Superman Film İncelemesi: Yabancı Diyarlardan Bir Kurtarıcı

Editör:
Eyüp Can Gürer
spot_img

Geçtiğimiz haftalarda vizyona giren ve James Gunn‘ın imzasını taşıyan Superman (2025), karakterin son zamanlardaki adaptasyonlarını geride bırakarak hayranları arasında kendine önemli bir yer edindi.

Skins (2007-2013) ve Nosferatu (2024) gibi yapımlarından tanıdığımız Nicholas Hoult ve The Marvelous Mrs. Maisel (2017-2023) dizisinden akıllarda kalan Rachel Brosnahan gibi ünlü isimleri içeren Superman (2025), başarılı oyuncu kadrosunun yanı sıra izleyiciye sunduğu umut ve sevgi dolu görsel tecrübe ile hayranları tarafından çokça ilgi gördü.

Yalnızca 3 yıldır Superman ismiyle kötülüklerle savaşan Clark Kent‘i anlatan bu film, Superman’in uluslararası bir çatışmaya müdahale ettiği için karşılaştığı sıkıntıları ele almaktadır. Superman’in insanları korumak için aldığı bir karar, ne yazık ki birçok taraf tarafından onaylanmayacak, ancak Superman yine de mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Çünkü bir kahramanın yapabileceği en iyi şey, diğer insanların iyiliğini düşünerek hareket etmesidir.

Bu yazımızda Superman’in temsil ettiği elementleri incelerken, filmin günümüzde yaşanmakta olan bir soykırım denemesine olan eleştirisini de dile getireceğiz.

James Gunn Sineması ve DC Sinematik Evreni

renan80y / TMDB

Günümüze dek birçok sinematik adaptasyona sahip olmuş Superman karakteri, bu yapımlarla birlikte birçok farklı kişilikle karşımıza çıktı. Mesela Zack Synder’in elinden çıkan ve Henry Cavill‘in canlandırdığı Man of Steel (2013) yani Çelik Adam ismine sahip olan versiyonu isminden de anlaşılacağı üzere soğuk, güçlü ve acımasız bir Superman sunmuştu.

Ancak Guardians of the Galaxy (Galaksinin Koruyucuları) gibi renkli ve mizah dolu süper kahraman adaptasyonlarıyla bilinen Gunn, bu en yeni projesiyle beraber Superman’in belki de en önemli özelliklerinden birine vurgu yaptı; bu özellik olağanüstü bir güce sahip olan Clark Kent‘in en başında nezaket sahibi ve iyi niyetli bir insan olmasıydı.

DC sinematik evreni, birçok adaptasyona sahip olmasına rağmen henüz Marvel gibi diğer çizgiroman şirketlerinin aksine henüz doğrusal bir hikâyeye sahip değildir. Ayrıca Suicide Squad ya da Batman gibi çizgi roman karakterlerinin sinemaya birden fazla kez adapte edilmesi ve bu adaptasyonların hayranlar tarafından çokça tasvip edilmemesi ne yazık ki DC sinematik evrenine olan inancı azaltmıştır.

Ancak özellikle 2022 yılında vizyona giren ve Robert Pattinson‘ın ana karakteri canlandırdığı The Batman filminin başarısı izleyicileri tekrardan heyecanlandırmaya yetmişti. Bu adaptasyonun başarılı olmasının en önemli sebeplerinden birisi, Bruce Wayne karakterinin özünün olabildiğince doğru bir biçimde sinemaya aktarılmasıydı. Aynı şekilde hayranlar James Gunn’ın Superman’inin de karakterin özüne uygun buldukları için film yalnızca 1-2 hafta önce vizyona girmiş olmasına rağmen izleyiciler tarafından oldukça rağbet gördü.

Adaptasyon sürecinde karakterlerin özünü yansıtabilmek çok önemlidir, bu yüzden hem The Batman (2022) hem de Superman (2025) hayranlar tarafından beğenilmiştir. DC sinematik evreni diğer sinematik evrenlere göre biraz yavaş ilerlese de önü açık gözüküyor.

Süper Kahramanlar ve Siyasi Mesajları

renan80y / TMDB

Belki de bu yazıyı okumaya başlamadan önce akıllara, “İyi de süper kahramanlarla siyasetin ne alakası var?” gibi bir soru gelebilir. İlk bakışta bariz olmasa bile süper kahramanlar da yazılan ya da resmedilen birçok eser gibi siyasi ögeler içermektedir.

Süper kahraman çizgi romanları ABD’de popüler olmaya başladığında çoğunlukla propaganda amacıyla kullanılmaktaydı. Mesela çizilen ilk kahramanlardan biri olan Kaptan Amerika karakterine bakıldığında, Amerikan bayrağını esinlendiren kırmızı beyaz ve mavi kostüm tasarımı ve apaçık ismiyle siyasi bir bağlantı kurmak çok da zor değildir. Eski çizgi romanlara bakıldığında Kaptan Amerika’nın Adolf Hitler‘e yumruk attığı bir panel bile görmek mümkündür.

The Denver Post

Ancak süper kahramanların siyasi olması yalnızca çizgi romanları tarihsel gelişimi ile alakalı değildir. Bir içerik üreticisi istemli ya da istemsiz olarak ürettiği eserde kendisinden izler barındırır; buna örnek olarak Superman’in yaratıcıları Jerry Siegel ve Joe Shuster verilebilir. Siegel ve Shuster Yahudi göçmen ailelerde doğup büyümüş ve dışlanmanın ya da yabancı hissetmenin ne olduğunu ne yazık ki erken yaşta tecrübe etmişlerdir. Sonuç olarak yarattıkları karakter Superman de biyolojik ailesini kaybetmiş, yok olmuş Kripton gezegeninden gelen bir göçmendir.

Superman, Göçmenlik ve Kimlik Algısı

renan80y / TMDB

Superman’in başka bir gezegenden gelen bir yabancı olmasının yanı sıra, burada kurulan göçmen analojisinde önemli bir detay daha vardır: Superman bir uzaylıdır. Özellikle ABD’de illegal yollarla göç etmiş ve ülkede barınması yasak olan göçmenlere de “Alien” yani uzaylı denilir, bu sebeple de onun dünyada istenmeyen yabancı bir göçmen kimliği iyice vurgulanır. Aslında Superman’in illegal bir göçmen olması Smallville dizisinde Tom Welling‘in canlandırdığı Superman adaptasyonunda da Clark’ın Javier isimli başka bir göçmeni koruması ile dile getirilmişti, ancak bu durum diğer adaptasyonlarda çok dile getirilmemiştir.

Başka bir detay ise Superman’in isminde gizlidir çünkü Superman biyolojik ailesinin ona verdiği ismi bile kullanmaz; asıl ismi Kal El olan Superman, kendisini evlat edinen ailenin ona verdiği ismi taşır, bu isim de Clark Kent’tir. Yalnızca yabancı bir gezegenden gelmesi değil, kendi ismini bile yaşadığı ortama uyum sağlamak için değiştiren Superman, tam anlamıyla bir göçmenlik temsili olmuştur.

Superman yıllar önce kurgulanmış bir karakter olmasına rağmen, günümüzde devamlı olarak göçmen karşıtı ideolojiler benimseyen Donald Trump yönetimindeki ABD için Superman gibi bir kahramanın varlığı bile siyasi bir eleştiridir.

Superman’in dünyadaki insanlardan farklı olmasının yanı sıra, biyolojik ebeveynlerini de erken yaşta kaybetmesi ve orta sınıf çiftçi bir aile tarafından evlatlık alınması da onun empati yeteneği yüksek bir birey hâline gelmesinde rol oynamıştır. Bütün bunlar göz önüne alındığında Superman’i Superman yapan şey süper hızı veya olağanüstü kuvveti değil, insanlara karşı açık görüşlü ve şefkatli biri olmasıdır.

Savaş Karşıtlığı ve Gazetecilik

21nocks / TMDB

Filmin ana çatışmasını oluşturan olay, Boravia isimli kurmaca devletin, Jarhanpur isimli başka bir devlete işgal girişiminde bulunması, ve Superman’in bu girişime engel olmasıdır. Aslında Boravia isimli kurmaca devlet ilk Superman çizgi romanlarına kadar dayanmaktadır ve genellikle Sovyetler Birliği‘nin bir karikatürleştirilmesi olarak görülür. Ancak günümüzün siyasi ikliminde, Boravia’nın yazılma amacı çoğu izleyen tarafından İsrail‘in Filistin‘e olan işgal girişimlerine benzetilmiştir.

Bu açıdan bakıldığında, Superman’in bu girişimi durdurmasına karşı çıkan devletler ve şirketler de ne yazık ki dünyamızın bir yansıması konumundadır. Filmde Superman defalarca kez kendisinin kimseye zarar vermek istemediğini, yalnızca insanların zarar görmesinden endişelendiği için düzenli bir ordusu olmayan Jarhanpur‘a yardımda bulunduğunu dile getirir ancak medyayı bir propaganda amacı olarak kullanmayı hedefleyen ve filmin kötü adamı konumunda bulunan Lex Luthor, Superman’i bir hain olarak portreler.

Filmin devamında bağımsız medya yazarları olan gazeteciler, Lex Luthor’un Boravia üzerinden maddi amaçlar güttüğünü ortaya çıkarır ve gerçeği bir makalede yayımlar. Böylelikle Superman günü fiziksel açıdan kurtarırken, cesur gazeteciler de günü bilgi yoluyla kurtarır. Bu sebeple Superman bizlere yalnızca şefkatli bir göçmeni kahraman olarak sunmaz, aynı zamanda cesur gazetecilere de bir atıfta bulunur. Çünkü özellikle İsrail-Filistin çatışması başladığından beri barış için canlarını riske atan gazeteciler, kameramanlar ve spikerleri de asla unutmamak gerekir.

Sonuç: Süper Kahramanların Özü Bizden Oluşur

renan80y / TMDB

Filmin orta kısımlarında Superman ve Lois Lane sohbet ederken Superman gerçek punk-rocklığın nezaketli olmak olduğundan bahseder ve kesinlikle haklıdır. Burada Superman’in punk kültürüne değinmesi çok önemlidir çünkü punk kültürü de tıpkı Superman gibi nefret karşıtıdır. Nefrete karşı olmak, empati ve şefkati benimsemek ise gerçek kahramanları doğuracaktır.

Süper kahraman içerikleri uzun zamandır hayatımızda, ve elbette bu tarz içerikler aynı zamanda bizi eğlendirmek için de üretilse de biraz derine baktığımızda siyaset, felsefe, ya da insan etiğine dair çokça şey görebiliriz. Superman süper güçlere sahip, uzak bir gezegenden gelmiş bir uzaylı olabilir ama onun insanlığı bizimkinden hiç de farklı değildir; süper kahramanların özü bizden oluşur ve bu yüzden kendimizi, dünyevi elementleri onlarda görmek mümkündür.

Superman bir çok kişi tarafından bir güç sembolü olarak anılabilir, ama o bundan daha ötesi, insani umudun bir sembolüdür.


Kaynakça:

Öne çıkarılan görsel: The Movie Database

  • Brody, Richard. “The Simplistic Moral Lessons of Superman”, The New Yorker, 10 July 2025, Web. Erişim tarihi: 20.07.2025
  • Gibbard, Jeff. “The Politics of Superheroism”, Becoming Superhuman, 4 November 2024, Web. Erişim tarihi: 20.07.2025
  • Slack, Andrew., Vargas, Jose Antonio. “Yes, Superman Has Always Been an Immigration Story”, The Hollywood Reporter, 12 July 2025, Web. Erişim tarihi: 20.07.2025
  • Superman. Yön. James Gunn. Yap. Peter Safran. DC Studios, Warner Bros. Pictures, 11 Temmuz 2025. Erişim: 20.07.2025
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.