The Last of Us için saatleri saymaya başlamışken unutanlar veya hafızasını tazelemek isteyenler için geçen sezonda neler olduğunu kısaca özetlemek istiyorum.
Dikkat! Yazının devamı spoiler içermektedir.
The Last of Us: Nerede Kalmıştık?
1968 yılında iki bilim insanının mantar virüsünün insanlara bulaşması hâlinde neler yaşanabileceğini sorgulamalarıyla açılış yapmış; ardından 2003 yılına ışınlanarak hep beraber yeni bir maceraya atılmıştık. Joel ve kızı Sarah ile tanışmış; Sarah ile kurduğumuz duygusal bağı içselleştiremeden kendisinin ölümüne tanık olmuştuk. Kızını kaybeden bir baba olarak Joel için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Kentleşme, gelişen teknoloji ve insan etkisiyle birlikte yaşadığımız iklim değişikliğine atıfta bulunarak ortaya çıkan kordiseps virüsü o kadar hızlı yayılıyor ki eğer yeterince hızlı olamazsanız ya enfekte olursunuz ya da enfektelerin kurbanı. Burada ölmek, başınıza gelebilecek en iyi seçenektir.
Ardından hep beraber 2023 yılına geçiş yapıyoruz. Virüs her yere yayılmış ve resmen kıyım gerçekleştirmiştir. Kıyameti getiren bu virüsten sonra sadece Joel’i değil herkesi yeni bir dünya düzeni bekliyordu. Ve aslında burada da tıbbi yönden imkansızın vücut bulmuş hâli yani Ellie ile tanıştık. Haftalar öncesinde bir enfekte tarafından ısırılmasına rağmen hiçbir dönüşüm belirtisi göstermeyen Ellie hem virüse engel olmanın anahtarıydı hem de yeni dünya düzenini bozabilecek bir tehlikeydi.
Joel’in erkek kardeşi Tommy‘e ulaşabilmek için Ellie’i bir basamak olarak gördüğünü hatırlayacaksınızdır. Ellie ile arasına görünmeyen ama net bir şekilde hissedilebilen bir duvar ören Joel, bu duvarı kızının ölümünü yirmi yıl geçse de atlatamamış olmasından dolayı da örmüştü. Yine de bütün karşı koymalara rağmen Joel ve Ellie, birçok açıdan birbirlerine olan benzerlikleriyle beraber zorlu yollardan geçtikçe aralarındaki duvarı yıkmaya başladılar. Joel için kızının ölmesi, Ellie içinse sevgiden yoksun bir ortamda denek olarak muamele görerek büyümesi; ikisinin de bir bakıma sevgi yoksunluğu çektiğini gösteriyordu. Hedefe giden yolda ikisinin arasındaki soğukluk azalmaya başlarken biz izleyiciler de izlemeyi merakla beklediğimiz baba – kız ilişkisinin ilk işaretlerini aldığımızı biliyorduk.
Özgürlük Savaşçıları
Dizide öne çıkan detaylardan birisi de hatırlayacaksınızdır ki Ateşböcekleri‘ydi. Sloganları “karanlıkta kaybolduğunuzda ışıkları arayın” olan grup temelde devrimcilerdir. Yeni dünya düzeninde söz sahibi olan FEDRA’ya karşı kafa tutmuşlardır.
FEDRA yani Federal Disaster Response Agency (Türkçesi Federal Afet Müdahale Ajansı) için kısaca ordunun kendisi dememiz mümkün. Kıyamet sonrası düzeni sağlamak, gerekli yerlere gerekli zamanlarda müdahale etmeyi gerektiren kritik durumlara müdahale etmekle görevli olan FEDRA, ABD’de ayakta kalan ve devlete bağlı tek grup olarak karşımıza çıkmıştı.
Ateşböcekleri’nin isyan harici bir diğer amacı de virüse karşı bir aşı bulmaktı. Ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırlardı. Bu cümlenin ağırlığını hissettiğinize eminiz.
Dizinin senaryo olarak uyarlandığı oyuna bağlı kaldığı bölümler olduğu kadar oyundan uzaklaştığı bölümler de olmuştu. Diziye birçok karakter dahil oldu; kimisi kısa sürede iyi amaçlara hizmet ederek Joel ve Ellie için kendini feda etti, kimisi ise sadece zorlu yoldaki bir taş gibi ayaklarına dolanıp durdu.
Ellie’nin enfekte olmamasının ardındaki nedeni ise sezon finalinde öğrenmiştik. Annesinin bir enfekteden kaçarken bacağından ısırılması ve o sırada doğum yapması hem virüsün hızını hem de Ellie’in sırrını bizlere göstermişti. Sezon finalinin en çarpıcı sahnelerinden birisi de kuşkusuz hastane sahnesiydi. Ellie, annesinden aldığı virüs ile beyninde geliştirdiği kordiseps, asıl virüs tarafından algılanmayı engelliyordu çünkü virüs, karşısındakini kendisinden birisi olarak algılıyordu. Beyninin geliştirmiş olduğu bu kordiseps ise virüsün yayılmasını durduracak tek ilaçtı şimdilik. Bu sebeple bu kordisepsin alınması gerekliydi.
İnsanlık için büyük, Ellie içinse küçük görünen bu ameliyat aslında Ellie için hayatın sonu demekti. Ellie bu gerçeği biliyor fakat işin ucunda insanlık yararına hizmet edeceğini düşünerek kendisini feda etmeyi göze alıyordu. Joel de bu gerçeği biliyordu fakat insanlığın geleceğini umursamadan yeni kızı olarak gördüğü, benimsediği Ellie’i kurtarmaya çalıştı.
Burada sezon finaliyle birlikte izleyiciler arasında da bir ikilik yaşanmıştı hatırlarsanız. Joel’in yapmış olduğu bu seçimin doğruluğu ve yanlışlığı üzerine birçok kafadan ses çıktı. Kimisine göre yaptığı eylem doğru iken kimisine göre de insanlığın geleceğini tehlikeye attığı için son derece yanlıştı. Unutmamamız gereken bir şey varsa o da tek bir doğrunun olmadığıdır. Felsefe de tam olarak burada devreye giriyor işte. Joel’in bakış açısıyla baktığımızda haklı olduğu kararını verirken tam tersi bakış açısından baktığımızda haksız bulabiliriz. Olay, resmin neresinden baktığınızla ilişkilidir.
Yeni sezonda görüşmek üzere!
Kaynakça
Öne çıkan görsel: The Mary Sue
“Friflies”. Wiki | Fandom. Web. Erişim: 12.04.2025
