Nasıl ki kulakta kulağa oyununu oynarken en sondaki kişiden çıkan cümlenin başlangıç cümlesiyle alakası oldukça az ise tarihi bilgiler de aynı şekilde ağızdan ağıza dolaşırken doğruluklarını yitirebilirler. Özellikle bazı bilgiler vardır ki çoğumuz asılsız olduklarını bilmeyiz. Tarihte de doğru olarak bildiğimiz çeşitli yanlışlar mevcuttur.
Marie Antoinette’in “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” Sözü
Fransız Devrimi‘ni ateşleyen olaydan biri olduğu söylenir bu cümlenin. Son Fransız kraliçesine Paris halkının bir ekmek bile alamayacak kadar perişan olduğunun haberi verildiğinde kraliçenin “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler.” dediği bilinir. Kraliçenin bu sözü devrimi ateşlendirmiş, halkın monarşiye olan öfkesini arttırmıştır. Ayaklanmalarla birlikte kraliçe esir alınmış, ardından idam edilmiştir. Ancak tarihi kaynakların çok büyük bir çoğunluğuna göre bu cümlenin sahibi Antoinette değil 1760’ların Fransası’nın şımarık bir prensesiydi. Bu bilginin kaynağı ise dönemin cumhuriyetçi düşünürü Jean-Jacques Rousseau‘nun İtiraflar kitabıdır. Rousseau, bu cümleyi kitabı yazdığı dönemde tahtta olan kraliçeyi eleştirmek için kullanmıştır. Bu kraliçenin Marie Antoinette olmasının imkanı yoktur çünkü kitap yazılırken Antoinette’in henüz on yaşında olduğu bilinmektedir.
Bir diğer güçlü iddia ise cümlenin Fransızcadan tercüme edilirken abartıldığıdır. Kraliçe aslında “Qu’ils mangent de la brioche” yani “Bırakın briochie yesinler.” demiştir. Briochie ise normal ekmeğe göre daha kaliteli ve tatlı bir ekmektir ve ülkenin içinde olduğu durumun şartları fırıncıları brioche ekmeğini normal ekmek fiyatına satmak zorunda bırakıyordu. Yani kraliçenin zaten olan bir duruma gönderme yaptığı da düşünülmektedir fakat bu iddianın doğruluk payı çok da yüksek sayılmaz.

Napolyon gerçekten çok mu kısaydı?
Bugün dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlara Napolyon‘u sorsak, muhtemelen ilk söyleyecekleri şey Fransa için ne kadar “önemli” bir lider oluşundan ziyade çok kısa boylu olduğudur. Bu yargının yanlış olduğunu söyleyebiliriz çünkü tarihi kaynaklara baktığımızda Napolyon’un boyu 1.69 santimetre olarak kaydedilmiştir. Bu boy günümüz standartlarına göre kısa olarak nitelendirilse de Napolyon’un yaşadığı dönemde erkeklerin boy ortalaması 1.70 santimetreydi. O halde, mademki Napolyon söylendiği kadar kısa değil, nereden çıktı bu söylenti?
Napolyon’un boyu üzerine yapılan ve bugün hala yaygın olan bu propaganda 1803 yılında İngilizler tarafından öne sürülmüştür. Napolyon’un en parlak dönemlerinde Britanya’da yayımlanan Napolyon illüstrasyonlarına baktığımızda İngilizlerin Napolyon’u kısa boylu ve çocuksu bir şekilde resmettiklerini görürüz. Bazı tarihçilere göre ise bu söylentinin kaynağı konusunda iki ihtimal daha vardır: Biri Napolyon’un korumaları fazla uzun olduğundan kendisinin kısa gözüktüğü iken diğeri ise Napolyon’un otopsisi sırasında boyunun 5 fit 2 inç yani 1.57 santimetre olarak kaydedilmesinin ardından İngilizler ve Fransızların ölçü birimlerindeki farklılık nedeniyle karışıklık olduğudur.
Napolyon’un kısa boylu olduğu söylentisi o kadar yayılmıştır ki, kısa boyun yarattığı komplekse tıp dilinde “Napolyon Kompleksi” adı verilmiştir.

Adalar’ı Yunanistan’a Lozan Antlaşması ile mi verdik?
Bazıları Ege Adalarını Lozan ile kaybettiğimizi sansa da işin aslında uzun bir süreç yatmaktadır. Adaların Osmanlı’nın elinden alınışı 1912’de imzalanan Uşi Antlaşması ile başlar. 1911 yılının sonunda İtalya‘nın Trablusgarp saldırısına hazırlıksız yakalanan Osmanlı’nın gereken savunmayı gösteremeyişiyle birlikte İtalyanlar bu kez 12 Adalar‘a saldırır. İşgal başarılı olur. Öyle ki, İtalyanlar Çanakkale’yi geçmeyi bile denerler fakat başarısız olurlar. Durumdan cesaret alan Balkan ülkeleri için bu Osmanlı’ya savaş açmak için güzel bir fırsattı. Ortalığın iyice karışmasıyla Yunanistan da boş durmadı ve Midilli‘yi işgal etti. Dört bir yandan kuşatılan Osmanlı, İtalya ile Uşi Antlaşmasını imzaladı ve 12 Adalar Balkan Savaşı bitene kadar İtalya’da kaldı. 12 Ada’nın elden ilk çıkışı 1912 yılında gerçekleşti.
Milletimiz açısından oldukça ağır ve zor şartları ile öne çıkmış olan Sevr Antlaşması, Ege adaları ve 12 Adalar konularında da bazı hükümler içermekte idi. Antlaşmaya göre Ege adaları Yunanistan’a 12 Adalar ise İtalya’ya bırakılacaktı.

Lozan’ı imzalamak üzere giden İsmet Paşa heyetinin amacı Misak-ı Milli‘yi kabul ettirerek askeri zaferimizi diplomatik bir zaferle taçlandırmaktı. Adalar Misak-ı Milli’de olmasa da TBMM, heyetten Çanakkale’ye yakın adaların istenmesi, zorluk çıkarsa Ankara’dan talimat beklenmesini istedi. İsmet Paşa söylendiği gibi önce Çanakkale’ye yakın adaların Türkiye’ye bırakılmasını ve yakındaki diğer adaların silahtan arındırılmasını istedi. Yunan tarafı, adalardaki Rum nüfusunun çoğunlukta olduğunu öne sürerek teklife karşı çıktı. İsmet Paşa ise “Bu kadar önemli bir konuda etnik özellikler, en yüksek öneme sahip coğrafi ve siyasal düşüncelerin önüne geçemez” diyerek uygulanan çifte standartlara gönderme yaptı.
Ardından İnönü Gökçeada, Bozcaada, Meis, Tavşan Adaları ve Semadirek’in Türkiye sınırlarına katılmasını, Yunanistan’a bırakılması teklif edilen tüm adaların ise Türkiye’ye bağlı özerk olmasını istedi.
Sonuç olarak Türkiye Lozan ile Gökçeada, Bozcaada, Tavşan Adaları ve Anadolu sahillerine üç milden az uzaklıkta bulunan adaların, adacıkların ve kayalıkların hepsini topraklarına kattı. Yunanistan’a bırakılan adalar silahtan arındırıldı. 12 Adalar’ın İtalya’dan Yunanistan’a geçişi ise İtalya’nın 1947 yılında II. Dünya Savaşı sırasında teslim olmasından sonra imzalanan Paris Antlaşması ile gerçekleşmiştir

Einstein kötü bir öğrenci miydi?
Ne zaman Albert Einstein’ın hayatından bahsedilse, ilham verici bir başarı öyküsü niteliğinde Einstein’ın notlarının çok zayıf olduğu, hatta okuldan atılmak üzere olduğu söylenir. Ancak Einstein’ın lisedeki karnesinin ortaya çıkışı ile birlikte bu iddianın tamamen yanlış olduğu gözler önüne serilmiştir.

Einstein, on beş yaşındayken integral ve diferansiyel hesaplarına oldukça hakim olup sınıfın üzerinde bir not ortalamasına sahipti. Sözel dersler pek ilgisini çekmiyordu ve bu derslerde pek başarılı da sayılmazdı. Ünlü fizikçi orta öğrenimini tamamlamak üzere İsviçre’ye gitti. İsviçre’nin not sisteminde 6 en yüksek 1 en düşük notu simgelerken Almanlarda ise durum tam tersiydi. Çoğu kişiye göre Einstein’ın kötü bir öğrenci olduğu kanısının altında yatan sebep iki ülkenin notlandırma sistemlerinin farklılığıydı.
Cleopatra Mısırlı mı?
Tarihin en tanınmış kadınlarından biri olan Cleopatra hakkında çeşitli varsayımlar mevcuttur. Bunlardan birisi Cleopatra’nın çok güzel bir kadın olduğunu savunurken bir diğeri ise güzel olmadığını fakat kıvrak zekası ve etkileyiciliği sayesinde çekici olduğu öne sürer. Bir başka varsayım ise Mısır kraliçesinin etnik kökeni ile ilgilidir. Çoğu kaynağa göre Cleopatra Yunan kökenlidir. Kendisi Ptolemaios Hanedanı mensubudur. Bu hanedan Büyük İskender‘in ölümünün ardından Mısır’ı yöneten aile olarak da bilinir.

Cleopatra’yı diğer hükümdarlardan öne çıkaran birçok özelliğinden birisi ise Ptolemaiosların Makedon-Yunan egemenliği altındaki Mısır’da Mısırlıların dilini ya da kültürlerini öğrenme gereği duymaksızın hüküm sürmesine zıt olarak Mısır dilini akıcı bir şekilde konuşabilmesidir. Yalnız Yunanca ve Mısırca değil, diğer dilleri de Mısır’a gelen diplomatlarla tercümana gerek duymadan anlaşabilecek kadar hakimdi. Kadınların tek başlarına ülke yönetmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı o dönemde Mısır’ı uzun yıllar tek başına yönetti fakat Romalıların ve Romalı tarihçilerin başlattığı ve günümüzde de oldukça yaygın olan, Cleopatra’nın baştan çıkarıcı ve tehdit unsuru olduğu kanısı bu becerikli kraliçenin yapmış olduğu diğer işlere gölge düşürmüş ve düşürmeye devam etmektedir.

Kaynakça
- Mark,Joshua J.”Kleopatra” . World History Encyclopedia. World History Publishing, 30 Ekim 2018, https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-866/kleopatra/. 6 Mart 2024
- “Albert Einstein’ın 1896 yılından kalma karnesi” . En Son Haber. EnSon Haber Medya A.Ş ,07.01.2019, https://www.ensonhaber.com/tarih-haberleri/albert-einsteinin-1896-yilindan-kalma-karnesi#:~:text=Einstein%20k%C3%BC%C3%A7%C3%BCk%20ya%C5%9Flardan%20itibaren%20dahi,zaten%20her%20%C5%9Feyi%20bildi%C4%9Fine%20inan%C4%B1yordu. 6 Mart 2024
- Meydan,Sinan. “Adalar, Lozan Antlaşması’ndan 10 yıl önce kaybedildi” . Sözcü, Mega Ajans ve Rek. Tic. A.Ş, 3 Ekim 2016, https://www.sozcu.com.tr/adalar-lozan-antlasmasindan-10-yil-once-kaybedildi-wp1424721 . 6 Mart 2024
- Zelazko,Acilia. “Was Napoleon Short?” . Britannica. Britannica.com , https://www.britannica.com/story/was-napoleon-short . 6 Mart 2024
- Kartal,Deniz. ” Marie Antoinette Ekmek Yoksa Pasta Yesinler Dedi Mi?” . Matematiksel, Matematiksel.org, 13 Eylül 2023, https://www.matematiksel.org/marie-antoinette-ekmek-yoksa-pasta-yesinler-dedi-mi/ . 6 Mart 2024


