Aynı adlı oyundan uyarlama olan yönetmen koltuğunda Neil Druckmann‘in oturduğu The Last of Us, 2.sezonun 7.bölümüyle birlikte bugün itibarıyla sezon kapanışını yaptı. 2.oyunun ana olayını konu alan yani intikam alan biri ve intikam almak isteyen birini karşı karşıya getiren dizi bizleri gerek aksiyon sahneleriyle gerekse duygusal sahneleriyle etkilemeyi başardı. Hazırsanız The Last of Us 2.sezon incelemesine başlayalım.
Farklılıklar ve Eleştiriler

Farklılıklardan bahsedecek olursak ilk olarak Joel‘un öldüğü gün, Joel, Dina ile birlikte yola cıkmıştı. Oyunda ise Tommy ile yola çıktığına şahit Bu farklılığın sebeplerinden biri muhtemelen Tommy’nin güçlü biri olmasiydi. Hatta böylece Dina hikâyeye daha fazla dahil olmuş oldu. Joel, Tommy’nin kardeşi olduğu için intikam motivasyonu belliydi. Dina da buna şahit olduğu için Ellie haricinde ikinci bir sebebi olmuş oldu.
Bunun dışında dizi çok fazla elestirildi. Ellie‘yi canlandiran oyuncu Bella Ramsey‘den tutun -ilk sezondan beri oyuncu seçimi eleştiriliyor.- oyundaki bazı önemli sahnelerin uyarlandığı şekle kadar birçok şekilde elestirildi. Ellie için oyuncu seçimi konusundaki eleştirilere bazı noktalarda katılsam da bu eleştirilerin yıllardır devam etmesi ve bunun artık Bella Ramsey’e karşı bir zorbalığa dönüşmesi bence doğru değil. Eleştirimizi doğru yere atfetmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Eleştirilen detaylardan biri de Dina’nın dizide durduğu konumdu. Bilmeyenleriniz icin oyunda Dina karakteri Ellie’ye nazaran daha arka plandaydı ki bu zaten olmasi gereken şeydi. Dizide ise Ellie’nin yapması gereken eylemleri Dina’nin yapması, Dina’nın Ellie’yi surekli kurtarması ve zekice planları onun kurması çokça eleştirildi. Bunu yapmalarının sebebi muhtemelen Dina’nın arka planda kalmasını istememeleriydi fakat bu sefer de Ellie’yi bu konuda çok arka planda bırakmış oldular. Aslında oyunun hikâyesinde Dina arka planda değil sadece savaş sahnelerinde arka planda kalıyordu ki oyunlarda zaten en çok eylemi başkarakterimiz yaptığı için bunun olması çok normal.
Malum Golf Sahnesi

“Çünkü benim gibi, bir kuralının olmasının ya da senin gibi kanunsuz bir pislik olmanın önemi yok. Bazı şeyler vardır ki herkes hemfikirdir. Bunlar tamamen yanlıştır.”
Malum golf sahnesi epey bir hüzünlüydü. Şahsen ben izlerken Joel’un ölüm sahnesine her yaklastığımızda biraz daha endişe etmeye başladım. İzlerken Joel’un Abby’yi kurtardığı sahnede sanki olaylar başka türlü olabilirdi gibi bir izlenime kapılıp Joel’un ölmemesi için dua etmememiz mümkün değildi. 2.bölümün son sahnesi de epey bir acıklıydı. Oyunda bu sahne yoktu. Fakat oyunda her ne kadar Abby’den bolca nefret etsek de dizide bu duygu tam oturmadi gibi. Abby’nin hikâyesini 3.sezona bıraktıkları için bu duygunun tam olarak oturmadığını düşünüyorum. Çünkü oyunda Abby’den nefret etmemiz için bolca sebep sıralanıyordu. Aslında Abby karakterini daha derin anlatabilselerdi belki de bu duygu oturmuş olabilirdi.
Dina’nın Hamileliği

3.bölüm bir hayli duygusaldı. Ellie’nin yas sürecini gördüğümüz bu bölüm şahsen beni çok etkiledi. Fakat ne olursa olsun dizi oyunda hissettiğimiz duyguları vermeyi her noktada başaramıyor gibi. Zaten dizi çok fazla eleştirildi. Ellie’nin Dina’nın hamile oldugunu öğrendiği sahnede buna sevinmesi de bir o kadar absürttü. Çünkü oyunda böyle olmuyordu. Ellie buna tepki gösteriyordu. Her ne kadar uyarlamalar tıpatıp aynı olacak diye bir kural olmasa da bu sahne Ellie’nin karakteriyle ilgili önemli bir sahne olduğu için bence bunu degistirmemeleri daha iyi olurdu. Buna ek olarak dizi boyunca Ellie’nin intikam arzusuyla yanıp tutuştuğunu çok göremedik. Oyunda Ellie’yi ne kadar intikam arzusuyla yanıp tutuştuğunda görsek de bu diziye o kadar da yansımamış gibi geldi bana. Çünkü mesela Ellie’nin Dina’nın hamile olduğunu öğrendikten sonra bu yola çıktığına pişman olması ve Dina’ya “Geri dönmek ister misin?” demesi Ellie’yi intikam arzusuyla yanıp tutuşan biri gibi hissettirmiyor. Hatta Dina’nın geri dönmemek için Ellie’ye verdiği nasihatlardan sanki Dina daha çok intikam arzusunda gibi hissediyoruz. Fakat “Feel Her Love” bölümünde Ellie’nin Nora‘yı kovalama sahnesi bizlere Ellie’nin intikam arzusuyla yanıp tutuştuğunu biraz da olsa gösterdi. Nora’ya Abby’nin nerede olduğunu sorması ve Nora’yı acımasızca öldürmesi etkileyici sahnelerden biriydi. Bu bölüm Ellie’nin intikam ateşiyle yandığını nihayet gösteren bir bölüm oldu.
Dizinin Atmosferi

Atmosferden bahsedecek olursak bence dizinin en iyi tarafı atmosferi. Oyundaki atmosferin aynısını diziye yansıtmayı başarmışlar. Aynı ilk sezondaki gibi bu başarıyı devam ettirmişler. Sarmaşıklar, Cordyseps mantarı, ışık tonları, mekân dekorları oyunla neredeyse aynı. İzlerken The Last of Us evreninde olduğunuzu tam anlamıyla hissedebiliyorsunuz. Şahsen ben her sahnede oyunu oynarken gördüğüm sahneleri birebir gördüğüm için “Burası o bölüm” tarzı cümleler kurdum. Tiyatro salonu mekânı da tam olarak oyundaki gibiydi. Eğer oyunu daha önce oynadıysanız diziyi izlerken oyunun içindeymişsiniz gibi hissetmemeniz mümkün değil.
Oyuna Gönderme

Dina’nın takırdayanların sesini duymak için odaklanması da oyuna güzel bir gönderme olmuş. Oyunda bunu R1 tuşuyla yapıyorduk. Ellie’nin yapması aslında daha iyi olurdu aslında. Bunun dışında aksiyon sahneleri gayet yerindeydi. İzleyiciyi germeyi başarmışlar gibi duruyor. Takırdayanlarla, kurtlarla ve Scar‘larla olan aksiyon sahneleri gayet yerindeydi. Zaten sinematografi o kadar iyi ki ışık tonlarıyla her sahneyi güzelleştirmeyi başarmışlar.
Yine Aynı Şeyi Yapardım

“Bu yaptığını affedebileceğimi sanmıyorum ama denemek istiyorum.”
6.bölümde Joel ve Ellie’nin flashback sahnelerine fazlasıyla doyduk. Sezonun en duygusal sahnelerinden biri bu bölümdeydi. Joel’un her şey itiraf ettiği sahne de “Bir gün çocuğun olursa umarım benden daha iyisini yaparsın.” demesi çok duygusaldı. Joel’un Ellie’ye devasa dinozor hediyesi ve müzeye gittikleri sahne çok güzeldi. Bu bölüm aslında ebeveynlerimizden daha iyisini yapabilir miyiz yoksa onların hatalarını tekrarlıyor muyuz? sorusunu sorgulatan bir bölümdü. Joel’un eğer ikinci bir şansı olsaydı yine aynı şeyi yapacağını söylemesi çok etkileyiciydi. Bu bölüm Joel’un Ellie’yi ne kadar çok sevdiğine, onun için ne kadar uğraştığına ve ikisinin arasındaki ilişkinin derin olduğu en çok yerleri gördüğümüz bir bölümdü.
Kim Haklı?: Ellie vs Abby

Bu soru için bir cevaba ulaşmak aslında son derece zor. Çünkü iki tarafın da kendince haklı sebepleri var. İlk olarak Ellie açısından düşünürsek onu babası gibi büyüten bir insanı öldüren birinden intikam almak istemesi gayet doğal fakat Abby açısından düşünürsek babasını öldüren bir adamı öldürmek istemesi de gayet doğal. Sebebi ne olursa olsun ikisi de empati kurulabilecek sebepler. Yani aslında burada olay kimin haklı olup olmadığı değil olaya hangi açıdan baktığımız. Mesela oyunu oynarken Ellie’nin intikam almasını istiyoruz ve Abby’den nefret ediyoruz. Yani genel olarak oynayanların düşünceleri böyleydi. Çünkü oyunu başından beri Ellie’nin bakış açısıyla oynadık. Fakat eğer başından beri Abby ile oynamış olsaydık aslında Ellie’den nefret edecektik. Zaten buradaki asıl önemli nokta dizinin bizlere intikam almış biri (Abby) ve intikam almak isteyen birini (Ellie) ele alarak iki tarafla da empati kurdurması.
İntikamın Ateşinde

“Yaşamana izin verdim ve sen bunu boşa harcadın.”
Sezon finali ağırlıklı olarak Jesse ve Ellie‘nin ilişkisine odaklanırken nihayet Tommy‘yi de bize gösterdiler. Jesse ve Ellie birkaç tartışma yaşasa da ne olursa olsun birbirlerini kollamaları çok güzeldi. Bu bölümün ilk yarısı Ellie, Dina ve Jesse üçgeninin ilişkisine odaklanırken diğer yarısı da Ellie’nin Abby‘yi ararken yaşadığı olayları ele alıyor. Sezon finalinde nihayet Owen, Mel ve Abby’yi de görebildik. Nora’nın balina ve çark ipuçlarını verdiği yeri bulan Ellie, Owen ve Mel’i bulmayı başardı. Mel’in vurulmasıyla birlikte onun hamileliğin ortaya çıkışıyla Ellie’nin yüz ifadesi bizlere çok şey anlattı. Bu sahne bu zamana kadar çizdikleri öfkeli ama bir yandan da empati yeteneğini kaybetmemiş Ellie portresini çizen bir sahneydi. Abby’nin Seattle’daki 1.gününü gösteren son sahneden hemen önceki sahnede ise Abby’nin tiyatro salonuna geldiğini gördük. Öfkeli ve hırslı olan Abby, Ellie’ye birkaç söz savurdu. Abby’nin Ellie’ye olan bakışından onu yaşattığına pişman olduğunu anlayabiliyoruz. Yapımcılar 3.sezonda Abby’nin hikâyesini anlatacaklarını söylediler. Zaten son sahneden böyle olacağının mesajını gayet iyi vermişler.
Genel olarak sezonun kısaca değerlendirmesini yapacak olursak başlarda ağır başlayan sonradan aksiyona doyduğumuz, temposu gayet yerinde fakat bazı eleştirilere sebep olan eksikliklere ve farklılıklara sahip olan bir sezondu. Ne olursa olsun bu kadar mükemmel ve birçok detaya sahip bir oyunu ekrana uyarlamak hiç kolay değil. Daha önce de söylediğim gibi bence dizinin en güzel yönlerinden biri atmosferiydi. Verdikleri atmosferle birlikte The Last of Us evreninin tam olarak içinde hissedebiliyorsunuz.
The Last of Us’ın 2.sezon fragmanını izlemek isteyenler için:
Kaynakça:
Kapak görseli: CBR.com
Kassel. Mary. “The Last Of Us Season 2, Episode 6 Review: After The Most Emotional Episode Yet, I’m Not Ready For Season 2 To Be Over”. ScreenRant.com 19.05.2025 Web. Erişim: 24.05.2025
Aygün. Burçin. “The Last of Us 2. Sezon 7. Bölüm – İnceleme”. tr.ign.com 26.05.2025 Web. Erişim: 26.05.2025


