The Bikeriders Film İncelemesi: Motor Uğruna Adanmış Hayatlar

Editör:
Verda Ceylan
spot_img

Take Shelter (2011) ve Mud (2012) filmlerinin yönetmeni Jeff Nichols‘ın yazıp yönettiği 2023 yapımı The Bikeriders, Hollywood’da gerçekleşen grevler ve yaşanan bazı yapım şirketi sorunlarının ardından içinde bulunduğumuz 2024 yılının haziran ayında beyaz perdede yerini aldı ve seyircilerle buluştu. Danny Lyon‘un aynı isimli fotoğraf kitabından uyarlanan filmin oyuncu kadrosunda ise, Elvis filminde Elvis Presley‘e hayat vererek 95. Akademi Ödülleri‘nde en iyi erkek oyuncu adaylığı ve Dune: Part Two filminde canlandırdığı Feyd Rautha karakteriyle büyük bir hayran kitlesi kazanan Austin Butler, beyaz perdede en son Ridley Scott‘ın The Last Duel (2021) filmindeki olağanüstü performansıyla gördüğümüz, son yılların yıldızı parlayan isimlerinden Jodie Comer ve dünyaca ünlü yıldız oyuncu Tom Hardy yer alıyor.

FILMGRAB

İlk gösterimini 2023 yılının ağustos ayında yapan The Bikeriders, sevilen oyuncu kadrosunun etkisiyle 2023’ün merak uyandıran filmlerinden biriydi ancak yaşanan ertelemelerin sonucu istediği vizyon süresini bulamayan film aynı zamanda izleyicilerde beklenen etkiyi uyandıramadı. Yazımın geri kalanında filmin detaylarına inerek filmin artı ve eksilerine değinip bu olumsuz etkinin sebeplerinden bahsedeceğim. İyi okumalar dilerim.

Yazının devamında spoiler bulunmaktadır.

The Bikeriders Ne Anlatıyor?

themoviedb

Filmde, 1965 yılında, Midwestern United States olarak adlandırılan ABD’nin orta-kuzeybatısında yer alan eyaletler topluluğundan Chicago‘da geçen, Vandals isimli bir motor kulübünün hikayesini izliyoruz. Fakat bu hikayede kulübün bütün varoluş sürecini izlemek yerine kulübün son evresinden bir süreci, kulübü dağılmaya veya değişime iten faktörlerin ön planda olduğu bir şekilde gözlemliyoruz.

Hikaye Anlatımı

themoviedb

Yönetmen, hikayeyi gerçekçiliğin ön planda olduğu sert ve etkileyici bir biçimde anlatmak isterken belgesel tarzına benzer bir anlatım biçiminden yardım alıyor. Filmi sert gerçekçi yapma tercihini konusuyla beraber düşününce oldukça başarılı bulsam ve takdir etsem de yönetmenin hikayeyi anlatış biçimini bir o kadar başarısız buldum. Danny Lyon’un kitabı yazma sürecini Kathy karakterinin yaşadıkları üzerinden ele almayı amaçlayan anlatış biçimi, yer yer uygulamadan uzaklaşıyor ve izleyicide kafa karışıklığı uyandırıyor. Bu durum, yönetmenin gizem katmak için tercih ettiği bazı zaman oynamalarıyla bir araya gelince hikaye biz izleyiciler için fazlasıyla karışık kalıyor ve film izleme keyfini büyük bir ölçüde düşürüyor. Nichols, The Bikeriders filminde belgesel türünü bir dram filminin içine yedirmeyi başarıyla uygulayamamış gibi hissettiriyor.

Karakter Motivasyonları

themoviedb

Filmin izleyiciye geçmesine sekte vuran bir diğer unsur da karakterlerin sığ bir derinliğe sahip olması. Anlatımın hızlı ve etkili olması uğruna karakterlerin arka hikayelerini bilmeden başladığımız hikayede, yönetmenin bu zor anlatımı desteklemek için hikayenin kırılma noktalarında karakterlerin aldığı önemli kararları ve davranışlarını iyi göstermesi gerekirken film, bu unsurlarda da başarıya ulaşamamış gibi hissettiriyor. Johnny karakterinin iç dünyasını ve motivasyonunu kısmen anlayabilsek de film ilerlerken Benny ve Kathy hakkında neredeyse hiçbir fikir elde edemiyoruz. Filmin izleyiciye geçmesini engelleyen karakter motivasyonlarını hissedememe durumumuz adeta dram filminin dram kabiliyetini ortadan kaldırıyor ve sadece müzik, görsellik ve olayların niceliği gibi kısıtlı unsurlarla var oluyor.

Oyunculuklar

FILMGRAB

Bütün bu olumsuzlukların yanı sıra gönül rahatlığıyla söylenebilecek olan tek bir şey varsa o da Austin Butler, Jodie Comer ve Tom Hardy’nin filmde ne kadar muhteşem bir oyunculuk sergiledikleridir. Butler’ın içine dönük karakteriyle ve donuk bakışlarıyla Benny’i adeta yaşaması, İngiliz oyuncu Comer’in kusursuza yakın yerel Amerikan aksanı ve Tom Hardy’nin tecrübesiyle var ettiği Johnny; son yılların bir araya gelmiş en başarılı üç başrolünü The Bikeriders filminde mi izledik acaba diye sorgulamama sebep oldu diyebilirim.

Etkileyicilik

themoviedb

Filmin oyunculuklar dışında en önemli olumlu yanlarından biri de her ne kadar malzemeyi anlatmak ve izleyiciye hissettirmek konusunda büyük sıkıntılar yaşasa da filmin elindeki malzemenin gerçekten çok güçlü olması. Yönetmenin fazlasıyla sert ve etkileyici bir konuyu işlerken gerçekçilikten ödün vermemesi ve hikayeyi olduğu gibi anlatarak hiçbir kesimi aklama çabasına girmemesi, her ne kadar özdeşleşim kurması zor bir film olsa da çeşitli sahnelerinde olayların yalın gerçekliği eşliğinde beni etkilemeyi başardı.

Müzikler, Motorlar ve Atmosfer

themoviedb

Filmin müzikleri, sahne tasarımları, saç ve makyajlar, 60’lar atmosferini nispeten düşük bütçesine göre oldukça başarıyla yansıtmış. Klasik motorların ise; tasarımları, görünüşleri ve renkleriyle filme müthiş bir görsellik katmasının yanı sıra filmin beklentilerimi en karşılamayan kısmı ise onların kısıtlı kullanımı oldu. Heyecanı ve görsel estetiğiyle kulüp üyelerinin hep beraber motorlarını sürdüğü daha uzun bir sahne izlemeyi en azından ismi ”Motorcular” olan bir filmde beklerdim. Fakat yönetmen kısmen anlaşılabilir nedenlerden böyle bir yola başvurmamış ve motorları yolda ön plana çıkarmak yerine kulübün motora olan tutkusundan sıkça bahsedip sadece imge olarak kullanarak kulübün iç dinamiklerine odaklanmayı tercih etmiş.

Özet

themoviedb

Özgür ruhlu ve kural tanımaz bir motor kulübünün dinamiklerinin hızla değiştiği sert bir dönüşüm sürecini gerçekçilikle anlatan The Bikeriders, her ne kadar malzemenin gücü ve oyuncuların performanslarıyla bir etkileyiciliğe sahip olsa da hikaye anlatımındaki yanlış kararlar ve başarısız uygulamalarla izleyiciye dramı hissettirmekte zorlanarak akılda kalıcılığı az bir film oluyor. Belki ödül sezonunda adından pek söz ettirmesi beklenmese de hikayeyi merak eden izleyiciler için izlenebilir bir yapım.

Kaynakça

Kapak Görseli: The Bikeriders (2024). themoviedb.org. Web. 28.10.2024

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.