Saving Face filminden sonra sinemaya ara veren Alice Wu, bu gençlik dramasının hem yönetmenliğini hem de senaristliğini üstlendi. 16 yıllık aradan sonra dönen Wu‘nun ikinci uzun metrajı. Netflix‘te izleyebilirsiniz.
Oyuncular: Leah Lewis, Daniel Diemer, Alexxis Lemire, Enrique Murciano, Wolfgang Novogratz, Catherine Curtin, Becky Ann Baker, Collin Chou, Gabrielle Samel
Adını Platon‘un aşkı konu alan ve aşka övgüler içeren konuşmaların yer aldığı Symposion‘undan alan film üç lise öğrencisi arasındaki aşk ve arkadaşlığı ele alıyor. Asıl gerçekliğin insanların diğer yarısını, ruh ikizini bulmasının değil; bulmak için çabalaması olduğunu anlatıyor.
“Her aşk hikayesi romantik değildir.”

Dışarıdan bakanlar için acayip görünen ama içinde sıkışıp kalan huzursuz çocuklara hapishane gibi gelen küçük bir kasabada geçiyor. Temelinde lise sosyal hiyerarşisinin farklı basamaklarındaki gençlerin gizli ama yaşamı değiştiren bağlar kurabileceği yatıyor.
Ellie (Leah Lewis), başını derslerden kaldırmayan, içine kapanık ve bir o kadar da meteliksiz bir genç kızdır. Zekidir, para karşılığı diğer öğrencilerin ödevlerini yapar. Günlerini eve kapanıp babasıyla film izleyerek geçirmektedir. Pek arkadaşı yoktur. Derken okulun en yakışıklı ve havalı öğrencilerinden biri olan Paul (Daniel Diemer), hoşlandığı kız Aster’i (Alexxis Lemire) etkilemek için ondan yardım ister. Ellie, para karşılığı, Paul’un ağzından aşk mektupları yazacaktır.
Önce reddeder. Ancak Paul’un ısrarlarına dayanamaz. Kısa süre sonra elektriklerinin kesileceğini öğrenmesi de eklenince anlaşmayı kabul etmeye karar verir. Bunun tek seferlik bir şey olduğu konusunda ısrar etse de, farkına varmadan kendini tamamen kaptırır.

Paul’la yazıştığını zanneden Aster ve Ellie arasında edebiyat ve sanat üzerinden beklenmedik bir bağ kurulur. Mesajları gitgide daha samimi bir hal alır. Ellie ve Paul ise ikisinin de tahmin edemeyeceği kadar yakın arkadaş haline gelirler.
Kendilerini içinden çıkılmaz bir aşk üçgeninin dışında; benliklerini keşfetmeye çalışır, aşk ve arkadaşlığı deneyimlerken bulurlar.
“Aşk, diğer kusursuz parçanı bulmak değildir. Aşk, denemek, ulaşmak ve başarısız olmaktır”.

Her sahneyle birlikte gelişen Paul hiçbir zaman Ellie gibi edebi aşk mektupları yazamaz ancak sevgiden anlar. Ellie’nin düşündüğünün aksine sevdikleri için çabalayan, pes etmeyen, nazik bir çocuktur. Ellie’yi şaşkınlığa uğratmasını izlemek filmin keyifli kısımlarından biri oluyor. Onunla arasında tomurcuklanan bu dostluk sayesinde, Ellie okuldakileri lise klişeleri olarak görmesine neden olan önyargılarından uzaklaşmaya başlar. Ancak bu “aydınlanma anı” ile değil de filmin geneline yayılarak, gerçekçi, ham ve anlamlı hissettiren bir dönüşümle gerçekleşiyor.

Aster ise özgürleşiyor ve gerçekten olmak istediği kişiyi kucaklıyor gibi görünüyor. Lemire role büyük bir samimiyetle yaklaşıyor ve hem Paul’ün hem de Ellie’nin ona nasıl kendi benzersiz tarzlarında aşık olabileceğini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Rotten Tomatoes verilerine göre 2020’nin en iyi filmleri
Son yıllarda ekranların değerlendirilmesi konusunda oldukça popüler hale gelen Rotten Tomatoes, bu yıl da geleneği sürdürdü ve 2020’nin en iyi 100 filmini seçti.
Dating Amber, And Then We Danced, Kajillionaire, On The Rocks, Shirley, Emma., Yes God Yes, Babyteeth gibi filmleri geride bırakarak 59. sıraya yerleşti.
Listenin diğer kısmında The Assistant, Palm Springs, Nomadland, Never Rarely Sometimes Always gibi filmler yer alıyor. İlk üçe giren Portrait of a Lady on Fire da dahil olmak üzere bu filmlerin hepsini tavsiye ediyoruz.
Tribeca Film Festivali 2020’de Best Narrative Feature ödülünü kazandı.

Adaylıkları arasında:
Independent Spirit Awards 2020, Bağımsız Ruh En İyi Senaryo Ödülü,
Hollywood Critics Association 2020, En İyi Özgün Senaryo,
Indiana Film Journalists Association, US 2020, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Yönetmen bulunuyor.
Ayrıca Ellie rolündeki genç oyuncu Leah Lewis En İyi Kadın Oyuncu ve Breakout of the Year ödüllerine aday gösterildi.

Yönetmen Wu, filmin kendisi için ne anlam ifade ettiğini şöyle açıklıyor:
“Eskiden sevmenin tek bir yolu olduğunu düşünürdüm. A artı B eksi C eşittir aşk. Şimdi yaşlandım, daha fazlasının olduğunu görüyorum. Sevmenin hayal ettiğimden çok daha fazla yolu var.”


