The Great Gig in the Sky: Pink Floyd’un Zamansız Başyapıtı

Editör:
Ece Furat
spot_img

Pink Floyd, 1965 yılında Londra’da kurulan bir İngiliz rock grubudur. Kurulduğu zamandan bu yana besteleri, düşündüren şarkı sözleri ve etkileyici canlı performansları ile zihinlerimizde kalıcı bir yer edinen Pink Floyd, progresif rock müziğinin de öncülerinden biri hâline gelmiştir.

Bu yazımızda sizlerle Pink Floyd’un The Great Gig in the Sky şarkısını inceleyeceğiz, keyifli okumalar dileriz!

Ayın Karanlık Yüzü

The Dark Side of the Moon, pinterest.com

Pink Floyd’un sekizinci stüdyo albümü olan The Dark Side of the Moon, 1 Mart 1973’te yayımlandı. Albümün temel hatları albüm kaydı başlamadan önce canlı performanslar sırasında atıldı ve Pink Floyd’un şöhret kazanmasında önemli bir basamak oldu. Hemen hemen herkes tarafından oldukça beğenilen albüm, 1999 yılında Grammy Onur Listesi‘ne adını yazdırdı.

Grubun diğer birçok şarkısında olduğu gibi bu albümün içindeki şarkılar da sözlerinde derin anlamlar barındırıyor ve dinleyiciyi zihinsel bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor. Parçalar genel olarak insan yaşamının çeşitli aşamalarını baz alan temalar içeriyor. Zaman, mental sağlık, hırs, içsel çatışmalar ve fanilik bunlardan bazıları olarak karşımıza çıkıyor.

Albüm içinde barındırdığı bazı parçaların sadece başlıklarıyla bile yaşamımızın kaçınılmaz gerçeklerini çok net bir şekilde gözler önüne seriyor. Time, insanlar farkında bile olmadan ellerinden hızlıca akıp giden zamanı işlerken, Brain Damage “delilik” üzerine odaklanıyor. Albüm, son şarkısı olan Eclipse‘in sonunda yer alan sözlerle aslında hiçbir şeyin o kadar da önemli olmadığı mesajını vererek sonlanıyor:

“There is no dark side in the moon really
(Ay’ın karanlık bir tarafı yoktur)
Matter of fact, it’s all dark”
(Aslında her yeri karanlıktır)

“Ölmekten Korktuğumu Hiç Söylemedim”

The Great Gig in the Sky, The Dark Side of the Moon albümünün beşinci şarkısıdır. Pink Floyd, ilk dönemlerinde The Mortality Sequence veya The Religion Song olarak bilinen bu şarkıyı albümde yayımlanmadan önce, 1972 yılında Brighton Dome‘da çalmıştır.

Aslında şarkıda net bir söz dizisi yoktur; The Great Gig in the Sky, Richard Wright‘ın piyano bestesi ve Clare Torry‘nin doğaçlama vokali etrafında şekillenir. Buna rağmen şarkı dinleyicide derin bir iz bırakır.

“And I am not frightened of dying, you know
(Ve ben ölmekten korkmuyorum, biliyorsun)
Any time will do, I don’t mind
(Herhangi bir zaman olur, umursamıyorum)
Why should I be frightened of dying?
(Neden ölmekten korkmalıyım ki?)
There’s no reason for it
(Bunun için bir sebep yok)
You’ve gotta go sometime”
(Günün birinde gitmek zorundasın)

Şarkının intro kısmında yer alan bu sözler kulağa bir şarkı sözünden ziyade diyalog benzeri konuşmalar gibi gelir. İşin özünde sahiden öyledir de. Çünkü Pink Floyd üyelerinin Abbey Road Stüdyosu‘nda çalışanlara sordukları sorular ve kaydettikleri cevaplarla şarkı şekillenmiştir. Çalışanlara sorulan bu sorular arasında ölümden korkup korkmadıkları da vardır. Intro‘da duyduğumuz sözler de buna verilen cevaplardan biridir. Öyle ki aslında o dönem Abbey Road’da kapıcı olarak görev alan Gerry O’Driscoll‘un Pink Floyd’a verdiği cevaptır.

Sözler ölüm korkusunun anlamsız olduğu mesajını verir. Hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olan ölüm kavramına karşı bir kabullenmişlik ve sakinlik hissi uyandırır.

Clare Torry, rollingstone.com

Intro kısmından sonra Clare Torry’nin vokalleri ile baş başa kalırız. O dönem EMI için söz yazarı olarak çalışan Torry’yi, daha önce kendisiyle çalışmış olan Alan Parsons stüdyoya getirmiştir. Torry, Richard Wright‘ın akor dizisine uygun olarak bir şeyler deneyip birkaç söz ortaya çıkardığında grup üyeleri ona herhangi bir söz istemediklerini söylemiştir. Bu durum, Torry’nin şarkıda âdeta bir enstrüman görevi üstlenmesine yol açmıştır.

“Yani aklıma gelen tek şey kendimi bir enstrüman, gitar veya başka bir şey yapmak ve bir vokalist gibi düşünmemekti. Bunu yaptım ve çok sevdiler.” (Clare Torry)

Doğaçlama bir yapıya sahip olan Torry’nin vokal kısmı, şarkıya canlılık katmıştır. İnişli çıkışlı çığlıklar ve inlemeler, şarkının ana mesajı olan ölümün kaçınılmazlığını kabullenme duygusunu dramatize etmiştir.

Şarkının interlude kısmında ise belli belirsiz olarak grubun yol menajeri Peter Watts‘ın eşi Patricia Watts‘ı duyarız:

“I never said I was frightened of dying”
(Ölmekten korktuğumu hiç söylemedim)

Bu kısımdan sonra tekrar duymaya başladığımız Torry’nin vokalleri yer yer zirveye ulaştıktan sonra sakinleşir. Bu geçiş, bütün bu iniş çıkışların sonrasında gelen huzur olarak yorumlanabilir. Sonuç olarak Torry’nin vokali, şarkıyı göklere çıkaran ve dudak uçuklatan bir feryat olarak dinleyiciye sunulmuş olur.

Pink Floyd’un zamansız başyapıtları arasında yer alan The Great Gig in the Sky, ölüm kavramının doğallığını ele alır. Albümde bulunan Time ve Money gibi insan yaşamının diğer kaçınılmaz deneyimlerini anlatan şarkılarıyla uyumlu olarak işler ve dinleyiciyi oldukça dalgalı bir duygusal yolculuğa çıkarır.


Kaynakça: 

  • Şarkı sözleri: “Pink Floyd (Ft. Clare Torry) – the Great Gig in the Sky.” genius.com, Web. Erişim Tarihi: 09.09.2025
  • “The Dark Side of the Moon by Pink Floyd.” genius.com, Web. Erişim Tarihi: 09.09.2025
  • Lewry, Fraser. “The Story of the Great Gig in the Sky and the Best £30 Pink Floyd Ever Spent.” Louder, 20 Apr. 2023. Web. Erişim Tarihi: 09.09.2025
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.

Yusuf Atılgan’ın Evreninde 5 Farklı Tema

Yusuf Atılgan’ın metinlerinde yalnızlık, yabancılaşma, aidiyetsizlik, bastırılmış arzular ve bitmeyen bir arayış birbirine karışır.