Kendimizi ararken, bir satırın arasında buluruz bazen, bazense renklerin sardığı tahta bir çerçevede. Her yerde olabilsek de kendi içimizde yer bulamayız. İçimizdeki savaşçıların çarpıştığı meydan, yeniden doğuşumuzun hayat bulduğu rahim bizim yarattığımız bir uzantı olur. Frida Kahlo aynanın karşısına geçtiğinde tuvale akıp asıl formunu aldığında buluyordu kendini. Onun günlüğü resimleriydi, fırçasını boya yerine kendi içine batırıyordu. Otoportrelerinden bize bakıyor ve onu anlamamızı istiyordu. The Broken Column (Kırık Sütun)da gözlerine baktıkça görünmez bir iple sizi kendine bağladığını hissedeceğiniz tablolardan biri.
Çiçek Buketinin İçinde Bir Kadın: Frida Kahlo

Frida Kahlo, 6 Temmuz 1907’de, Coyoacán, Meksika’da doğdu. Hayatı boyunca birçok sağlık sorunuyla boğuştu. Altı yaşlarındayken çocuk felci geçirdi ve bu da dokuz ay boyunca yatağa bağımlı kalmasına sebep oldu. Hastalıktan kurtulurken, hastalık sağ bacağına ve ayağına zarar verdiği için yürürken aksıyordu. Babası, iyileşmesine yardımcı olmak için onu futbol oynamaya, yüzmeye ve hatta güreşmeye teşvik etti ki bu o devir için alışılmadık bir durumdu. 1925 yılında Frida Kahlo, Mexico City’de geçirdiği korkunç bir otobüs kazasında neredeyse hayatını kaybediyordu. Kalçasına saplanan demir bir tırabzan, vücudunun içinden geçip diğer tarafından çıktı. Omurgasında, köprücük kemiğinde ve kaburgalarında çoklu kırıklar; parçalanmış bir pelvis, kırık bir ayak ve çıkık bir omuzla aylarca yatağa bağımlı kaldı. 30’dan fazla ameliyat, korse ve alçılarla sarılı uzun bir süre geçirdi. Bu dönemde aynanın karşısında ilk aksini gördü ve ona hayat verdi. Kendini geliştirecek çok zamanı vardı. Annesinin yatağının tavanına astığı özel aynalı sehpa sayesinde otoportreler çizmeye başladı.
“Kendi portrelerimi çiziyorum çünkü çoğu zaman yalnızım, çünkü en iyi tanıdığım kişi benim.”
The Broken Column (Kırık Sütun) 1944 – Gökyüzüne Asılı Gözler

Önce tabloyla göz göze gelelim ve Frida’yı anlamaya çalışalım. Kahlo bu tabloyu resmederken içine akan gözyaşları tabloya damlamış. İçine attığı her şey tablolarında etkili bir simge haline gelmiş dışavurum bulmuştur. Onun reddedilemez gerçekliği diğer insanlarca sürrealizm olarak nitelendirilse de o bunu hiçbir zaman kabul etmedi.
Soluk mavi gökyüzündeki dağınık bulutlar ressamın zihninde geçen kırılmalara ve düşüncelere bir gönderme olabilir. Ufukta görünen ve denize benzeyen açık mavi, toprağın üzerini örten yeşillik Frida’nın çok gerisinde kalmış. Toprak ona doğru yer yer yeşillenmişse de genel hava kurak bir hal oluşturuyor. Bakışları yorgun ve kırılmış. Bakan kişiden huzur ve anlayış bekliyor. İfadesi hissettiği acının doruk noktasında olsa da çığlık atamayacak ve hıçkıramayacak kadar yorgun duruyor, sadece sessiz bir temasla dokunuyor gözlerimize.
Çatlaklardan Sızan Boşluk

Kahlo’nun tenindeki her çivinin oluşturduğu hafif gölgeleri görüyoruz ve yönleri, belirli bir yönden gelen bir ışık kaynağına işaret ediyor. Arka planda toprakta düzensiz yarıklar uzanıyor ve oldukça derinler. Kalbinin üzerine saplanan çivi diğer hepsinden büyük. Frida’nın acısı kendine özgüydü, acısından doğuşu da öyle. Hep içinde sahnelenen oyunun perdelerini bize açtı ve hangi tablosuna baksak kendimizi garip bir rüyanın içindeymişiz gibi hissettik. Gövdesinin ortası bir yarıkla açılmış ve ortada uzanan sütun kırılmış omurgasını temsil ediyor. Elbette anlamı bu kadar basit değil. Simge olarak sütunu seçmesi aslında onu ayakta tutan en temel kaidenin yıkılmak üzere olduğuna işaret ediyor. Yaşadığı bir dizi ameliyat ve sağlık sorunu psikolojik olarak Frida Kahlo’yu çok yormuştu. Fakat o kendisinden beklenenin tersine pes etmeyip bir kahraman edasıyla dimdik karşımızda duruyor. Resimde bulunan korse olmadan çok uzun bir süre ne yemek yiyebiliyor ne de oturup kalkabiliyordu. Nekahet dönemini temsilen yaptığı ilk eser The Broken Column’du, ikincisi Umutsuz, üçüncüyse Umut Ağacı’ydı. Bu eseri iyileşmesinden yirmi yıl sonra yarattı.
Kahlo’nun Izdırap Giysisinde Sembolizm

İleriki yaşlarında inancını reddetse de küçükken annesinden sıkı bir dini eğitim almıştır Kahlo. Otoportrelerinde kendini dini sembollerle resmetmiştir. Kırık Sütun’da vücudunun her yanına saplanmış çiviler ve bedenini saran beyaz örtü bunlardan bazılarıdır. İsa Mesih’in çarmıha gerildiğinde el ve ayaklarına çakılan çiviler ve beyaz örtüsüyle paralellik gösterir. Bir ağaca bağlanıp oklarla vurulan Aziz Sebastian’ı da temsil ediyor olabilir. Bu, Hristiyan aziziyle ilişkilendirilen bir imgedir ve Frida Kahlo da kendini benzer bir imgeyle ilişkilendirir. Ayrıca çivilerin ağırlıklı olarak sağ bacağına doğru inmesi geçirdiği çocuk felci sonucu sola göre farklı gelişen ve onu aksayarak yürüme mecburiyetinde bırakan sağ bacağına bir gönderme olabilir. Bazı kaynaklara göre Frida Kahlo kusur bulduğu bu özelliğini gizlemek için uzun etekler giyiyordu.
Ölümünden Sonraki Yankı

1950’de sağlık durumu kötüleşti. O yıl sağ ayağına kangren teşhisi konuldu. Sonraki dokuz ay boyunca yatalak kaldı. Birkaç ameliyat geçirdi. Ancak Frida Kahlo büyük bir ısrarla çalışmaya ve resim yapmaya devam etti. 1953 yılında ilk ve tek kişisel sergisini açtı. O dönemde hareket kabiliyeti sınırlı olmasına rağmen serginin açılış törenine katıldı. Ambulansla geldi, içeriye sedyeyle taşındı ve katılımcıları karşıladı. Töreni galerinin kendisi için kurduğu yatakta kutladı. Birkaç ay sonra başka bir ameliyat geçirdi. Kangren sebebiyle sağ bacağının bir kısmı kesildi.
Kötü fiziksel durumu nedeniyle derin bir depresyona girdi. İntihara eğilimi vardı ama sağlık sorunlarına rağmen siyasi harekette aktif olarak yer alıyordu. 1954’te, hayatının son günlerinde bile, Guatemala’daki CIA destekli darbeye karşı bir protestoya katıldı ve orada konuşma yaptı. Bu onun son kez halkın önüne çıkışıydı. Frida Kahlo, 47. yaş gününden yaklaşık bir hafta sonra çok sevdiği Bule House’da vefat etti. Pulmoner emboli nedeniyle öldüğü bildirildi ancak aşırı doz ağrı kesici alarak intihar ettiğine dair spekülasyonlar da vardır.
Ölümünden kısa süre önce günlüğüne şu sözleri yazdı: “Umarım çıkış eğlencelidir ve umarım bir daha geri dönmem.”
Vefatından sonra ünlenmiş olan Frida Kahlo, kadının sanattaki sağlam ve özgür duruşunu sergilediği için feminist hareketin de ikonu haline geldi. Doğumu ve ölümünü gören, birçok hayvan dostuyla yaşadığı Mavi Ev müze haline getirildi. Yaşamında kocası Diego Rivera’nın gölgesinde ve onun karısı olarak bilinirken günümüzde Diego sadece onun kocası oysa sanatın üstatlarından biri olarak görülüyor.
Kaynakça
- “Frida Kahlo Biography.” FridaKahlo.org. Web. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2025.
- “Olağanüstü Hayatıyla Frida Kahlo: Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri.” Oggusto, 24 Ağustos 2022. Web. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2025.
- “Frida Kahlo.” Encyclopaedia Britannica. Web. Accessed 22 July 2025.
- Becker, Madeline. “The Broken Column by Frida Kahlo – A Look at Kahlo’s Iconic Piece.” Art in Context, 5 March 2023. Web. Accessed 22 July 2025.
- “Dreams and Visions: The Broken Column.” Art Through Time: A Global View, Annenberg Learner. Web. Accessed 22 July 2025.
- Sayej, Nadja. “Frida Kahlo’s Childhood Home, Casa Roja, Is Now Open to the Public.” Artnet News, 17 July 2024. Web. Accessed 22 July 2025.


