Tarihten Dedikodular: Hayatı Boyunca 2 Kez Banyo Yapan İspanya Kraliçesi Isabel

Editör:
Meryem Azra Barut
spot_img

Tarihin tozlu sayfalarında savaşlar, antlaşmalar veya isyanların dışında bazı çarpıcı olayların da yer aldığını görürüz: Bir kraliçenin temizliği. Kastilya Kraliçesi I. Isabel, yalnızca İspanya’nın birleşmesine öncülük etmiş güçlü bir kraliçe değil, aynı zamanda dönemin katı dini anlayışlarıyla şekillenmiş gündelik yaşamının da bir temsilidir. Hakkında “hayatı boyunca yalnızca iki kez banyo yaptığı” rivayetleri ise onu tarihin en çok konuşulan figürlerinden biri haline getirmiştir. Peki bu iddiaların ardında gerçekten ne yatıyor? Isabel’in inancı, yaşam tarzı ve yaşadığı dönemin temizlik anlayışı bu söylentiyi nasıl mümkün kıldı? Gelin bu sorulara birlikte cevap arayalım.

Isabel’in İnançla Şekillenen Yaşamı

undefined
I. Isabel | Wikipedia

Tarihte adından Katolik Isabella, 2 Kez Yıkanan Kraliçe olarak bahsedilen I. Isabel, günümüz İspanya topraklarında yer alan Kastilya Krallığının Avila eyaletinde 22 Nisan 1451’de dünyaya geldi. Babası Kastilya Kralı II. Juan, annesi Portekizli Isabella idi. Üvey ağabeyi IV. Enrique verasetin birinci sahibi, öz kardeşi Alfonso ikinci sahibi ve kendisi de veraset sırasında üçüncü, yani verasetin son sahibi oldu.

1454’te ölen babasının vasiyeti üzerine tahta ağabeyi IV. Enrique geçti. Kral II. Juan vasiyetinde ayrıca ikinci evliliğinden olan bu iki çocuğu için de koruma talep etmişti. Ayrıca çocuklar kraliyet onuruna uygun şekilde yetiştirilmeliydi. Ancak Enrique tahtını sağlama almak istiyordu. Tahtının diğer varisi olan kardeşlerini anneleriyle beraber Avila eyaletine bağlı küçük bir şehir olan Arevola’ya gönderdi. Burada oldukça sade, yoksullukla iç içe ve sarayın olanaklarından yararlanamadan yaşadılar.

Kral II. Juan’ın vefatından sonra Portekizli Isabel derinden sarsıldı ve akli dengesini kaybetti. Ancak kendisi çok dindar biriydi. Zihinsel olarak dengesini kaybetse de dindarlığından hiçbir şey yitirmemişti. Bu durumdan kızı I. Isabel de etkilendi. Annesinin dindar görüşü altında yetişiyordu. Arevola’da saray düzeyinde bir eğitim alamadığı için bölgedeki dini kurumlardan eğitim alıyordu. Bu yetişme tarzı Isabel’in katı bir Katolik inancının oluşmasına zemin hazırladı.

Kral IV. Enrique’nin kızı Joanna‘nın doğumu Isabel ve Alfonso için büyük bir öneme sahipti. Isabel’in artık Portekizli Kraliçe Joanna’nın kalesinde kalması, Arevalo’da geçirdiği yoksul ve sade hayatın aksine konforlu ve ayrıcalıklı bir yaşam sürmesine olanak sağladı.

Kalede kaldığı süre boyunca Isabel burada üst düzey eğitim almaya başladı. Yeni diller öğrendi; edebiyat, müzik gibi sanat dallarında eğitim aldı. Bu dönem onun kişisel gelişimine ve entelektüel gelişimine oldukça etki etti. Aldığı eğitimlerle ve kendini geliştirmesiyle birlikte artık potansiyel bir varis haline gelmişti.

Ancak o dönemlerde İspanya’da siyasi karışıklar vardı. Kral IV. Enrique çocuklarını gelen tehditlerden korumak için daha sıkı önlemler almaya başlamıştı. Kral, onların kontrollü bir ortamda tutulmaları ve sosyal bir hayat sürmemeleri gerektiğini düşünüyordu. Isabel bu kısıtlamalar sebebiyle çok geç sahip olduğu konforlu yaşama veda etmek zorunda kaldı. Isabel’in özgürlüğünün yeniden kısıtlanması, onun ileride içinde büyüyecek bağımsızlık arzusunun tohumlarıydı.

Kraliçeliğe Adım Adım

Aragon Kralı II. Ferdinand ve Kastilya Kraliçesi I. Isabel | Thecollector.com

İspanya’daki iç karışıklıkların üzerine Alfonso, Kastilya tahtı için hak iddia etti ve 1467’de Kral IV. Enrique’nin ordusuna karşı savaş başlattı. Savaş berabere sonuçlandı ve Enrique Alfonso’dan kendi kızı Joanna ile evlenmesini istedi. Alfonso bu teklifi kabul ederek Austrias Prensi unvanına sahip oldu. Ancak ne yazık ki evliliği ve prensliği 1468’de vefat etmesi sebebiyle yalnızca bir sene sürdü. Bunun üzerine Isabel, Kral ile 1468’de Toros de Gusando Antlaşması‘nı imzalayarak tahtın bir sonraki varisi oldu.

Isabel tahtın varisi olduktan sonra Portekiz, Aragon, Fransa gibi farklı ülkelerden evlenmek amacıyla birçok teklif almaya başladı. Enrique kardeşinin Portekiz Kralı V. Afonso ile evlenmesini istese de Isabel, 1469 yılında Aragon Kralı Ferdinand ile evlendi. Bu evlilik sayesinde Aragon ve Kastilya birleşerek günümüz İspanya’sının temelleri atılmış oldu.

Enrique’nin 1474’teki ölümü, Isabel’in Kastilya ve Leon kraliçesi oluşu, Portekiz Kralı V. Afonso‘nun Isabel’in tahttaki rakibi Joanna ile nişanlanması ve Kastilya’yı işgal etmesi gibi bir sürü olayın ardından Isabel’in 1478’de Juan adında bir oğlu oldu. Hem siyasi ayaklanmaları bastırması, hem de artık bir veliaht doğurması sebebiyle halkın gözünde siyasi gücü günden güne arttı. 4 yıl çarpışmanın ardından 1479’da Portekiz-Kastilya arasında Alcaçovas Antlaşması imzalandı ve Kastilya tahtının sahibi Isabel oldu.

Isabel eşi Ferdinand ile birçok reforma imza attı. Santa Hermandad isimli kolluk kuvvetlerini kurmalarıyla suç oranları düştü. Kralın borçlarını azaltarak krallığın maddi yükünü hafiflettiler. Tarihte adından pek çok bahsettiren Kristof Kolomb‘un 1492’deki keşifleri için ona maddi destekte bulundular. 1492’de İber Yarımadasındaki Müslümanları yendiler. Papa VI. Alexander Ferdinand’ı Katolik Kral, Isabel’i ise Katolik Kraliçe ilan etti.

Orta Çağda Temizlik Anlayışı

Orta Çağda Temizlenen Soylu | Worldhistory.org

Hristiyanlığın ilk yayılmaya başladığı yıllarda halk kişisel temizliğine önem verse de 3. ve 4. yüzyıldan itibaren münzevi hayat tarzının gelişmesiyle bu durum tersine dönmüştür. Münzevi hayat tarzına göre dünya geçicidir. Bu tarzı benimseyen insanlar dünya zevklerinden, sosyallikten ve hatta yaşamak için gerekli olan uyku ve beslenmeden bile kendilerini mahrum bırakarak kendilerini Tanrı’ya adarlar. Özetle münzevi hayat tarzı, ruha odaklı, ibadete, duaya ve Tanrı’ya kendini adayarak yaşamaktır. Hristiyanlık tarihinde bu hayat tarzını benimseyen Aziz Antony çölde yaşamış ve ayaklarını bile hiç yıkamamıştır.

1340’lı yıllarda dünyaya gelen Azize Julian kendisini kilise hücresine kapatmış bir münzeviydi. Kaynaklarda tam olarak bir “yıkanma yasağı”ndan bahsedilmese de  o dönemde Julian ve onu takip eden kadınlar, nefislerini terbiye etmek ve ruhlarını arındırmak amacıyla bir nevi bedenlerini cezalandırarak kendilerini temizlikten yoksun bırakıyorlardı. Münzeviler için esas olan fiziksel temizlik değil ruhun temizliğiydi.

Öte yandan MS. 11. yüzyıldan itibaren kentleşmenin artmasıyla hijyen problemi günden güne büyüyordu. O dönemler için dini bir kaygı olmasa bile banyo yapmak eğer imkan varsa mümkün oluyordu. Sıradan halk hayvancılık, tarım, şarap üretimi gibi işlerle evlerinin hemen yanı başında ilgilendiğinden hem evlerinin hem de kendilerinin sürekli temiz kalması pek mümkün olmuyordu. Her eve günlük banyo yapılması için su taşımak da mümkün değildi. Ayrıca o dönemlerde sabun üretimi yaygın değildi ve pahalı bir üründü. İnsanlar ellerini ayaklarını temizleseler de vücutlarında temizlik hissiyatını yakalayabilmek için kokular ve bitkisel karışımlar kullanıyorlardı.

Kral ve kraliçelerin banyoları olsa da düzenli kullanılmıyordu. Onlar yıkanmak yerine temiz giysiler giymeyi, ellerini ve ayaklarını yıkamayı, saçlarına ve kıyafetlerine kokulu pudralar sürerek temizliklerini sağlıyorlardı.

Isabel’in saltanatı döneminde de temizlik hijyenden öte ahlaki ve dini temizlikle ilişkilendirilirdi. İnsanlar dini kaygılardan ötürü suyu beden temizliklerinde kullanmıyorlardı. Çünkü onlar için bedeni yıkamak dünyevi bir zevkti. Yeniden Fetih (Reconquista) sonrasında Müslüman ve Yahudilerin yaşadığı bölgelerde devam eden hamam kültürü gibi alışkanlıklar Katolik reformlarıyla kısıtlandılar.

Özellikle münzevi kadınlar ve münzevi erkekler fiziksel temizlik yapmamayı, yıkanmamayı bir erdem ve ruhsal bir arınma yolu olarak görüyorlardı. Aşırı dindarlığı ve ruhun temizliğine verdiği önemden dolayı kesin kaynaklarda yer almasa da halk anlatılarında  Isabel’in hayatı boyunca yalnızca iki kez yıkandığı yönünde rivayetler yer almaktadır. Bu iddialar, dönemin inanç temelli yaşam tarzının gündelik yaşama nasıl yön verdiğini gözler önüne sermektedir.


Kaynakça

  • “I. Isabella.” Yaşam Öyküsü, yasamoykusu.com, 25.07.2025 Web
  • Lewis, Jone Johnson. “Biography of Isabella I, Queen of Spain.” ThoughtCo, 26.07.2025 Web
  • “Death of Isabella I of Castile.” History Today, erişim 26.07.2025 Web
  • The Editors of Encyclopaedia Britannica. “Isabella I, Queen of Spain.” Encyclopaedia Britannica, Encyclopaedia Britannica, Inc., 27.07.2025 Web
  • Huffine, Nathan. “Ortaçağ Hijyeni.” World History Encyclopedia, World History Foundation, 27.07.2025 Web
  • “Ortaçağ’da Temizlik Anlayışı (1).” Akademik Tarih, 10 Mayıs 2020, Erişim Tarihi: 27.07.2025 Web
  • “Ortaçağ’da Temizlik Anlayışı (2).” Akademik Tarih, 18 Mayıs 2020, Erişim tarihi: 27.07.2025 Web
  • Kapak Görseli: pillarcatholic.com
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.