Harriet Beecher Stowe, köleliğin acımasız gerçekliğini olduğu gibi ortaya koyan eseriyle Amerikan toplumunda büyük yankı uyandırmış ve değişimi başlatmıştır. Kaleme aldığı Tom Amca’nın Kulübesi romanı, Kuzey ve Güney arasındaki fikir ayrılıklarını gözler önüne sermiş ve İç Savaş yolundaki tetiğe basmıştır.
Dönemin Çarpıcı Aktivisti Harriet

Harriet Beecher Stowe, 1811 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde, Connecticut eyaletinde doğmuştur. Ailesi, içlerinde eğitimci ve aktivistlerin de olduğu donanımlı bir ailedir. Harriet, Hartford Kadınlar Okulu’nda eğitimini tamamlamış ve aynı okulda öğretmen olmuştur. Ancak hayatını değiştirecek olayı 1832’de ailesi ile taşındığı Ohio eyaletinin Cincinnati kentinde yaşamıştır. Bu kent ile köleliğin yasal olduğu Kentucky eyaleti birbirine oldukça yakındır. Harriet ise yaşadığı yer ile karşı taraf arasındaki farkı görünce köleliğin acımasız yüzüne daha yakından tanık olur. Burada köle karşıtı fikirler ile tanışmış ve o kadar etkilenmiş olacak ki büyük bir değişime yol açan romanı Tom Amca’nın Kulübesi‘nin ana konusuna yaşanan zorbalıkları eklemiştir.
Harriet’in kişisel yaşamı da kolay olmamıştır. Cincinnati’de yaşadığı dönemde hem ekonomik sıkıntılar yaşamış hem de hastalıklar yüzünden çocuklarını kaybetmiştir. Küçük oğlu koleradan ölmüştür. Bu ölüm onda kölelerin yaşadığı sarsıcı kayıplar hakkında empati duygusu uyandırmıştır.
Amerikan İç Savaşı

1861 ile 1865 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde bir iç savaş meydana gelmiştir. O dönem Kuzey eyaletler, Güney eyaletlere göre ekonomik açıdan daha çok gelişme kat etmiştir. Kuzey, sanayiye odaklı iken Güney köleler sayesinde ticaretini besliyordu. Örneğin; tarımda köleleri çalıştırarak elde ettiği pamuk, tütün, şeker kamışı vb. ürünlerden ekonomik olarak besleniyordu. Köleliğin kaldırılması demek bedava işçi kaybetmek demekti ve bu menfaatin ellerinden kaymasına da hazırlıklı değillerdi.
1860 başkanlık seçimlerinde Abraham Lincoln’ün başkan seçilmesi Güney’deki eyaletlerde korku yarattı çünkü Lincoln köle karşıtı bir tutuma sahipti. Lincoln’un seçilmesi demek köleliğin bitmesi demekti. Bu kendi menfaatlerinin de biteceğine bir işaretti. Bu sebeple Güney, birlikten ayrılma kararı aldı ve 1861’de Amerikan İç Savaşı başladı.
Devrim Romanı: Tom Amcanın Kulübesi

Amerikalı yazar Harriet Beecher Stowe, 1852’de devrim etkisi yaratacak Tom Amca’nın Kulübesi adlı eserini yayımlamıştır. Eserinde köleliğin tüm acımasızlığını çıplak bir şekilde tasvir etmiştir.
Kölelerin insan haklarının ve ahlaki değerlerinin yok oluşunu okura anlatan roman, okuru vicdanı ile baş başa bırakmaktadır. Çünkü kölelik yalnızca bir ekonomik menfaat değildir aynı zamanda bu zulme maruz kalan insanlarda kimlik karmaşası ve aidiyet hissinin yok oluşuna da sebep olmaktadır. Harriet kendi duygusal etkileşimlerini de roman okuyucularına hissettirmiştir.
Kuzey’deki okurlar bu romanı okuduklarında duygu seline kapılmışlardır. Çünkü Kuzey’dekiler sanayiden beslendikleri için köleliğe ihtiyaç duymuyorlardı ve daha kolay empati gösterebiliyorlardı. Güney’deki kölelik savunucuları ise bundan hoşnut olmamış ve büyük bir reaksiyon göstermişlerdir. Romanı bir propaganda olarak görmüşlerdir. Hatta bu romanın iftira olduğu savunulup, romana karşılık olarak kölelerin mutlu olduğunu savunan romanlar dahi yazılmıştır: Phillis Teyze’nin Kulübesi.
Abraham Lincoln’ün Çarpıcı İddiası
Başlığımızın ana çıkış noktasını kanıtlar nitelikte olan söz ise Abraham Lincoln’den gelmiştir. Söylentilere göre Lincoln, Harriet ile 1862’de Beyaz Saray’da tanıştığında ona “Demek bu büyük savaşı başlatan kitabı yazan küçük hanımefendi sensin” demiştir.
Lincoln bunu esprili bir şekilde dile getirse de bahsedilen aslında basit bir olay değildir. Harriet’in gözlem yeteneği ve olayları olduğu gibi sıralayışı, düzeni değiştiren büyük bir olaya sebebiyet vermiştir.
Roman, Tom Amca’nın Kulübesi, kendi başına bir sanat eseri olsa da toplumu öylesine etkilemiştir ki siyasette bile değişimlere sebebiyet vermiştir. Kuzey ve Güney arasındaki ayrışmada iç savaşı tetiklemiştir.
Aslında roman tek başına bir şey ifade etmez ancak toplumu bir farkındalığa sürükler. Zaten var olan sorunu görünür hale getirir ve siyasetteki karmaşıklığı arttırır. Burada edebiyat ve siyaset dayanışmasını gözlemleyebiliriz.
Edebiyat, yalnızca sanat eseri üreten bir alan değildir. Aynı zamanda toplumdaki sorunlara ışık tutan ve değişimi ateşleyen bir dönüşüm aracıdır. Çünkü bazı sorunlar görünür kılınmadıkça çözümsüz kalır ve bazen de daha iyisine ulaşabilmek için gerçeklerden rahatsız olmak gerekir.
Kaynakça
- “Harriet Beecher Stowe Biography”, britannica.com.web Erişim Tarihi 23.08.2025.
- “Brief Overview American Civil War”, battlefields.org. web Erişim Tarihi 23.08.2025.
- “Topic of Uncle Toms Cabin”, britannica.com.web Erişim Tarihi 23.08.2025.
- “Harriet Beecher Stowe Meets Lincoln”, civilwaronthewesternborder.org. web Erişim Tarihi 23.08.2025.