi de onun bu ilgisini desteklemiş ve onu sanata teşvik etmek amacıyla çevresini çeşitli materyaller, dergiler ve resimli kitaplarla donatmıştır.
Hopper, ilk olarak New York İllüstrasyon Okulu‘nda okumuştur. Ancak daha sonra 1900’den 1906’ya kadar, illüstrasyondan güzel sanatlara geçiş yaptığı New York Sanat ve Tasarım Enstitüsü’ne gitmiştir. Sanatının şekillenmesinde büyük ölçüde etkisi olan Aschan ekolünün kurucusu Robert Henri’den resim çizme eğitimleri alarak tutkusunun peşinden gitmiş ve ressamlığa profesyonel olarak ilk adımını bu yıllarda atmıştır.
Üniversite eğitimini tamamlayan ve bu sırada illüstratör olarak çalışan Hopper, kendini tutkusu olduğu resim alanında geliştirmek için başta Paris olmak üzere Avrupa seyahatlerine çıktı. Gezilerinde görmüş olduğu çeşitli öncü akımlara ilgisiz kalan Hopper, Claude Monet ve Edouard Manet’in eserlerinden etkilenmiş, onların ışığı kullanma biçimlerine hayranlık duymuştur. Fakat Hopper, ışığın dalgalanması ya da değişiminden ziyade eserlerinde çoğunlukla berrak ve net bir ışık kullanmış, gölgelendirme tekniğiyle beraber büyüleyici bir kontrast oluşturmuştur.
Seyahatlerinin ardından bir daha ayrılmamak üzere Amerika’ya dönen Hopper, eserlerinin tanınmasını sağlamak için epey bir mücadele etti. New York’ta çeşitli gösteri ve sergiler vesilesiyle bir dizi eseri dağıtıldı fakat beklenen ilgiyi göremedi. 37 yaşına geldiğinde eserlerinden bazılarının yer alacağı, tek kişilik bir sergi düzenlemesi için davet aldı. Çalışmalarından 16’sı Whitney Club‘da gösterildi. Bu sergide hiçbir parça satılmasa da kariyeri için bir dönüm noktası oldu. Eserlerini halka ulaştırarak artık dikkatleri üzerine çeken bir isim haline geldi.
“Binaların ve figürlerin üzerindeki güneş ışığı ile herhangi bir sembolizmden daha çok ilgilendim.”
Edward Hopper
Sanat şüphesiz ki toplumla ve toplumun dinamikleriyle daima iç içe olmuştur. Bilindiği üzere Amerikan toplumu da bireyselliği ile ön plana çıkan bir toplumdur. New York’ta doğup büyüyen Hopper, resimlerinde daima şehir yaşamının getirdiği bu bireyselliği döneminin olaylarından da etkilenerek işlemeye özen göstermiştir.
İki Işıkta Deniz Feneri: Yalnızlığın Temsili
Edward Hopper’ın resmetmeyi en sevdiği konulardan biri deniz fenerleriydi. Öyle ki Deniz fenerleri çizimlerine daha öğrencilik yıllarında başlamıştı.
Yaz aylarında New York’un kalabalığından kaçan Hopper’ın, Maine’deki Cape Elizabeth sahil köyü, tatil yapmak veya çalışmalarına odaklanmak için 1914’ten beri sıkça uğradığı bir yerdi. 1929 yılında yine yaz tatili için Maine’ye gitti. Bu sahil köyünde bulunan deniz feneri, Hopper’ın zevk aldığı zamanı temsil ederken, bir yandan da tekrar eden yalnızlık ve değişime karşı mücadeleyi de ifade etmekteydi. Hopper, eserlerinde bizlere deniz fenerinin siluetinin açık mavi bir gökyüzüne karşı nasıl izole olduğunu aktarmaktaydı.
Bölgenin ve fenerin “Two Lights” ismiyle anılmasının sebebi 1828’de iki fener kulesi inşa edilmiş olmasıydı. İkincisinden sonra, hayatta kalan tek ışık kulesi 1924 yılında hizmet dışı bırakıldı. Cape Elizabeth halkı için İki Işıkta Deniz Feneri ismi hizmet dışı bırakılmasıyla artık modası geçmiş bir hal aldı. Hopper içinse bu çok iyi bildiği dönüm noktasındaki değişikliklerin üzücü bir hatırlatıcısına dönüştü. 1927’den itibaren Hopper, yağlı boya ve sulu boya ile deniz fenerini konu edindiği birkaç çalışma yaptı. 1929 yılında ise sihirli fırçalarıyla değişimden uzaklaşmanın zorluğunu ve kalan deniz fenerinin yalnızlığını vurgulayarak İki Işıkta Deniz Feneri isimli çalışmasını daha dokunaklı bir hale getirdi.
“Resimdeki amacım her zaman doğa hakkındaki en samimi izlenimimin mümkün olan en kesin kopyası olmuştur.”
Edward Hopper
Önemli ölçüde kırpılmış olan görüntü, izleyicinin çevredeki panorama tarafından dikkatinin dağılması yerine tekil olarak resmin, konunun izolasyonuna odaklanmasını sağlar. Bu izolasyon, Hopper’ın yalnızlık ve bireysellik mesajını iletirken diğer yandan renk ve formda bozulma yaşanmadan ele alınan konuyu daha doğru ve belki de net bir şekilde tasvir etmesine olanak tanır.
Yalnızlığın temsili deniz fenerinin güneşten ağartılmış duvarları, üzerinden geçip giden bulutların etkileyici görüntüsüyle tezat oluşturmaktadır. Çorak, rüzgârla adeta dans eden çalılar ve çimlerden oluşan çevre manzarası ise doğanın sürekli hareketini, deniz fenerinin ise zamana ve değişime karşı meydan okuyuşunu tabloya bakan herkese sergilemektedir.
Edward Hopper’ın denizi kompozisyonundan çıkararak sadece mavi gökyüzünün dramatik fonunda bembeyaz feneri sergilediği, zamana ve değişime direnişe, yalnızlık ve bireyselliğe vurgu yaptığı eseri The Lighthouse at Two Lights, Metropolitan Museum of Art‘da bulunuyor.
Kuzey Amerika sanatının önemli isimlerinden olan Edward Hopper, moteller, benzin istasyonları, yol kenarları, boş sokaklar gibi mekanlarında Amerikan günlük hayatını bizlere ve tuvallerine aktarmıştır. Hopper’ın sade sanatının asıl gücü bizlere hissettirdiği yoğun yalnızlıktan gelmektedir. Ayrıca kullandığı geniş kompozisyonlar, karanlık ve aydınlık arasındaki çarpıcı ve dramatik vurgular, sinema ve fotoğrafçılık dünyasında da birçok sanatçıya ilham olmuştur. Alfred Hitchcock, David Lynch gibi yönetmenlerin filmlerinde Hopper’ın resimlerinden sahneleri görebilmek mümkündür.

1940’lı yılların sonlarına gelindiğinde sağlığı bozulmaya başlayan Hopper’ın resim yapma sıklığı da giderek azalmaya başlamış ve sanatçı ardında bıraktığı ölümsüz eserleriyle 15 Mayıs 1967 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.
Kaynak
“Edward Hopper ve Modern Dünyadaki Yalnızlık”. Loveinartz. Web Erişim:26.02.2023
“Edward Hopper Hayatı ve Eserleri”. İstanbulsanatevi. Web Erişim:26.02.2023
Edwardhopper.net. Web Erişim:26.02.2023
“Lighthouse at Two Lights”. Thehistoryofart. Web Erişim:26.02.2023
Çok teşekkür ederim bu değerli bilgiler için sevgili Çağla, yazılarını okumak mutluluk veriyor. Umarım her şey istediğin gibi olur. ?
Desteğin ve bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim 🙂