Tarihin İlk İmparatoru: Akadlı Sargon

Editör:
Ayşe Olgun
spot_img

Mezopotamya’da yer alan ilk ve en önemli uygarlıklardan olan Sümer uygarlığı, siyasi varlıklarını şehir devletleri halinde sürdürüyorlardı. Tek bir güce bağlı olarak yönetilmeyen Sümer şehir devletleri zaman içerisinde tarım alanları gibi konular üzerinde anlaşmazlıklar yaşıyordu. Birbirleri arasında hakimiyet mücadelesi veren şehir devletleri merkezi bir otorite kuramamışlardır. Akad devletinin kuruluşu da bu dönemlere denk gelmektedir. Kral Sargon liderliğinde kurulan Akad Uygarlığı, Sümer Uygarlığı’nın kargaşa içinde olmasından faydalanarak Sümer şehir devletlerini ele geçirmişlerdir. Bu sayede Mezopotamya’da ki ilk merkezi devlet yapısı kurulmuştur (Kaya Hasdemir, 427).

Akadlı Sargon, tarihcantasi.com

Tarihin ilk imparatorluğu olarak tanınan Akad Uygarlığının kurucusu Kral Sargon olarak bilinir. Dünyanın ilk imparatoru olan Sargon, Akad kaynaklarında ‘Sarru-kin’ olarak anılır. Bu kelime Meşru kral, gerçek kral anlamlarına gelir. Kral Sargon’un gerçek adı bilinmemektedir. Tahta geçtiği sırada bu ismi aldığı tahmin edilmektedir. Hakkında efsaneler ve hikayeler olmasına rağmen Kral Sargon’un hakkında kazılarda çıkarılan kısıtlı sayılardaki tablet yazıları dışında net bilgiler bulunmamaktadır.

Akad Uygarlığının Kuruluşu

Elde edilen kaynaklara göre Kral Sargon, Kis Kralı Ur-Zababa’nın sarayında çalışmaya başlamış ve zaman içerisinde rütbesini vezirliğe kadar yükseltmiştir. Sonralarında sarayda çıkan bir ayaklanma sırasında Sargon’un tahtı el geçirdiği ve Akad Uygarlığı’nı kurduğu bilinmektedir. ‘Gerçek kral- meşru kral’ anlamına gelen Sarru-kin ünvanını da bu ayaklanmadan sonra kullandığı tahmin edilmektedir.

Sargon, tahta geçtikten sonra krallığın başkentini Kis şehri yakınlarında bulunan Agade ismini verdiği yere taşımıştır. Yaklaşık 56 yıl boyunca hükümdarlık yapan Sargon, pek çok savaş yapmış ve başarılı olmuştur. Başarılarındaki en büyük etkenlerden biri, tarihte ilk kez oluşturulan düzenli orduyu kurmasıdır. Kral Sargon büyük bir fetih hareketine başlamış ve sınırlarını batıda Akdeniz’den, doğuda Karum Nehri’ne, güneyde Basra Körfezi’nden, kuzey de Orta Anadolu’ya olmak üzere dört yana doğru genişletmiştir. Yaşadığı süre boyunca en az otuz dört sefer yaptığı bilinmektedir. Savaşçı kişiliği ve otoriter liderliği ile dünyanın ilk bilinen imparatorlarından biri oldu (Emir, 124).    

Akad askerleri, dinvemitoloji.com

Sargon, imparatorluğunu büyütürken yalnızca askeri güce dayanmadı. Toplumun birçok alanını etkileyen düzenlemeler ve kurallar koymak suretiyle merkezi yönetimi güçlendirdi. Adaleti ve düzeni sağlamak, onun liderliği ve imparatorluğunun sürdürülebilirliği için kritikti. Aynı zamanda kültürel ve siyasi alanda da önemli katkılarda bulundu.

Sargon’un Doğum Efsanesi

Çağlar boyunca tarihe damgasına vuran isimler hakkında birçok hikaye ve efsane türetilmiştir. Her toplumun efsanelerinde kendi kültürel özelliklerini yansıtan öğeler vardır. Bu öğeler olduğu gibi efsaneler ve hikayelerin ana kalıpları birbirine benzerdir ve ortak temalarda buluşurlar. Farklı çağlarda ve farklı yerlerde birbirine ender hikayeler bulunmasının sebebi bu durumdur. Kral Sargon’un doğum efsanesi de bir çok kültürde ortak olan kahraman efsanesi modeline uygundur (Emir, 121).

Kral Sargon’un doğum efsanesine göre, Sargon’un annesi bir rahibedir ve yasak aşkının sonucunda Sargon dünyaya gelmiştir. Rahibe anne, tanrıların gazabına uğramaktan korktuğu için bebeğini zift ile kaplanmış bir sepete koyarak nehre bırakır. Nehirde yüzen sepeti Akki isimli bir bahçıvan bulur. Sargon’u bu bahçıvan büyütmüştür. Tanrıça İştar’ın bahşetmesi üzerine Kis Sarayında Ur-Zababa’nın hizmetinde çalışmaya başlamıştır. 

Bu efsanede annesinin rahibe olması, babasının olmaması, doğaya bırakılması gibi özellikler birçok efsanenin ortak özelliklerindendir. Bu efsanenin asıl önemli olan kısmı Sargon’un kendi anlatımıyla yazıya geçirilmiş olmasıdır. Kral Sargon’un Doğum efsanesinin anlatıldığı tablette geçen ifadeler aşağıdaki şekildedir:

‘’Sargon, güçlü kral, Akad kralı bu benim. Benim annem bir ēntum. Babamı hiç tanımadım… Benim annem ēntum bana gebe kaldı, beni gizlice doğurdu. Beni hasır bir sepete koydu. Kapağını su geçirmez yaptı. Beni suları yüksek bir nehre verdi. Nehir beni doğurdu. Aqqi’ye Bahçıvan verdi. Bahçıvan Aqqi kovasını indirirken beni kaldırdı. Su çekici (bahçıvan) Aqqi bahçesine koydu beni. Bahçıvanken İştar bana sevgisini verdi. Ve 56 yıl krallık yaptım.’’

Sargon’un hayatı boyunca elde ettiği büyük fetihler ve başarılar, doğuşunun sıradışı ve gizemli hikayesiyle bütünleşir. Bu efsane, insan iradesinin ve azminin, zorluklar karşısında nasıl yükselerek büyük başarılar elde edebileceğini anlatan etkileyici bir öyküdür. Sargon’un hikayesi, insanlığın tarihinde unutulmaz bir iz bırakmış ve kahramanlık ideallerini temsil etmektedir.


Kaynakça

  • Emir, Osman. Kral Mitolojilerinde Evrensel Kahraman Tipolojisine Bir Örnek: Akad Kralı Sargon.” Trabzon İlahiyat Dergisi 2020: 119-140.
  • Günbatti, Cahit. “Kültepe’den Akadlı Sargon’a ait bir Tablet.Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri 1997: 131-155.
  • HASDEMİR, Hülya KAYA. “Akadlı Sargon’un Mezopotamya Hâkimiyetinde Enḫeduanna’nın Rolü.” OANNES-Uluslararası Eskiçağ Tarihi Araştırmaları Dergisi 2021: 425-438.
  • Akbay, Tufan. ‘’Dünyanın İlk İmparatoru Akkad’lı Sargon’’. Arkeonews. 14.10.2020. https://arkeonews.com/dunyanin-ilk-imparatoru-akkadli-sargon/   Erişim tarihi: 12.09.2023.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Jane Austen ve Aşkın Sosyal Eleştirisi

Jane Austen, romanlarında aşkı sadece romantik bir duygu olarak değil; statü ve kadınların konumu üzerinden ele alarak dönemin evlilik anlayışına eleştirel bir bakış atar.

Shirley Jackson’ın Amerikan Gotik Edebiyatındaki Yeri

Shirley Jackson, Amerikan gotiğine modern bir ses getirmiş ve kalıcı bir iz bırakmıştır.

Editor Picks