Tablolarla Mitoloji: Ariadne & Dionysos

Editör:
Mehmet Samet Acar, Ece Günay
spot_img

Mitolojide aşk ve mistik imgeler her daim ön planda olmuştur. Tüm bu karmaşa, güç savaşı ve doğuş anlatılarında en hassas ellerle tutulanlar, cesaretin etrafında küllenmiş aşk mitleridir. Tanrıların aşkı ve rekabeti en can alıcı mitlerin ana temasını oluşturur. Ancak ölümsüzlerin aşklarından daha dramatik ve zor bir senaryo varsa da o kesinlikle ölümlülere aşık olan ölümsüz tanrılar hakkındaki anlatılardır. İki kere doğan, bir ölümlüden dünyaya gelen tanrı Dionysos ve Labirentin sahibesi Prenses Ariadne‘nin destansı anlatısı, bunlardan en önemlisidir. Mitlerde en çok önümüze çıkan sembollerden biri olan labirent imgesini ve bu sembolün tanrısal aşk temasıyla harmanlanmasının sanat eserlerine nasıl yansıdığını keşfedeceğiz.

Şarabın ve İçgüdülerin Tanrısı Dionysos

Dionysos özünde taşkınlığın temsiliyetini yapıyor olsa dahi hiçbir zaman olumsuz biçimde resmedilmemiştir. Güçsüz ve aciz görülmesi mümkün değildir. Şenlik ortamında veya zaferleriyle ayırt edilebilmektedir. Mavi elbisesi ve Eros ile 8 yıldız takımıyla taçlandırılan Ariadne en parlak ve çarpıcı şekilde konumlandırılmış, Dionysos ise genç ve temsili hayvanları keçi, kaplanlar ile tam ortada görülüyor. Etrafları tamamen coşku içerisindeki takipçileri ile Dionysos’un taşkınlığını sembolize ediyor. (‘Dionysos’un Zaferi, Aniballe Caracci, 1597-1600, Wikimedia.)

Şarap tanrısı olmasıyla bilinen Dionysos (Bacchus), ölümlü bir kadın olan Semele ve Zeus’un aşkından doğmuştur. Hera, annesi Semele’nin kanına girerek Zeus’u çıplak gözle görmesine sebep olmuş ve onu öldürdüğü için Zeus, Semele’nin rahminden aldığı bebeği kendi baldırında büyütmüştür. Hem annesi Semele’den hem de annesi ölünce babası Zeus’un baldırından iki kere doğması, ona iki kere doğan lakabını getirmiştir.

Ölümlü bir kadından ölümsüz doğan tek tanrı, diğer tanrılar gibi Olympos‘ta vakit geçirmez. Dünya’nın dört bir yanına sanatı, tiyatroyu, şarabı ve coşkuyu yayması; onu kültürel bir sembol olarak öne çıkarmıştır.

Hayatının ilk zamanlarını Hera’nın gazabından kaçarak geçiren Dionysos, zaman geçtikçe bağımsızlaşmış ve güçlü bir sembol hâline gelmiştir. İnsanların arasına karışmış ve çok benimsenmiş bir figüre sahiptir. Edebiyat, resim sanatı ve heykel gibi pek çok alanda onun figürleriyle karşılaşmak mümkün. Euripides’in Bakkhalar (M.Ö. 405) tragedyası, Dionysos’un annesi Semele’nin üzerine atılan iftiranın intikamını aldığı miti konu edinir. Bu mite göre Dionysos, insanın içgüdüselliğinin vücut bulmuş halini yansıtmaktadır. Dionysos tanrısal bir sıfata sahip olmakla beraber daha çok sıradan insanların Dionysos’u olmuştur.

“Kodmos’un kızı Semele de sevişip Zeus’la 

Şanlı Dionysos’u doğurdu o coşkun tanrıyı,

Ölümlü ananın ölümsüz oğlu,

Ama bugün tanrıdır ikisi de.”

Theogonía, Hesiodos

Şarap tanrısı, zevkin, üremenin ve bereketin felsefedeki temsili haline gelmiştir. Yaptığı seyahatler ile evrensel bir ortak kültür oluşturmaktadır. Kadınlar tarafından büyütülmesi anaerkilliğe, Zeus’un baldırında bir kez daha doğması da ataerkilliğe dikkat çekmektedir. Antik çağ örnekleri, Rönesans ve Barok dönemlerinde sanatın büyük bir ilham kaynağıdır. Dionysos, antik çağ eserlerinde sakallı ve görece çirkin resmedilirken daha sonraları ise genç, çıplak, cinsiyet kalıpları keskin olmayan bir biçimde resmedilmiştir. (Bacchus, Caravaggio, 1596–97, Uffizi Gallery, Florence, Wikimedia.)

Genellikle kıvırcık saçları ve kafasında asma dallarından bir taçla tasvir edilir. Dionysos betimlemelerinde genellikle uzun saçlı, yakışıklı bir genç veya sakallı, yaşlı bir adam olarak karşımıza çıkıyor. Boğa, üzüm, dans ve müzik gibi ifadeleri ondan ayrı düşünmek mümkün değildir. Hem erkek hem dişiliği içerisinde barındırır; biri diğerini bastırmaz. Keçi ve boğa gibi hayvanlarla ilişkilendirilmiş, ayinlerde bu hayvanların temsiliyle yer bulmuştur.

Naxos adasında Ariadne, Dionysos. Etrafları aşkın simgesi Puttolar ile kuşanmış durumda. Resimde Dionysos’un hem genç hem yaşlı hali tasvir edilmiş. (Jean François de Troy, Ariadne on Naxos, Musée Fabre, Montpellier, France, 1725, Wikimedia)

“Dionysos, kültürün biçimlendirmeye, kalıpların içine koymaya çalıştığı insanın içindeki  doğanın tanrısıdır. Unutturulmaya çalışılan özün efendisidir.”

Akgezer, Dionysos Özgürlüğün Şarkısı, s.11.

Charles-André van Loo, Ariadne ve Dionysos’u resmederken, Aridane üzerinde de Şarap tanrısına ait imgeler gösteriyor. üzüm sarmaşıkları ile görmeye alıştığımız thyrsos figürü bu kez Ariadne’nin teslimiyetine bırakılmış durumda. Elleri Ariadne’nin kalbinde buluşmuş durumda ve etraflarında aşkın simgesi olan Puttolar yer alıyor. Dionysos, doğurganlık ve şehvetin temsili olan leopar desenli bir kıyafetle görülüyor. (Carle van Loo, Bacchus and Ariadne, 18. Yüzyıl, Wikimedia)

Dionysoscu Felsefe

Friedrich Nietzsche, Tragedyanın Doğuşu (1872) ve pek çok eserinde, Apollon ve Dionysos diyalektiği üzerinden insanın iki farklı yönünün temsilini yorumlamaktadır. Apollon her ne kadar bireyleşmenin üstün usu olarak dursa da Dionysos bir o kadar varlığın en derin özüne giden yolu temsil etmektedir. Coşkunun ve sanatın kaynağı Dionysosça düşünmeyi öğrenmekten geçmektedir. Bu bakış açısı tutku ve içgüdüyle beslenir. Yaşamın özüne girmeye çabalayan taşkınlık, gerçek ötesi bir avunmayı temsil eder.

Nietzche, Ariadne ve labirentin mitine de birçok kez yorum getirmiştir. Prensesin bir kez yenilgiyi yaşayıp sonrasında tanrısallığa layık görülmesi, Dionysosçu felsefenin temel fikrinin temsilini hikayeleştirmektedir. 

“Dionysos & Ariadne mozaği” Japonya, 3. ve 4. Yüzyıllar, Miho Museum.

Euripides Bakkhalar (1872) (M.Ö. 405) tragedyasında ise Dionysos’un fırtınaları, şimşekleri yaratan öfkeli yanını keşfediyoruz. Sanatı ve şiiri, bu eser oldukça fazla etkilemiştir.

Dionysos’a inanmak ve onun fikriyle bütünleşmek, insanın ruhunu tanrı ile kendinden geçiriyor. İnananlar ruhu ve bedeni arasındaki zincirlerini kırıp ruhunun aleviyle kurtuluşa varıyor. Ölüm ebedi gençlik ve sonsuz saadeti getiriyor, ebediyeti simgeliyordu. Istıraplar ile kavrulan kalp, ezeli saadete kavuşmak için ruhu aşkla temizlemelidir. 

Dionysos ve Ariadne’nin resimde tamamen yalnız olduğu nadir eserlerden biri. Üzüm sarmaşıkları ve kıvırcık saçlarından şarap tanrısını ayırt etmek mümkün. (Guido Reni, Bacchus and Ariadne (c 1619-20), Los Angeles County Museum of Art, Los Angeles, Wikimedia)

Bir inanışa göre insan, yıldırımların ateşiyle yanan titanların küllerinden meydana gelmiştir. Titanlar daha önce Dionysos’un etini yemiş oldukları için, tüm insanlığın içinde tanrısal bir zerre sindirilmiş bulunmaktadır. İnsanoğlunun bünyesinde barındırdığı ikilik ise buradan gelmektedir. 

Titian’ın rönesans dönemine ait en önemli eseri. Ariadne’nin sol tarafında onu bırakıp giden Theseus’un gemisi görülebiliyor. Sağ tarafta ise iki çıtanın arabasını çektiği Dionysos görülmekte. Ariadne henüz terkedildiği sevgilisine dönük bir biçimde ancak gözleri şarap tanrısına kilitlenmiş halde. Dionysos ise prensese doğru atılıyor ve doğrudan gözlerine bakıyor. Dionysos’un arkasında genelde tasvir edildiği gibi onu takip eden sarhoş, eğlence ve zevk içindeki bakkhalar bulunmakta. Gökyüzünde Ariadne’nin tam başına hizalı biçimde yıldız takımı, Dionysos’un Ariadne’ye düğün hediyesi olarak taktığı tacı temsil ediyor. Yılanlarla sarılı gördüğümüz figür, antik mitolojik heykellerden esinlenilmiş. Tablo aslında beklenmedik bir anda birbirine tutulan iki aşığın ilk karşılaşma anını canlandırıyor. (Titian, Bacchus and Ariadne (1520-3), oil on canvas, The National Gallery, London)

Dionysos Tarafından Kurtarılan Ariadne

Ariadne, heykellerinde ve resim sanatında çoğunlukla uyurken tasvir edilmiştir. Naxos adasında her şeyden habersiz uyuyan prensesin yanı başında Dionysos’u temsil eden çita ona yaklaşırken görülüyor. Hemen ardında Theseus’un gemisi uzaklaşmaktayken her şeyden habersiz uyuyor. Prensesin tasviri, mor ve kırmızı bütünleşmiştir. Daha çok intikam, güç gibi simgesel anlamları bulunuyor. Dionysos ile evliliği sonrasında Ariadne, yüceliğin temsili olan mavi ve beyaz renklerde giyinmiş görülüyor. (Ariadne by John William Waterhouse, 1898, Art Renewal Center)

Ariadne, labirentin sahibesi ve esas kraliçesi kabul edilmektedir. Girit’in kurucusu Minos’un kızıdır. Kardeşi olan korkunç canavar Minatour‘un öldürülmesine ön ayak olmuştur. Kral Minos, Poseidon‘a kurban etmek için bir boğa ister. Poseidon oldukça göz kamaştıran güzellikte bir boğa gönderir. Minos bu boğaya o kadar hayran kalır ki onu kurban etmekten vazgeçer. Poseidon bu saygısızlık karşısında Kralın eşi Pasiphae’yi boğaya aşık eder ve birlikteliklerinden Minatour dünyaya gelir.

Minatour, yarın insan ve yarı boğa vücuduna sahip bir yaratıktır. Bu yaratık bir labyrinthos içerisine kapatılmış durumdaydı ve her dokuz yılda bir, bir grup insan labirentin içerisinde Minatour’a kurban ediliyordu. Theseus ise bu canavarı öldürüp kahramanlığını babası Kral Egeus’a kanıtlamak niyetindeydi. Bu canavarı yenmek için bilgelik ve gerçekten onu yenecek bir silah gerekiyordu. Theseus yiğit bir kahraman olsa da Ariadne, labirentin sahibesiydi. Ariadne, Theseus’u görür görmez aşık oldu ve onu o labirentten kurtarmak için bir plan yaptı.

Ariadne, Arkaik dönemde Yunan kadınlarının giydiği Himation isimli, şal biçiminde bir kıyafetle resmedilmiştir. Theseus’a kırmızı ipini verirken görülmektedir. Theseus savaşçı kişiliği ile resmedilmiş, Ariadne ise masumiyeti ile resmedilmiştir.(Theseus&Ariadne, Angelica Kauffmann, 18. yüzyıl, Wikimedia)

Prensesin incecik kırmızı ipi Theseus’un labirentten çıkış yolunu oluşturacak ve çıkışta sevgilisini bekleyen aşık Ariadne ona kavuşabilecekti. Ona çıkması için bir yol sağladı, canavar kardeşini öldürmesi içinde bir silah verdi.

Labirentte canavarı katledip başarıyla çıkan Theseus, Ariadne’yi kaçırdı ve gemiye binip uzaklaştılar. Naxos adasına yanaşan gemiden Prenses ve Theseus bir süre dinlenmek için gemiden indiler. Theseus mürettebatıyla birlikte gemiye binerek prensesi terk etti. Ariadne uyandığında uzaklaşan gemiyi gördüğü an öyle bir çığlık atmıştı ki, bu çığlık tanrıların ve perilerin kalplerini titretecek güce sahipti.

Ariadne, görünüşte kederli ve depresyonun ataletiyle dolu bir halde betimlenmiştir. Onu, Dionysos tarafından tek kolundan yukarı çekilirken, thyrsus’u (asa) ve kaplanların çektiği arabasıyla tasvir edilmiştir. Çiftin üzerinde bir putto, aşkın doğmakta olduğunu ifade etmek için bir çelenk getirmektedir. Sağ tarafta ise muhtemelen Theseus ile önceki birlikteliğinden kalma büyük bir kadeh görülmektedir. Ön planda ise zırh gibi görünen bir yığın bulunmaktadır, bu da Theseus’a bir gönderme olabilir. (Eugène Delacroix, Autumn – Bacchus and Ariadne, 1856-63, Wikimedia)

Theseus ise Ariadne’ye yaşattığı bu acıdan sonra babasına verdiği sözü unutarak lanetlenecekti. Theseus yelkenlinin rengi eğer siyahsa kötü haber, beyazsa iyi haber getireceğini önceden planlamıştı. Ancak prens siyah yelkenliyi unutunca, babası Kral Egeus bugünkü Ege denizi sularına kendisini bırakarak intihar etti. Theseus tanrıların gazabına uğradı. Ancak cesur ve sadık prenses tabii ki bu sonu hak etmiyordu. Ariadne, Dionysos’un aşkıyla şereflendirildi ve Olympos’a çıkarıldı.

Tanrı Bacchus (Dionysos) iki çita tarafından arabası üzerinde çekilirken ve etrafı takipçileriyle çevriliyken tasvir edilmiştir.Titian eserlerinde bu ölümlü ve ölümsüz aşkın kavuşmasını, aşklarının başlangıç hikayesinden ele alıyor. Genelde Dionysos’un arabasını çeken çita tasviri, bu kez Ariadne’ye de hizmet ediyor. Etrafları bakkhalar ile sarılmış ve Dionysos’un sembol hayvanlarından biri olan keçinin üzerinde Eros’un ona hakim olduğunu görüyoruz. (Annibale Carracci, Triumph of Bacchus and Ariadne, 1597-1602, fresco, Palazzo Farnese, Rome, Wikimedia)

Ariadne’nin ışıldayan gözlerinin güzelliği Dionysos’u esir almış ve onu kendisine eş olarak seçmesine neden olmuştu. Göğe yükselen prenses de Dionysos’a delilercesine aşık olmuştu. Düğün hediyesi olarak yıldızlardan bir taç alan Ariadne, artık insanların gecelerinde ışıldıyordu.

Dionysos ve Ariadne’nin Thoas, Staphylos, Oinopion ve Peparethos adında dört çocukları oldu. Bu iki aşık, artık ayrılmaz bir güç haline gelerek beraber savaşlara katıldılar. Dionysos için annesi Semele gibi ölümsüz bir kadının aşkı, hikayesinde paralellik yaratıyor. İkili beraber çok fazla kez resmedilmiş ve çok fazla esere konu olmuştur. Nietzsche “Dionysos Dithyrambosları” (1891) adlı şiir kitabında Ariadne için bu muhteşem dizeleri yazmıştır. 

Dionysos aynı zamanda tiyatronun koruyucu tanrısıdır. Bu yüzden antik kentlerin yakınlarında mutlaka Dionysos Tapınağı bulunmaktadır. Anadolu‘da kültürü biçimlendirmiş ve Batı’da ise sanatta yeni bir akım başlatmıştır. Her kültürde bambaşka anlatılan ve inanılan mitlere, farklı perspektiflerden yorumlar getirilmiştir.

Ariadne & Dionysos ilişkisi ve Labyrinthos, halk tarafından hayatla aramızdaki ilişki gibi görülerek metafor hâline de getirilmiştir.

Zeugma müzesinde bulunan mozaiklerde Ariadne ve Dionysos yan yana görülmektedir. Ariadne, belden yukarısı tamamen tahribata uğradığı için sadece üzerindeki yere kadar olan kıyafetiyle görülmekte. Dionysos, omzuna thyrsos yaslamış ve başında asma yapraklarından tacı yer almakta. (Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep, Zeugma.org)

“Irmağından altın akan Tmolos’u

Şenlendiren kadınlar!

Kutlayın Dionysos’u 

Derin gümbürtülü davullarınızla;

Euhoi sesleriyle çağırın Euhios tanrıyı!

Frigya’dan kopup gelen güzel çığlıklar

Karışsın, sizi dağdan dağa koşturan

Kavalların tatlı seslerine,

O zaman Bakkha sevinç içinde,

Sıçrar, Çayıra giden bir tay gibi

Anasının ardından;

Atılır bir ok gibi ileri.”

Bakkhalar, Euripides


Kaynakça

  • Akgezer, Dionysos Özgürlüğün Şarkısı, Yitik Ülke Yayınları,İstanbul, 2018
  • Euripides, Bakkhalar, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2010
  • Friedrich Nietzsche, Dionysos Dithyrambosları, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2011
  • Joseph Campbell, Mitsel İmge, Kabalcı Yayınları, İstanbul, 2022
  • Başar, G., Yıldız, E. M., & Başar, E. (2021). Resim Sanatında Antik Yunan Mitolojisi ve Dionysos. International Journal of Social and Humanities Sciences Research web
  • Aslan, Hannan, Zeugma Mozaik Müzesindeki Dionysos Betimlemeleri, Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji, 2017 web
  • Elif AKSOY .Pars (Leopar) Postunun Mitolojik Olarak İncelenmesi ve Anadolu Dokumalarında Kullanımı. Sanat ve Tasarım Dergisi (2021) web
  • ŞEREF, Canberk. “Nietzsche: Apolloncu Dionysos Ile Karşılaşınca”. Birey Ve Toplum Sosyal Bilimler Dergisi, c. 9, sy. 2, 2019, ss. 271-92, doi:10.20493/birtop.596385. web
  • The Story in Paintings: Ariadne on Naxos, The Eclectic Light Company, 20.01.2024 web
  • Bacchus by Caravaggio, Art in Context, 20.01.2024 web
  • Titian, Bacchus ve Ariadne tablo okuması, KhanAcademy web
  • Rewriting Ariadne: What Is Her Myth?, The Collector, 20.01.2024 web
  • Dionysos’un Düğünü, Zeugma Müzesi 20.01.2024 web
  • Floor Mosaic Depicting Dionysos’s Discovery of Ariadne on Naxos, Miho Museum web
  • Eraslan, Şahnaz. Dionysus and Ariadne in the light of Antiocheia and Zeugma Mosaics, Anatolia Antiqua, s.55. web
  • Ariadne, Maicar, 20.01.2024 web
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.