The Dø: Sevinç ve Hüznü Birleştiren İkili

Editör:
Damla Satıroğlu
spot_img

2007 yılında Fransız Dan Levy ve yarı Fransız yarı Fin Olivia Bouyssou Merilahti ikilisinin bir araya gelmesiyle oluşan The Dø, Fransız bağımsız rock grubudur. Tesadüfler sonucu bir araya gelen ikili, bir filmin müzik yazma çalışmalarında tanışırlar. Kopmayan iletişimlerinin ardından oluşan The Dø, dinleyiciler tarafından oldukça sevilen bir ikili olmuştur. Sevincin veya hüznün hatta bazen ikisinin iç içe barındığı gözyaşlarının tek kaynağı olma yolundadırlar. 

Catching Up with the Dø, the Separated French Couple Who Still Make Music  Together

2008 yılında çıkardıkları ilk albümleri A Mouthful, ilk haftasından Fransa’da zirveye yükselmiştir. Pitchfork Media, grubun ilk albümü için şu cümleleri kurmuştur: “Olgun ve olgunlaşmamışı dengelemeye çalışıyor ve müzikal kategorilere oynamaktan çekinmiyor. Piyasaya tavsiye edilenden daha az dahil edilmeyi telafi ediyor ve rekor kırıyor. Yakın geçmişteki herhangi bir açılış partisi kadar iddialı ve eğlenceli olmayı da başarıyor.” İlk albümlerinde yer alan iki parçayı önceden paylaşan The Dø, “On My Shoulders” ve “At Last!” ile pek çok kişinin hafızasında kısa sürede yer edinmeyi başarmıştır. 15 şarkıdan oluşan bu albüm Fransa’nın ardından Nisan 2010’da Amerika’da da yayımlanmıştır ve albüme artı olarak On My Shoulders (chamber version), Unissasi laulelet (chamber version) ve Playground Hustle’N’Bustle şarkılarının ek versiyonları dahil edilmiştir. İddialı oluşlarının bir örneği niteliğinde ilk albümleriyle Prix Constantin‘e aday gösterilmişlerdir. 

The Dø | Interview | 7digital Suomi

İkinci albümleri Both Ways Open Jaws ile 2011 yılında yeniden dinleyicilerinin karşısına çıkmıştır ikili. İlk albümlerindeki gibi bu albümlerinde de “Open C” ve “No Clue” adlı iki bonus şarkıya yer vermişlerdir. Üçüncü ve belirsiz bir süreliğine son albümleri Shake Shook Shaken 2014 yılında piyasaya sunulmuştur. Son albümün kliplerinde büyük çoğunlukla kırmızı rengini kullanan Olivia Merilahti, bir röportajında yaratılan karakterin kırmızı rengine hakime olduğunu, Formula 1 pilotu ile uçak pilotunun kıyafetlerinin karışımı bir kıyafet ortaya çıkarmaya çalıştığını ve kırmızı renginin endorfin salgılamasını sağladığını söylemektedir. Uzun bir süre önce Olivia Merilahti sosyal medya hesabından grubun bir süre beklemeye alındığını, kariyerlerine bireysel devam edeceklerini duyurmuştur.

Despair, Hangover & Ecstasy

Şarkının Ekim 2014 yılında yayımlanan klibiyle ikili arasındaki muhteşem enerji dinleyicilere oldukça yansımaktadır. Hayatın her alanında verilen bazı sözlerin ya da alınan bazı kararların, gerçeğe yakın bir noktaya ulaşması zaman zaman imkansızlığa doğru evrilir. İmkansızlıklar dahilinde bazı negatiflikleri istemsiz bir şekilde tetikleriz. Bu tetiklenme anlarını şarkıya aktaran ikili, bazen kendilerini suçlama bazen umutsuzluğa kapılma bazen de göğüsteki geçmeyen şiddetli ağrılara dayanma durumlarıyla nasıl başa çıktıklarını yansıtırlar. Duyguların karmakarışık yaşandığı bu şarkıda bütün olumsuz düşüncelere rağmen enerjinin yüksekte tutulması gerektiğini kliple beraber başarılı bir tezatlık içerisinde aktarırlar. 

We live in airports like we don’t have a plan
(Bir planımız yokmuş gibi havaalanlarında yaşıyoruz)
This is a journey and we call it home
(Bu bir yolculuk ve biz buna ev diyoruz)
And when it stops we’re feeling miserable, well
(Ve durduğunda kendimizi mutsuz hissediyoruz)
We’re breaking promises we thought we could keep
(Tutabileceğimizi düşündüğümüz sözleri bozuyoruz)

Bohemian Dances

Hayatın doğru ve yanlışlarına sürekli dışarıdan dahil olan kişilere karşı yazılmış bir şarkı hissiyatı vermektedir. Güneş doğduğu sürece, ay ışığı vurduğu sürece aceleye mahal vermeden kararların alınabileceğini hatırlatmaktadır. Zamanı gelince en iyisinin ne olduğu bilinebilir ve gereğinden fazla sarf edilen çaba her zaman en iyisini sunmaz. Danslar edildiği sürece her şey yoluna girebilir. 

I know the answer are no longer far
(Cevapların artık uzakta olmadığını biliyorum)
Totally freak out all over the place now
(Şimdi her yerde tamamen çıldırmış durumda)
As long as we’re dancing we can’t be mistaken
(Dans ettiğimiz sürece yanılmış olamayız)

Unissasi laulelet

Grubun tek Fransızca şarkısıdır. Şarkı, ritmiyle dinleyenlere keyifli dakikalar yaşatmaktadır. Sözlerinde mutluluğu yansıtan şarkı, sevgilerin her yeni günle yenilendiğini savunur. Güneş yükselir, sevgi fidanları dikmek için. Yeni başlangıçların insana ferah hissettirdiği günlerde her türlü sevginin içimizde yeniden belirmesi gerekir. 

Ja peili hymyn heijasti
(Ve ayna gülümsemeyi yansıtıyordu)
Lupasit laulaa kovempaa
(Daha yüksek sesle şarkı söylemeye söz verdin)
Rakkauden pensaan istutaa
(Bir sevgi fidanı dikmek için)
Aurinko nousi hiipien
(Güneş yükseldi)

On My Sholders 

Bireysel olarak omzumuzda taşıdığımız yüklerimizin üstüne bir de hayatımızdaki kişinin yüklerini üstlendiğimizde altından kalkamayacağımızı anlamamız biraz geç olur. Beklentilerin bu yönde oluşu ise yüklerin olduğundan iki katı fazlasına çıkmasına sebebiyet verir. Şarkıda bu durumu asker gibi olmaya benzeten ikili, katı kurallar çerçevesinde yükleri omuzlamaktan yakınır. “Daha kaç yaz bekleyeceğim? / Kaç omuz kıracağım?” sözleriyle bitmek bilmeyen sürecin haykırışlarını aktarırlar. Duyguların derin izlerine rastlanan bu şarkının, grubun en nadide parçalarından biri olduğunu söylemek mümkün. 

When you know that my heart is in a pretty disorder
(Kalbimin düzel bir düzensizlik içinde olduğunu bildiğinde)
And you should know taht in my heart you fill every corner
(Ve bilmelisin ki kalbimin her köşesini dolduruyorsun
And someday you’ll see that all want is to please 
(Ve bir gün tek istediğimin memnun etmek olduğunu anlayacaksın)
Next time l’ll try it another way
(Bir dahaki sefere başka bir yol deneyeceğim)

Nature Will Remain

Yaşantının tekdüze gittiği anlarda ve beklentiler karşılanmadığında tat kaçırıcı hislerin zaman zaman neredeyse bütün vücuda sirayet ettiği anlar yaşanmaktadır. Çevremizde olmayan bazı kişiler ve hisler bu duyguların en yoğun şekilde yaşanmasına yol açabilir. Bazı anlar geçmiyormuş gibi geldiğinde gözlerimizi kapatıp renkli düşlere dalmayı doğru bir tercih olarak görmektedir The Dø. Ve ardından unutmak istenilen bütün yüzleri unutana kadar gözlerin açılmadığını da renkli düşlerin arkasına ekler. 

Out of sight, no love can last when
(Gözden uzakken hiçbir aşk uzun süremez)
Out of reach, no pun can hold when
(Ulaşılamaz, hiçbir kelime tutamaz)
Out of joy, no stories can be told
(Eğlencenin dışında hiçbir hikâye anlatılamaz)

The Dø grubunun diğer şarkılarını dinlemek isterseniz en çok dinlenen parçalarından oluşan çalma listesini sizler için bırakıyoruz. Keyifli dinlemeler!

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.